Senenin ilk oğulu::))
Muğla'dan gelen arılardan birisini 4 çıta bölüp unutmuşum. Dün ortalık bir karıştı, zaten arılar yavru uçuruyordu, birde oğul çıkınca acayip iniltiler vardı.
Sonrasında oğul geriye dönüp, turunu tamamlayamadı.
İçerden istedikleri anaarıyı bırakmadılar ve ilk oğulumuz çıkıp kovanına dönüş yaptı.
Bu sıralar o kadar yogun çalışıyorumki, birde bu Muğla arıları mahalle içinde her zaman karıştıramıyorum, arada kaynayıp gitmiş.
Akşam üzeri bu kovanı açtım, 4 çıta arısıyla bölmüştüm, 6 çıta ful arı olmuş.Hemen çıtalarını silkeleye silkeleye, meme kontrolü yaptım en az 5-6 ana arı gözlerden çıkmış. Bir meme bırakarak tüm memeleri kopardım, hepside günü gelmiş analardı, zaten bu arılardan 3 tane anaarı ayırmıştım, şimdi dördüncüsü çıktı. Nufus kontrolü uyguluyorum genede çogalıyorlar.
Hacının içi gidiyor hazır anaları öldürüyorsun diye.
Ben ise diyorumki biz karniyol üretiyoruz, ne oldugu belli olmayan arı istemiyorum.
Pazar gününden cumartesiye dönüyoruz.
Cumartesi gündüz işleri aşagıda gelecek, bunlar yetmiyor gibi gece yarıları yollara düşüyoruz.
Yusuf Şimşak kışın benden 15 kovan arı istemişti, bir başka arkadaşımda 15 kovan istedi ikisinide kıramadım vereyim demiştim. Muğla'dan arı almamızda bu olaydan sonra gündeme geldi.
Elimdeki arıları şimdi verirsem ben nasıl kutu arılandıracağım nasıl anaarı üreteceğim diye kara kara düşünürken Muğla'dan 25 civarında kovan almak için birde borç para almıştık. İşler istediğimiz gibi gitmesede iyiki Muğla'dan arı almışım, şu ana kadar 100 kutu gözünün arılandırması ve analandırması bitti.
Hala Muğla arılarım bitmedi.
Yusuf Şimşak'la bir kaç kez plan yaptık, bu cumartesi geleyim diyordu, gelse akşama kadar benim işlerim aksayacak, zaten zaman yetmiyor, dedimki ben gece arıları getiririm, sen gelme.
Hoşuna gitti.
Benim arılıkta işleri bitirip çarşıya gelmem ve bacanaktan arabayı almam gece saat 10nu geçti hala Gebze'deyiz.
Nihayet arıları yükledim, hacıya dedim gelmek istiyorsan buyur, bu iş nasılsa olacak.
Hacı ise Allahım ben ne yaptında bu adamı bana musallat ettin diye, gidip hacı nineden izin alıp geldi.::))
Asıl ben ne günah işledimde bu işler beni buluyor merak konusu.::(((
Yusuf'un villaya vardığımızda mangal hazır bekliyordu.
Tabi önce yemek işini halletmek lazımdı. Yazık soğumasınlar, soğudumu tadı tuzu kalmaz bunların::))
Ördek vak vakları dinlerken ızgara partisi. Yav bu ördekler hiç durmuyor ordan oraya çayırda koşturup duruyorlardı.
Yemek faslı bitti, arıları Yusuf yeni yaptığı arılığa atm mi ne acayip bir motorla taşıdı. Arılar 5-6-7 çıtalık, ortalaması 6 çıta arılı kovan. Mayıs ayının onuna kadar atılmış yumurtalar kestane balında tarlacı olurlar.
Bu arada bizim arılar aç, bunların işi kebap zengin yere gelin gittiler.
Bu arada bizim hacı acayip hayal kurmakta, Ege veya Akdenizde arı bölüp bahara satacakmış.
Dedimki gözüyün önündeki arıla bakmıyorsun, boşuna hayal kurma. Az işi öğrenenler uçuyor nedense, fazlamı gaz veriyorum bilmiyorum ki.
