29.09.2014

BİR ARICILIK SEZONU DAHA BİTİYOR...

Hafta sonu 27 Eylül Cumartesi 2014, Sadri abi Gebze'de.Yağmur ve rüzgarlı bir gün. Bir gün önceden haberleştik, bir ana arı verecektim. Bu arının yumurtaları, Yasmin'in arısından bir arkadaşım tarafından verildi, üç tur yumurta yolladı, ana arılar tek tip, hiç karışık renk çıkmıyor, kullanma melezi değil damızlık olarak alındı demişti.Baba tarafı ise yıllardır kullandığımız arılar ve bir çok yerde test edildi. İki ayrı hat bu arıda birleşti, bu arının kızları iki hattın karışımı olacaklar, klasik Ali Türk arısı işte :)
Yada Gebze yerlisi :)
Geçmişte ana arı kıçına iğne sokmaya ne var diyenlere acayip gülüyorum ve mutlu oluyorum :)
Birilerini küçümsemek neymiş öğrendiler sanırım, gerçi huylu huyundan vaz geçmez derler ama bilinmez...
Muhteşem abi ve Sadri abiler geçenlerde bu ana arıların nikah şahitliğini yapmışlardı, o günden bu güne anca yavru kapadılar, o günkü turda dört ana arıya nikah kıymıştık, dördü'de çoluk çocuğa karıştılar, sorun yok...
10 Gün sonra kendi yavruları doğar...
90 Numaralı kızımız İstanbul'a gelin ettik gitti...
Sadri abiyi yolladıktan sonra bayılacak ana arılar vardı, onları bayılttım ertesi güne nikahları kıyılacak...
Bayıltıcı gaz zaten soğuk birde hava soğuk, ana arılar soğuklardan acayip etkileniyorlar. Poşette bayıltıltıyoruz sürekli arabanın kaloriferinde tuttum. Ayılma işide sıcakta yağpıldı ve bölmelerine geri sepetledik.
Bu yaptıklarımızı sürekli kaydediyoruz, zamanlamalar, sıcaklık çok önemli, olumsuz bir şeyle karşılaşırsak geçmişteki olumsuzlukları gözden geçiriyoruz, sonuçta her geçen sene bizi dahada olgunlaştırıyor...
İkiside aynı foto, üstteki ayfonla çektim, bu resmi makina ile çektim, cep telefonu daha güzel resim çekmiş....
Ana arıları bölmelerine dağıttım ve bu gün kurban bakacağız. 7 Kişilik bir ekibiz.Herkes ben olmasam da olur vekaletimi veriyorum der, tamamda vekaletler gidip kurban almıyor :))
Cumartesi günü 7 kişiden 3 çü bir araya gelebildik.
Belediyeden mesai arkadaşım Sadık ve şefim Kadir Kaya, ben bu yıl elimi vermedim, Sadık el verdi, ve pazarlık başladı.
Eller inip kalkıyor makine elleri yakalayamıyor. Sonunda kurban işini hayırlısı ile hallettik.

Arı sehpası Bu yıl yapıp kullanmaya başladığımız sehpalar.Kurulumu ve kullanımı kolay, bu sehpa için neler demediler geçen yıldan beri kullanıyoruz sorunsuz...

