13.10.2013

ARICILIK VE TOPARLANMA SÜRÜYOR

Arı meraklısı bir misafirim vardı. Beni anlatmasına göre çok kolay bulmuş, seninle tanışmak için can atıyordum dedi. Yav bizim neyimize can atıyor bu millet onu anlamadım gitti, abi dedim ben sıradan bir köylü çocuğuyum bazıları bizi çok büyütüyor.
 Ertuğrul Taşçı, emniyetten emekli bir abimiz. Yolunuzun üstündeyim oralardan geçerken açık bir kapınız daha var sakın uğramadan geçmeyin,  buda başına iş arıyor diyorum içimden tabi, beni bir tanıyan birde tanımayan pişman beya git işine::))
Ertuğrul abiyi yolcu ettim gitti, bahara kesin görüşeceğiz dedi, inşallah yaşarsak neden olmasın....

Aydıncıktan geldikten sonra belediyede iş başı yaptım.
Mersin dönüşü bir haftalık çalışmadan sonra bayram olacak...
Arıları kaldırdığımız yerde bir sürü iş bizi bekliyor. Oğlum Enes Emin de arılarına bakamadı baba bunlara ben bakamıyorum ne yaparsan yap dedi zaten bakmayınca büyük bölümü telef olmuşlardı, arıcılıkta başı boşluğa yer yok, kalanları ben Aydıncıkta iken benim arılarla birlikte Darıcaya götürmüşler, hem yakın hemde çok ılıman iyi olmuş.

Bu hafta sonunu etrafı ve arıların son durumlarına göz atıp kışa hazırlamakla geçirdim diyebilirim, sadece Aydıncıkta arı yok ki, benim için her yer arı ve arılıktır...
Ovacık köyündeki mandırayı düzene sokmak lazımdı, dışarıda kalan malzemelerin büyük bölümünü kapalı yere taşıdım, içeride düzenleme yapmak lazım, onuda bayramdan sonra yaparız.
Arılığa yaklaştım benim itler koşarak geliyorlar, bu bayramda iyi denk geldi bayağı bir idare ederler diye düşünüyorum ben artık uzun süre buralara uğrayamayacağım::((

Arılıktaki bahçeye bu sefer sürü girmiş her taraf yerle bir, bu kelek başka bölmede bunun duvarları kovan ve katla çevrili girememişler, son kelek, keyifle yedim...

 Malzemeleri taşırken içinde ne var diye baktığım eski kutularımdan birinde fare çıktı, zavallı kışlık meşe palamudu filanda istiflemiş, bana rastlaması hiç iyi olmadı::((
 Bu demek oluyor ki kış gelmek üzere kovanlarınıza fare girmesin, yoksa girerse kovanın içine incir ağacı dikerler...
Kovanla çevrili bahçede geçen sene ektiğim üzüm fidesi vardı, onuda Muhteşem abiye vereceğim, beleşe bayılır....
köpekler acayip avcı olmuşlar, bu ne yapıyor diye biraz seyrettim üçüncü seferinde çekirgeyi yakalayıp yedi, hayret ya...

