19.06.2017

ARICILIK VE HAZİRAN AYI

 Enes Emin larva transferi vereceği anasız kovanlara polenli çıta oluşturuyor.

Polen olmadığında arı sütü olmaz ve yapılan işler gümler.
 Gözlere doldurulan polenler.

Polenlerin dökülmemesi için şurup püskürtülüyor yoksa polenlerin büyük bölümü arı polenlere dokunduğunda yere düşer.
Arıcılığın her bölümü Ramazan ayında zor. Mevsim gelip geçiyor, mecbur sezonu iyi kullanmaya çalışıyorsunuz. Yakın gelecekte artık erkek arılar azalacak, şu an verdiğimiz petege erkek basan üç kovanımız var, yumurtalar çatladığında anasız kovanlara alıyoruz, her çıta 5 bin erkek demek.

Mollafenariden Bilal uğradı laboratuvar ortamı bumudur dedi :)
Ortamı boş ver sonuçlara bak dedim, yaptığımız iş ortada.
 Bu yıl şu ana kadar çok az kendi arılığımdan erkek kullandım. Yapılan tohumlamalara genelde Engin abinin arılıktaki şampiyon emi ve A Lisanslı bir başka erkek hat kullanıldı.
 Bazen öyle basit hatalar yapıyorumki, bölmeden kafesi alıyorsun kafeste numara yok, bir taneyde bulmak kolay yazanları dağıt, yazısı olmayanı anasız bölmeye ver. İki kafeste numara yok ise iki ana arıyı kaybetme şansınız var, her ana kendi bölmesine verilmeli. Bu turda iki kafes karıştı bereket tahminide olsa yerlerine doğru verilmiş ikiside kesilmedi.
 Yapılan iş anında kayda geçmediğinde bir daha hatırlama imkanınız yok.
Bu uygulamada İbrahimden aldığım yumurtaların ana arıları tohumlandı.  Üç tanesine yumurta aldığm çıtadan çıkan erkekleri kullandım. Yumurtalı çıtada doğan ve kapalı erkekler vardı, bu çok süper oldu.
5 tanesini 2013 Yılının şampiyon kovanın erkekleri kullandım.
Bu turdaki son 3 tanesinede A Lisanslı ve geçen yıl 50 kilo üzeri kestane balı yapan kovanın erkeklerini kullandım, bu turda önceden depoladığım spermler kullanıldı. Bir kaç doz depolanmış sperm kaldı.

Damızlık üretimindeki kriterleri sonuna kadar kullanmaya çalıştık. Arılıkta aynı arının öz kardeşleri var ama en öne çıkanlar, en yüksek bal verenler seçilmekte, erkek arılar konusunda.
 Bizim paşanın kırılan ayağını veteriner ameliyat edip sabitledi, bu iş için 1500 lira aldı. Yavrunun tam düzelmesi iki ay sürecekmiş.
 Gebzede Ihlamurlar açtı.

 Kışa yetecek kadar ıhlamur topladım.Peşinden üç gün sürecek yağmur başladı, iki gündür aralıklarla iyi yağmur var.
 Bu yıl salatalık ekmeyecektim dayanamadım 4-5 tane fide alayım dedim, fideci 5 tanesi 5 lira, hepsini alırsan 5 lira deyince hepsini aldım.Biraz solmuşlar ama ertesi güne tap taze olur, iki gündür üzerine yağmur yağıyor. 15 Salatalık fidesi ektim.
Sadece salata olsa iyi. Ovacık mahallemize gittik eskiden köydü,  fide ekiyorlarmış, bu neydi bu hangisi derken gene bir tomar fide vermişler. Yeniden bir sürü domates ve biber ektim.
 Ovacıktaki arıları böldük Enes Emin gelecek yılın kolonilerini oluşturuyor.
İlk domatesler çiçeğe durdu, daha ortada ürün yok :(

