28.06.2013

ARICILIK VE İLK YARDIM

 Haziran olsun yaz ayları arıcılar açısından oldukça sorunlu geçen nişan düğün sünnet etkinliklerinin en çok olduğu zamandır, arıcıların ise bir hafta sonları olur, onlarıda etkinliklerde geçirdimi işler arap saçına dönebiliyor. Sonuçta hepsi olmalı hayatın bir parçası, hiç bir şey planlandığı gibi olmuyor.
   Geçen hafta sonu Bursa'daydık. Aynı gün geri dönmemize rağmen hafta sonu gümledi.
Pazaertesi ise uygulamaya girecek ana arılar vardı, mesayi sonu koştura koştura arılıga vardım, 10 tane ana topladım hava kararmaya başlıyordu, hemen tezgahı kararmadan kurmak için arabaya geçtik.

  Suni tohumlama işlerinin en sevmediğim tarafaı şu masanın kurulup toplanması, en az 1 saatinizi götürüyor. Yaptığımız işte önemli damızlıklarımızın yedekleri alınmalı. Masa hazır ve kullanılır pozisyona geldiğinde erkek arıları getiripdirek sperm toplanabilir.
 Yanımda Dr.İsmail abini arılıktan getirdiğim toplanmış erkeklerin spermlerini aldım.




 Arılıkta yetiştirdiğimiz saf erkekleri kafese alıyoruz, bu sistem çok iyi. Eskiden tek tek erkek topluyorduk, şimdi tahliye musluğunu açıp erkek arı kafesini yapıştırıyoruz, içeriden fırlayan erkek kafeste işi çok kısaltıyor.
 Yeterli sayıya ulaşıldımı kefesi kapatıp tahliyeyide kapatmak gerekiyor erkek arı kaybolmaması gerekiyor.


 Erkek arıların uçuşu bittiğinde tahliyeyi açtığınızda dışkılma için erkekler gidip geri dönüyorlar. Normal şartlarda bu katlı ruşetten erkek arılar dışarıya gitdemezler, alt kattın üstünde ana arı ızgarası var, altan çıkamazlar, gündüz üst kapagıda açmamak gerekiyor, açtıgınızda tüm erkekleri kaçırırsınız sabah erken akşam geç saatlerde beslemek için açılırsa sıkıntı olmaz. Yani sabah erken akşam çok geç saatlerde erkek arılar uçmazlar.





Gebze'den götürdüğüm erkek arılarla arılıktaki erkeklerin spermlerini aynı iğnede araya boşluk bırakarak topladım. Hem birbirine karıştırmadım, hemde iğneyi sök yeni iğne tak süreyi olumlu kullanmak adına bu benim ilk uygulamam, bana görede ilk ben yaptım::)))

   Pazartesi planlanan iş bitmedi, vakit çok geç olmuştu gece yarısı eve döndük. Salı günü İlhami abide olmadığı için tek başıma kalan ana arılara uygulama yaptım. Tek başına sperm almak işi oldukça uzatıyor, bir kişi sperm alınırken erkekleri yandan verirse iş çok çabuklaşıyor. Tek başına seri olamıyorsun dikkatli çalışmaz iseniz cam iğne ucunu kısa sürede kurutup tıkatıyorsunuz.



Tabi bu işleri yapmadan önce arabayı dezenfekte ettirdim hijyen çok önemli::))
Bu iş labaraturvarda olur diye bir yerlerini yırtanlar, şimdi benimle yarış halinde her yerde bu iş olur demeye başladılar::))
Araba muayeneye girecekti, içini dışını bir yıkatayım dedim, yıkamacı soruyor abi niye fotoçektin diye, dedim sen anlamazsın::))
Hijyen önemli beya::))

