26.11.2009

26 KASIM 2009 ARİFE, YARIN BAYRAM, ŞİMDİDEN HERKESE HAYIRLI BAYRAMLAR.

Bu gün Saim abi Gebze'ye gelmişti. Bana telefonda ne yapalım dedi, abi istersen hemen hışıra gidebiliriz dedim, zaten bu gün arife saat 13 te paydos. Herkes için hışır sihirli kelime bu sıralar, hışırı duyan geliyor Gebze'ye.
Anlayacagınız bugünüde masrafsız şekilde geçirmemin mutlulugu anlatılamaz yaşanır::))
Yemek sonrası çay içseydik filan, nerde içelim tabiki arılıkta ve hacının bahçeye gidilecek.
Mis gibi çay demlenirken biz arılıga daldık, ilk karakovandaki durumlara bakıyoruz.
İnvert şurup henüz bitmemiş ama her ihtimale karşı devamlı şuruplugu dolu tutuyoruz, nasılsa elimizin altında devamlı hazır var, hemde ev yapımı::))
Karakovanda ilk yavrular kapanmaya başladılar, 10 güne kadar bir posta yeni işçi arılar çıkacaklar. Şu an iki petekte güzel yavru var, fakat dördüncü petegi nazlı örmeye başladılar, arıların güc sınırlarının dışında kalıyor sanırım.
Hava güzel ve karakovan arılarının bir kısmı dışarda çalışmaktalar, nektar ve polen gelmeye devam ediyor, gelen arı musluğa konamayıp aşagı otların içine düşüyordu, kovan önüne örtü tahtası koydumki rahat inebilsin bal ve polen yüklü gelenler.
Sonrasında anaarı çiftleştirme kutularına dalıyoruz, arılıkta olunurda arı karıştırılmazmı, hemde karniol. Arılarımız yavruyu kessinler diye yükleme yapmamıza rağmen yavru azalsada devam ediyor.
Bir kaç degişik çıta, yavru alanlarını verdiğimiz, invert şuruplarla daraltıp çıtaları bloke etme devam ediyoruz. Karniyol arısında yavruya son vermek istiyorsanız siz karar vereceksiniz. Yoksa açık alan ve besleme yaptıgınızda yavruyu kesemezsiniz. Bu ise sizin kovanlara hakim olmanız anlamına gelir, yani karniyol arısı acemi arısı degildir.Acemiler için en ideal arı ise kafkas arısıdır, kafkasarı kendi kendisine yaşar, siz mudahale etmezseniz yani ne ondurur nede öldürür.
Bir çok yerde yavru olmadıgı için kovanlar geri gitmekte nedenide geriden yavru gelmemesi yada çok az yavru geldiginden gidenlerin yeri doldurulamamkta. Biz ise yavruyu kesmek için bu günlerde çaba sarfediyoruz.
Bu esnada çoktan beri gelecegini söyleyen Mehmet Pullu aradı ben İzmit'teyim geliyorum diye. Bizde arılıktayız tarif ettik geldiler.

Mehmet Pullu'nun bana attıgı ilk meilinin bir kısmı aşağıda. Yanında ise bacanagı mali müşavir A:Süleyman Güzey.

"Ali bey merhabalar;
Sitenizi sürekli takip ediyorum çalışmalarınızı hayranlıkla izliyorum.
Önce kendimi kısacak tanıtmak isterim.
5 yıl Ankara’da öğretmenlik yaptıktan sonra 11 yıldır Tofaş’ta ürün Yöneticisi olarak çalışıyorum.
Geçen yıl Tarım il müdürlüğünden 2 kovan aldım, bölerek ve Memleketim Bursa Yenişehir Barcın Köyünden 1 oğul alarak 5 kovan yaptım."....


18/02/2009 Gelen mailin bir bölümü, şu an kovan sayısı 30 olmuş.

