2010 ARALIK AYI İLK CUMARTESİDEN PAYLAŞIM

Hikmet Usta;
Yeni körükçüm::)
Belediyeyeden arkadaşım, 3-4 çıtalık bir arı verdim başımız belada.
Benim arım ölmesi, bir bak.
sanki kendi arılarıma yetişiyorum birde başka yere arı bakma gidip geliyoruz.
Arıyı götürdügümüz yer Tübidakın sınırI, orada dayısının evi var, dayısIda bundan beter bak bu arıyı buraya bıraktın ölürse karışmam ha::))
Hani derimya belaya kadık diye, aynen öyle oldu, Allah ne virirse hayırlısını virsin.::))
Hikmet'in arıyı kontrol edip tekrar kendi arılığımızdaki işlere devam ediyoruz.

Bu Tavuk ve yavruları bir zamanlar bir kaç günlüğüne bizimdi.::((
Ne hayeller kurmuştum ama nasip değilmiş.
Yazın Suni tohumla işlemleri için sürekli gelip giden Muhteşem abi, dediki bana civciv lazım, anasıda olacak.
Ne yapacan dedim yazlıkta kızım oynasın, kışında keser keser yeriz deyince hemen işi bağlamak için araştırmalar yaptık.
Bir anne tavuk ve 12 yavru civciv bulduk.
Sahibinden istedik biraz nazlandı, kedi bir kaç yavrusunu yemiş.
Bu seferde tavugu ne zaman alacaksınız demeye başladılar.
Uzun pazarlık sonrası 50 liraya anne ve 7 civcivi aldık. Hacı diyor aldıgımız kişi baksın, Muhteşem abi gelene kadar, civcivlerden gene kayıp oldu. Baktım komşu getirip parayı geri verdi.
Ne hayeller kurmuştuk, halada yenecek kıvama gelmediler ama arılıgın civarında gördükçe yazınki hayallerin suya düşününü hatırlarım.

Bu gün hava süperdi, yarına ise büyük düşüş olacakmış.
Bu gazı alınca ilk iş olarak anaarı kutularının bal stoklarını artırmak için yükleme yapmaya devam ettim. Hala polen geliyor.

Tam kutuların işi bitecekken Hikmet geldi. Bizim oraya gidip hemen gelelim. Dedim kutuları bitirmeden hiç bir yere gitmem. Önce kutuların kontrolü bitecek sonra bakarız.

Madem bekliyorsun ilk önce körükçü dediğin yapılacak işleri sırayla yapar::))
Biraz resim çek bakalım, boş durmak varmı.

Bir çok çıtaya kapagı delinmiş pet şişeyle invert şurup püskürttüm. İlave olarakta ikişer bardak gene invert şurup verildi.

Saim abinin verdiği bidon gerçekten pratik oldu. Bu bidon antifiriz koymada kullanılıyormuştu.

Kutularda yavru faliyeti normal, bal durumları sırlı olmasada çıtalar fule yakın bal doldular.
Kutuları bitirince bir çay içip hemen arı bakmaya gidip geliyorum.
Hikmetin arılara bakıp hemen geri geliyoruz.
Arılıktaki 80 civarındaki kovanın zaten bayramdan öncesi anaarı ve yavru kontrolü yapılmıştı, sıkıştırılmış kolonilerin son durumlarına bakıp hem yavru hem bal kontrolü yaptık.

Körükçümüz böyle giderse süper yarınada geleyim dedi ama yarına çok az iş kaldı, gerek yok dedim.
Arka planda hacı yardırıyor, boş petekleri depoya alırken, depodan balları bana getiriyor.

Altı elek telli olmayan kovanlarda yavru faliyeti daha fazla.
Bu koloniler hiç beslenmediler.
Bir çok yerde biliyorsunuz, bir sürü koloni sönme haberleri duyuyoruz.
Bir çok kişide şimdiden alt yapı yapmaya başladı, bizim buralarda çok kovan söndü bende kayıp verecem gibi açıklamalar yapılıyor.
Tabi bir karniyol söndüğünde hemen piyasaya çıkan kişilerden, ülke genelinde ölen yüzlerce koloni hakkında ses seda çıkmıyor.
Koloni öldüğünde karniyolsa haberdir, yoksa binlerce koloni sönmesişnin bir degeri yoktur.
Ben insanları yanıltıcı haberleri oldum olası sevmem. Niçin başkalarını insanlar kandırma geregi duyar, neden doğruyu söylemez.
Bakıyorsun işler yolunda degil, haberin içinde kıvranıyor nasıl yapsakta işi kıvırsak diye.
Ben beslemediğim halde arıların yavru faliyeti durmadı, kendi yaglarıylada kavrulmaya devam ediyorlardı, depoda duran balları sıkıştırma dışındaki boşluklara bu gün dağıttım.

En çok kortugum bazı ballar sırlı degildi hiç birisi bozulup küflenmemiş. Bereket ağ kurduda yok.
Hacı abi memleketine gidince işleri yetiştirememiştim, bayagı bir tırmaladım, o zaman ballara bakım yapma fırsatım olmamıştı.
Sonrada bayram tatili filan derken bu günü bulduk.
İlk olarak açık balları dagıttık, sonra sırlı ballara geçildi, hala elimizde kalan çıta bal var ama sırlı olanlar, ne kadar beklerse beklesin bundan sonrası kolay.

Gebze'de püren vardı ama orman gibi fazla olmamasına rağmen petekleri biraz agarttılar.
Yarına Ormandan gelen kovanlara gidilecek.
Onlarında bakımlarını köye gitmeden yapmıştım.
Hala varroa var ve yavru kesilmiyor.
Resim ve körük işini Hikmet yaptı. Bir ara baktım hacı hikmet in elinden körüğü alıp körük nasıl sıkılır öğretiyor. Belaya kaldım, hacıya kaç senedir körük sıkmasını öğretemedik ama şimdi başkasının körük kullanmasını begenmiyor.::)

Altı elek telli olan kovanlarda yavru daha az, siz çekmeceyi kapatsanız bile, gene bir çok yerden koloniye alttan hava giriyor.
Bizim kolonilerimiz çok havasız, karniyolu girişi dar koloniye koyup birde sıkıştırdınızmı, hayvanın istediği yavru ortamını oluşturuyorsunuz, yavru yapıyor bu arı manyakmı deniyor.
Amaaa şimdi kekle şurupla yavru yapmayan arıların sönmeleri başlayınca çareler aranmaya başlandı::))

Yavru etrafı ful açık bal, bizde yıllardır daha önceden bal sırlanmamışsa kendi haline kışa giren kolonilerimde merkezlerde sırlı çıta hiç olmadı, olmuyorda. Geçmişteki paylaşımlarada bakılabilir. Bu çıtada çok iyi bal var ama merkezde ve sırsız, arı devamlı uçuşta.
Civar çıtalardaki açık ballar, yavru çıkan yerlere çekiliyor.
Aralık ayından arıcılık paylaşımı.
Bu arada yakında inverti bir test daha yapacagım bakalım bu sene koloniyi sondürebilecekmiyiz hep birlikte görecegiz. Bu sefer arıyı aralık ayında cıs cıbıl bırakıyorum, Muhteşem abim bu gün gelmedi, gelseydi farklı bir haber görecektiniz::)))
İnvertçiler bekleyin yakında buradayız......
Laf degil, iş yapıyoruz.
Tüm koloniler maskesiz açılıp kapatıldı, sadece sol baş parmaktan bir iğne yedim, oda arıyı sıkıştırdıgım için.