 2009 Yılında suni tohumlama çalışmalarımızda kullandığımız tüpün depoziti 400 lira idi. İçindeki gaz 10-15 lira tüpün depoziti felaketparalar tutuyordu, 3 sene kullandık bitmedi::))
Şimdi aynı tüpün sıfırı 160 liraya ve depozitli degil tüp sizin oluyor, bitir getir bir günde doldurup geri veriyorlar.
Bizim Trakyalı Şenol, bir tane suni tohumala aleti yapıp bitirdi, artık uygulamalara geçiyor, abi tüp işi sende dedi bende kendisine bir tüp aldıp hediye ettim.
Kargoya bu hali ile götürdüm abi bu tüp dolumu evet abi dolu tüp gitmez, yav bana hem göndeririz filan deyip ortada bırakamazsın, kargocuyla kapışıyoruz ve çamur yapıyorum tabiki::))
O zaman saralım dedi sar tabi böyle gidermi dedim::))
Tarttık 10 kilo geldi, bana oku dedi dedim 10 kilo yazıyor, yok o 8 kilodur, demekki 8 kiloyu geçince banada geçecek, dedim benim gözlerim zaten iyi görmez 8 diyorsan 8 dir::))
Tüpü Vize'ye uçurduk, Şenol'dan dolayısı ile kurtuldum::))

 Dr.İsmail abi ara sıra telefon edip balları ne zaman alacagız deyip duruyordu veya hangi balı alacağım. Bir gün yemek saati yemege gitmeyip yazlığa gittim, kat dolmuş kalmıyordu, balları bir kısmını alıp, ruşete istifledim arılara örüpmüş ve ham çıta verdim, arı bloke olmaya başlamıştı, hemde sırlı bal blokesi.Sırlı bal.
 En sağda gene karakovan balı var, arı çıta konmayınca  baştan sona kadar dalak atmış::))
Nedir bu hobicilerden çektiğim....
Bahar balı, İsmail abi arıyı hiç besleme taratarı biri degildir, hatta arım balla beslensin diye bir sene kestane ballarını bile almayıp arısına kışın kestane balı yediren tanıdığım en cömert hobi arıcısıdır::((
Sadece bu çıta tam dolu degildi, muhtemelen geçenlerde bir çıta bal aldım diyordu alınan balın yerine konulan çıta olmalı.
2010 Yılında ürettiğim karniol F1 ana arının en sonuncusunu bu hafta kovanın dışında buldum, 2 gün öncesi son attığı erkek yumurtalarını meme besleyen kovana alıp yeniden kabarmış erkek çıtası vermiştim, yeniden yumurta atmış ise alayım diye kovanı açtım sesler hoşuma gitmedi yumurta atmamış ve kovanda bulamadım memeler başlamış kovan önüne baktım, orada yatıyordu::((
Son 3 yıl içinde bala çalışan bir arıydı bu yıl sürekli erkeklerini almıştım tam ekotip olmuştu.
Bazı yerlerde ileri geri konuşanlar oluyor benim arılarım zaten tamamen yerli arılardan oluşuyor, Ali Türk arısı.
Birisi çocugunu doğuracagı zaman Amerikaya gidip çocugu orada doğurup nufusunda Amerika oluyorsa ona ses etmeyenler, her şeyi ile burada doğup burada büyüyen arılara laga luga ediyor....
Hatta bu işi şeref meselesi yapanlar bile var, o zaman 1930 yıllardan sonra ülkeye getirilen hayvan olsun bitki olsun gerekirse bir liste yapayım.
İşin en garip tarafı ise yurt dışından 1980 li yıllarda  arı getirenlerin bu söylemleri yapması acayip ilginç, insanlar önce kendi yaptıklarına bakacaklar, ülkende ıslah yapamayıp sağa sola çamur atmayacaksın. İsmet İnönü bu ülkeye her gün içtiğimiz çay'ı yurt dışından getirmiştir, daha yakın tarihimizde ise Adnan Kahveci Kivi'yi getirmiştir, bu kişiler vatan hainimi?.................
Yada vatan hainliği bu kadar basitmi birilerin söylemiyle tabiki......


Bu yıl oldukça sorunlu bir yıl oluyor, çok güçlü arılarda çok meme tutturamadık. 4 Çıtalık bir devşirme kolonisine yapılan 34 aşılamanın 30 tanesi tutmuş, arıcılıkta bir çok sorunun karşılığı yok. Varda biz bilmiyoruz demek daha doğru olur.Tutmuş ana arı memeleri.
 Göçebe bahçemde domatesler görünmeye başladı, elimde ekmek ve tuz bekliyorum kızardıklarında doyasıya yemek için.....