Arılıkta arıları ve anaarı çiftleştirme kutularını karıştırmaya devam ediyoruz. Hava biraz nazlı olsada güzel.
Mehmet Pullu aslında kutuyla damızlık karniol anaarı almaya geldi ama şu an veremiyecegimi söyledim. Kutuların içindeki hiç bir anaarıya güvenemem, kovanlarında bazılarında gene sonbaharda çiftleşmiş anaarılar var, onlarında ne olacagı gene meçul, inşallah ilkbaharda üretecegim ilk anaarılar doğal saf olacaklar, tabiki yaptıgım planlarım, planladıgım gibi giderse. Bunu zamanı geldiğinde göreceksiniz.
Kutuların karıştırılması bitti hala hızımızı alamadık. Şimdi ise sıra kovanlarda.
Kovanlardada yavru faliyeti devam ediyor, bazılarına göre ırk diye bir olay yok tüm arılar aynı::))
Hadi canım, ama bunlar sokmuyorlar, çok yavru yapıyorlar, desteksiz 80 binlik kovan oluşturabiliyorsunuz, olsun genede arıların alayı aynıdır fark filan yok, dimi yani::)))
Normal şartlarda bu havada başka arı olsa ananızı bellerde, bunlarda arı işte. Yav korkma al şu çıtayı bir tut, evet bu çıtada güzel yavru var, bir çıtada yanından çekelim bakalım. Yavru alanlarını daraltmaya başladık, bir tur daha invert şurup verdikmi alan iyice daralıp yavru yapacak yer kalmayacak ve kışa girecegiz.
Mehmet beye baharda karniyol verecegiz, arılıkta sakin arı istiyormuş. Köyümüzde komşular rahatsız oluyor dedi, biz mahellenin ortasında karıştırıyoruz, çok şükür bu güne kadar şikayet ve kimse rahatsız filan olmadı.
Aaa bundada yavru varmış::))
Biz bu yavrulara bu sıralar son vermek için Gebze'deki arılıkta şurup vermekteyiz.
Birde poşetle şurup verdiğinizde akmıyormu dedi, hemen bir anaarı kutumuza poşetle invert şurup verdik ve bir yerini deldim. Uygulamalı olarak bunuda görmüş oldular, zaten Saim abi devamlı poşetli şurup verme işlemini kullanıyor.
Bu bölümde bayagı gülündü, Mehmet bu sebne 5 kovanını 30 kovana çıkartmış. Tabi bal yok, dedimki bizim sizin gibi arkadaşlarımız çok, siz arıcılık yapın bal bizde var::))
Anladıkki daha bal hasadı filan yapmamışlar, Saim Gürel abimiz arabadan bir kavanoz kestane balı getirdi, bari ağzınız tatlansın diye.
Kestane balına kaşıklarla bir daldık.
Mali müşavir abimiz balı begendi, dediki benim bacanakta bal yok bari bu kavonozu bana satın. Saim abide hemen kavanozu müşavirimize satıverdi.
Bayagı bir güldük, bizim Salih Başak ve kayınçosu Kemal abinin kulaklarını çınlattık. Dedim onlarında 45 kovanı vardı, her sene arıcılık yapıyorlardı ballarınıda ben veriyordum::))
Bu sene nihayet onlardan kurtuldum çok şükür. Balık tutmasını öğrettik, yoksa yakamızı zor kurtaracaktık::))
Arılıkta çayın üstüne balıda götürdük, eh artık dagılsaydık be.
Herkes yoluna, ben ise eve gelip biraz uzanmadan önce bunları yükleyip bayramınızıda bir kutlayı vereyim dedim.
Bu resimi heralde iki sene olmuştur Mehmet Yüksel bulmaca olarak vermişti bana. Resimde kaç tane büyük baş kurbanlık var birde siz bulun.
Yarın büyük ihtimal, doktora yardıma gidilecek, doktorumun durumu vahim, işi bitiremem diye hayıflanıp duruyor.
Abi kurban işini ne yaptın dedim, Muhteşem abi dediki koyuna girdim::))))
gülmekten koptuk, Allah kimseyi gülmekten alı koymasın. Herkesin kurban bayramı kutlu ve mutlu olsun inşallah.

