SAF KARNİOL, DAMIZLIK ÜRETİMİ...

2018 Yılının damızlık üretimi hazırlıkları çok önceden başlamıştı, ilk tohumlama 29 Nisan günü yapıldı.Damızlık üretiminde tüm aşamalar önemli. Hiç biri göz ardı edilemez, bana göre bazıları hijyeni çok öne çıkartıyor, başarısızlıkların fatura adresi hijyen olarak gösterilmekte. Bu işleri ahırda arabada hijyen konusunda sınıfta kalacak yerlerde yapmamıza rağmen işler sorunsuz oldu. Bilgi ve beceri zamanla oluşuyor her sene biraz daha sorunsuz çalışıyorsunuz. Öncelikle bu işlerde iyi arıcı olmak lazım.

Bu sene başlangıç olarak 7 ana arı ayırmıştım bir tanesini F1 olsun diye serbest bıraktım. Her yıl mutlaka terslik olur açıyı tutturamazsın, aylarca ara vermişin 6 taneden bir veya iki gümleme olur.

70 Erkek arıdan 6 cm sperm topladım, 1 cm bir kraliçe arı için yeterli, yani iğnede 1cm=10 mikron sperm var(bazı yayınlarda 1 cm=8 mikron yazıyor), bunun 1 mikronu kraliçenin sperm kesesine gidecek gerisi atılıyor 1 mikron 7-8 milyon sperm içeriyormuş, yani ana arı çaresiz kaldığında tek erkek yetiyor ama çeşitlilik olmadığı için kalite düşüyor.

Tohumlama günü dedikya fire olur diye 5 dozluk iğne ile çalışmaya başladım 5 tane yaptım sıkıntı çıkmadı, az miktarda erkek kafeslenmişti onları getirdim bana 1 cm lazımdı, 2 cm sperm daha toplandı. İlk çalışma sorunsuz geçti 6 da 6 oldu inşallah.

Ara verdiğinizde mutlaka devamlı yaptığınız gibi olmuyor, 70 erkekten normal şartlarda 7 cm sperm toplanır ama riske girmiyorum, az daha var şunu da alayım derken mukus çekiyorsunuz. Oldukça cömert çalıştım ne kadar aldıysam bıraktım az daha var şunuda çekeyim demedim. Erkekler iyi beslendiğinde 1.25 mikron sperm oluyor, nomalde 1 mikrondur, tam ergenleşme yenler de değerler düşüyor bazen 30 erkekten bir doz çıkmaz, erkek arıyı yetiştirip beslemek ve korumak ayrı bir iş...

Damızlık üretimine herkes sulanıyor ama sonunu getireni şu ana kadar göremedim. Geçen yıl bu işte iddialı olan birisinin son haberlerini duydum kışa giren damızlıklar bahara çıkmamış bazılarının spermi bitmiş. Laf ile bazı kişileri kandırmak kolay.

Bazen damızlık isteyip, hangi hat diyenler oluyor, ilk defa damızlık alacaklar için hat önemli değil, elinde olurda tersni istersin. Hiç damızlığı olmayanın hat peşine düşmesi yanlış. Ben en az 50 hat oluşturabilirim. Elimde tüm damızlıklar var, bunları bir önceki yayında yazdım galiba, sadece Emmi damızlığı, Emmi X Yasmin Erkeği, Emmi X Sloven, Emmi X Avusturya, Emmi X Lisanslı, Emmi x03 sadece bir damızlıktan, 5 ayrı hat çıkarttım bunun tersini yap bir 5 hatta oradan çıkar.

Cihazımızı kurduk hayırlısı artık.

F1 üretimide bir taraftan devam ediyor.
Sipariş için alt linkte gerekli bilgiler var. Tel 05416726226
http://bengittim.blogspot.com.tr/2013/11/ana-ari.html

Daha ana arı üretmeden 40 gün öncesi erkek üretimi başlar, yumurtalar atıldığında hemen not alınır. Erkekler doğduktan sonra beslemeler başlar. Dışkılama uçuşuna bırakılmadığında tüm erkekler ölür, sürekli hapse demiyorsun. Akşam üzeri diğer erkekler uçmadığı zaman hapsedilen erkeklerin tahliyeden bırakılması gerekiyor, 5 dakika içinde gidenler dışkılama yaptıktan sonra geri dönmeye başlıyor.

