Bir turdaha ilerisine gitmek isterdim ama o kadar karmaşık işler yapıyorumki bunlara zaman bulamıyorum.
Keşke annesinin yerine bu yaşasaydı, ileri gitmek için bir tur geriden başlamak gerekiyor....
2013 Yılının ilk tohumlanan ana arısı. Aldığımız Akdeniz arılarını aktarırken, oğula meyletmiş kovanın memelerinden birisinden elimize doğmuştu.
Önümüzdeki süreçte dölleme yapacaktık, dedik bunu da ilk sıraya alalım elimiz alışsın demiştim. Böyle ilginç çalışmalarımız devam ediyor...
Bilgi çok büyük bir güçtür...
Bilgisi olanlar iş yapıp işlerini konuştururlar, bilgi ve becerisi olmayanlar çene yarıştırırlar...
Mart ayı oldukça sert geçiyor bir hafta sonu daha arılar uçmadılar...Sadece bazı bölmelere böyle baktım...
Aldıkları şurupla çıta üstüne petek örüyorlar...
Sıcakları bekliyorlar...
Bir türlü bu yıl havalar ısınamadı, son yılların en sert kışını geriye bırakmak üzereyiz...
İş güç yapamayınca herkes yatıyor, bu soğukta salyangozlar iş başındaydı...
Salyangozların sevmesi...
İlk defa salyangozları bu halde gördüm, dönüp dolaşıp geliyorum aynen devam...
Birde yanlarına yaklaştığını anlayıp rahatları bozuluyordu...
Bayağı bir videolarını çektim,
Salyangozların çiftleşmesi...
Ben arılığa vardığımda böyleydiler, ayrılırken hala böyle idiler...
Enerji firması ilçemizdeki bütün abonelerin sayaçlarını söküp böyle dijital sayaçlar taktılar. Bu sayaç takıldıktan sonra, bu güne kadarki en büyük fatura ile tanıştık.
Biraz araştırdım bu sayaç her şeyi yakalıyormuş. Telefonu şarj edeceğiz şarj bitti, şarj cihazını fisten almaz iseniz o bile tüketim yapıyormuş...
Televizyonu izledik ve kumanda ile kapattık, fişini çekmediyseniz, gene cereyan harcıyormuş. Eski saatler az enerjiyi yazmıyor muştu...
Bilgisayardı kapadık fişte takılı gene cereyan harcıyormuşuz....
Yani ne kadar elektronik alet var, fişini çekin diyorlar...
Alttaki lamba resmini görünce yanlış anlamayın aday adayı filan değilim...
Evde kullandığım lamba 20 wat, 60 wat ışık veriyordu.
Led lambarı çoktan beri almak istiyordum. 7 Wat led lamba 60 wat ışık veriyor. En uzun süre yanan lambaları komple değiştirdim. Oturma odasında eskiden 2 lamba yanıyor 40 vat harcıyorlardı, gene 2 lamba yanıyor 14 vat harcanıyor, sanki bunlar biraz sönük gibi ama alışacağız, başka çare yok...
Cumartesi meteorolojiye göre 16 derece sıcaklık vardı, Pelitlide bir tane arı dışarı çıkmıyordu, salyangozlar hariç tabi...
Darıca'ya indim arı yerlerden su çekiyor...
Çiçekler coşmuş ama arı çiçeğe değil, suya ihtiyacı olduğundan mecbur su peşindeydi...
Darıcada çilekler açmış geçmiş. Pelitlide ise çilek yaprağı bile yürümüyor...
Arada yemek davetleri oluyor, bu güne kadar hiç yemediğim bir keçi etiydi bu...
Bu yılmeşe ağaçlarına kestane aşılıyoruz inşallah. Aşı konusunda Ovacıkta bulunan Emin kendisi yedek körükçümdür, aşı konusunda oldukça yeteneklidir... :))
Has körükçümü zaten herkes bilir...
Mesai arkadaşım Recai beye kestane kalemlerini bir kısmını teslim ettim...
Kalemlerin aşılanabilmesi için meşelern uyanması lazımmış. Bende kalemlerin bir kısmını nemli gazeteye sardım, Üzerlerine streç filim sardım.
Bazıları topraga gömüldü, bazılarını buzdobına koydum.
15-20gün sonra meşeler yapraklanınca kalemleri uykularından uyandıracağız.
Bu arada Düzce den İbrahim ikinci posta kalem yolluyor.
Hafta sonu soğuk demiştim elimde kalan bazı kanola fidelerini de ektim. Soğukta çalışmak hiç iyiolmuyor.
Darıcada son ektiğim kanola fidelerinde acayip dengesizlik var. Bazı gözler alıp başını gitti, bazı gözlerde hareket çok az...
Bu ise işi iyice azıtmış, zannedersem kökü toprağa iyi geçmiş.
Fideler deki dengesizlik ortada, birde plastikte olanlar hiç çıkmadı, yeniden ektim...
Birden tavuk ve keçilerim oldu.
Arılığın bitişindeki abim kendisini yakmış hastanede yatıyor...
Elleri ileri derece yanık 15 gün yatması gerekiyor.
Tavukların yemini bulamadım, ertesi gün yem alıp götürdüm.
Keçilerde bana kaldı :)
Samanları var, birde ot toplayıp yemliklerine koyuyorum, bizde buna haftan derlerdi, hayvan yemliği oluyor haftan...
Keçilerim, çobanlık kolay değil...