24.11.2009

22 KASIM 2009 DAN GERİDE KALANLAR

22 Kasım 2009 pazar günü. Gebze'deki arlıkta işleri bitirir bitirmez ormandaki arılığımın oldugu yere gittim. Gebze'de son yapmış oldugumuz işler bir sonraki paylaşımda olacak. Ormanda hala kocayemiş çiçekleri açmaya devam ediyor. Kocayemişlerde resim aldıgım saatlerde hava iyice serinlemişti sadece bir bal arısının uçup gittiğini görebildim. Fakat bambus arıları nektar topluyorlardı.
Arılıga gittigimde hava soğumadan ilk işlerimden birisi daha önce iki filimini yayınladıgım bu kovandı, hemen son filminide çekip içinden bir boş ve bir ballı çıtasını aldım. Bu kovanın filmi tekrar diger filimlerin altına atılacak konuyu bağlama açısından. Bundan önceki filim 14 gün öncesi çekilmişti, bir önceki filimde 14 gün öncesinin, yani bu kovanın 42 günde 3 filmi var elimizde. Yavru faliyeti bu kovanda tamamen bitmiş kovan yarı salkımdaydı, gidip gelmeler olsada arılar son baharda mod degiştirip, gayet yavaş hareket etmeye özen gösteriyorlar siz bir şekilde ayarlarını bozmadıgınızda tabiki. Bunu niçin yazıyorum, bu kovana şimdi bir kilo kek verin, bulundukları viteste bu kek almaları imkansız olduklarından vites büyütüp çalışmak zorunda kalacaklar ve bu çalışma ise kış arılarana çok büyük darbedir.
Arımızın yiyecegi yoksa şurup verip bir hafta kovanın ayarınızı bozacagınıza bir gün bozun şurubu çekip yatsın. Kek verdiginizde yarım kilo keki alabilmek için en az bir hafta arılar didinip durmakta, biz daha arıyı koruyup kolalamasını öğrenemedik, salkıma girmek üzere olan arılara kek verenler bunları bir gözden geçirmeli.
Kek arıyı bitirir, çünkü kış arılarının yedekleri yok. hazır elimizdeki kadroyu niye kırıyoruzki. Arılar bitti diyenler uygulamalarına bir baksınlar, nerelerde hata yapılmış.