Gelelim bana sorulara. Genelde arıcılık ile ilgili sorulara cevap vermem, verdiğinde bunun sonu gelmez. Binlerce kişi bizi bilim adamı zannediyor, sanki her derdin ilacı benim. Binlerce kişinin sorununu ben nasıl çözeyim.
Her arıcı birliğin danışmanı var.
Arıcılıkla ilgili forum kurduk soruların cevabı genelde orada var, forum varken kimse yazmıyordu, isminizle üye olun dedik nikle üyekliği durduramadım, en son üye olan sayısı 14 bine yaklaşmıştı ben silmekten bıktım ve forumu üyeliğe kapadım. Forumda laklakmı yapacaksın üzerine msn ekledik gene olmadı.
Nedense kimse okumayı sevmiyor ama sorularda bitmiyor.
Adamın birisi şeyime göre hoca buldum demiş.
Bizi istedikleri gibi kullanamayanlar, soru cevaplamadığımızda veryansın etmekte, ne postalar koymakta, biz sizin babanızın uşağı değiliz.
Kimsenin danışmanı değiliz, kimseyede hiç bir tavsiyemiz olamaz. Yıllardır buna rağmen soru soranlar posta koyanlar bitmedi. Binlerce kişiye bir merhaba yazsan kaç saat sürer, bunu kimse düşünmüyor.
Hiç tanımadığınız kişilerden bir bakıyorsun bir sürü soru, resim ve video gönderenler var, bu samimiyet nereden diyorsunuz.
Biz yaptıklarımızı paylaşan kişilerden biriyiz, kafası çalışan paylaşım içinden işine yarayacak olanı alır.
İki gün önce gene resimler geldi ve yazdıkları...

Selam Ali Türk abi size Beykoz'dan yazıyorum benim burda 2 gün önce 8 kovan tane arım zehirlendi ve buda ikinci geçen senede 14 kovan arım zehirlendi şikayetim şu tarım bakanlığına kadar aradım bir tane yetkili veya ilgilenen bulamadım hocam resmen beni arıcılıktan soğuttular bumudur arıcılığa verilen önem benim ne yapmam lazım hocam teşekkürler


 Arı katilleri.
Bunu kim niye yapar anlam vermek zor. Bu işleri yapanların Allah'tan korkmadıkları gerçek. Allah'tan korkan sevmediği birisinin malına canına zarar veremez.
Bu kişiler burada her şeyi gizleyip saklayabilirler ama mahşer günü, herkesin ne yaptığı eline video olarak veriliyor, hani düğünlerde takı takılırken özellikle kim ne taktı diye kayıt alınıyorya, insanlar bile kayıt yaparken, Allah kayıtsızmı sanıyorsunuz. Ayetlerden birisi o gün size yaptıklarınızı haber vereceğiz der. Peygamberimizin dualarından birisi, Allahım bize merhametsizleri musallat etme...
 Böyle bir manzara karşısında ne denir ne yapılabilir, insan bu kadar merhametsiz ve gözü dönmüş olabilir.
 Allah beterinden korusun.
Allahım Merhametsizleri Bize Musallat Etme (Hz.Muhammed)

12.06.2017

ŞİLE KIZILCA KÖYE NİHAYET KESTANEYE GİTTİK...

 6 Haziran salı akşamı kestaneye gidecek arıları taşıdık. Arı indirdiğimiz yere araba girince indirmek çok kolay, aldığını yere koy ve araç ilerlesin indire indire gittik işlem çok kısa sürüyor. İndirme bittikten sonra en önemli iş kovanların musluklarının açılması, geceleri bazen bazı kovanlar arada kaynaya biliyor, yıllar öncesi 30 çıtalık bir arı unutulmuş bir kaç gün sonra gittiğimizde hepsi ölmüştü. Sahuru geçen yıl olduğu gibi bu yılda İlhami abinin kardeşi Nizami abinin evinde yaptık, geçen yıl eve girdiğimizde ezan başlamıştı, ezan bitene kadar yemiştik :))
Bu sefer yemek işi rahattı, Pelitliye geldiğimizde ezan başlamıştı, sabah 4 gibi evdeydik.

Ramazan ayı içinde arıcılık oldukça arıcıları zorluyor. Son zamanlarda bir kaç saatlik iş bir kaç günde bitmiyor. Arı taşıma işide aynı oldu, cumartesi götürelim olmadı pazara kaldı pazar olmadı, pazartesi götürecektik en son salı akşamına kaldı.İnşallah bereketli olur, bu yıl çiçek balları iyi gidiyor, kestanede iyi gider, bir başka önemli detay ne zaman kıştan çok arı kaybı ile çıkılsa o yıl acayip bal oluyor.
 Geneli bizim avcı gurubundan olan gençlik arı yüklemeye geldi, ertesi günü mesai olduğu için arı indirmeye gelemediler.
 Arıları bıraktıktan sonra gebzeye şimdiye kadar görmediğim yağmur yağdı. Saatlerce durmadı, 15-20 metre koşarak gidin sırılsıklam oluyordunuz.
Şileyede yağmur yağmış ama kestane açımının başı olduğu için zarar olmamıştır inşallah.