Ovacıktan gelen arıları bir sıraya dizdim. Plastik çıta olanları ayrı sıraya diziyoruz. Cumartesi ve pazar hafta sonu hiç yağmur durmadı ara ara dursa da yağmurlukla çalışmaya çalıştım. Gidecek hazır ana arıları bile alamadım.
Arabada oturdum olmadı yattım olmadı, kek bardaklarını doldurdum.
Etrafı dolaştım biraz , ektiğimiz kestaneler bir kaç kez yaprak döktü, yeniden yeşerdi, bakalım sonları ne olacak....
Sığır kuyruğu yağışlardan şaşırdı, bu mevsimde yeniden çiçeklendi, bu yıl ikinciye çiçek açmış oldu.
Bir yıl rafta durduğu yerde kendi kendine topraksız üreyen patatesler. Bari yavruların toprak görsün diye kovaya ektim bunları...
Ananız topraksız sizi yetiştirdi, diye çocuklarını toprağa ektim, minik minik patateslerdi, onlarda yeşerdi, soğuklardan çarpılmaz iseler patates hasadı var :))
Meşelerde bu yıl mazı çok.
Kocayemiş'ler olmaya başlamış....
Geçenlerde dedimki bu yıl beni hiç sarıca arı sokmadı...
Ertesi gün Hasan Alperen gelmişti, ikimizi birden soktu...
Bal arısı bana kolay kolay dokunmaz, sarıcanın bir tanesi acayip şişiriyor, bir hafta kaşınıyor.
Hafta içi ise yer değiştirmek için arıları şaşırtma taşımaları yapıyoruz, götür bir hafta on gün sonra geri getir gibi. Bu yıl arı taşımaya doyamadık gitti...
Bu konularda en büyük yardımcım İlhami abim.
Bostana bizden başka dalanlar var, en büyük karpuz kayıp İlhami abi senmi aldın dedi, ben 10 gündür gelemiyorum nasıl alayım, o zaman başkası koparttı. Akşamları bizim arı koyduğumuz yer alem yeri, bırlekçiler her akşam bir çuval şişe çıkartıyor...
Arı taşıma sonrası İlhami abiden yemek daveti alıyorum.Balık varmış kaçarmı...
Uskumruya gel...
Evde torun dedesini hiç bırakmıyor, sanki dede değil anne... :)
Yalova'dan Erdinç bir ana arıyı kafeste öldürmüşler dedi, cuma uğrarım demişti, iş arkadaşını yollamış, müşterilerimizin acili bizim için önemli.
Hafta sonu nikah şahidi bulamadım, hatta birisine dedim gel sana bir damızlık vereyim,yav kanıma girme filan dedi ama gelmedi. Hain domdom, bahara düşeceksin elime :)
Hava soğuk olduğu için ana arıları tavanda tuttum. En sıcak yer arabanın tavanı...
Nikahtan sonrası, kanadı kesiyoruz...
Hava soğuk olduğu için arabayı yoldan geldikten sonra stop etmedim. Kalorifer açık ve ilave olarak küçük tüpüde yaktım, içeride bu soğukta bayağı terledim. İşlem sırasında arabanın motorunu durdurdum, sarsıntı işleri olumsuz yönde etkiliyor...
Bir töreni daha geride bıraktık, çok olumsuz koşullar vardı, bakalım işin tutma oranı ne olacak. Nikaha erkekler daha önce katılmışlardı(sütleri daha önceden depolanmıştı) dolayısı ile bu uygulamada sadece kızlar vardı...
Suni tohumlama ekipmanlarının parçalarını iki kutuya doldurdum, şu lazım olur, bu lazım olur derken kutular dolup taştılar.Aradığımız malzemeyi anında bulamaz oldum. 60 lık şırıngalar süper malzeme deposu oldu,pistondaki lastik güzel kapak oluyor. Malzeme kutusunu bir güncelledim, bir sürü fazlalık atıldı ve düzenlendiler. Yoksa kendimi kaybetsem bulamıyordum...
Malzemeleri sınıflandırıp doldurdum gitti...
5-10 gün önce birleşen ruşetlerden arta kalan petek ve ruşetlerde çalışma süper, ağ kurdu imalatı.Hiç boş durmazmısınız be...
Mum güvesi, minicik kurt büyüyor,koza örüyor, bu aşamada bizim mumların anasını belliyor, kozadan minicik kelebek çıkıyor...
Bostanda son durum kavunlar tam olmamış ama bekleyip kaybetmektense kopar evde olsun uygulandı :)

Bazı anasız ruşetlerde acayip açlık var, içeride gram bal yok. Anasız oldukları için ölmek için kıvranıyorlar, anaları olsaydı çoktan burasını terk etmişlerdi.
Bölmelerde şu ana kadar en az 4 -5 şurupluk verildi ve devam ediyoruz.
Havalar birden soğudu, hafta sonu çok az iş yapabildim, günler kısalmış, birde hafta sonu iş çıkartamayınca çok kötü oluyor.

22.09.2014

EYLÜLDE ARICILIK...

Muhteşem abi benim arılığı göçürmüş be...
Götürdüğü malzemeleri getiriyor getiriyor bitmiyor....
Arıcı misafir...
Misafire geldiğinde neskafe ikram ettik kaşıkları beğenmedi...
Bu hafta sonu cumartesi günü muhteşem abim bana yardıma geldi...
Hazır kesilmiş köpükleri kapak altına yapıştırmaya zamanım kalmamıştı, sağ olsun onları halletti.
Boş vakitlerde polen tadına baktık...
Mutluluğun yüzden akması...
Güzel bir gün oldu, tabi daha günü bitirmedik.
Ben iyice yorulmuştum sabah 7 de arılıktaydım yapılması gereken bir sürü iş arasında iki kovanda transfer kaçırmışım, zaten kaçırmasakta meme verecek yer yok...
Ben yemek yiyelim diyorum bizimki, abi ben zaten öğlen yeyip geldim diyor...
Sen yeyip geldin de ben sabahtan beri turluyorum. En sonunda yemeğe çıktık.
Yemek işini Memiş abinin yerde hallettik. Çok ilginç oldu, Memiş abinin damadı bizi takip ettiğini daha önce söylemişti, birde kovanı var. Bizim Tuncay Kaptan'ı ve çevresinide tanıyormuş.
Muhteşem abinin hayranı...
İşin en ilginç yanı ise Muhteşem abiyi damat çok beğeniyormuş, acayip sinir oldum. Doktorum yaptığın işe özeniyorsun bunu anlıyorum dedi :(
Hatta bir ara senin kümesin kopyasını yapacaktım olmadı vaz geçtim filan dedi.