İkinci kontrol ettiğim kovan ise şampiyonun kızlarından biriydi, bu kovanın anasını kıyıp öldüremedim. Anasını tutmadı, şu an 5-6 çıta arısı vardır ama bunun anası 10 çıta altına düşen bir arı degildi, anaarısınıda oğul vererek kendisi üretti ve seçti. Şampiyonun kızları karışık renkli olurdu bunlarda öyle belleri sarı ama gelişmesi sezon boyu anasını tutmadı, bunun birde kardeşi var o bundan daha zayıf. Yani arılıgınızdaki iyi arılardan anaarı üretildiginde iyi anaarılar yakalama şanslarınız meçuldür. Bu ıslah işidir ve işiniz sadece ıslah olmalı, bizim gibi hem bala hem anaarıya hem marangozluga hemde gezginci arıcılık yapan kişilerin işi degil. Anaarı üretilecekse maceraya girmeyip, bir yolunu bularak damızlık anaarıdan anaarı üretilmelirdir. Damızlıktan üretilen anaların hemen hemen hepsi kalite ve niteliği aynı ayarda olur, üretimdeki uyulacak hususlarda hata yapılmadıgı sürece. Şampiyonun 5 çıta filan ful arısı var, şu an 7 çıtada tutmaktayım. Kışlarken ortada boş çıta varsa kenara alıp, ballıları merkezleyip hiç besleme yapmadan bu kovanlar bahara kadar gidecek. Geçen senede kış boyu ne kovan açtık nede besleme yapıldı. Balı varsa sorun yok.
Arılarınızın yiyecek sıkıntısı varsa poşetle koyu şurup vermek kadar ideal besleme şekli yoktur. Çünkü poşette verilen şurup arının üstünde olacak ve kendisi istenilen ılıklıkta ve arılar yemliklere gidip gelemeyecek ve bogulmayacaktır. Özellikle zayıf arılar salkımdan yemliğe gittiğinde salkım sıcaklıgı olmadıgı için yemlikte ölürler ve geri gelemezler.
Kontrol sırası arılıkta bir katlı kovanım vardı, bu arı 8 çıta bal yaptı 4-5 çıtasını sırladı. Tam bu resimleri çekiyordum bir inleme sesi başladıki. Hemen resimi filan bırakıp Trakyadan geldiğimden beri ilk defa kovanın katını alıp alttan çıta çektim. Kovan anasız son çıkan yavruların yeri boş kalmış, bu güçteki kovanda boş yavru gözleri varsa mutlaka yavru olmalıydı, ne kapalı nede açık yavru bulamadım.
Bu balda kattaki ballardan birisidir, ormandaki püren balı. Kovanlarım gelişmesine ragmen bu güce hepsi çıkamadılar. Benim ilerdeki hedefim tüm kovanların 20 çıtalı kuluçkalı olması. Bunu inşallah önümüzdeki sene görecegiz, biz arıları yönetirken hatalar yapıyoruz. Bu hatalarımızı kış boyu yazacağım, degişik gözlemlerim var.
Kovan anasız ve en iyi kovanım. Buna hemende anaarı verilmesi gerekiyor, hemen 4-5 çıtalık bir kovan vardı gelişmiyor diye anaarısını degiştigim 6 kovandan birisi. Hemen onlardan birisinin anasını alıp, bu kovana vereyim dedim, işede tersten başladık. Önce kafes ve keki hazırlamadım, gidip anaarıyı kovandan aldım, kafesi ayarladım keki bulamadım. Avucumda anaarı dolaşıp duruyorum. Arılarda çok çaresiz kanat çırpıyorlar, hemen bir yöntem vardı onu uyguladım.
Anaarıyı kovan önüne bıraktıgım örtü tahtasına bırakıp, arıları yere ve örtü tahtasına silkelemeye başladım.
Bir elimde makinaylada bunları filimledim, bir elimlede arıyı yere vuruyorum. Doktorumda diyorki makinayı kuracagın bir tripot al, dedimki benim tarzım böyle, kimisi bakım yaparken resim çekemez biz neler yapıyoruz millet görsün be yav, birde arıların karniyol olması arıcının çok rahat çalışmasına olanak veriyor. Başka ırklarda çalışırken arada birisi sizin manzaranızı bozuveriyor.
Asıl filimleri bu siteye yükledim.
Bu yöntem neydi derseniz, kovan içindeki tüm düzenleri bozmakda denebilir.
Tüm arıları kovan önüne silkeleyip anaarıyıda içlerine bırakıp ogul arısı gibi kovana girmelerini sağlıyorsunuz. Yukardaki linkte bu uygulamayı filimden izleyebilirsiniz.
Daha önce iki anaarı kesen bir kovana böyle bir anaarı vermiştim, ertesi gün baktım anaarı yumurta atmış, hemen aynısını uyguladık gitti. Ben en erken hafta sonuna gidebilirim, bu kovan ne zaman anasız kaldı belli degil, kabul edilmezse üzülürüm, ama öteki kovana bir hafta sonra anaarı vermek o kovana zarar vermez. Anaarı verdiğim kovana bir hafta sonra anaarı götürürsem belkide yalancıya kaçar, sonuçta yedekte anaarınız varsa her türlü risk alırsınız.
Tabi bu uygulamada diğerleri gibi %100 degildir, 2008 yılı yazında Pınarhisar'da aynı uygulamada verdiğim anaarıyı çok kısa sürede kesip dışarıya attıklarınıda belirteyim.
Görüntüler süperdi, sanki kovana yazın oğul giriyormuş duyguları yaşattı bana.
Bazı kocayemiş resimlerini acilen arılıga gitmeden yolda aldım, sonra hava karardıgında flaşla çekilen resimler hoşuma gitmiyor. Yada artık zamanınız kalmıyor resim alamıyorsunuz.
Bir çok kocayemiş ise açmayı bekliyor, yukardaki goncalar daha açacaklar, ama geceleri çok serin hatta soguk oluyor, gündüzleri havalar güzel ve arılar hala nektar getirebilmekte.
Degişik bir alıç türü bizim memleket alışlarına benziyor ama tadı hiç güzel degil. Memleketimden getirdigim alıç tohumlarını ormanın bir çok yerine ektim. Ben ektim bitmez ise toprak utansın, ne yapalım.
Bir bambus arısı kocayemilerden nektar toplamakta.
Kocayemiş meyveleri, pazarlarda dağ çilegi diye satılmakta ama bunun adı kocayemiştir. Çok ilginç bitkilerden birisi çiçek ve meyveyi yan yana görmek açısından.
Pürenler tamamen ormanda bitti, Gebze'deki arılıgın civarlarında hala püren poleni geliyor.
Salkım sakım kocayemiş çiçekleri.
Bu salkıma dikkat ederseniz nasıl kademe var salkımda bile. Açanlar ve açmaya çalışan kocayemiş çiçekleri.
Arılıktan çıktıktan sonra daha önceden belirlediğim yerlerdeki muşmulaları ziyaret ettim. Aslında bu konuda en iyimiz İlhami Uyar abidir. Tüm yabani meyveleri belirleyip kafasına göre kayıt tutuyor, ve zamanı geldiginde aramadan git meyveleri topla.
Kuş burnu, çok sevdiğim yabani bitkilerden birisi. Yumuşadıklarında direk yerim. Dalından kopar ve götür::))
Havalara aldanan bir alıç, çiçek açmış. Bu eriktende uyanık daha erikler açmadı be. Aslında ormanda baharda il çiçek açan agaç ise kızılcıktır. Çok erkenden çiçeklenip arılara sarı polen sunarlar. Diger erken açan bitki ise çigdemgiller.
Z amanı gelmeden bir poşet toplamıştım bir türlü olmadılar ve çöpe gitti. Muşmula olması için bir ayaz yemesi lazım diyorlar belkide ayaz olana kadar yetişme devresi devam ediyordur. Aralarında olmuş olanlar vardı hem topla hem götür, birleride diyecek, ne pis bogazsın diye::))
Aslında yemeyle içmeyle filan pek işimiz yok::))
Eve getirdiğim muşmularlarıda resimliyoruz, ellerim donmuş be yolda o kadar basmama ragmen bu sene en çok üşüdügüm gündü diyebilirim. Motorsikletlerin zaten en sevmediğim yönü kışın üşümek ve yagışlı havalarda ise kaskta silecek yok, beni bu iki şey çok muzdarip ediyor.

