28.10.2019

ARICILIK EKİM AYIDA BİTİYOR...

 Bir sezonun daha sonuna geldik, gerçi bizim sezon hiç bitmez:)
İki sefer terk eden ve yerlerde bulduğum sloven damızlık, iki seferde verdiğim yerde ana arı çıktı. Nihayet zayıf bir arıda kabul gördü yavru kapamış köpük ruşete aldım. 91 Numaralı tam bir çılgın hiç bir damızlık beni bu kadar ugraştırmamıştır...
 Kendi yavrusunu bir söksün başka yerden sarabileceği kapalı yavru vereceğim.
 72 Nolu damızlık erkek attı uzun sürede kutuda beklemiş hafta sonu imha ettim.
 Erkek atan damızlıkların saf erkekleri.
 100 Numaranın geçen seneki yedeği, 51 numara bu yıl kenarda bekledi hiç üretim yapamadım.
 100 Numaranın bu yılki yedeği, 100x100 birisi bende bir kaç yerde var.
 Kutuları sonlandırmaya çalışıyorum. Bu yıl sonbaharda arı kuşları çok kayıp verdirdi bir sürü f1 kuşlara yem oldu.
Damızlıkları aldığım kutular kendi F1 lerini üretti ama sezon çok geç oldu bu ana arıların kalitesi tartışılır. Bu hafta sonu kutu sayısı 40 adede düştü büyük bölümü f1 hepsinde ana arı var.
 Bazısı çok zayıf , diğer kutulardan zayıflara kapalı yavru takası gerekiyor. Muhtemelen bu kutular burada kışı çıkaramaz, Salih Milas'ta ana arıların yolunu gözlüyor.
 Genede her ihtimale karşı ana arı kanatlarını kesmem gerekiyor.
 Hafta sonu anasız olanları analılara silkeledim ve hepsini kekledim.
 Yumurtaya giremeyenlerde var, bazısı yeni yumurtaya girmiş.
 Bu ana arı yeni yumurtaya girmiş yumurtaları çatlamamıştı.
 Yarma aşı konusunda 2016 yılında bulduğum yöntemi yılın her dönemimde kullanıyorum.Bulunduğumuz yılın filizlerini yapraklarını keserek kalemi uykuya sokuyorum ve direk yarma aşı kalemi olarak kullanıyorum.
Bu yıl ilk defa alıç aşıları yaptım. İlk alıç aşılarını kışın aldığım kalemlerden yaptım kalemler çok zayıftı 3 tanesi tuttu.
Bu yıl eylül ayı sonunda Niğde den getirdiğim alıç kalemleri vardı, bayağı kalın kalemlerdi bir ay öncesi aşıladım filiz vermedi ama kalemler hala canlı.

 Bu alıç aşısı yarım metreden fazla sürgün verdi üç filizi var.
 Hafta sonu Ankara Haymanadan getirdiğim alıç kalemlerinide aşıladım. Gebze yöresinde alıç yok, alıca benzeyen çalılar var meyvesi kuşburnuna benziyor, ve tek çekirdekli. Alıç 4 çekirdekli bir meyvedir, üç iki çekirdekliside oluyor  ama yapışına baktığınızda dört dilim gibi durur.Aşıları plastik tutkal ile izole ediyorum. Aşı macunları çok pahalı, araştırdım macun çam reçinesinden yapılıyormuş, malzemeleri bulup yapacağım. 2 Kilo çam reçinesi, 200 gr bal mumu, 20 gr bezir yağı,300 ml ispirto, çam sakızı eritilip içine bezir yapı ve bal mumu iyice karıştırılıp ateşten indiriliyorateşten indirildikten sonra ispirto yavaş yavaş ilave edilip iyice karıştırılıyıormuş. Bazı eklentiler var is mürekebi macuna siyah renk verip sıcak tutuyormuş. Fungisit katılıyormuş mantar hastalığı olmasın diye.
Aşı macunu ile ilgili video yok inşallah videosunuda çekerim. Bir sürü macunumuz olur, ormanda reçine için çizilmiş çamlar görmüştüm hafta sonu ziyaret edeceğim bir sürü reçine vardı poşetlerde :)
 Bu aşılar geç kaldı ama tuttular, filizleri seneye veriyor fakat bir yıl kazanıyoruz.
 İnternet iri Hatay belen alıcı aldım. Bu alıcın sırf kalemlerini kullanılmak için aldım. Meyvesinide görelim bakalım dedikleri kadar irimi. Alıcı aldığım sitede aşılı alıç resimleri vardı resimleri incelerken anaçların ayva olduğunu gördüm alttaki filizler ayva yaprağı diye tahmin ediyorum bana gelen alıç ise altı yabani.
Resim bile insanın ufkunu açıyor, seneye ayvaya alıç aşılayacağım, piyasada satılan aşılı armutların bir çoğunda ayva anacı kullanılıyor.
Bu ayvaya benziyor ama üzerinde alıç aşısı vardı bunu yakaladım ve bende deneyeceğim.
Yabani alıca, belen alıç omega aşı ile yapılmış bant ile sarılı idi açtım.

