Bu yıl ekim ayı geçmiş yıllara oranla soğuk geçti. Ben hala pastırma sıcakları bekliyorum...
Kışlayacak kutuların durumları iyi genelde 2 çıta yavruları var, bazıları bloke hemen boş çıta girdik, arıcılıkta hemen her şey dengelenmeli, kutu bal dolu yavru yapılmıyorsa bahara hangi nüfusla çıkılacak, her taraf yavru stok yok veya az ise bu yavrular taş mı yiyecek.
Ekim ayı soğuk olunca istediğimiz gibi kontrollerde yapamıyoruz. Kısıtlı zaman ve kısıtlı imkanlar ile arada açlıktan ve tokluktan ölümler olabilir.
En son kontrolde 9 kutuyu devreden çıkarttık, geriye kalan kutu çıtalarını bir ruşete böyle istif edip birleştiriyorum. Hala bir kutuda saf ana arı var o kutuyuda bu arılarla birleştirip bahara çıkartmayı düşünüyorum, kutuda damızlık kışlar mı hiç kışlatmadım ama o riske oldukça pahalıya patlaya bilir.
Yaklaşık anasız 9 kutunun yavru ve açık ballı çıtaları burada.
Yayının son resminde bir saf çıtası var, böyle standart 2-3 çıta arıyı bir araya topladığınızda daha bir posta yavru sökülmeden arı bir çıtaya düşüyor.
Yapmış olduğumuz flumetrin etken madde varroa mücadelesindeki gözlemlerim, ilaçlı peçeteye direk temas eden arılar ölüyor. Buharlaşma olduktan sonra ilaç etkisini yitiriyor. Peçetedeki yağlı ilaç öldürüyorsa , başka çeşit uygulamalarda ne kadar arı ölüyor varın siz hesap edin.
Yıllardır bu etken maddeyi kullanıyoruz, daha önceleri ağaç kaplamalara emdiriyorduk, sonra kaplamalar kullanımdan kalktı. Daha sonra doktorların dillere bakmaya kullandıkları çubuklara emdirdik. Kartondan şeritler kestik, hiç birisinde peçete kadar ilaç uçucu olmuyordu.
Kup kuru olmuş dediğiniz kartonları yaktığında içinde ne kadar malzeme saklıyor gördüm..
Hafta sonu cumartesi arabayla geçirdik soğuk ve hafif yağmurda arabadaki ses sistemleri ve 200 volt için kurulan sistemi devre dışına aldık.
Ses sistemi ve aküleri eektirikçiye verdim, arabayı aldıımız kişi köpek üreticisi ve yarışmalara katılıyor dolayısı ile alttaki halı ne kadar temizledikse koku gitmedi.
Alt döşeme halıyıda söktük.
Arabayı vipten, orijinal haline getirmemiz tam bir günümüzü aldı.
Deri koltukları ıskartaya ayırdık.
Zaim abinin kızının adağına yardımcı olduk, Allah kabul etsin. Bana kellesi,boynu birde arka budu düştü.
Keçiyi gören bizi niye çağırmadın bizde yardımcı olsaydık diyor :)
Yeter zaten benim yardımımla hayvanın üçte birisi gitti, başkalarının yardımına ihtiyaç kalmadı diye düşünüyorum.
Pazar günü avdaydık. Hava gene soğuk, bu yıl kocayemişler erken açtı ama havaların soğuk gitmesi güzelim çiçekleri arıdan mahrum ediyor.
Her taraf çiçek ama havalar arılara müsade etmiyor.
Koca yemişler bazı yıllar kar yağdığında açardı bölgemizde.
Koca yemiş meyveleride olmuş. Minicik ağaçlarda bile meyve var, bazı yıllar koca ağaçlarda hiç meyve olmadığı olur.
İncir çıktığından beri bu incirlerden yemeye devam ediyoruz. Geçen yıl bu kadar uzun süre meyve vermesi dikkatimi çekmişti, hem aşı kalemi hemde çelikleme yapmıştım hem aşılar hemde çeliklemeler tuttu.
Ormandaki incirler..
Anadolu inciri. :)
Eko tip...
İnşallah haftayada incir olur, daha olmamış meyveler vardı.
Bu hafta çullukta siftahı yaptık.
Av olmayınca yemek için sipariş verildi :)
Üç paket tavuk geldi...
Avda tavuk etine devam :=((
Közde çay...
Doykmak bilmeyen eski avcılar vardı :)
Barni rahat durmayınca bağladık, küstü, tipe bak...
Bu yıl pürenlerde ne açtığı belli ne geçtiği belli, havalar sıcak gitseydi hemen yanarlardı.