Zaim abinin bahçedeki arılarıda bir elden geçirdim, molada etrafı kolaçan ettim, yiyecek neredeyse yok,bereket asmada bir kaç salkım üzüm buldum. Çilekler seneye süper olacak bunu şimdiden anlıyorum::))
 Villada birde hafif çürümeye başlamış kavun vardı, alındığı tarihe baktım bir ayı geçmiş, telef olmadan yarısını yedim, gerisini de bekçiye verdim::))
Bahçede hala biber domates, maydanoz vardı, zaten bunları hesap etmiştim sadece ekmek ve peynir almıştım::))
Hibrit ana arılardan birisi, hibrit arı arıcılıkta en uç nokta, daha üzerinde çok çalışma ve denemeler yapacağız, tabı bunların kızlarını benim deneyecek ne vaktim nede zamanım var, yakın çevremiz bu deneme işlerini gönüllü yapıp bize sonuçları rapor edecekler....
 Pürenlerin gönülsüz açanlarına baktım, aslında istenilen yağış olmadı, olanlarda yetersiz püren sanki hayata küsmüş gibi...
Ağarmış olanlar var herhalde kışın ortasında açık ebesini görecek...
Darıcadaki arılıkta iki yarım gün çalışıldı, cumartesi sabahtan öğleye kadar, pazar öğleden sonra akşama kadar.
Bu arılıkta bir kaç kişinin emanetleride var, bunlarda iki tanesi Dr. İsmail abime ait. Böldükten 3-4 gün sonra meme temizliği yapmıştım, aradan geçen süre 40 gün filan diyeyim o zamandan beri gelemedim. İlhami abi analar kabul edildi demişti, bir ara sordum iki kovanında ikişer çıtası yavru demişti. Dün 12 ekimdi ve iki kovanın son durumunu gösteren ve birçok konuya değindiğim iki video çektim önümüzdeki günlerde yayına koyacağım. Bizi eleştirenlere de göndermelerde bulunduğum videolarla arıcıları düşünmeye davet ediyorum::))
Bana neler dememişlerdi ki, Bıraş şunu diye başlayıp, salak mı olmadık, deli mi olamadık, şarlatan mı olmadık,çobanmı olmadık, geri zekalı mı olmadık, evet bunların hepsi benim....
Akıllı olduklarını iddia edenleri paylaşıma davet ediyorum, deli böyle ise akıllıları bir görsek dimi::))
12 Ekimde çektiğim videolar bazılarına gene batacak....
 13 Ekim günü öğleden sonra İlhami abi arılıktayım dedi, iki çuval şeker alarak Darıcaya indim, ben yola çıkıyorum dediğinde şurup suyunu kaynatayım mı demişti bende kaynat demiştim. 40 Litre suya 50 kilo şeker koyarak yaklaşık 70 litre koyu invert şurup yaptık ve videoya çekildi, birde formalite icabı kovan sıkıştırma videosu çektik, önümüz kış ve gerekenleri yeniden güncelliyoruz...
 Bahçede yazın kuruyup yok olan enginarlar fide vereye başlamışlar. Şurup kaynarken 20 dakikalık bölümü Ovacıktan getirdiğim malzemeleri indirip birazda etrafı kolaçan ederek vaktin dolmasını bekledik.
 İnvert şurup oldu ateşe su döktük ve bir miktar şurubu kuyuya salıp soğumasını sağladık.
Arı sıkıştırma işlemini videoya aldığımız kovan, çuvalla arının bu boş olan yere geçmemesini sağlıyoruz hepsi bu. Belki bir çıta daha eksiltilebilir, yükleme işi bitince yemlikte o bölmeden çıkacak.
 İnvert şuruba bu havada hiç bir arı konmadı ve bence fark edemediler, ovacıktan getirdiğim az ballı çıtalar vardı arı hemen onlanarı buldu.
 Bazı kovanların aşırı balı var, onlara şurup vermeyip üzerine ballı yazıldı.
Bir ara yalancıya kaçan bir kovan vardı, saflardan birisinin çıtasını verdim üzerindeki arısıyla ana arı yapmışlar, yavru bile kapanmış ama hala erkek arılar var bu yüzde 9 tane erkek arı saydım...
Dolayısı ile iki gün fül çalıştım, birisinde Zaim abinin villaya yıkılmıştım, ikinci gün İlhami abiye yıkıldım, kuru kuruya döner ekmek yedirdi, insafsız....
Sonuç mu? işler yolunda yapılacak iş kalmadı diyebilirim, gerçi arıcının yapılacak işi olmaz mı? diyen olabilir ama bana eften püften işler iş sayılmaz ba....
En son kafamı bu tepsiye taktım, bayram bir gelseydi de tepsiye bir dalsay dım....
Tüm arıcılara hayırlı bayramlar, hemde kazasız balasız olanından....
Allah her şeyin hayırlısını versin....

6.10.2013

ARILARIN NAKİL VE YERLEŞTİRİLMESİ BİTTİ...