Arılar yerine taşınıp, ağızlarını açtık, aşagıya geldikYusuf çay hazır diyor.
Yav gece yarısı olmuş ne çayı?
Çay filan içmedik, geriye dönüyoruz, her 10 km de degişik hava akımları vardı. Bir ara bakıyorsun silecek yetiştirmiyor, ilerde damla düşmemiş.
Hacıyı gece saat 2 gibi evine bıraktım.
Bacanak hala yatmamıştı arabasını verdim, motorumu alıp yola çıkacam üstüne birde yağmur başlamazmı, gece yarısı ilaç gibi geldi, eve varana kadar dondum.
Yatmam 2,30 zu geçmişti.
Bir daha böyle işlere bulaşmam inşallah, sanamı kaldı Muğla'dan arı alıp satmak::)))
Benim körükçü ikide bir sataşıp duruyor. Bak karakovan sona dayandı, yemligini almıştım, dün invert şurup şine karakovan için son verdim. Gidecek yeri kalmadı, bir ara bayagı bir gerilemişti, bu günlerde acayip gelişme gösterdi.
Bizim invert karşıtları sesiz sedasız pusuda beklesinler, onalrın gene yakına sancıları tutar nasılsa.
Bu karakovan kış boyu invertle beslediğim. Bazılarına göre hmf tavan yaptı ama asıl tavan onların hemefesindeydi.
Ben ne yapıyorsam her şeyim ortada.
Hmf yüksek olduğunda ilk zararı arıların %60 şını öldürüyor, tabi bu bilgi atmasyon degil, bilim adamının araştırma sonunda makalesine düştüğü nottur. Bu 2-3 çıta arı %60 şı ölüpmü bu hala geldi.
Bizim bilimcilerde ilerde inşallah not düşerler.
Muğla'dan gelen arıların yavrulu çıtalarını alıp, kalan arılarını kutu işlerine çalıştırıyorum.
Yüzün üstünde kutu gözü arılandı ve anaları çıktı, süreç acayip işliyor. İşlere yetişemiyorum. Cuma akşamı gece florasan ışıgında kutulara anaarı dolduruyorduk. Bir çıtadan 5-6 anaarı çıkmış bereket olayı fark edip mudahale ettik ama çıkan analar ne oldu bilmiyorum. Kesin doldurduğumuz arıların içinde kutu gözlerini boyladılar.
Gece hacı yav bunlar pantolandan nasıl geçiriyorlar diyor, bende gülüyordum. Sanki bize geçirmediler, elimde eldiven, üstümde maske ayakta çizme, bu halde dünya iğne yiyoruz.
Muğla'dan gelen 10 kovan arı yok oldu gibi, son tur arılarınıda bu akşama bu çıtaları silkelemeden kutu gözlerine ana memesiz koyacagım, 3 gün sonrası çıkacak anaaarı memeleri var ertesi gün memeleri dagıtırım.
Arılı ballı ve yavrulu çıta hepsi bir arada olur ise kutu arılandırması dahada süper oluyor.
Metrolar filan yaptıgımız işe çıta yetiştiremiyor. Yüzlerce hazır çıta gerekli.
Ali Şekerli abimizin gönderdiği memeler çok fark edilir şekilde memeler iri. Gerçi bu memelere transfer yaparken çok arı sütü vardı, ondanmı kaynakladı bilmiyorum.
Benim düşümcem ise meme civarı geniş ve çok salkım yapıp daha iyimi besleme yapılır yönünde bu memeleri tekrar kuru aşılama yapıp bir daha bakacağım.
Resimde 3 çeşit giriş var. Soldaki kivan benim kovanım, ortadaki kovan Muğla yöresinin kovanı girişleri genelde hep böyle dar. Pembe kovan ise benim yeni altlıklı kovanım, girişleri şimdiye kadar olanlardan çok fazla açık. Hatta gerekirse girişteki parça tamamen alınıp 2x38 grişi olabiliyor.
Denemek için koydugumuz anti varroa altlık ve izlenimlerim. Bu altlık geçtiğimiz cumartesi kovana monte edilmişti.
Aradan geçen süre bir hafta.