Püren sanki yeni açıyor kış geldi hala açmaya çalışan pürenler var.
Havaların soğuk gitmesi yavru durumlarını acayip etkiledi.
Pazar günü akşam üzeri Aziz abi geldi, avdan Gebze'ye döndüm.
Muğla'ya gidecek bir damızlık vardı, onu paketledik uzun süredir damızlıklarıda açamıyoruz acayip mevcut düşmüş hemen başka kovanlardan yavrulu çıta aradım kovanlarda yavruyu kesmiş. Genede bu çıtanın yanına bundan daha fazla bir kapalı yavru verdim, gideceği yer sıcak ve arı rahat sarabilecek durumdaydı. Bu tür arılara kesinlikle,ü güçlü kovanlardan, kapalı yavru takviyesi şart yoksa kışı çıkartamazlar.
Bu arada ekim ayı bitti, inşallah kasım ayı sıcaklar gelir, pastırma yazımız nerede kaldı bekliyoruz...
Arıcılık,arıcılık videoları,arıcılık eğitimleri,arıcılık resimleri,karniol arısı,karniol damızlık, karniol damızlık ana arı üretimi, ana üretimi, arıcılık bilgi, arıbakanı forum, arıcılık bilgi forumu, Bal, Arı, Polen...
31.10.2016
24.10.2016
ARICILIK VE KIŞLATMA HAZIRLIKLARI DEVAM EDİYOR
2016 Yılı arıcılık ve anacılık sezonunu sürekli kapatıyorum bir şekilde açmak zorunda kalıyorsun.
Bu yıl damızlık alan müşterilerimden birisi, damızlığının öldüğünü söyledi, kendisi asker.
Urfa'da pamuklara ilaç atma zamanıymış, bunlarında bir şeyden haberi yok, pamuğa ilacı vurmuşlar arılar dökülmeye başlamış, zannedersem gelen bal ve polende kalan zehirle kovan içinde kırılmada olmuş tüm kovanlarda kırılma varmış dolayısı ile damızlıkta arada gitmiş.
Damızlık ölümlerine acayip üzülürüm, bir başka üzüntüm ise aylardır elinde damızlık var hiç ana arı üretilmemesi.Bazen Muhteşem abi ile konuşuruz, biz mi çok pratik davranıyoruz, millet neden bu kadar ağır kalıyor falan, doktorum abi bizde sorun yok der.
Adamın elinde Muğla arısı var, şakır şakır oğul veriyor oğul koymaya yer kalmamış, elinde benim verdiğim damızlık var sezonu kapamış bir tane üretim yok. İki oğulun anasını öldürüp, birleştir ver damızlıktan bir çıta en az 20 meme yapar, belkide 50 meme yapacak. Bunu yapamayanlara acayip kızıyorum.
Ölen damızlığın kovanına yeniden damızlık istedi vermedim bari F1 yolla diyor, hadi yollayalım ve inşallah bu yılın son f1 gönderimi olur.
Bu F1 ramazan bayramından beri kutuda bekleyenlerden, kışlatacaktım kısmet olmadı.
Bir kaç tanede f2 boşa çıkarttım Gebze deki arıcılar çılgın arılardan bıktık diyorlar.
Hafta sonu kısmende olsa arıları elden geçirdik, kovan açılacak gibi değil, anında her taraf arı doluyor.
Bu yıl ilk tohumlanan analardan biri işçileri tarafından sakatlandı. Doğduktan sonra kafese alınıyor, tohumlandıktan sonra geri verdiğinizde bazen ana arı kaybı oluyor bazende böyle sakat ediyorlar. topal damızlığın kovan çok bal çekmiş çok az yavru alanı kalmıştı iki yavru arasına boş esmer petek girdik birde kek verdim.Daha önümüzde yaklaşık 2 ay yavru yapılacak dönem var.
Bölgemizde pürenlerin çoğu geçti, bazı kuytu köşelerde böyle çok püren bulunuyor, polen ve bal veriyor.
Koca yemişlerin meyveler oldu, bazı yerlerde çiçeklenmeler başlamış, bu yıl koca yemişler erken açmaya başladı, bazı seneler kar yağdığında açardı.
Letonya ya dil öğrenime giden webmasterım Ömer, o ülkeden bal evi resimleri yollamış.
Minicik ülkenin bal evleri...
Ekim ayı içinde de yarma kalem aşısı yaptım bakalım kış gelmeden filizlenme olacak mı...
Buda tutarsa yarma aşı yılın her zamanında yapılabilecek, seneye farklı aşı projelerim var.