Ahmet Ömer Kahyaoğlu, Aydıncık İlçe Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürümüz. Arılarımızı yerleştirdikten sonra Ahmet beyi ziyaret ettik.
 Ziyarate Aydıncıklı zıraat mühendisi Muhammed Pak'ta bizlerleydi.
Ahmet bey bu bahar arıcılık için önemli bir böcek olan çam böcegi aşılama çalışmaları için gerekli destek için araç ve ekipman vereceğini söyledi. Hemen bitişiğimizdeki Bozyazı ilçesinde çam balı oluyormuş, bölgedeki çam ağaçlarının cinsi kızıl çam ve çam balı kızılçamdan olur.
Yapmış olduğumuz araştırmalarda mart nisan aylarında böcekli dallar 10 cm kesilerek civardaki ağaçlara birere tane bağlandığında  böcek kızıl çam ağaçlarına aşılanmış olacak.Baharda bu işe gönüllü kişiler bu işlemi geçekleştirecek, inşallah bizde bu çalışmada bulunuruz.
İlçe müdürümüz aynı zamanda orman işletmesi ile görüşüp arıcılık için büyük önemesahip akasya agaçları dikilmesini istemiş, bende kendisine biraz kestane ekilmesi yönünde tavsiyesinde bulundum.
Arılarım için yapmış olduğum sehpalar, bu şekilde sökülmeden katlanabilir, sökülür ise taşınırken daha az yer kaplar.
 Bu sehpaların asıl amacı ana arı üretiminde kullandığım ruşetleri yerden yükselmekte kullanacağım. Ana arıüretim ruşetleri sürekli takip isteyen ve defalarca açılması gerekiyor ve yerde çok zor oluyordu, seneye inşallah ana arı üretimini bir kaç arkadaş birlikte yapmak için çalışmalarımız var.

 Bahar gelmeden talepleri alıp, planı netleştirmeyi düşünüyorum. Ben çalışırken her işe yetişemiyorum, aşırı ana arı talebi var...
 Kovan ve ruşetlerin son tur bakımları yapıldı, bal sorunları şimdilik yok genede bir tur koyu şurup geçtik.
 Kullanmadığımız sehpaların tahtalarını kapakların uçmaması için ruşet ve kovanların üzerine koyup birde taştan ağırlıklar koyduk.
Yapmış olduğumuz sehpalrı bir çok kişi anlayamadı, sonuç ortada ve sehpalar çok sağlam oldular. Şöyle bir örnek vereyim, 12 lik demiri katlarken çekiçin sapı boru ve ben abanıyorum 35 cm lik bölümü zor katladık. Düşünün ben 80 kilo üzeriyim ve zorlanıyorum. sehpaya binen yük, 6 tane  12 cm demiri katlaması lazım, bunu binen yükün yapması imkansız, yüklendikçede sehpa sağlamlaşıyor.
 Bakım yapılacağı zaman bu malzemeleri indirip kaldırmak bana acayip zor gelir, bu günlrde acayip bir rüzgar var. Aydıncığa gittiğimizde 30 derece olan sıcaklıklar gündüzleri 20 derece altına düştü geceleri ise 12 dereceye kadar düştü. Bir kaç gün böyledevam edecek, bir hafta sonrası geceleri 20 gündüzleri 30 derecelere çıkacak. Polen sorunu yok, yiyecek sorunu olursa biz karşılayacağız.
 Bu ikinci Akdeniz kışlamamız olacak, geçen sene bazı hatalar yapmıştık, bu yıl geçen seneki hatalara düşmeyelim istiyoruz.
Bazı resimler zaman ve ışıkla alakalı olduğunu düşünüyorum makinaların açılarıda önemli tabi, bu resim ayfonla çekilenlerin serisinde, makina ile bu kadar güzel resim alamamışım.
 Arıların gidişi acayip güzel oldu.Biz gittik Marmara bölgesi yağışlı bir dilime girdi peşinden hava soğudu. Aydıncıkta en az 1.5 ay çok iyi yavru hareketleri olacak, geçen sene kasım ayının 17 sinde arılarımızı Aydıncık'a götürmüşüm.
Akdenizde arılarımız kışlamaya hazır.
http://bengittim.blogspot.com/2012/11/2012-yl-icindeki-en-zahmetli-ar-naklini.html