Hazır damızlık erkekler kafesler ile spem alınacak yere taşınıyor. Genlde yayınlara bakıyorum bir turda 50 erkek götürün diyorlar. Neden derseniz kovan ortamından çıkartılan erkek arılar yarım saat sonra ölmeye başlıyorlar. Ben genelde 100 erkek götürüyorum, ölmeden hepsinin spermi alınıyor, oldukça hızlıyım.Erkekten erkeğe geçişlerde serum bile kullanmam, eskiden bir doz alablmek için ne uğraşırdık aldığımız spermin yarısı serum olurdu.

2009 Yılından beri bu işlerle haşır neşiriz, birisi kalkıp ben bunları hemen öğrenip yapabilirim diyemez, bu iş bilgisayar programı değil yükle gitsin.

İlk zamanlar topladığımız spermi o günkü uygulama için kullanırdık. Şimdi önceden topladığım spermleri 15 gün sonrası kullanıyorum.
Şu an elimde 11 doz toplanmış sperm var, 5 doz daha toplayıp, 1 Mayıs günü hepsini kullanacağım. Hem sperm hem tohumlama aynı gün kişiyi çok kasıyor, saatlerce mikroskop başında duruyorsun, yaş gitti, model her geçen gün düşmeye devam ediyor...

Spermide depo ettik, sıra geldi hazır ana arıların tohumlanmasına.

Bu sene Sadri abimin hediyesi olan cam fanusmu diyorlar, karbon gazı içinden geçiyor. Acayip fokurduyor sanki nargile :)

Sıra uygulamaya geldi. Bu iş aynı penaltı atışı gibi bazen ne yapsanız gol olmayabilir, bazende dokun top ağlarda :))
Olmayanlarda, kusur ana arıdamı bizdemi bilemiyorum. Bir türlü istenilen ortam oluşmaz, gözünüzün alıştığı ortam oluşmuyor. Bu yıl ilk uygulamada 6 tanede sorun çıkmadı. Tüm penaltılar gol oldu...

Eskiden bu işlerde uğraşırken yanınızda biri konuşsun veya nefes almanız bile bazı ayarları bozardı, şimdi tohumlama yaparken bir elimde telefon çekim yapıyorum :)
İnşallah yeni sezon herkese hayırlı olur...

ARICILIK, KRALİÇELER DOĞMAYA BAŞLADI...

 Kraliçe arılar doğmaya başladı. İlk tur suni tohumlamaya alınacaklar sürekli kontrol edilip doğduğu gün mutlaka kayıtlara yazılmalı. Döllenecek arıların doğum tarihleri önemli doğduğu güne göre tohumlama tarihi seçiliyor. İlk tur için 26 aday seçilmişti, 23 nisan itibari ile 24 tanesi doğdu ve geri sayım başladı, yakında nikah kıymalar başlayacak.

Belkide doğalı bir saat olmamıştır, ilk doğduğunda ana arılar böyle açık renk doğarlar bir kaç saat sonra renk değişmeye başlar.

 Elimizde bulunan tüm hatların önce kendi dişisi ile erkeği birleştirilmeli. Aynı hatları saf olarak elinde tutmanın başka yolu yok. Elimizde şu an şu an itibari ile , emmi, yasmin, avusturya, 03 sloven, kırşahin hatları var. Bu hatları birbiri ile çaprazladığımızda en az 25 yeni oluşum vardır, bir tanesini örnek vereyim, Emmi X Yasmin erkeği, Emmi X Avusturya Erkeği, Emmi X3 erkegi, Emmi X Kırşahin erkegi gibi bir tane hattan sadece tek taraflı gittiğimizde 5 çeşit ayrı hat olşuyor erkekleri diğer taraftan yaparsak en az 50 hat oluşur.
Bazen acayip sorular gelir bir damızlık alacaktım sende hangi hat var, hat sorunumuz yok. Bir çok kişide birden çok hattım vardır bu kişiler hat sormakta haklı daha ilk defa saf damızlık alcakların hatlar ile işi olmamalı.Bu hatlar bana aittir ve ben oluşturuyorum, soylarınıda yıllardır devam etmekteyim.

Ülkemizde ana arı suni tohumlama dendiğinde bizden öncesi yok.
Suni tohumlamada gene ilk yapılan alet bana ait.
Suni tohumlama hayali bile kurulmazken bu işleri başlatıp bitirdik.
Suni tohumlama işi bir çok aşaması olan ve her aşaması öbnemli biri atlandığında başarısız olabiliyorsunuz. Eğitim almadan bu noktalara gelmemiz hemde sıfırdan çok büyük bir başarıydı.