 Enes Emin ve ben arılıkta çizme ile dolaştık, çizme bile bazen yetmedi çizmenin üst tarafından pantolon ıslandı.
Mayıstaki soğuklar, haziran ayınada sarktı akşamları bir kaç gün bayağı serin ve yağışlı geçti.
Hazır ana arıların toplanması ve bir an önce gönderilmesi gerekiyor.
Hazır ana arının ana arı üreten kişide durması risktir, bir bakmışın bu kutu bana dar geliyor diye alıp başını gidebiliyor. Kovanlarda olduğu gibi kutuyada bu süreçlerde iş vermek lazım kek olacak, petek örmesi lazım.
 Nihayet haziranın ikinci haftası hava şartları normale dönmeye başladı.
Arılığa mesai sonrası gittiğimde manzara. Enes Emin bir arıya kat vermiş ve sonrasında arılıktan kargoya yetişmek için ayrılmış...
 Şile ilçe tarımdan,Kerem beyin tohumladığı arı ölmedi ama yumurtada atmadı.
 Suni tohumlama işlerinede ara vermedik ama yüklü tohumlamalarda yok, kenarda sperm varsa uygulama dahada kolay oluyor.
Elimdeki eski emmi damızlığa, üç yıldır şampiyon olan gene eminin 2013 yılının şampiyon erkeklerini verdim, bir tanesine ise A lisanslı erkekler verildi. Bu erkekler için bu yıl 800 km yol yaptım Engin abiden Allah Razı olsun.

Bu hafta ise Emminin 2016 yılında gelen damızlığından aldığım yumurtalardan doğan kraliçeler tohumlanacak, 18 memeden 11 tanesi uygulamaya girecek.

 Bazen ilginç tablolar ile karşılaşabiliyorsunuz. köylerde tarlaların içine tarladan aldığı hisseye konteyner veya prafabrik koyanlar oluyor, bunların yerini buroda çözemediğimizde yerine gideriz yaklaşık olarak yerini belirleyip koordinatlarını Büyük şehirdeki numarataja iletip sisteme kayıtlarını yapmaktayız.
Bir tarlaya 11 filan yapı konuldu hep tarife göre yerleri belirlemeye çalıştık çorbaya döndü yerine gitmek zorunda kaldım.
Yolda bu hurda motoru gördüm birisi orada bana yardımcı oluyor ara sıra dizleri üzerine düşüyor, dedim sana ne oldu aşağıdaki motorla kaza yaptım, omur ilikte hasar var şu an iyiyim en azından gezmeye başladım dedi.
Uzun süre ayağa kalkamamış, şu an düşe kalka yaşamaya devam ediyor.
Tarladaki tüm konutları tek tek gezdik, isimleri alıp yanlış olanları düzelttik.
 Geçen yıl eylül ayında yaprağını döken bir armuttan kalem alıp yabani armuda yarma kalem aşısı yapmıştım ağustos ayı sonuydu. Ağustos ayında aynı yöntemle başka yarma kalem aşılar yapmıştım bazıları tuttu. Demek ki yarma aşı bahar haricinde de yapılabiliyor. Yaptığım bu aşı tutmasına rağmen 2016 yılında uyanmadı, 2017 baharında ise filizlendi, şu an bir metreye yakın sürgünler var. Bu yıl yapılan aşılar bu boya gelmesi çok zor.
 Durgun yarma kalem aşısı.
 Bir ara Gebze de bal akımı kesildi, yeniden başladı karaçalı ve böğürtlenler açtı.
 Ülkemizde bir çok meyve değerlendirilimiyor, en sefil duruma düşenler ise dut ve incir, mevsimi geldiğinde perişan oluyorlar. Böyle bir nimet çöp oluyor.
 Bir yerde bu manzara ile karşılaştım, dut ağacının altı tüllerle bağlanmış, genelde dutlar bu örtü üstüne düşüyor.
 Bu tür kayıpları gördüğümde yemek için bir şey bulamayan Afrika aklıma gelir.
 Aşı kalemlerinden artan ikinci parçalarıda suya ısladım, bunlarda filizlenip köklendiler.
Filizlenip kök salan çelikler saksıya veya toprağa alınıyor.