Köpeklerim, itlikten çıktı::)
İlk zamankşi hallerinden eser yok ışıl ışıl oldular ama hala yabaniler, şunu bir tutup mıncıklamayı o kadar istiyorumki ama çok zor, acayip atik bir hayvan...


 Bu hafta içi 3 gün boyunca ilk yardım eğitimi vardı.
Yıllardır bu eğitimleri alıyoruz, kurum süreyi geçirince serfitikalarımız iptal edildi, az bir egitimle güncellenecek kimliğimiz, sıfırdan başlayarak oluşturuldu.
Bu karmaşada 3 gün süren degişik bir ortamdaydık, oldukça neşeli geçti.
Bazı bölümlerinde arazi olmama rağmen derslere devam edenlerden olduça iyiyim::))
4 Kişi yazılıdan 100 aldı birisi benim::)))
Çocuk gibi seviniyorsunuz ba::))


İlk yardımda dünyada en iyi olan ülke İsrailmiş, bunu duyunca ben üzülüyorum, adamlar her dalda çalışıp en iyi oluyor bizde ise her şey karmaşa....

İlk yardım eğitimi belge veya puan önemli degil aslında.
Evinizdeki kazarlar ve yaralanmalarda, en yakınlarınaza nasıl faydalı olunur, basit teknikler insanı ölümden kurtarabiliyor. Çocuklar için olan bölümleri her anne bana öğrenmesi gerekiyor,i sonuçta ne nerede lazım olacak belli degil, siz gerekeni yapıp gelecek ve olacagı beklemekten başka şansınız yok.
Allah her şeyin hayırlısını versin.
İlk yardım olay yerinde bulunan kişinin hastaların durumunun daha kötüye gitmesini, mevcut imkanları kullanarak önlemek, kesinlikle ilaç kullanmadan...
2 Gün süren eğitimin üçüncü gün ayağı Darıca Farabi Devlet hastanesindeki yazılı ve sözlü sınavla sona erdi.

Hocamız Nadide hanım ise işini çok seven birisiydi. Birisi işini severek yapıyorsa bunu kesin anlıyorsunuz.

24.06.2013

ARICININ ZORUNLU GEZİSİ...



 Haziran ayının sonu geliyor, işlerimiz oldukça yoğun, bu yoğunluk arasında bizleri düşünen dostlarımız oluyor. Bunlardan biriside Mustafa Doğan, abi bana adres ver, yav şimdi bu işlerin sırasımı::))
Muhteşem abiyi arıyorum abi ben bu akşamdan gidiyorum iyiki benim adresi vermemişin bana gelen kirazı Furkan'ın önüne koy burnundan gelene kadar yesin dedi::))
Bende madem öyle deyip kalfanın paketini serviste, doktorun hayrına servis ediverdim, bu pinti hocanın hayır hasenat yapacağı yoktu::))
Cuma günü gelen kirazlardan o kadar çok kişi yediki anlatamam...
Bir sürü kiraz, Mustafam Allah hediyeni kabul etsin ne diyeyimki...
Akşehir kirazı.



 Hafta sonu Bursa'da yigenimin nişanı vardı dolayısı ile yollara düştük, kalan kirazlarda peşimizden Bursa'ya geldiler.
Benim günlük iş trafiğim sabah başlar, akşam 21:30 ile 22:00 da evime ancak girerim. Gece feribotla karşıya geçtik, 1:30 da filan teyzemin evindeydik.
Yatmamız 3:00 oldu sabah kalktık, kavaltı 11 de bitti, telefon geldi, abi herşey hazır sizi yemege götürecegim almaya geliyorum ben mirirli Fatih Allah iyiliğini versin, fazladan bir sürü çay içmiştim önceden haber verseydin midenin bir kısmını boş bırakırdık....