Meşeye yaptığım kestane aşılarında başarısız oluyorum aşı 6-7 cm filiz yapıyor ve kuruyor, sinir oluyorum ama henüz pes etmedim...
Pırasalar bakımsız olmasına rağmen kavak fidesi gibi oldular :)
Bu hafta sonu tüm kutuları elden geçirdik ve hepsi keklendiler.
2017 Yılının ana arı ve damızlık arı siparişlerini almaya başladık. Birazda müşterilerimiz ilk sırada olmak istemekteler.
F1 üretimi kısıtlanacak fazla bir üretim düşünmüyorum ama bir sürü eş dost var onlarıda açıkta bırakmaya gönlümüz razı gelmiyor.
Ağırlığı damızlık arı üretimine vermeyi düşünmekteyim.
Damızlık konusunda elimizde 8-10 senenin birikimi var, bu birikimde yıllar öncesi Emiden temin ettiğimiz damızlıklardan tutunda Yasmin, avusturya, slovenya ve kırşahinler harmanlanmakta.
Bu yıl piyasaya vereceğim damızlıklara elimde bulunan tüm damızlıkların erkeklerini kullanacağım, bizden damızlık alanlar, ürettikleri ana arılar birbirlerine anadan kardeş olsalar da babalardan ayrılıp çok yakın kardeş olmayacaklar. Zaten yurt dışında yapılan çalışmalarda toplanan spermleri bir mikserde karıştırmalarının amacı damızlık üretimine ayrılmış tüm erkeklerin spermi harmanlanıp tohum verilen kraliçe üzerinde tüm erkelerden sperm bulunsun ve her üretilen ana arı farklı babalardan oluşması içindir, bende bu yıl bunu uygulayacağım ne kadar fazla baba o kadar kıymetli damızlık ana arı olacak inşallah.
F1 üretiminde gene ihtiyacın çok üstünde erkek üreterek, doğal saf ayarında ana arı üretme peşindeyiz. Geçmişte efendim ne kadar yabancı erkek olursa o kadar iyi F1 olur tezini sonuna kadar yedik bu bilimsel bir kazımış, F1 üretiminde bilinmeyen erkek sorun oluşturmaktan öte gitmiyor. Sonuçta bilinmeyen şey piç daha yumuşağı yoz ve yabani ne çıkacağı belli olmayan.
Ana arı siparişi için alttaki linkte bilgi ve fiyatlar vardır.
http://bengittim.blogspot.com.tr/2013/11/ana-ari.html
Telefonla sipariş konusu çok sorun oldu ve çok yakından tanıdığım müşterilerim biz İnternet'ten anlamıyoruz bizleri mağdur ettin dediler, çünkü yıl boyu gelen telefonlara bakmadım. Telefonumu oğlum Enes Emin'e verdim birlikte çalışacağız,telefonla Siparişleri alacak.
Tel:0541 672 62 26
Bu hafta avdaydım arazide gezerken arılık gördüm önünden geçerken bir baktım benim yaptığım ruşet ve biraz daha etrafa göz atınca alttaki üçlü ana arı kutusunu ve biçip bıraktığım ruşetlerin son halini gördüm bu resimdekinin ufağı...
Hafta sonları bir gün ava gidiyoruz. Yeni ava başlayanlar evraklara 500 lira veriyorlar, daimi avcıların yıllık aidatı 300 lira. Oturduğu yerden ileri geri konuşanlar var, av helal, yaratılmışların hepsi insanlara sunulmuş, helal haramda belli ise sıradan insanların fetva vermesi biraz acayip oluyor.
Geçen hafta ve bu hafta gördüklerimizden iğrendik. Domuz avcıları geçen hafta 4 domuzu poşetleyip götürdüler. Bu hafta gittiğimiz avlakta domuz kotası yoktu ama adamlar gene domuzları vurup poşetlerle paylaşıp gittiler.
Köpeklerimiz domuz leşine gidip saplandılar, nasılda iğrenç kokuyor, göle götürüp sabunla köpekleri yıkadık.
Bize ne oldu anlamadım domuz tüketimi öyle artmış ki, bazıları nerede domuz vuruldu onun peşinde koşuyor, anında gidip parçalayıp götürüyorlar.
Neyse bizde geçte olsa keçi sezonunu açtık.
Bazı kişiler bnu keçi değil diyor, geçmişte tavuğu patatesi biz keçi bilmiştik...
Bu yıl damızlık alan müşterilerimden birisi, damızlığının öldüğünü söyledi, kendisi asker.