Birde tohumlanan arıların yaşatılması buda beceri istemekte,  arıcı olmayanlar tohumlanan anaları yaşatamazlar.
Kışa soktuğum tüm damızlıklar bahara çıktılar hemde çok geç ruşete almama rağmen, sadece bir çıta Antalyaya giden damızlık ana arıyı değiştirdi.
6 Çıtaya çıktığında yaşıyordu arıları almaya gittiğimde döllediğim ana arı yoktu.

Bunlar 03 Sloven erkekleri, birisinden krliçe bir taraftanda erkek üreterek kendisini kopyalayacağım.

Hapsedilen erkekler akşam kararmadan diğer erkekler uçmadığında uçuşa bırakılır, 10 dakikaya kadar hepsi gider geri gelir.

Enes Emin'in arkadaşı yediği iğnelerden sonra damızlığın önemini anlamış bu sene ürettiğimiz damızlıklardan birisini alacak :)

Kışın gönderilen 110R amerikan asma anaçlarının köklendirme çalışmasını başlattım.

6 Badem fidanı ile bir kaç çeşit daha üzüm fidanı aldım. Elimde 20 çeşit üzüm olmuştur :)

Bir yılda böyle kökleniyor.

Bern poşete ekerken kökleri böyle budadım. Aldığım üzümlerden birisi çekirdeksiz siyah üzüm Autumn Royal , haburg misketi, pirima lova, Mıchele Palieri  ve narince...

Sonbahara kadar aldığım fidanları poşette bekleteceğim, memleketim Niğde'ye nakledilecekler.

23 Nisan günü Bilal ile kestaneye gideceğimiz yeri görmeye gittik. Şile imrenli'deyiz.

Kestanelerde hastalık var.

Yeni ekilmiş fidanlarda bile hastalık vardı.

Bu zaralının adı Gal arısı. Kestaneleri mahfediyor kimyasal müdacelesi yok, olsada başarısı çok düşükmüş. Alt linte gerekli bilgiler var.
https://www.tarim.gov.tr/GKGM/Belgeler/Bitki%20Sa%C4%9Fl%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20Hizmetleri/uretici_bilgi_kosesi/brosurler/gal_arisi.pdf
Ben genede yayını buraya kopyalıyorum.
• Kestane gal arısının ana vatanı Çin’dir. • Bazı Avrupa ülkelerinde de tespit edilmiştir. • Ülkemizde Yalova’da 2014 yılında ormanlık alanlardaki kestane ağaçlarında ilk tespiti yapılmış- tır.

BİYOLOJİSİ • Yumurtaları oval, saydamdır. • Larvaları 2,5 mm boyunda olup beyaz renklidir. • Kışı, birinci dönem larva halinde tomurcuk içinde geçirir. • Ergin; 2.5-3 mm boyunda, parlak siyah renkte ve bacakları kahverengidir. • Döllemsiz çoğalır ve yılda bir döl verir. • Ergin uçuşu Haziran ortasından Temmuzun sonuna kadar devam eder. • Ergin 100’den fazla yumurta bırakabilir. • Yumurta bırakılan tomurcukların dokularında renk değişikliği meydana gelir.

• Nisan sonu Mayıs başlarında tomurcuklar filizlenmeye başladığında, yeşil veya gül renginde, 0,4-2 cm çapında galler oluşmaya başlar. • Erginler çok uzun mesafelere uçabilmektedir. BELİRTİLERİ • Tomurcukların patlamasının ardından kırmızı veya yeşil gal (ur) oluşumu gözle görünür hale gelir.

KONUKÇUSU • Zararlının tek konukçusu kestanedir. ZARARI • Kestane sürgün ve yapraklarında galler (ur) oluşturarak sürgünlerin büyümesine ve meyve tutumuna engel olur. • Galler, fotosentez alanını azaltır. • %80’e varan oranda verim kayıplarına yol açar. • Yoğun bulaşıklıklarda meyve üretimi azalır, ağaç ölebilir. ÖNEMLİ ! • Kestanenin en tahripkar zararlısıdır. • Zararlı; uçak, insan, taşıma araçları, fidan, aşı gözü ve aşı kalemi ile taşınmaktadır. • Ağaçların ölümüne neden olabilir. • Kestane gal arısının belirtileri ile karşılaştığınızda hemen Gıda, Tarım ve Hayvancılık ve Orman Mü- dürlüklerine bildiriniz…

İmrenliden Karabeyliye geldik durum aynı, dönüşü Gebze udarlıdan yaptık, Mudarlı sınırları içindeki kestanelerde gene aynı sorun vardı.