 Bazı aşılara poşet taktım geceleri soğuk olmaya başladı. Aşılar için 15 derece üstü sıcaklık lazımdır. 15 Derece altında ağaçlar veya bitkiler kallus denilen birbirine kaynama yapan madde salgılamıyor. Üst sınırda 40 derece, 40 derecede kallus salgılanmaz.
20 Civarında alıç aşısı yaptım, birazı eylül ayı sonu yapılmıştı birazı da ekim sonuna denk geldi.
 Geçen sene eylülde yaptığım yıl içi filizden armut aşısı, acayip sürgün verdi uçlarını kestim yoksa aşı kırılabilirdi.
Bu aşı baharda yapılsaydı bu kadar ne filiz verirdi nede böyle güçlü bir kaynama olurdu. Bu sistemde bir yıl kazanıyoruz. Aşı kavramında zaman diye bir kavram kalmıyor kışın dışında, ilk baharda yap yazın ortasında yap, son baharda yap, Ali Türk aşısı.
Ali Türk aşı yöntemi.
 Mürdüm eriğim çiçek açtı :)
 İki ay öncesi yaptığım bu yılın filizinden armut aşısı nihayet filizlenmeye başladı.
 kocayemişler olmaya başladı tabi çiçekleride açmaya başladı arı görmedim üzerlerinde.





 Memleketten getirdiğim karpuzlar genelde küçük oldular ve içleri çekirdek dolu bir daha ekmeyeceğim hazır tohum almak lazım bir sürü uğraş boşa gitti.

 Tüfeğime optik nişangah almıştım ayak uymadı, ara aparat aldık oda uzun geldi kesilmeye gitti, bir aydır tüfeği sıfırlayamadık :(
 Sirkelerim olmaya başladı, elma sirkesi, alıç sirkesi, armut sirkesi
 Sirke içinde oluşan sirke anası. Yeni sirke yapımında kullandığımız bulgur ve nohuttan bu madde oluşuyor.
Yeni bir sirke yapacağınız zaman bu sirke anası yani mayasını malzeme içine koyarsanız direk mayanlamaya geçer.
Sirke anası veya mayamız yoksa, malzemeleri hazırlıyoruz örnek elma sirkesiz yapacağız elmaları doğradık kavanoza koyduk, içine biraz sirke ne sirkesi olursa olsun, biraz bal veya şeker, biraz bulgur birazda nohut koyup bir kaç gün ara ile karıştırıyoruz zamanla sirkemiz oluyor içinde de sirke anası oluşuyor. Sirke anasını bir kavanozda bekletip sirke yapacağınız zaman , bulgur,nohut,sirkeye gerek kalmadan direk maya ile yapılabiliyor.
Sirke anası, sirke mayası ikiside aynı şeydir. Yoğun sirke içerir. Yenilebilir ama çok yenmemeli. Tüm meyvelerden sirke yapılır. Canınız ne istiyorsa sirkesini yapabilirsiniz, ekşi meyvelere şeker veya bal konulması gerekiyor.

Armut, alıç, üzüm ve elma sirkelerim...
 Arılıkta stok sorunu olanları beslemeye devam ediyorum. Ruşetlerin ağırlığına göre şurup veriyorum.
Şuruplaadan önce tüm ruşetleri kaldırıp bırakıyorum hafif olanların üzerine taş koyup şuruplamaya geçtiğimde sorunlu olanlara verip geçiyorum.