Urfa'da pamuklara ilaç atma zamanıymış, bunlarında bir şeyden haberi yok, pamuğa ilacı vurmuşlar arılar dökülmeye başlamış, zannedersem gelen bal ve polende kalan zehirle kovan içinde kırılmada olmuş tüm kovanlarda kırılma varmış dolayısı ile damızlıkta arada gitmiş.
Damızlık ölümlerine acayip üzülürüm, bir başka üzüntüm ise aylardır elinde damızlık var hiç ana arı üretilmemesi.Bazen Muhteşem abi ile konuşuruz, biz mi çok pratik davranıyoruz, millet neden bu kadar ağır kalıyor falan, doktorum abi bizde sorun yok der.
Adamın elinde Muğla arısı var, şakır şakır oğul veriyor oğul koymaya yer kalmamış, elinde benim verdiğim damızlık var sezonu kapamış bir tane üretim yok. İki oğulun anasını öldürüp, birleştir ver damızlıktan bir çıta en az 20 meme yapar, belkide 50 meme yapacak. Bunu yapamayanlara acayip kızıyorum.
Ölen damızlığın kovanına yeniden damızlık istedi vermedim bari F1 yolla diyor, hadi yollayalım ve inşallah bu yılın son f1 gönderimi olur.
Bu F1 ramazan bayramından beri kutuda bekleyenlerden, kışlatacaktım kısmet olmadı.
Bir kaç tanede f2 boşa çıkarttım Gebze deki arıcılar çılgın arılardan bıktık diyorlar.
Hafta sonu kısmende olsa arıları elden geçirdik, kovan açılacak gibi değil, anında her taraf arı doluyor.
Bu yıl ilk tohumlanan analardan biri işçileri tarafından sakatlandı. Doğduktan sonra kafese alınıyor, tohumlandıktan sonra geri verdiğinizde bazen ana arı kaybı oluyor bazende böyle sakat ediyorlar. topal damızlığın kovan çok bal çekmiş çok az yavru alanı kalmıştı iki yavru arasına boş esmer petek girdik birde kek verdim.Daha önümüzde yaklaşık 2 ay yavru yapılacak dönem var.
Bölgemizde pürenlerin çoğu geçti, bazı kuytu köşelerde böyle çok püren bulunuyor, polen ve bal veriyor.
Koca yemişlerin meyveler oldu, bazı yerlerde çiçeklenmeler başlamış, bu yıl koca yemişler erken açmaya başladı, bazı seneler kar yağdığında açardı.
Letonya ya dil öğrenime giden webmasterım Ömer, o ülkeden bal evi resimleri yollamış.
Minicik ülkenin bal evleri...
Ekim ayı içinde de yarma kalem aşısı yaptım bakalım kış gelmeden filizlenme olacak mı...
Buda tutarsa yarma aşı yılın her zamanında yapılabilecek, seneye farklı aşı projelerim var.
Meşeye yaptığım kestane aşılarında başarısız oluyorum aşı 6-7 cm filiz yapıyor ve kuruyor, sinir oluyorum ama henüz pes etmedim...
Pırasalar bakımsız olmasına rağmen kavak fidesi gibi oldular :)
Bu hafta sonu tüm kutuları elden geçirdik ve hepsi keklendiler.
2017 Yılının ana arı ve damızlık arı siparişlerini almaya başladık. Birazda müşterilerimiz ilk sırada olmak istemekteler.
F1 üretimi kısıtlanacak fazla bir üretim düşünmüyorum ama bir sürü eş dost var onlarıda açıkta bırakmaya gönlümüz razı gelmiyor.
Ağırlığı damızlık arı üretimine vermeyi düşünmekteyim.
Damızlık konusunda elimizde 8-10 senenin birikimi var, bu birikimde yıllar öncesi Emiden temin ettiğimiz damızlıklardan tutunda Yasmin, avusturya, slovenya ve kırşahinler harmanlanmakta.
Bu yıl piyasaya vereceğim damızlıklara elimde bulunan tüm damızlıkların erkeklerini kullanacağım, bizden damızlık alanlar, ürettikleri ana arılar birbirlerine anadan kardeş olsalar da babalardan ayrılıp çok yakın kardeş olmayacaklar. Zaten yurt dışında yapılan çalışmalarda toplanan spermleri bir mikserde karıştırmalarının amacı damızlık üretimine ayrılmış tüm erkeklerin spermi harmanlanıp tohum verilen kraliçe üzerinde tüm erkelerden sperm bulunsun ve her üretilen ana arı farklı babalardan oluşması içindir, bende bu yıl bunu uygulayacağım ne kadar fazla baba o kadar kıymetli damızlık ana arı olacak inşallah.