Gebze Ovacıkta Zaim abnin bahçesindeki aşılı kestane gene aynı durumdaydı.

Bu tyıl düzceden gelen kestane fidanlarında sorun yok, inşallah her tarafa yayılmadan bu zararlı durdurulur yoksa kestanelerin kökünü kazıyacak.

Mum eritmekte tülden yaptığımız çuval kazanda yandı, posa muma karıştı.

Çiftlik ağası bir çözüm buldu elek telinden çuval dikiyor.

Domatesler çıktı, biberler yeni uç gösteriyor.

Bu yıl kavun karpuza doyacağız :) İnşallah...

ARICILIK YENİ BİR SEZON BAŞLADI 2018....

Ocak ayında Alanya'ya bıraktığımız arıları alma vakti gelmişti. Yolunuzun biraz tersinde kalmasına rağmen rotayı Akşehir üzerinden oluşturduk. Gönderemediğimiz bir damızlık vardı onu Akşehirde sahibine teslim ettik.

Mustafa Doğanın kardeşi Murat'a Drahtar yavru sözü vermiştik, yavru olmadığı için kendimize ayırdığımız 10 aylık Babiyide yanımızda götürdük.

Geceyi Akşehirde geçirdik, uzun zamandır tanışmak isteyen Selim ilede tanışmak nasip oldu. 400 Kovan arısı varmış, bizim damızlıklarla bir kaç yıl önce tanışmıştı oldukça memnunlar, ellerinde şu an 3-4 ayrı hat damızlık var.
Sohbette en hayret ettiğim şeylerden birisi kara kovan balı üretimi idi. 1000 Civarında arısı olan birisinden bahsedildi, günlük arıya 40 çuval şeker vererek kara kovan balı üretimi yapıyormuş. Her şeyi arı yapıyor, peteğini balını da, 8-9 liraya toptan satılan bu baldan üretici 400 bin lira masraf çıktıktan sonra 500 bin lira para kazanıyor dedi işin içinde olan bir arıcı.

Ben bal üreticisi değilim, ana arı üretiminde kullandığımız şuruba bile bir sürü laf eden oluyor. Uzun süredir yutuba bakmıyordum birisi bize vermiş ayarı memlekette it bitmiyor ki...
Yorumları silip engelledim, adamın işi gücü yok iş arıyor. Biz her zaman diyoruzki birisini beğenmiyorsan ortaya daha iyisini koyacaksın havlamak yok...

İtlerede hakaret etmek istemem, bizim yavru benden ayrılacağını sanki anladı, yolculuk boyunca öyle nazlandı öyle gönül koyduki anlatamam verdiğim köfteyi bile yemedi, yüzüme bakmıyordu, ayağa kalmadı yere uzandı boş boş yerlere baktı...
Gittiği yerde bizden daha iyi bakılacaktır inşallah.

Yolculuğun ilk ayağı Adapazarı, bizim Bilal petek değiştirecek ve çıta ihtiyacı vardı, gittiğimiz yer Ada petekti, Erzurumlu birisi arıcılık malzemeleri satıyor. Mumu değiştirdik, çıtalarımızı aldık yola devam.

Ali Fuat Paşadan 25 kilo daha saçma aldık daha önce 6 numara almıştık. 5-7-8 numara saçma alıp yeniden yola devam ettik.

Akşehirden ayrılıken babi ile vedalaştık, oldukça üzgündü gece sürekli zırladı inek...

İlk defa geçtiğim yerler vardı her taraf süre yollar ile doldurulmaya devam ediyor...

Bazı kesimler hakaret içeren bir cümle kurduktan sonra ama yol yaptılar der...
Yolu yapanlar cebine koyup öbür tarafa götürecekler heralde. Memleketimizde iyilik bilmez nankör sayısı başka ülkeler ile kıyaslandığında bana göre birinci geliriz.
Oturduğun yerden sallaması kolay, yola çık 25-30 km geçemediğimiz yerler oluyor her taraf viraj önünü göremiyorsun, önündeki kamyoncu fırla diye arkadakine yol müsait olduğunda sinyal çakar.