 Eniştem Nasip, torunuyla oynuyor, bu torunu bende ilk defa görüyorum, zaten onlarda bizi görmeye geldiler. Bu sırada telefon çaldı Fatih gelmiş kaldığımız ev civarında bizi arıyor. Hemen aşağıya inip kendisiyle buluştuk.

Fatih kantarın topuzunu kaçıranlardan, abi 10 ana lazım dedi, peşinden 20,devamında 30 ve en son 40 tane olsun dedi, bizde sayıyı tamamladık abi keşke 50 tane olsaydı diye hayıflanıyor.En son yuh demek zorunda kaldım... Evet benden ana arı alanların etrafına ana arı vermeye yetişemiyorum, belli bir kapasitemiz var, dur bakalım bu sorunu nasıl çözecegiz...
Bir sürü kişi açıkta ana arı bekliyor.....
Konya Akşehir'den gelen kirazların bir kısmını Fatih'lere ayırmıştım, kirazların bir kısmıda Mudanya'ya gitti, ne bereketli kirazmış...
Fatih ise bize hediye polen ve bahar balı getirmiş, karşılıklı hedyeleşmeler bitti, evdekiler hazırlandı, Mudanya'ya yemek yemege gidiyoruz...
Bu yemegi uzun seneler olmuştu yemeyeli, eski santral garajın karşısında Divan lokantasında yerdim tabi en az 30 yıl öncesi, şimdi oralar kent meydanı olmuş, Divan lokantası hala duruyormu bilmem. İsmini bile bilmediğim yemegin şeklinden Mrili Fatih ne demek istediğimi anlamış olacakki, pilav dolması hazır dedi.
Özel içli pilavın üzerine ince iç yağı sarılıp fırında pişiriliyor.
Lezzetmi?
 Süper olmuş....
Pilav dolması...
Doktorsuz bogazımdan geçmedi diyeceğim kimse inanmayacak o zaman dememek en iyisi çünkü kimse yemiyor....
Harika bir ziyafet oldu.
Gerçi baştan çorbayla başladıktı, biraz kondisyonumu bozmuş olmalıki, pilav sarmasını bitiremedim::((
Fatih ile tanışıklığımız internet ve arıcılık konusunda oldu, nereden nerelere gelindi, salep içiminden bozaya ve oradanda Türk kahvesi....
Daha biz bu iştahla çok yer ve içeriz Allah arılarımıza zeval vermesin.
Zşyafet bittimi tabiki gene bitmedi, sıra tatlılarda::))
Şu tatlılardaki güzelliğe bakın ama bende yiyecek yer kalmadı, burası lokanta degilki paket yapta yolda yiyeylim diyemedik işte yüzsüzlük olurdu ama yiyemediğim için üzgünüm::((

Fatih için bir kutu hazırladım, bundan sonra balkon veya terasta arı nasıl bakılır onbuda göreceksiniz::))
Dul horuza bir tavugu hor görenler utansın, bizde tavuk yumurta bazı durumlarda sebil olur::))

Arıları serbest bıraktık hemen çalışmaya başladılar, hadi hayırlı olsun...

En son çay faslına geçtik, bu esnada ana arıların paralarını sayıp cebe indirmişim::))
Acayip bir duygu denize bakıp balkonda çay içmek::))
Fatih her şey için Allah razı olsun, beni kesmedi ama ne yapalım bunada şükür::))

Bu esnada Serdar ve Birol Mudanya'ya geliyormuş dedik biz Bursa'ya döndük dedik ve onlarda kaldığımız ev civarında buluşup sohbet ettik. Bu sırada akşam oldu biz hala nişana gidecegiz, mecburen vedalaşıp ayrıldık.