Çocukluktan beri keçilerle iyi geçinirim.
Az bir tuz ile keçinin sütünü emerdim...
Taaa yıllar öncesi nasılda geçmiş onca yıl...
Geldik gidiyoruz, 50 yıl nasıl geçmiş anlamadığımıza göre musallaya koydukları zamanda anlamayacağız...
İnsanın keçi olası gelir otun güzelliğine bakar mısınız...
Hafta sonunu Erzurum Cağ kebabı ile sonlandırdım.
Gelen lavaş ve yan ürünleri yeseniz bile doyarsınız. Erzurum tereyağı, tulum peyniri, ezmeler, doğranmış kuru soğan, ayrı gelen salata...
175 Km den sulananlar oldu, sanki cağ esirgedik...
Bir aralar ben de kestane konusunda araştırmalar yapmıştım. Bu konuda yazılmış bir doktora tezi vardı. Bu tezde bu konu vardı. Meşe için en iyi tutan aşı İngiliz Dilcikli Aşısıymış.
YanıtlaSilAbi ne üzülürsün senin için suni dölleme iş olmaktan çıktı. Ben üzüleyim teke düştüm bu sene:(( kanolaların bakalım nasıl olacak ama pek ümitkar görünmüyorlar. İşi ağırdan alman bir keçi etinin pintiliğini yapman bu senede seni kanola polenininden mahrum bırakacak. Rontgenciliğe de başlamışın ne diyelim Allah hakkında hayırlısını versin demekten başka elden bir şey gelmiyor. Lavaş ekmek cağ kebabını ben senden 175 km uzakta iken yemekle kurtulacağını sanıyom ama merak etme hesaba yazdım. Sağlıcakla kal.
YanıtlaSilOsman bey, tezler makaleler durduğu yerde bir işe yaramıyor. İşi alıp götürecek saha çalışanlarına ihtiyaç var. Dilcik aşısı ince yaşı küçük fidelere yapılır. Kabuk içine yapılan aşı büyük ağaçlara yapılmakta, bir yılda 2-3 metre sürüyor ayrıca ikici yıl meyve alına biliyor. Yıllarca beklemeye gerek yok.Bu işin çalışmalarını yapıp haberlere çıkan kişi Bekir Donat'tır. Aşıları çok büyük meşe ağaçlarına yapmış ve başarılı olmuş birisi, kendisinden bu konudaki püf noktalarını istedik esirgemedi.
YanıtlaSilMuhteşem abi genede üzerinde emeklerin olan bir şey zayi olduğunda istesende istemesende üzülüyorsun...
Senin üzülmene gerek yok, istediğin kadar saf veririm sana ....
Abi kanola konusunda acele etmememin sebebi bana ilkbaharda çiçek lazım değil haziranda çiçek lazım onu çözermiyim onun peşindeyim...
İş olmayınca rotgen işine başladım ne yapam, yav bunlar soğukta saatlerce öyle duruyorlar :))
Buyur gel lavaş ekmeği dediğin nedirki...
Sağlıcakla kalın.
SLM...
YanıtlaSilSayın Bakanım.
Enerji ihalesini hangi firma aldı bilmem ama soyguna hemen başlamış.Eski saatler yazmıyordu ise bunlarda yazmayacak.Bizi enayimi sanıyor bunlar.Şereften yoksun hırsız firmalar bunlar.Yeni saatlerin katsayılarını değiştirdik daha fazla yazıyorlar diyemiyorlarda suçu yine tüketiciye yüklüyorlar.
Allah bunun gibi vatandaşın ekmeğine göz dikmiş doymayan firmaların sahiplerine yatacak toprak yüzü göstermesin.
Yazılacak daha çok şey var ama..............:::(((
KOskoca bir Bakana , işbaşındaki bir salyangozu röntgenlemek yakışmadı.Sen şimdi kedilerinde peşine düşersin:::))
Keçilere daha iyi bak.Biraz daha yağlansılar.Merak ettimde bize hangisini yedireceksin::))
SLM ve Muhabbetle...
Slm...
YanıtlaSilTYusuf bey bemim bildiğim enerji ihalesi sedaşta biliyorum, değişiklik yok, işin garip tarafı bazı bölgelerde hiç para alamazken, bizim şarj cihazlarından bile yağ çıkartılmak isteniyor. 170 lira civarında bir fatura geldi, ne oldu nasıl oldu anlamadım....
Yav bakanın merakı yok mu, niye hayıflıyorsunuz daha videoları da var:)
Kediler 11 ayın sultanı diye seviniyorlarmış, bizde ne yapıyorlar bir göz atarız :)
Keçilere daha nasıl bakayım elimden yem yiyorlar...
Sağlıcakla kal.
Selamün aleyküm.
YanıtlaSilAbi eski elektrik sayaçları mekanik olduğu için miliamper derecesinde geçen akımları okuyamıyorlar.Ama bu tip yeni dijital sayaçlar hiçbirşeyi kaçırmıyor.Hassas ölçüm yapıyorlar.Teknoloji gelişiyor daha az güçle daha çok ışık veriyor led ampüller.Öteki taraftan sayaçlarda gelişiyor :)
Resimdeki sayaç üç tarifeli.Eğer dilekçe verip üç terife üzerinden kullanmak istediyseniz ev kullanıcısı için keseye zarar.O sayaçla tek tarife üzerindende kullanabilirsiniz daha avantajlı olur.Sağlıcakla.