Bu sene hem ırk degişimine gidildi genel olarak, hemde geçmiş yıllara göre en güçlü arıyla giriyorum kışa. Bunu ilerleyen yıllarda görecegiz, gezginci arıcılıkta bölgelere göre karniyol veya italyan arıları kullanılacak. Sabit arılıklarda zaten nektardan nektara geçişler olmadıgı için ırklar gezginci arıcılıktaki kadar önemli degil. Bu ormanda bu sene bir çok gözlemim oldu, bir çok kişinin arısını yüzeyselde olsa kontrol etmem beni büyük bilgi sahibi yapmıştır. Yani konuşurken bir şeyler bilerek konuşup yazacagım, işkembeden atmıyacagız. Benim arılarım çok güzel gelişirken bir sürüde kovan söndürenler oldu. Komşu arılıklardaki izlenim ise kafkas arılarıyla yan yanayız ve onlar gelişemedi. Sadece ırkların suçu yok bu gelişememezlikte arıcılarında hataları vardı, sadece ırk olayına bağlamak istemiyorum ama ırkta artık çok önemlidir. Bakın bu mevsimde bende yavru var, bitişiğimdeki arılıkların hiç birinde yavru yoktu. En son yanımdan giden Mitat abinin 8 kovanına baktık ve hiç yavru yoktu. Bizde yavruyu kesmenin yollarını arıyoruz, alan daraltıp bloke olmasını sağlıyoruz. Irklar çok önemli bunu anlamamız ise zaman alacak.
Her geçen gün, arıcılıkta bize olumlu iz bırakmaya devam ediyor. Geriye dönüp baktıgımda arada o kadar fark var ki.