 Nişandayız, gece 24:00 gibi davetliler dagıldı. Biz yeniden yollara düşecegiz pazar günü çok çalışıp cumartesi gününün açıklarını kapatmalıyım.
Akrabalarımdan Celal Eldeş, bir kaç yıldır yüz yüze görüşmemiştik.
Gece teyzemlerini evinne bırakıp, tekrar Gebze yoluna çıktık.
Enişte çok ısrar etti kovulan bu saatte gitmez iki saatlik yol sabah gidin diye, keşke kalsaymışım....
Gece 2:30 da Gebzeye döndük. Sabah haşat bir vaziyette kalktım. Mühiş bir kırgınlık var çalışmam lazım ama gönlümden yana degil diger azalarım...
 Yazlığa uğradık, çoktan beri görüşemediğim Raşit abi yazlıktaydı, bir görüşelim derken çay kahve börek çörek neye ugradığımızı şaşırdık hepsini yemişiz, yuh olsun bize.
Bu arada Raşit bey fren ayarı yaptırmalı gelecegini iyi görmüyorum, geçen sene bir kaç arısı vardı şu an 20 kovana dayanmış durumda. Bu hızla giderse seneye yüzü bulması içten bile degil....
Ayrılıyoruz..
 Zaim abinin yazlığa uğradık, geçen hafta kütüge arı koymuştuk, kafesteki ana arıyı kesin kabul etmeleri lazımda kütük anasız kalmış, biz kütügü kontrol ederken Zaim abi geldi dedim akşama ana arı getirecegim ben hemen alıp geri döneyim dedi.
Benim ana arım F1 olsun diyor::))
Bakışa bakın dedim hani 333::))
 Evet arıcı gülümsemesi, geldi...
Pazar günü dünya iş vardı ben o agacın altı olmadı yok burası daha iyi yok çadırda az kestireyim derken akşama kadar orada burada pinekleyip durdum. Biraz larva transferi yaptık, bahçede domatesleri sırıklara bağladım ve eve döndük hala kendime gelemedim....
Bana nazar degiyor galiba.....

17.06.2013

ARICILIK BÖYLE YAPILIR...

 Arıcılık nasıl yapılır diye sorsanız? Herkesin kendisine göre arıcılığı vardır. Arıcılığı herkes çapına göre yapabiliyor.
Bizim İlhami abide bahçesinde bulunan iki kovanın birisine kat atmış birisinin sonbahardan sonra kapagını bile açmamış::))
Birazda suç bende bu yıl yazlığına hiç ugrayamamıştım. Kovanın içi dolduysa kat koy demiştim, katı koymuş...

Bu kat konulmuş kovanın yukarıdan görünen hali....
Aceleyle bu kadar olumuş öyle dedi::))
Bu kovanıda geçen sene sonbahardan sonra hiç açmamış.
Bu durum karşısında hemen büyük bir bıçak ile bir tepsi getirmesini söyledim, göstericilere mudahale etmem lazım, yasa dışı işler yapmışlar, fenni kovanda kara kovan balı yapanı yakarım....
Sabah saat 8:30, katsız kovana mudahale ediyorum.Benim verdiğim f1 lerden birisi bu arı.Yani AliTürk arısı. Geçmişte karniol dedim herkes karniolcu oldu, herkes karniol satmakta, o zaman benim arılarım karniol degil...