Dağlar delinmiş tüneller yapılmış, bazı yerlerde dağları yarmışlar, ama yol yaptılar :)

İstanbulda üçüncü köprü yapıldı yetmiyor, alt geçit Avrasya tüp geçit yetmiyor ama oturduğun yerden ama yol yaptılar diyorsun...
Eskiden emir beklerdik batıdan, şiimdi işimize gelmeyen bir sürü şeye itiraz ediyoruz, yıllarca bizi kabuğumuzun içine çektiler pkk belasını bir türlü geçemedik, şimdi terörün yatağına girildi ve gücümüze dünya hayran biz içeride bunun farkında değiliz...

Bu sene kış olmamasına rağmen Toroslardan sahile inerken dağlarda kar vardı. Beyşehir Manavgat arasına kalan bölgeler olmalı buralar.

Bir kaç yıla ülkemizde bölünmemiş yol kalmaz inşallah.

Ortalama 100 km altına hızımız hiç düşmedi diyebilirim. Şehir içindeki 50-70 km hız sınırları sizi bayıyor, bazen 80 ne çıkmışın, inşallah radara denk gelmemişizdir...

Ve Alanya'dayız. Arılarımıza Mehmet kardeşim çok güzel baktı Allah kendisinden razı olsun inşallah.

Yola çıkmadan arıları böldük, başka resimlerde vardı arada kaynamış onlarıda eklerim.

Şimdi yemek zamanı.

Alasnyada Konyanın meşhur etli ekmeğini yedik, süperdi.

Bilal Alanyada giderkende arıları almaya giderkende yardımını bizden esirgemedi. Sağ olsun.

Bizde ona iyi bakıyoruz laf aramızda :)

Yemek sonrası dinlenme ve çay6 zamanı.

Avakodalar çiçeklerini dökmeye başlamışlar, minik minik meyveler görünmeye başlamış.

Dutlar omuş, bazı tutları dibine dökülmüş yüzüne bakan yoktu.

Mehmet kardeşime larva transferi yaptık.

Larva transferinde artık gözkük kuıllanmaya başladım. Model her geçen gün düşmeye devam ediyor...

Çıtaları ilkel usuller ile hazırladık, çanakları erittiğimiz muma tutturduk.

Çaresiz kalırsanız çare üretirsiniz.

Ufak tefek sakarlıklar oldu parmağımı yaktım.

Alanyadan akşam 21:30 gibi ayrıldık. Sabah 8 de Gebzedeyiz.

Malzemeleri indirdik arıları yerlerine taşıyıp açtık. Dinlenme zamanı...
Bu yıl acayip yollara gidip geldik, bazıları çok geziyorsun bile diyoru :)

Bilalin arılar bahara hazırlar, inşallah bahar balı alacak, alanyada sahilde hiç çiçek kalmamış arıları yaylalara taşımışlar bizim arkadaşta ben geleceğim diye taşınmamış. Gebzede her yer çiçek.

Kışlamış damızlıkları damızlıkların teslimine devam ediyoruz. Meslektaşım Kocaelide zabıta Levent Fındık damızlığını aldı. Arılı damızlık alacaklar bu yıl kendileri gelmesi gerekiyor kargo ve otobüslerde saorun yaşadık kabul etmiyorlar.

Bizde kirazlar yeni açmaya başladı.

Kışın eğeden gelen 110R Amerikan asma anaçlarını köklendime çalışmalarına başlıyorum. Söğüt içindeki bir madde köklendirme hormonu ve bir çok köklendirme hormonunu bir arada kulalnmayı düşünüyorum. Karma olacak, Balda köklendirme hormonu var, tükürükte var, tarçında var,söğüt en etkilisi, hepsini harmanlayacağım. Söğütleri sıcak suya koyum demlenmesi için bir kaç gün bekleteceğim. Köklendirmeye çalıştığım 110 R Amerikan anaçları köklendirmeden çok sorun yaşanan anaçmış, üniversiteler %20 köklenir diyor, üreticiler %50-60 diyor bakalım bende kaç tane kölenecek 250 civarı çelik var elimde.

Larva transferlerine son gaz devam ediyoruz.

Bu yıl geçmiş yıllara göre mevsim bir ay erken suni tohumlama işlemleride erken olacak inşallah mayıs ayı içinde döllenen damızlıklar sahi,plerine teslim edilecek.

Ana arı alacaklar sürekli telefon istiyor, telefon defalarca yayınlandı ama millette okumama hastalığı var. Tel:05416726226
Yeni sezon tüm arıcılara hayırlı olur inşallah.