F1 üretiminde gene ihtiyacın çok üstünde erkek üreterek, doğal saf ayarında ana arı üretme peşindeyiz. Geçmişte efendim ne kadar yabancı erkek olursa o kadar iyi F1 olur tezini sonuna kadar yedik bu bilimsel bir kazımış, F1 üretiminde bilinmeyen erkek sorun oluşturmaktan öte gitmiyor. Sonuçta bilinmeyen şey piç daha yumuşağı yoz ve yabani ne çıkacağı belli olmayan.
Ana arı siparişi için alttaki linkte bilgi ve fiyatlar vardır.
http://bengittim.blogspot.com.tr/2013/11/ana-ari.html
Telefonla sipariş konusu çok sorun oldu ve çok yakından tanıdığım müşterilerim biz İnternet'ten anlamıyoruz bizleri mağdur ettin dediler, çünkü yıl boyu gelen telefonlara bakmadım. Telefonumu oğlum Enes Emin'e verdim birlikte çalışacağız,telefonla Siparişleri alacak.
Tel:0541 672 62 26
Bu hafta avdaydım arazide gezerken arılık gördüm önünden geçerken bir baktım benim yaptığım ruşet ve biraz daha etrafa göz atınca alttaki üçlü ana arı kutusunu ve biçip bıraktığım ruşetlerin son halini gördüm bu resimdekinin ufağı...
Yaptığınız malzemenin karşınıza çıkması sizi bayağı etkiliyor...
Geçen yıl ava gittiğimizde bu incirden 2-3 ay boyunca incir yemiştik. Bu yılda yemeye devam ediyoruz, geçen yıl bu ağaçtan kalem aşıları ve çeliklemeler yaptım, kalemlerden 2-3 metre filizler oluştu, çeliklemelerin hemen hemen hepsi tuttu. Seneye aşıların incirlerini yeriz inşallah.Hafta sonları bir gün ava gidiyoruz. Yeni ava başlayanlar evraklara 500 lira veriyorlar, daimi avcıların yıllık aidatı 300 lira. Oturduğu yerden ileri geri konuşanlar var, av helal, yaratılmışların hepsi insanlara sunulmuş, helal haramda belli ise sıradan insanların fetva vermesi biraz acayip oluyor.
Geçen hafta ve bu hafta gördüklerimizden iğrendik. Domuz avcıları geçen hafta 4 domuzu poşetleyip götürdüler. Bu hafta gittiğimiz avlakta domuz kotası yoktu ama adamlar gene domuzları vurup poşetlerle paylaşıp gittiler.
Köpeklerimiz domuz leşine gidip saplandılar, nasılda iğrenç kokuyor, göle götürüp sabunla köpekleri yıkadık.
Bize ne oldu anlamadım domuz tüketimi öyle artmış ki, bazıları nerede domuz vuruldu onun peşinde koşuyor, anında gidip parçalayıp götürüyorlar.
Neyse bizde geçte olsa keçi sezonunu açtık.
Bazı kişiler bnu keçi değil diyor, geçmişte tavuğu patatesi biz keçi bilmiştik...
19.10.2016
ARICILIK VE DAMIZLIK
Konya Akşehir'de dostlarımıza verdiğimiz damızlıkları da bir elden geçirdik.
Bazı arkadaşlarımız apoletlerimizi sordu :)
Kıyafetlerimiz özel harekatçı tanıdıklarımızın hediyesidir, apoletler onlara lazım...
Damızlık konusu ülkemizde çok geç anlaşıldı hala anlamayan var, anlamayanların yolları açık olsun.
Hiç kimseyle uğramaya niyetimiz yok herkes kendi halinden memnun.
Buradaki dostlarımız bu yıl yaşadıkları bir hadiseyi anlattılar.
Muğlalı bir arıcı zannedersem Akşehir'e gelmiş, bizim verdiğimiz damızlıklardan larva almış, hemde bizimkilere aşılamalar yapmış.
Kendisine üretiği analardan aldığı bal oranına inanamamış aman bu damızlıklara iyi bakın seneye gene geleceğim diyor ve oran vermiş, arılarımın hepsi bundan olsaydı 500 arıdan 300 teneke bal alırdım, 100 teneke bile bal alamadan buradan ayrılmış.
Arıcılıktan anlayan zaten hemen işi çözüyor anlamayan kuru inadına ve yerli arısıyla çalışmasına devam etsin, zaten biz sınırlı üretim yapmaktayız 100 müşteri varsa 4-5 tanesine damızlık verebiliyoruz.