Sabah sabah şu hale bakın mis gibi bahar balı, bu arı acemi arısı degil, arıyı yönetemez isen böyle şeylere hazır olacaksın....
Geçmişte bu arıya ve bana çamur atanların piyasada artık esameleri kalmadı, demekki yavaş yavaş benim yıllar öncesi söylediğim bu arı acemi arısı degil lafını şimdi anladılar, geçmişte arıcıyız geçinenler şimdi biz nasıl bu hataları yaptık diyorlardır, demekle kalmayıp birde bazı kişileri bize karşı fişeklediler, şimdi alayı şapa oturdu, yaratana şükürler olsun yolumuzu açtı, Ali Türk hala burada......
Bal tutan sadece parmagını yalamıyor::))
Bizde her yer bal.
Bu kovanın işini bitiridim geçiyoruz katlı kovana....
Katı iki kişi zor kaldırdık, arada bayağı bir boşluk varmış ve dolayısı ile kat ile kuluçkalık mumla birbirine kaynak yapılıp bağlanmış...
Şimdi düşünün sabahın 8:30 zu, bir kovana mudahale yapıyorsunuz, en az 10 dakika uğrşmışımdır, balları alıp çıtalarını tamamlayıp kapatıyoruz. Geçiyoruz hemen yanındaki katlı kovana en az 10 dakikada bu kovanı düzeltmeye çalıştım, her taraf bal ve bir arı sokmuyor...
Katlı kovanında fazlalıkları alındı.
Katı çıtayla doldurup kovanı kapadım.
Bu kadar çalışmaya bu bal az ama olsun, biz az ile yetinmeye çocukluğumuzdan beri alışığız....
Bahar balı, hemde karakovan, bu arada Zaim abiyi çok andık, kendisi yanımızda olsaydı balın yarısını götürmüştü::))
Mis gibi kokan bahar balına dalıyorum, nefisti.....
İlhami Tezcan abim acayip sevindi, geçen sene karakovan balı almaya kalkıyordu, dedim sen iste karakovana arı koyayım, kara kovan yapamadı ama kara kovan balı oldu. Bizim işimiz çoktu balların üzerinde bulunan arıları temizlemesini söyleyip hemen ayrıldık, İlhami abi berektli olsun....
Arılıkta makarna partisi veriyorum hemde etli::))
Hakkımda pinti diyenlere duyurulur.İtlerimi bile etli makarnayla besliyorum::))
Geçen hafta misafirlerim vardı cumartesi gününü pas geçmiştim, güzel bir gün olmuştu, bu hafta sonu iki gün ful ana arıların takibine ayırdım. Meme ver, ana varmı kontrol et, hazır varsa topla, larva transferi yap ve işin büyük bölümünü tamamladım, geri kalanı iki üç akşamda taranır...
Şile'deki durumuda acayip merak ediyorduk, aniden karar verip akşam üzeri 18:30 da Kızılca köye uçtuk, 40 dakika sonra arılarımızın yanındaydık, detaylar gelecek.
Resimdeki görüntü bende hiçbir sorun yok yoluma devam ediyorum diyor, arıcı görüntü ve arının harek ve davranışından bir çok şeyi çözer....
Salatalıklarım bahçeye ekilecekleri günü bekliyor, bahçede her şey olmalı::))
Marullarım, Niğde'ye gittiğimde annemin ayırdığı tohumlardan almıştım, balkoa ekerim diye, şimdi göçebede olsa, geçici bir bahçemiz oldu::))
Kızlca köye vardığımızda çok az bir süremiz vardı hemen körüğü yakıp arıların kapaklarını açtık.
Arılık mis gibi kestane kokuyordu.
Kestanede arılar hırçınlarşırmış, nedense bizim arılar hırçınlaşmıyoru::))
Yavru çıkan gözlere kestane nektarı geliyordu, yaklaşık 20 kovan arıyı maskesiz kontrol ettim, bu durumun iyi olduğunu gösteriyor, bal istediğimiz kadar olmasada akım var yani.
Bir kovanın üstünde bozulmuş ana arı memeleri vardı, katı kaldırıp alt kata bakmam gerekiyordu. Bu kovana erkek yapsın diye çift erkek çıtası girmiştim, arı yogun bal gelmediği için işçi gözü örmüş ve yumurta atmış. İlhami abi şu resim çekme işini biraz daha geliştirmeli, katlı kovan açıyorum bir sürü resim var, sadece çıta ve ben varım....
Aynı kovanın öbür erkek çıtası, peteği kestigim yer belli koyu renk olan yerin altını kesip boşaltmıştım, arı örülü alana polen ve bal getirmiş, petek gözlerini işçi örüp, yavru kapatıyor, erkek atsaydı çok iyi olacaktı....
Bir başka kapalı yavrulu çıta, yavru sökülen gözlere bal konuluyor...
Alt katlarda agarma vardı, katın sadece birisinde ağarma vardı oda bu kovan.
Kestane balına bu yıl toplama arıyla girdim, hazır katlı arım yoktu, arınız zayıf olduğunda ne yapsanız işe yaramıyor, güçlü koloniler her zaman gerekeni kısa akımlarda bile yaparlar.
Nihayet İlhami bey kovanla çıtayı yan yana getirebiliş, bu seferde resimde ben yokum::((
Tüm kovanlara sıradan bir bakmış olduk, nasipte ne varsa şükretmekten başka çaremiz yok.
Aynı alanda bir kaç kişinin arısı var, Yağcılar köyünden Saim abi arıları yukarı sete aldılar, geçen sene burada bir sürü kovan sele kapılıp telef oldular.
Gebze Bal üretcileri birlik başkanımız Kadir Gürkan bey, oldukça neşeliydi, 10 gündür arılarıyla kızılca köyde yatıp kalkıyor.
İlkami abide köylüsü Saim abiye yardım etti, arıları daha yüksege taşıdılar.
Toplu bir resim alıyoruz. Bu arada benim arıların arkasında bir sürü yabani kiraz var, dedim kiraz yedinizmi yok ne kirazı dediler::))
Yav 10 gündür buradasınız kirazlar karşınızda.