Aydıncıkta Kasım ayı içindeki flora ve polen kaynaklarını bu paylaşımda görebilirsiniz.
http://bengittim.blogspot.com/2012/11/aricilik-ve-gezilerim-aydincik-mersin.html
Bir kaç gün havalar soğusada arılar acayip coştular, polen sıkıntısı yok.
 Aydıncık günlerim çok güzel geçti, arıların bakımı bittikten sonra, öğleden sonraları balık tutmaya gittik. Yıllardır balık avı yapamamıştım. Deniz harika ve mas mavi...
 Deniz kenarındaki kayalıkların yakın görüntüsü, taşlar acayip zımpara gibi, altı esnek ayakkabılarla yürürken kesinlikle kayma olmuyor.
İlk balık avına gitmeye karar verdiğimizde, avlakta çabuk gelin aşteşi yaktık diye davet vardı. Sağdaki kişi Ekremin bacanağı Ali Çabuk, balık avında oldukça ünlü biri, geçen senede evinde bize mercan balığı ikram etmişti. Gene gençlerden Fatih ve Mehmet Ali'nin balık çektikleri videoları var.İlerleyen zamanda balık avcıları yayınladığımda görecekler, çok basit balık avı oluyor, ben ve balıkçılık yapanlarda kepçe kullanın dememe rağmen kabul etmiyorlar. Balık kaçsa bile bir başkasını yakalamak mümkün::))
 Lanbuka balığı, yöre halkı, aslan veya tipsiz balık diyor.
Lakos balığı, belkide ülkemizdeki en pahalı balıklardan birisi. Kilosu 70 liradan alıcı buluyor.
 Aydıncıkta henüz muzlar olmamış, dolayısı ile tadlarına bakamadım, benim adıma üzücü bir durum::((
 Muzun çiçegimi yumagımı ne deniyor bilmem. Bu yumak açıldıkça her bölüme tarak deniliyor, bu tarakların uzunluğu bakım ve verime göre 2 metreye ulaşıyormuş buda 100 kilo muz demek oluyor::))
 Muz çiçeği demek daha uygun,açıldıkça içinden muz sıralaraı çıkıyor.
 Muzların olgunlşmasını beklemek oldukça zor...
 Hurmalarda henüz olgunlaşmamış, salkım salkım hurmalar....
 Bir ay sonra olurlar tadlarına bakarız...
 Arabistan hurması.

Aydıncık muzu.
Boş kaldıkça habire ikramlarda bulunuldu, ye yenereye kadar, başkalrı yerinnede yiyemedim, bazı arkadaşlar perhizdeyiz bizim yerimize yeme dediler::)))
Son günlerde Ekrem ve eşi birlikte arıcılık işlerine yardımda bulundular. İşleri bitirip yuvamızadönmezamanı geldi artık.
2012Yılı benim açımdan oldukça yoğun geçti. Öyle zamanlar olduki arılığa girmek bana acayip zor geldi. Hepsi geride kaldı birsezonu daha geride bıraktık.
Bu nakil benim için iyi bir tatil oldu, bir sezonun yorgunlugunu atmaya çalıştım, telefonumun biri arızalandı, birazda iyi oldu, arıcılardan da uzak olduk::)
 5 Ekim akşamı aydıncıktan otobüse bindiğimde hava sıcaklığı 18 derece idi, 30 km sonrası Gülnar ilçesinde sıcaklık 7 derece idi.
Konya'da sıcaklık gece 4 dereceydi, Ankaraya girmeden Gölbaşında hava sıcaklığı 1derece gösteriyordu, Ankaraya geldik sıcaklık 2 derece...
Bolu dağındayız sıcaklık öğleden önce 7 derece fakat yerler karlı ve sis vardı.
Bu yıl kış çok erkenden geldi, bir çok koloni bana göre kış arısı oluşturmadan kışa adım attı, bu demek oluyorki kovanlarda bal olacak, bahara kovan içinde arı olmadan çıkacak demektir. Bal var ama balı yiyecek arı yok.
Havalar yeniden düzelecek bu süreçte bir posta  yavru oluşursa bahara arıların çıkması kolaylaşır.
Ege, Akdeniz gibi yerlerde kışlamada arıların aç kalmamasına dikkat etmek gerekiyor.