 Şu an asmada aynı hadiseyi uyguluyorum üzüm asması filizlendi ama kök henüz yapmadı.
 İlk filizlenen çelikleri pet şişeye almıştım.
Son çelikleri direk toprağa aldık seneye  söküp isteyene veriyoruz.
 Bizim Şenol ağanın alet nihayet bitmiş. Şimdide diyor ki iğne yok. Beter ol dedim. 5 Yılda hala işe başlayamadı beni hasta etmeye devam ediyor.
 Alet oldukça basit ama ayaklar hafif kalmış. Suni tohumlama aleti ağır olmalı, bizimki şimdi diyecektir ağa görmüyormusun masaya sabitleyeceğim ama ağır ve gezgin olmalı.
 Trakya ağası bu yıl arılarını araç ile götürüp getirecekmiş, arı indirip bindirmeye son. 6 Aydır bir romok bitmezmi, bitmiyor hayret.
6 ayda arı yüklemesi sürer kesin.

5.06.2017

ARICILIK VE ORUÇ AYI...

 Ramazan ayında arıcılık zor, yaşlandıkmı banamı öyle geliyor bilmem. İki üç saatlık iş iki günde bitmiyor.
Zaim abinin yazlığa boşluk bulduğumuzda uğruyoruz.
Kovan açtığımızda mutlaka bal almak lazım yoksa o gün zarardayız :)
 Sırlanan balların hasadı yapılacak, inşallah bayramdan sonra hepsini toparlarız. Bir ara bal geliri kesildi, üç gündür akım yeniden başladı böğürtlen ve karaçlaıdan bal geliyor.
Kaç yıldır baharda bu kadar bol olmamıştı.
 Zaim abinin çilekler mis gibi kokuyordu, iftsrlık çilek topladım.
 Lavanta çeliklemiştim, üç ayrı kovaya birisini Muhteşem abi getirmişti, iki kovyada ben belediyenin bahçesindeki lavantaya bir fön çektim yanlardan dallarını almıştım. Lavanta çeliklemek çok kolay, aynı yıl çiçekleniyor, seneye araziye dağıtacağım. Kurak yerler için önerilen bir bitki. Şimdiye kadar es geçilmiş bence, dağa taşa ek dalını sokuyorsun tuttuyor.
 Kışın bir acı biber bulmuştuk, biberden bir parça istedik içinden tohum seçtim bir türlü fide yetiştiremedim.üç kez yer değiştirdim bir yerlerde yanlış yapıldı.
Aynı tohumu bir ay geç ektim bu eskisini acayip solladı. Bitkilerde hastalanıyor, sağlığını yitiren bitkiyi geri getirmek zor.
 Son zamanlarda birde tohum işine sardık. Pembe domatesler, hem yumuşak hemde lezzetli, her yıl aynı tohumdan üretiliyor.
 Harun geçen yılda iki damızlık almıştı bu yılda iki damızlık aldı.
Bazısı bardağı taşırıyor, kafa bulacak yer arıyor, neden her yıl damızlık alıyor, merak ediyorum diye dalga geçenler oluyor. Bu tür kişilere kesinlikle göz yummam.

Bazıları kendisini çok uyanık zannediyor ama işin başarı bölümümde bu kişiler nedense yok.
Aynı olay 15 gün önce Düzce de engin abinin evinde konu oldu. Engin abiye çevresindekiler diyormuşki, o kara buğday ekiyor arıları onun için fazla bal yapıyor. Engin abinin köyünde başka arıcılar var karabuğdaya Engin abiden daha yakınlar peki yerli arılar niye bal yapmıyor.

İnsanımızda acayip bir inat var, birisi bir şeyleri başarıyorsa bunu araştırmak yerine, nasıl çamur atarım, nasıl olayı sabote ederim mevzuları acayip hakim.

