Zaim abinin en çok hoşuna giden ballı çıta üzerinden arı süpürmek bayılıyor bu işleme...
İnşallah seneye daha daha çok bal alırsın, arı sayısı arttı, ömrümüz olursa bol bol arı süpürürsün...
Zaim abini asmalar yeni olmasına rağmen bazıları üzüm vermiş.
Çilekler bu yıl bakımsız kalmasına rağmen hala çilek vermeye devam ediyor, birde bakımlı olsaydı neler olurdu neler...
En son 23/24 Temmuzda doğup, 31 temmuzda tohumlamaya giren Uludağ Kırşahinlerden yumurtaya girmeyenler var, beklemekten başka çare yok.
Aynı günkü bir başka kutudaki kontrolde bir bakıyorsunuz her taraf yumurta.
Bu yumurtalaera seviniyorsunuz ama sevinciniz kursağınızda kalabiliyor, yavrular kapandığında işçi kapatırsa sevinç katlanır, erkek kapatırsa sevinç yerine üzülürsünüz.
Toplanan ana arıları bekletmek gerektiğinde anasız bir bölmenin üzerine kafesleri dize bilirsiniz.
Ana arı bankalamak yani uzun süre kalacaklarsa kafeslerde sadece ana arı olmalı işçi arı konulursa sorun çıkar.
Kendimize ayırdığımız ana arıların bazıları müşterilerimize gitmeye devam ediyor.
Temmuz ayının ortasından itibaren ana arı işini bitirdik, yani temmuz ortasından itibaren larva transferi yapılmıyor.
Bala çalışan arıların bal hasadından sonra varroa mücadelesine geçildi.
Varroaz mücadelesinde en garanti yöntemlerden birisi flumetrin içerikli çubuklardır. Bu ilaçları biz kendimiz dozunu ayarlayabiliyoruz.
Bu zehirin etken maddesi FLUMETRİN'dir. Baytikol, ba-tick
Ülkemizde bir çok arıcı bu etken maddeleri kullanıyor ama doz konusunda acayip yanlışlıklar var. Bu konuya girmek ve yazmak istemiyordum ama yanlışları görünce işin detayının anlatılması gerekiyor.
Sonuçta varroa için kullandığımız ilaçlar zehirdir ve zehirin şakası yoktur ve dozu çok önemlidir.
Ben yıllardır fulimetril içerikli mamülleri kullanırım kendi adıma sıkıntı yaşamadım. İşin garip tarafı geçen yıl yanımda çalışan ve Rusyada 10 yıl veterinerlik yapmış birisine dozu ve doz aşıldığında zehirleme yapacağını söylememe rağmen arılarıma verdiği yüksek doz flumetrin ile arıları yere serdi, yani zehirledi.
Flumetrin etken maddeli ilaçların(çubukların) ülkemizdeki ruhsatlarına baktığınızda 3.6 mg etken madde yazıyor.
Aynı çubukların Almanyadaki etken madde oranına bakıyorsun 4.0 mg yazıyor.
1 Gram çözelti içinde 10.0 mg etken madde var, bu oranın içinden 3.6 veya 4.0 mg oranı bir şekilde ölçüp kullanıyorum.
Kimisi diyor ki şu kadar yağ, şu kadar ilaç, çıta başına fırçayla ilaç sürüyoruz peki verdiğin ilacın miktarı nedir hangi dozu uyguladın bilmiyor. Kesinlikle verilen doz bilinmeli, kimisi aşırı derecede yüksek doz veriyor kimiside düşük doz vermekte ikiside mücadelede istenmeyen durumlar ortaya çıkartır.
Peki bu ilaçları nasıl ölçerim derseniz en iyisi insülün enjektörü ile yapılır ondan daha küçük enjektör piyasada yok.
İlaçların paketleri ve firma isimleri sizi yanıltmasın, ilacın etken maddesi FLUMETRİN olacak. En basiti keneye kullanacağım diyorum.