Bir hafta içinde çekmece bölümüne düşenler sizi hayretler içinde bırakıyor.
Birde rutubet aşagıda böyle birikiyor. Kovanın sağ tarafında bir eski petek var arılar onu söküyor, içine bakmadım ama aşagıya düşenlerden analadığım bu.
Birde arılar bu kadar çöpü dışarı atmak için uğraşıyorlar. Havalar ısındığında bu çekmece çıkarılacak. Düşen çöpler direk aşağıya düşecek. Henüz bir hafta içinde varroa düşmemesi sevindirici. Bu kovan ormandan gelen kovanlarımdandı. Gebze'de bulunan arılarımda hala varroa var.
Anti varroa telk altlıklarım bitti. Bezir yağı çekilecek. Slikonlu dış cepe boyasıyla kovanları boyadık, zamanla bu boya kalkıyor. Gerçi hangi boyayı geregi gibi kullanıyoruzki. Her boyanın astarı var kimse o işlere bakmıyor. Boyalarında tahtaya nefes filan aldırdıgı yok, adı üstünde silikonlu bu boya kurudugunda nerden hava alacak.
Altlıklarımızın telinini presçi İlhami abiye bıraktım keserim demişti, daha gidip lamadım, Kesmiştir.
Sistem degişiklikleri artı masraf demek oluyor. Zaten ayın sonunu zor bulur iken böyle masraflarda işin tuzu biberi oluyor.
Bir kaç tane oldugunda sorun olmaz, fakat sayı çogaldımı acayip para tutuyor.
Şimdi biçilenler ise Saim Gürel kardeşin, kovanları için, birde kaptanı ilave ettik::))
İşler ise istediğimiz gibi gidiyor, mutluyuz yani.
Yeni kafes denemelerim var, bu sıra acayip aparat meraklarım azdı::))
Toplamda 36 kutu arılandırdık. Depoda 3 günü dolduran gece bahçeye çıkarılıp serbest bırakılıyor. Şu an itibari ile 108 kutu gözünde arı ve yeni çıkmış analar hazır çifleşmek için güzel günler bekliyor.
Bu akşama serbest bırakılacak posta, 10 anaarı çiftleştirme kutusu ve 30 anaarı demek.
Bu iş dışardan bakıldıgı gibi kolay bir iş degil, hele sistem kuracaksanız acayip zorlanırsınız.
Bu işleri yapanlar, neler çektiğimi bilirler.
Şu an geriden gelen memeler var, en kısa sürede 300 gözde anaarı üretimi olacak. 15 gün sonrası bu sıkıntılarım inşallah bitecek, sonra takip işleri kalacak.
Dün hava karardığında hala kutu gözlerinde anaarı kontrölü yapıyordum. 11 kutuda 33 anaarı olması gerekiyordu, 28 taneside anaarıyı gördüm. Daha sonra detaylı bakılıp anaarı yoksa elimizde sürekli meme var, vakit kaybetmeden vermek gerekiyor.
Karniyol F1 anaarılar nisan sonuna çıkacak. Bir çok kişi talep durumunu soruyor, ilk posta üretim bitti. En erken mayıs 15-20 den sonrasına sıra veriyorum. Araya girmek isteyenlerin bahanesi ise ben az alacağım 2-3 tane gibi::))
Zaten çok sayılardan bir iki üç diye başlayıp çogalmıyormu.::)))
Arılığın yeni yüzü, anaarı çiftleştirme kutuları. Yeşil kutunun bize bakan yüzünde anaarıyı göremedim. Klasik sistem kayıt devrede. Üzerine bir taş koyuyorum gittigimde yeniden bakmak için.
Bu sene kutulara numara vermeyecegim. Her noktada 6 anaarı var yön belirleyip, istasyon numarası vereceğim. Her istasyonundan başlama noktasını belirleyip, sağdan sola devam edip gidecegim. Bu kutu kaç numaraydı diye eğilip duruyorduk, üsten istasyon numarasıda işimizi kolaylaştırır.
Bu arada mevsim baharı bitirip yaza doğru yol alıyor. Acayip bir bahar yorgunluğu her tarafımı srmış durumda.