Harun 2016 yılında neler kazandığını şöyle ifade etmişti, bir sene önceki yaına bakabilirsiniz.

http://bengittim.blogspot.com.tr/2016/07/aricilik-ve-her-seye-ragmen-hayat-devam.html

Resimdeki kişi Harun yıllardır bizim arılarla çalışır.
Geçen yıl bir damızlık vermiştim kayıtlarda vardır, 7 numara dan memnunuz, farklı başka bir hat damızlık istedi. Bizde gel farklı bir hat verelim demiştik.
Ben genel durumları sordum, bu yıl kestaneden Allah nazarlardan saklasın iyi bal almışlar, kovan başı ortalamamız 22-23 kilo dedi ve 57 teneke balı toptan, tenekesi 1500 liradan vermişler.
Engin Altın abiylede görüştüm genelde aynı ortalama ile hasat yapmışlar.

Ortada böyle bir başarı var.
Damızlık önemli ve üç beş kuruştan kaçan kaçsın bakalım. Harun geçen yıl yaptığı iş ortada, 57 teneke kestane balını toptan 85 bin liraya satmış. Bu kişi damızlığa bin lira, binbeşyüzlira verse zararı nedir. Hala daha iyisini aramak suç mu?

 Elinde damızlık olmasına rağmen yakın akraba olmasın diyor, bu sene yasmin ve lisanslı damızlık aldı. Elindeki damızlıklardan farklı.

Doçent bir müşterim var onun kriterleri, arı sadece sakin olsun diğerleri önemli değil. Herkesin derdi başka.
Şu ana kadar en sakin arılarım Emmi ve Yasmin, lisanslı arılar ile Slovenler biraz daha sert.
Bu resim geçen yıldan ilginç olan bu seneki kıyafette aynı, Sadri abinin 8 yıllık bir gömleği vardı birde bende öyle gömlek var bir türlü eskimiyor.
Mücahitten aldığım emmi kızının yumurtalarının meyveleri olgunlaşmaya başladı, yavru kapatan 61 numarayı Mücahit'e gönderiyorum.

İkinci posta aldığım yumurtalardan ilk ana arılar bu gün doğacaklar, ana arılar doğmadan spermlerini hazırladım.

Hatta getirdiğim çıtanın eteklerinde kapalı 50 civarı erkek vardı,  erkek doğdular bir iki doz olursa kendi erkekleri ilede tohumlayacağım.

Oğlum Enes baba bu safların kaydını tutmakta ayrı bir iş ve zaman gerektirmekte diyor.
 Suni tohumlamada spermleri önceden toplamak işi kolaylaştırıyor.  Elimde 6 iğne sperm vardı, hafta sonu 3 iğneyi kullandım. Üç iğne yedekte ve doğacak emmi kızlarına verilecek spermler oldukça önemli, üç yıldır arılıkta şampiyon kovanın erkekleri.
Aynı arılıkta A Lisanslı şampiyonun spremleride elimdeki A ve B lisanslı damızlıklara veriliyor. Hatta bu hafta sonu yaptığım çalışmada üçüncü tur lisanslı tohumlama yaptım, üç tur sürekli lisanslı erkek kullanıldı.

Hafta sonu toplu nikah törenleri vardı, belediyenin bana verdiği yetkiyle diye başlayan sözleri arılara uyarlıyorum :)
Mümkün olduğunca çok damızlık yedeklemek hedefim, bakalım yıl sonuna ortaya ne çıkacak.
Bu sene, sadece damızlık işini yapmama rağmen henüz yüz adet tohumlama yapamadım. Avrupada damızlıkçıları araştırıyordum, 100 veya 150 damızlık üretiyorlardı, gerçekten zaman ve yetenek isteyen bir iş. Her yıl biraz daha kendinizi geliştiriyorsunuz, bu yıl hiç bocalamadım, ara verdiğimde yetenek kaybı oluyordu bu yıl bunu yaşamadım.
5 Aylık drahtar av köpeğimin Paşa, başına gelmeyen kalmadı. Yavru iken hastalıklarla boğuştu, arılığın yanındaki çiftlikte nasıl oldu bilmiyorum sağ omuzda kırıklar var, veterinere götürdüm. Ameliyat edecekler.
Araba çarpmış olabilir taş atmışlardır, sopa ile vurulmuş, bir başka seçenek bir başka köpek tarafından omuz bölgesinden ısırıldımı, sonuçta faili meçhul bir olay.