2010 Yılında başladığımız damızlık çalışmalarımız hala devam ediyor, bu gidişle f1 üretimini bırakıp tamamen damızlık üretimine geçmeyi düşünüyorum dostlarımda bu konuda hemfikir.
F1 ana arı alanların çoğu usta arıcılar değil ve bizleri çok üzüyorlar ve bunlarla uğraşmaktan bıkıyorsunuz.
Damızlık alan kişiler içinde gene acemiler var ama f1 de olduğu kadar sorun çıkmıyor.
Buradaki damızlıkları incelerken birisinin önüne baktım musluk boydan boya açıktı...
Neden bunun giriş daraltılmıyor dediğimde koyduğumuz karton uçmuş dediler, bu damızlık sahibinin 300 kovan arısı var, arıları şimdilik Muğla'da ve böyle bir mazeret kabul edilir mi, civarda başka arılar olsa 3-4 çıta arıya çöküp yağmalasa ne olacak. Bu kadar arısı olan bu hatayı yaparsa ne diyelim ki...
Kovan musluklarını daraltmakta en iyi malzeme sünger, basit ve istediğin kadar ayar yaparsın.
Yağma ve açlıktan arı ölürse bu arıcının kalitesini ortaya koyar, kimsenin not vermesine gerek yoktur. Arıcı yağmaya giden yolları kendisi oluşturmakta, ya kovanı açar uzun süre inceleme yapar, bu sırada dışarıdan kovana arılar dolar haberi bile olmaz.
Ya gündüz vakti arılara şurup verir.
Yada zayıf arı verilen şurubu bitiremezse ertesi gün diğer arılar tepesine biner.
Yada kovan girişleri aşırı açıktır.
Bir başka neden arılık ta zayıf arı varsa dengelemeler yaparak, kapalı yavruları değiş tokuş ile arıyı güçlü hala getirmeli.
Resimleri Bilal çekmiş, bu resimde ana arıyı da yakalamış. Bu ana arı bir dostum tarafından hediye Slovenya kızının kızları...
2010 Yılında gelen Emmi kızları bile korunup kopyalanmakta. Suni tohumlama bunun için önemli, yoksa en kral damızlığı al, iki sene sonra vitesi boşa atarsın.
Geldiğimiz nokta tüm damızlıklar yerli oldu, kaç tur bizde üretilirken birbirine de mutlaka geçiyorlar, güzel harmanlamalar yaptık. Emmi, Yasmin, Avusturya, Sloven ve kırşahin, böyle bir kaynaktan neler yapılmaz ki. Bunların hem kendilerini ayrı, ayrı tutmak ayrıca birbirleriyle çaprazlamak biraz karışık gibi olsa da tutulan kayıtlar ile yolumuza devam ediyoruz.
Yerli damızlık konusunda kimseler elimize su dökemez.
Bağımlılık zor, geçmişte bu sıkıntıları yaşadığımız için suni tohumlama işlerine girmek zorunda kaldık, iyiki de girmişiz....
Araladığımız yoldan bir sürü arıcı geliyor, zamanla izlediğimiz yoldan belkide ileride bizleri sollayacaklar.
2006 Yılında girdiğimiz sanal alem arıcılığı, 12. yıla girerken bilimcilerimiz gerçek çalışmalar yapsaydı 2006 yılından bu tarafa 3. ıslah çalışmasına geçerlerdi ama hala bitirilmiş yeni bir ıslah projesi göremedik buna bir taraftan üzülüyorsun, bir sürü unvanı olan arı bilimcileri demek ki hallerinden memnun.
Sıradan arıcıların yaptıkları da ortada işte.
Bilimcilerin proje saçmalığı devam ediyor.
Çıtaları acayip incelemişim, sanki arıları sayıyor gibi bir görüntü var.
Burada sadece Emmi kızlarından yok, seneye inşallah onlardan da yollayıp tüm seriyi tamamlayalım inşallah.
Sloven dediğimiz bizim yerli kız aşırı bal çekiyormuş, bizimkiler araya çıta giremedim diyor niye dedim kovan bölünmesin. :(
İki üç çıta arı bölünmez, girersin araya esmer çıtayı ertesi gün bakarsın bir olumsuzluk var mı?
Kovanda 7-8 çıta yavru varsa arı boş çıtayla bölünür. Girersin ortaya boşu, arı bu çıtaya gelmesi uzun sürerse diğer taraftakiler meme yapar anasız kaldık diye.
Genelde bir çıtayı ana arı 3 günde geçmekte, iki çıta yavru varsa araya boş çıta girsen ne olur ki zaten ana arı boş delik arıyor.