 Bu turda yarı yarıya karışım yaptım hazır yeme kendi yaptığım inverti karıştırıp besleme yaptım.
 Bazı bölmeler ağartma yaptılar bir tur öncesi verilen kekler bitirilmiş.

 Kutuları ortamdan çekip istifleme işine devam ediyorum arılıkta pek iş kalmadı gibi toparlanma var, arılar yavruyu kestiğinde bir Alanya turumuz olacak inşallah. Kasım ayının ortasında Milas'taki arıların balları alınacak durum iyi haberleri geliyor...
Nihayet sezonun sonu göründü :)

25.10.2019

ARICILIK VE VARROA MÜCADELESİ...

Arının ve arıcının birinci düşmanı varroa.
Varroa ile şaka olmaz. Bu düşmanı hafife alan arıları kaybeder. 
Üsteki resimdeki varroalar amitraz kullanıldıktan bir gün sonraki gözlemdir. Tabi tüm kovanlar böyle değil ve bu kovanın anasını değiştirdim. Varroa arıylada ilgisi var bazısında çok az bazısı orta bazısı varroa deposu, varroa deposu olan kovanların bana göre anaları yok edilmeli arı kendiside varroa ile mücadele etmeli.

İlginç çıkışlar oluyor, geçenlerde yutupta fulimetril kullanımı ile alakalı videomun altına birisi yorum attı. Ali Türk birde Türkiye'nin arıcısı olacaksın eee, batikin üzerinde arılardan uzak tutun yazıyormuş, yazık sana demiş. Bu gibilerle hiç diyaloğa girmem ahmakları kendi haline bırakacaksın yanıldığını kendi anlayacak tabi bir sürü kayıptan sonra. Sayfadan engelledim yorumunu kaldırdım.

Batik ve baytikolün içindeki etken maddesnin adı fulimetrin'dir yani zehirin adı fulimetrin.
Ben bu zehirin oranını ayarlayıp, varroa için kullanıyorum. İlacın dozunu bilmeyen ayarlayamayan kullanmasın. Aynı ilacın ruhsatlıları var, ilacın etken maddesine bakın fulimetrin yazar. Varroa stop, bayvarol aynı şeylerdir farklı firmaların aynı etken maddeli ürünleri.

Şu an ruhsatlı ilacın bir dozu kaç para bilmiyorum ama en ucuzu bir lira olsa, 100 kovan arınız olsa bir tur için 100 lira ödenecek. Yüzlerce kovanı olan var.
Bir litre batik veya baytikol aldığınızda, bu ilaçtan 2500 doz çıkıyor. Bir ara litresi 80 lira idi. Aynı ilacı birisi ruhsat alıp satıyor acayip para kazanıyor, aynı dozu sen ayarlayıp kullanınca ahmaklara söz düşüyor. Geçmişte bu işlere birlik başkanları bile karşı çıktı yav aynı etken madde diyoruz, diyor ki arıya kullanılan fulimetrin başka :))

Yıllarca bizi kazıklattırdılar ve ilaç sattılar.

İkinci en etkili varroa ilacımız içinde kenaz diye bildiğimiz ve enken maddesi amitraz olan karton tütsüler.

4 Gün ara ile en az 4 kez yapıldığında varroların büyük bölümünü öldürüyor ama hiç bir ilaç ile bu varroa sıfırlanmıyor. Yavru olmadığı zamanlarda bir tur ile bile büyük temizlik yapılıyor. Arıda kullanılan en tehlikeli zehirdir amitraz, kalıntı yapar ve kesinlikle bal zamanı kullanılmaz.

Aynı fulimetrin gibi etkili bir başka etken madde, Tau-fluvalinate bu etken maddede mavrik denilen ilacın içinde var. Bir çok ülke bunu kullanıyor, Ülkemizdeki apimondiada çinliler bu ilacı dağıttılar hediye olarak.
Ben biraz araştırdım geçmiş yayınlarda var ülkemizde bir firma bu ilacın ruhsatını almış ama piyasaya ilacı üretip sürmedi. Üniversitenin makelesi vardı, bu etken maddeyi çubuklara emdirip arılarda deneme yapıldı varroa dökümü güzeldi.