Veteriner arkadaş ile bu konularda sohbet ederken birisi sinek ilacının paketi kene ilacının paketine benziyormuş, raftan şu ilacı ver diyor aldığı ilaçta sinek ilacı, varroa için arıya bir veriyor kovan tertemiz, ne arı kalmış nede varroa :(
Ülkemizdeki doz bu, bir şey karıştırılmamış ilacı bu kadar çekip bir kartona emdiriyorum,şimdilerde kartonada gerek görmüyorum, gağıt havlu yada peçeteye emdiriyorum.
Almanyadaki doz ise 4.0 etken maddedir.
Bu çözeltiyi yağ ile karıştırmak gerekirse yarı yarıya yaç ve ilaç karışımı yaptık, o zaman 8.0 malzeme çekiyorum,yarısı yağ yarısı ilaçtır.
Ülkemizdeki doz ise 3.6 mg dı, bu karışımı yağlı yapacak isek çekeceğim yağlı ilaç oranı 7.2 mg olmalı.
Bunca açıklamadan sonra hala sorusu olan varsa kesinlikle soru sormayıp gidip ruhsatlı ilaç alıp kullansın.
İnsülün enjektörünü damlalık haline getirdim, el kadar peçeteye istediğim oranı damlatıyorum ve kullandığım dozuda bu sistemde biliyorum.
Enjektör pompası ile ilaç alıp vermek çok zor nedendir bilmem bir kaç kez ilaç çektiğinizde lastik silindir içinde kilitleniyor.
İğne olan yeri dibinden maket bıçağı ile kesiyorum, arkasına eczaneden aldığım damlalık lastiklerini taktık mı ölçü hazır...
Yazı içinde soru istemediğimi yazdım ve yazdıklarımı kimseye tavsiye etmiyorum ben böyle yapıyorum diye paylaşımda bulunuyorum.
Soru olursa soru soranı sayfamdan atıp engelliyorum, ben ilk okul mezunu biriyim üniversite okuyanlar yazdıklarımı anlayamıyor ona yanarım...
Tabi bu arada engellenenler oldu, kendinizi engelletmek istiyorsanız bu paylaşımla ilgili soru sorun...
Bu paylaşımda anlaşılmayan nedir acaba...
Enjektörü bu şekilde kullanmak çok kolay ve basit bir sistem, ben buldum :)
Alttaki video meraklıların meraklarını giderecektir.
Kendi bölme arılarımın ana arıları, bir taraftan bölüyoruz bir taraftan birleştirmeye devam...
Bu hafta sonu pazar günü kendime izin verdim, av meralarında gezmeye devam...
Pazar gününü acısını 30 ağustos salı günü çıkartacağız inşallah. Sezon sonu geldi kutuların birleştirilmesi devam ediyor.
soru sormak niye yasak beaa....
YanıtlaSilZaim abi bu kadar açık bir şekilde izah edilmiş konuyu anlamayan başına iş alacaktır, soru soruyorsa bu arıcı bana göre bazı sorunları var, arıcılığı bıraksın :)
YanıtlaSilBu işin şakası yok.
Sağlıcakla kal.
Ben de Batic'i yarı yarıya yağ ile çözüm. Mukavvaya mukavva başına 1 cc enjektörler verdim. Böyle olunca 5 mg ilaç oluyor. Geçen yıl ve bu yıl böyle yaptım
YanıtlaSilOsman bey zaten bir doz 5 çıta arıya göre ayarlanmış, arı 10 çıtaysa iki doz daha kalabalıksa daha fazla doz verilir diye ruhsatlı ilaçlarda yazıyor.
YanıtlaSilBurada dozun ayarlanması önemliydi, dozu biraz geçersek ne kadar geçtiğimizi ölçü sayesinde biliniyor olması. Bu karışımları öyle kara düzen kullananlar var ki ne ölçü var nede doz belli.
Sağlıcakla kal.
Ali türk kardeş verdiğin bilgiler anlayana iyi anlamayan için ne yazarsan yaz boştur ben kendi adıma teşekkür ederim
YanıtlaSil