Sloven kızının kızına yavru arasına boş çıta girip, yarım kilo kek verip kapattım. Biraz yavruya zorladım bakalım ne yapacak.
Bu arılar kargoyla yolladığım birer çıta arılar, bu zaman kadar 4-5 çıta olmuşlar birde buraya herkesten sonra damızlık verildi, bizde bir damızlık var, onunla işimizi görüyoruz, sen acil olanları ver bizi en sona bırak diyen dostlarım var, paraları kıştan herkesten önce ödemişlerdi.Damızlıkları herkesten sonra aldılar ve arıların durumu bu.
2016 Yılında verdiğim damızlıklardan 4 tanesi sonradan kesildi onlar içinde bir şeyler yazmak lazım.
Damızlıklar doğal çiftleşen ana arılardan daha nazikler ve haftalık damızlıkların meme kontrolü yapılmalı.
Ben değiştirilmek istenen ana arıyı haftalık kontrollerle iki sene yaşatıyorum.
Arı ana değiştiriyor sahibi damızlık resmi çekmekle meşgul, sonra ah vah ediyorsun :(
Kışlamış damızlıklar bu konuda daha sorunsuz oluyor.
Bu arada tüm bloklar sustu. Muhteşem abimin bu konuda bir tezi var, eskiden blog yayını yapanlar arıcılığı bilmiyorlardı ama biliyoruz ayaklarını oynayıp arıcılığı öğrenip kenara çekildiler demekte. sadece ben bilmediğimi yazıyormuşum diyede bazen hayıflanır :)
Benim günlük sayfa görüntüleri ise 3 bin bazen dahada yukarılara çıkıyor, bazen 4 binleri geçtiği oluyor.
Bazı arkadaşlarımız apoletlerimizi sordu :)
Kıyafetlerimiz özel harekatçı tanıdıklarımızın hediyesidir, apoletler onlara lazım...
Damızlık konusu ülkemizde çok geç anlaşıldı hala anlamayan var, anlamayanların yolları açık olsun.
Hiç kimseyle uğramaya niyetimiz yok herkes kendi halinden memnun.
Buradaki dostlarımız bu yıl yaşadıkları bir hadiseyi anlattılar.
Muğlalı bir arıcı zannedersem Akşehir'e gelmiş, bizim verdiğimiz damızlıklardan larva almış, hemde bizimkilere aşılamalar yapmış.
Kendisine üretiği analardan aldığı bal oranına inanamamış aman bu damızlıklara iyi bakın seneye gene geleceğim diyor ve oran vermiş, arılarımın hepsi bundan olsaydı 500 arıdan 300 teneke bal alırdım, 100 teneke bile bal alamadan buradan ayrılmış.
Arıcılıktan anlayan zaten hemen işi çözüyor anlamayan kuru inadına ve yerli arısıyla çalışmasına devam etsin, zaten biz sınırlı üretim yapmaktayız 100 müşteri varsa 4-5 tanesine damızlık verebiliyoruz.
2010 Yılında başladığımız damızlık çalışmalarımız hala devam ediyor, bu gidişle f1 üretimini bırakıp tamamen damızlık üretimine geçmeyi düşünüyorum dostlarımda bu konuda hemfikir.
F1 ana arı alanların çoğu usta arıcılar değil ve bizleri çok üzüyorlar ve bunlarla uğraşmaktan bıkıyorsunuz.
Damızlık alan kişiler içinde gene acemiler var ama f1 de olduğu kadar sorun çıkmıyor.
Buradaki damızlıkları incelerken birisinin önüne baktım musluk boydan boya açıktı...
Neden bunun giriş daraltılmıyor dediğimde koyduğumuz karton uçmuş dediler, bu damızlık sahibinin 300 kovan arısı var, arıları şimdilik Muğla'da ve böyle bir mazeret kabul edilir mi, civarda başka arılar olsa 3-4 çıta arıya çöküp yağmalasa ne olacak. Bu kadar arısı olan bu hatayı yaparsa ne diyelim ki...
Kovan musluklarını daraltmakta en iyi malzeme sünger, basit ve istediğin kadar ayar yaparsın.
Yağma ve açlıktan arı ölürse bu arıcının kalitesini ortaya koyar, kimsenin not vermesine gerek yoktur. Arıcı yağmaya giden yolları kendisi oluşturmakta, ya kovanı açar uzun süre inceleme yapar, bu sırada dışarıdan kovana arılar dolar haberi bile olmaz.
Ya gündüz vakti arılara şurup verir.