İlhami abiye dedim ağaca çık bir kaç dal kesip aşagıya at. İlhami abi süpermen gibi anında kiraz ağacının pepesine çıktı, dal kesmiyelim yazık olur dedi bir silkeledi, dolu gibi kiraz yağdı gökten::))
Doyana kadar yabani kiraz yedik, çekirdeklerini topladım gebze ormanlarına ekecegim.
Her taraf kiraz oldu.
Yıllar öncesi sarı kiraz vardı bu civarda şimdi yok, herhalde agacı kesmişler felaket tatlı oluyordu, bogazınızı yakardı, millet derede duran kiraz agacından ne istiyor anlamadım gitti.Kuşu kurdu düşünen yok.....
Kadirabinin arılar ilk koydugu yerde, kiraz yedikten sonra arılığa gidelim dedik, aramız 200 metre filan.
Bu arada fındıklar yola çıkmış geliyor, nedense taze fındığa bayılırım.
Rahmetli tek kollu Mitat amcanın bahçeden geçtik, yıllarca kullandığı fasulye sırıkları burada çürümeyi bekliyor. Siz yeterki ölmeye görün, canın yongası malların hali nice oluyor...
Başkanımızın arılıktayız. Bu yıl Kadir bey kulubeyi getirmemiş, çadır kurmuş.
Benim ustam Yüksel abide çadırını kurmuş, yav burası oba olmuş, oba mahalle anlamına gelir, aslımızda yörüklükte vardır.
3 Numara yazan ruşet benim 15 sene öncesi ana arı üretimi yapmak için tasarladığım ortadan bölününce ikişer .çıtalı bölmelerden oluşan, bölmeyi aldığınızda 4 çıtalık ruşete kovana dönüşen malzemem.
Bendeki yenilik ve gelişm arayışları geçmiştede vardı yani, yeni degil....
Bir toplu resim daha. İlhami bey, Kadir bey ve Saim beyler, kıxzılca köydeler.
Biraz daha yakından bir 333 deyin bakayım, saim abi hala kendisini tarnsfer olacak futbolcu konumunda kasmaya devam ediyor::))
Bizim başkanın en büyük hastalığı, arılıkta suyu olacak ve duş hemen kurulacak. Her gittiği yerde su şebekesine girmesini bilmiştir, yüzlerce metre hortumu ve bir kaç su deposu olur::))
Borular sıcakta ısınınca sıcacık su, gündüz o kadar sıcak oluyorki yanarsınız...
Hava kararmak üzere ve geri dönmemiz lazım.
Başkanımız Kadir Gürkan geçen sene bu arılığın 200 metre aşağısında bulunan tüm kovanlarını sele kaptırdı bu yıl arıları güvende.
Arılıktan ayrılıp köy kahvesine gittik, bol sohbetten sonra geri dönüşe geildi, gene 23:30 da eve girdim ve günü bitirdik.Yogun bir hafta sonu böyle geçti.
Kestaneler yarı olmuş durumda, dün itibari ile bulunduğumuz yere yağmur düşmemişti kestaneler için söylüyorum. Gebzedeki arılıkta cumartesi çok kuvetlli yağmur aldık, etraf kurumuştu süper olacak. Şilede açmayan çok kestane gördüm, gece çiğ olmuyormuş, bir çiğ yapsadaha çok nektar gelecek....