Şu arıcılık camiasına kimler girdi kimler yok oldu...

Lafa geldiğinde ağzı olan konuşuyor, karşıdakileri eleştirmek çok kolay, eleştiri yapanlar ülke arıcılığına neler kazandırmış, aynaya bir baksınlar.
Son günlerde acayip hadiseler oluyor, bana diyorlar abi şu  kişileri kimse tanımazdı, sen onları tanıttın, şimdi senin hakkında ileri geri konuşuluyor, konuşan konuşsun beya, benim olumsuz yönlerimi kınayanlar, benim düştüğüm aynı duruma onlarda düşecek, bu konuda hadis var, aynısını onlarada yaşatacaklar hiç önemli...
Ben 2006 yılından beri sanal alemdeyim, bakalım yeni yüzleri zaman ilerledikçe kimler eleştirecek hep birlikte göreceğiz.
Geçenlerde dostlarımızla bu konuları değerlendirdik, çıkan ortak sonuç şu, sizin yanınızda arkadaş ve dost gözükenlerin beklentileri bittiğinde, bir bakmışınız yollar ayrılmış, karşı tarafta. Bu kişilerin karakteri hep aynıdır oradada aynısını yapacaklar, aynısı olacak.
Gerçek dost ise sizi iyilikte ve kötülükte terk etmiyor bunu da görüyoruz....
Ülkemize bir çok konuda örnek olmak herkese nasip olmuyor, bizim eski kalfayı kıskandım ....
Memiş abi ile bir hatıra fotosu alıyoruz. Nedeni ise birazdan üzümlerine dalacak adam bir şey demesin diye bağlama çekiliyor :))
Memiş abinin siyah kokulu üzümleri nefisti, üzümleri Muhteşem abiye yoldurdum...
Tekrar arılığa geldik. Benim bu gün yapmam gereken işler vardı minibüse geçtim. Bir ara bir şey lazım oldu arılıkta Muhteşem abi etrafı toparlıyordu, etraftaki çöpleri toplamış.
Bir taraftan seviniyorsunuz böyle bir dostum var diye bir taraftan üzülüyorsun, koca doktorun yaptıklarına bak diye kendime kızdım, acayip şeylerdi
Geçenlerde bize bal koklatmıyorlar diye serzenişte bulunmuştum, nereden bulunduk ise kendi kalemize gol attık...
Doktor bey bize balını koklattı, hali ile bizde koklatmamız gerekiyor, biz Trakya balı koklamıştık, koklattığımız bal kestane balı... :(((
Muhteşem abideki keyfe bak, keyiften mayıştı beee...
Bu yıl acayip bir yıl oldu, hala kovanlarda ruşetlerde köpük kutularda erkekler devam ediyor.Kuraklık olduğunda ilk iş erkekleri yok ediyorlardı, bu yıl kuraklık olmadı sürekli bahar yaşadık, gön dönümünden sonra kuruyan otlar hala yeşiller.Polen akımı devam ediyor, Darıca polen konusunda daha süper.
Bir tur yumurta gümletince köftelerle ekmekleri birleştiremedim.
Bu konuda çok az eksiğim kaldığını söyleyebilirim, Yıllardır üzerinde çalışsanızda mutlaka fark edemediğiniz problemler oluyor.
2011 Yılı olması lazım, bir turda 10 ana arı tohumladım, 1 tanesi ol, acayip zorunuza gidiyor, peşinden bir 10 daha dölledim gene bir tane olmuştu. O zaman arkadaşıma dedimki, şu Emmi'ye sor bu işte bir gariplik var.
Emmi ise 25 yıldır suni tohumlama yapan birisiydi, o zaman bize bazı önemli bilgiler verip, demiştiki, bu yıl bende yaptığım ilk turu gümlettim. 25 Yıl bu işi yapan bile sıfır çekebiliyor, benim sorunlar yaşamam gayet normalde, ben kabullenemiyorum.
Bir sürü detayın birisini es geçtiğinizde o turdaki tüm çalışmalar da ya bir kaç tane oluyor yada hepsi gümlüyor.