Gene bayerin ürünü perizin vardı oldukça etkili ve pahalı bir ilaçtı şu an piyasada yok. Etken maddesini çok araştırdım neyin içinde var diye bulamadım. Aslında etken maddesi bulunsa onunda miktarı ayarlanır. Bu iş kimyagerleri ilgilendiriyor. Perizinin etken maddesi kaumafos.

Tüm kimyasal ve organik asitler ile yapılan mücadelede arılarda zarar görüyor, hiç biri masum değil. Bunlar arıyada zarar veriyor diye mücadeleden vaz geçersek arılarımızı kaybediyoruz.
 Bu tür resimler paylaştığımda aaa Ali abi bu arı senin olmaz diyenler çıkıyor arı benim ne yapalım.

Ben Niğde'ye 5 kovan arı bırakmıştım, arılara üç ay bir daha gidemedik. Arıların her birinden  12 çıta bal aldım. 5 Kovandan 60 çıta bal çektim. Birinci resimdeki varroalar Niğde'den geri getirdiğim koloninin birinden döküldü.

Bir başka ilginç olay Muğla'dan baharda tüm malzemelerimi getiremedim. Boş kovanları yan yana dizdim içine eski petek koymuştum beşine arı girmiş. Nisandan bu tarafa Milas'a gidemedik, eylülde arıları gördüm :)
Varroa mücadelesi sistemli yapılır ve bir seferde bu iş bitmiyor, fulumetrin ve amitraz uygulamaları ez az 4-5 gün ara ile 3 kez yapılmalı en azı bu ve 5 günü geçmemeli ara süreler.

Gelelim organik mücadelere bu asit olabilir sıvılar kokular hepsi mücadeledir ama kimyasallar gibi çok etkili değildir.

Adam diyor ben kekik dumanı veriyorum vaarroa dökülüyor. Birisi tütün dumanı veriyorum varroa dökülüyor.
Bir başkası portakal kabuğu yakıyorum varroayı döküyor.

Bunların hiç birisi varroayı öldürmüyor. Varroa rahatsız olup, arıdan iniyor biraz sonra başka arıya binecektir varroa dökülüyor diye kendimizi kandırmayalım.
 Organik asitlerde en son gliserin ve oksalik havlu ülkemizde uygulayanlar oldu bende denemeler yaptım.
Kimyasallar gibi hızlı değil ve onlar gibi etkilide değil.

Kimyasalı koloniye verdiğinizde açıkta bulunan tüm varropalar etkilenip ölüyor.

Gliserinli oksalikte arı gelip bu çözeltiye dokunacak ve üzerindeki varroaya hasar verecek trafik böyle ve uzun zaman istiyor.Geç sonbaharda yavruda azalıyor sanki bu sistem yavruyu da kestiriyor. Ben karışımı yapıp 5 kovanda denedim az az varroa döküldü sistem yavaş yavaş çalışıyor.
Uygulamayı tüm kovanlarda deneyen arkadaşlarımız oldu, sürekli varroa dökülüyor bir türlü varroanın sonu gelmiyor.
En son kovanlarında uygulayan arkadaşlarımdan birisi kovanlara duman yaptım felaket varroa döküldü dedi.

Yapmış olduğunuz mücadelelerin sağlamasını yapın, hiç bir reklama ve sözlere güvenmeyin arılarınızı söndürmeyin.
Oksalik asit ve gliserin yazın bal zamanı yardımcı olarak kullanılabilir, diğer ilaçları bal zamanı kullanmak olmaz. Kullanılsa bile bir aydan önce bal hasadı yapılmamalı.

Birde yapılan mücedelelerin maliyetlerini ortaya koyduğumuzda en ucuzu fulimetrin kullanımı, aynı zamanda çok etkili bir zehirdir.
Fulimetrin kullanımı ile alakalı videom alt linkte, kimseye bu uygulamayı önermiyorum ben böyle yapıyorum.

 https://www.youtube.com/watch?v=d9SEPe6Gmd4