21.11.2009

KARA KOVAN DÖRTLEDİ

Evet karakovan vitesi dörtlemiş vaziyette. İşin başında biraz boçalasakta şu an işi toparladık. Kasım ayının dördünde bu kara kovana arı silkelemiştik.Silkelenen arılar karniyol f1 işçileri, anaarı ise kendi ürettiğim karniyol F1 anaarıdır. İşin rayına girmesi yaklaşık 8-10 gün sürdü, bu arada iki anaarı kestirdik. Üçüncü anaarıyla durmadan yola devam ediyoruz. Karakovanın rayına oturmasından sonra geçen süre 10 gün. Bu 10 günde geldigimiz nokta yukardaki doksana takılmış bir petek, ve üçüncü petege atılmış yumurtalar var. Bu işi yazdan planlamıştık, biraz geç oldu ama geç olmasını özellikle seçilmişti, bu kadar geç yola çıkan arılar nereye kadar gidecek diye, yani risk aldık. Bu gidişlede sorun çıkmayacak gözüküyor.
İşçi arıların az oluşu petegin yavaş örülmesine neden oluyor, yavaş örülen petek ise şurup konulana kadar yumurta atılıyor. Güçlü bir arı olsaydı anaarıya bu kadar fırsat vermezdi.
Bu mevsimde karniyol ve italyandan başka arılara bu bölgede yavru attırsanız bile bir avucu geçmez. Şu anki durum, en fazla bir petege daha yavru atar sonra saramadığı alanlar kalacak.
Sorun zaten bizim açımızdan arı güçlendirme degil, güçlü arıyı nasıl güçlü tutabiliriz bölümündeyiz artık. İnşallah bu işide çözecegim, hani derlerya yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır diye, aynen öyle olacak.
Unuttu sanmayın;
Bu karakovan hala invert şurupla zehirlenerek yoluna devam etmekte. Hemde ev yapımı, ne yapalım 5 yıldızlı lokantalarda yaptıramadık.
Tartışın bakayım, invert şurubu, hemde ev yapımı olanı olsun.::))))

Kaşınanlar, itina ile kaşınır.

18.11.2009

KARAKOVANDAN RAPOR VE İNVERT ŞURUPLA YÜKLEMEYE DEVAM

Resimlerin hepsi orjinal olarak yükleniyor. Niçin derseniz meraklıları olabilir, bazı internet tarayıcılarından resmin raporuna bakmak isteyenler olabilir. Yukardaki resmin ben özelliklerini tıkladıgımda bir sürü rapor verebilmekte. Tabi her tarayıcı bu detayları vermeyebilir. Şu an kullandıgım tarayıcı "opera tarayıcı"resimler konusunda çok iyi.
18 Kasım 2009

Bu gün 18 kasım 2009. Karakovanı görmeye gittim ve invert şuruplarını tam bitirememişlerdi, yeniden tatmamlayıp kapattım. Hala zehirlenme belirtileri yok. Bu gün üçüncü dalagı indirdiklerinide resimlemiş oldum.
Sarı resimlerde flaş patlıyor ve kızıl çıkıyor resimler.

Bu karakovanda toplam üç çıta arı yoktur. Bu kadar az bir arı kısa sürede neler yapmaya başladı. 6-7 çıtalık bir arıyıda nasip olursa seneye deneyecegim, hemde daha geç bir zaman diliminde. Bakalım kaç günde kovanı petek ötüp dolduracak. 18 kasımda çektiğim resimlerde iyice rahatladım, çünkü 14 kasımda bayagı bir duman verip görüntü almaya çalışmıştım, bu yeni kabul edilmiş anaarılı kovanlarda çok sakıncalıydı, zaten kafadan iki anaarı kaybı yaşadık, üçüncüyüde riske atmıştım. Son örülen petektede dün yumurta görünce iyice rahatladım, artık duman vermeden görüntü alacagım, birde şu ana kadarki sıkıştırma iyi degil alanı çok iyi daraltırsam gelişme de daha hızlanacak, sıkıştırmak için bir kalıp yapıp onu sürgülü halde çalıştırmam gerekiyor.

18 Kasım 2009
..........
15 kasım 2009


15 Kasım 2009
14 Kasım 2009





14 Kasım 2009
...........

13 kasım 2009






13 kasım 2009


10 Kasım 2009


9 Kasım 2009


8 Kasım 2009


7 Kasım 2009


5 Kasım 2009


4 Kasım 2009