Erkek arıların ömürleri sınırlı ve istediğiniz kadar bekletme şansınız yok.
O zaman yapılacak iş, erkekleri sağmak ve sütlerini almak....
Sperm depolama ve saklama ile ilgili çok az yayın var...
Daha önce bu konuda bir kez başarısız olmuştum artık bu konuda geride kaldı.
Bu işlerdeki en çok zaman alan konu sperm toplamak. Sperm toplama ve saklama konusunda Celine Gobin yayınları çok işime yaramıştır. Suni tohumlama konusunda yaptığı yayınlarda amatörler için hazine niteliğinde. İnterneti iyi kullanırsanız bulunmaz bir Alim diyebilirim...
Saatler süren çalışma koleksiyonu...
Saatler süren çalışma ile elde edilen malzemenin enjekte edilmesi en kolayı...
Erkek arı yetirme saklama ruşetlerinden birisi...
Erkek arıları, doğduktan sonra anasız olarak önceden hazırlanmış bu tür kovan veya ruşetlere alıyoruz, erkek arı kontrolü sizde olmalı, dışarıya gidip gelmiş erkek kimliksizdir, geriye gelen erkek hangi kovandan belli değil.
Bazen ülkemizde yapılan çalışmalara bakıyorum, sıradan erkek arıları kullanıp ıslah yapıyoruz diyorlar, ana arı nasıl soyu ve kalitesi belli ise erkek arılarda soyu belli verimli arılardan üretilip kullanılmalı...
Bu işlerden az çok anlayanlar yapılan yayınların hatalı olduğunu artık görmeye başladı, çok şükür nerelere gelindi...
Yıllar sonra arı ıslahı denmeye ülkenin her yerinde başlandı, arı ıslahı, lafının edilmesi güzel, sanal aleme girişimizden bu tarafa 10 yıl geçti.Bu güne kadar iki ıslah yapılırdı, bakalım kaç tur bekleyeceğiz, torunlarımız görür inşallah....

Darıcadaki arıların bir çoğunu bölemedik..
Bu pazar bir kaç bölme yaptım arılık karıştı hemen işi bırakıp Pelitliye geçtim.
Darıcada acayip polen geliyordu, resimi seçmiştim yüklerken arada kaynamış, sanki bahar, 4 çıtalık bir arı polen çekiyordu imrendim.
Polenli resimi yeniden eklerim.
Polen tuzağı açık kovanlarda, yavru dip tarafa kaymış, bir resimde burada atlamışım, onuda ilave edeyim.
Havalandırma üzerinde yavru kalmamış, bunu iki kovanda gördüm acilen tüm havalandırmaları kapatmamız lazım.
Bölünmeyen kovanlarda yavru daha az, bizim arılarımız bölündüklerinde güçlenebilmek için kendisini yırtar, yıllardır tespitim bu.
Arılıktaki köpük kutular her kontrolde hazır ana arıları alıyorum, bir kısmı müşterilere bir kısmını ben kullanıyorum, tabi bu kontroller sırasında bazı kutuları birleştirip sayıyı düşürüyorum.

21 Eylül pazar günü, Darıca da gelen polen.
Pelitlide bu kadar polen akımı yok, bu kovan ortalama 4 çıtalık...
Bu ana arıyı bölmeye vermişim, kafesin kek bölümü kapalı, 15 gün unutulmuş, son durumu öğrenmek için bölmeyi açtımki hala ana arı kafeste....
Ana arı yapabilmek için bölmede yumurta ve larvada olmayınca arılar çaresiz...
Ana arıyı direk bıraktım, arılarda ana arıda acayip oldular, uzun süre hareketsiz beklediler videosunuda çektim...
Yoğun bir hafa sonu daha geride kaldı.
Dördüncü şuruplamayı yaptım. Yani kovan veya bölme başına 4 litre şurup verildi, kovanlarda bloke varsa çıtaları balı olmayanlar boş çıta takası yapıyorum.(balla boş çıta yer değişiyor)
Arıların kışlık stoklarını oluşturmaya çalışıyorum, şuruplama gece yapılıyor yoksa her taraf savaş alanına dönüyor.
Kovan kontrolü de iyice zorlaştı, açtığımız kovana dalıyorlar, 5-6 kovan açıp, hemen ara verip sonra yeniden devam ediyorum, birde ters taraftan başlamak daha iyidir.

Yaklaşık 10 gün Ovacıkta kalan arılar arılığa getirdiğimde ertesi gün ilk yerlerinde gezinen arılar vardı, gene tam olarak yerlerini unutmamışlar...