Yada zayıf arı verilen şurubu bitiremezse ertesi gün diğer arılar tepesine biner.
Yada kovan girişleri aşırı açıktır.
Bir başka neden arılık ta zayıf arı varsa dengelemeler yaparak, kapalı yavruları değiş tokuş ile arıyı güçlü hala getirmeli.
Resimleri Bilal çekmiş, bu resimde ana arıyı da yakalamış. Bu ana arı bir dostum tarafından hediye Slovenya kızının kızları...
2010 Yılında gelen Emmi kızları bile korunup kopyalanmakta. Suni tohumlama bunun için önemli, yoksa en kral damızlığı al, iki sene sonra vitesi boşa atarsın.
Geldiğimiz nokta tüm damızlıklar yerli oldu, kaç tur bizde üretilirken birbirine de mutlaka geçiyorlar, güzel harmanlamalar yaptık. Emmi, Yasmin, Avusturya, Sloven ve kırşahin, böyle bir kaynaktan neler yapılmaz ki. Bunların hem kendilerini ayrı, ayrı tutmak ayrıca birbirleriyle çaprazlamak biraz karışık gibi olsa da tutulan kayıtlar ile yolumuza devam ediyoruz.
Yerli damızlık konusunda kimseler elimize su dökemez.
Bağımlılık zor, geçmişte bu sıkıntıları yaşadığımız için suni tohumlama işlerine girmek zorunda kaldık, iyiki de girmişiz....
Araladığımız yoldan bir sürü arıcı geliyor, zamanla izlediğimiz yoldan belkide ileride bizleri sollayacaklar.
2006 Yılında girdiğimiz sanal alem arıcılığı, 12. yıla girerken bilimcilerimiz gerçek çalışmalar yapsaydı 2006 yılından bu tarafa 3. ıslah çalışmasına geçerlerdi ama hala bitirilmiş yeni bir ıslah projesi göremedik buna bir taraftan üzülüyorsun, bir sürü unvanı olan arı bilimcileri demek ki hallerinden memnun.
Sıradan arıcıların yaptıkları da ortada işte.
Bilimcilerin proje saçmalığı devam ediyor.
Çıtaları acayip incelemişim, sanki arıları sayıyor gibi bir görüntü var.
Burada sadece Emmi kızlarından yok, seneye inşallah onlardan da yollayıp tüm seriyi tamamlayalım inşallah.
Sloven dediğimiz bizim yerli kız aşırı bal çekiyormuş, bizimkiler araya çıta giremedim diyor niye dedim kovan bölünmesin. :(
İki üç çıta arı bölünmez, girersin araya esmer çıtayı ertesi gün bakarsın bir olumsuzluk var mı?
Kovanda 7-8 çıta yavru varsa arı boş çıtayla bölünür. Girersin ortaya boşu, arı bu çıtaya gelmesi uzun sürerse diğer taraftakiler meme yapar anasız kaldık diye.
Genelde bir çıtayı ana arı 3 günde geçmekte, iki çıta yavru varsa araya boş çıta girsen ne olur ki zaten ana arı boş delik arıyor.
Sloven kızının kızına yavru arasına boş çıta girip, yarım kilo kek verip kapattım. Biraz yavruya zorladım bakalım ne yapacak.
Bu arılar kargoyla yolladığım birer çıta arılar, bu zaman kadar 4-5 çıta olmuşlar birde buraya herkesten sonra damızlık verildi, bizde bir damızlık var, onunla işimizi görüyoruz, sen acil olanları ver bizi en sona bırak diyen dostlarım var, paraları kıştan herkesten önce ödemişlerdi.Damızlıkları herkesten sonra aldılar ve arıların durumu bu.
2016 Yılında verdiğim damızlıklardan 4 tanesi sonradan kesildi onlar içinde bir şeyler yazmak lazım.
Damızlıklar doğal çiftleşen ana arılardan daha nazikler ve haftalık damızlıkların meme kontrolü yapılmalı.
Ben değiştirilmek istenen ana arıyı haftalık kontrollerle iki sene yaşatıyorum.
Arı ana değiştiriyor sahibi damızlık resmi çekmekle meşgul, sonra ah vah ediyorsun :(
Kışlamış damızlıklar bu konuda daha sorunsuz oluyor.
Bu arada tüm bloklar sustu. Muhteşem abimin bu konuda bir tezi var, eskiden blog yayını yapanlar arıcılığı bilmiyorlardı ama biliyoruz ayaklarını oynayıp arıcılığı öğrenip kenara çekildiler demekte. sadece ben bilmediğimi yazıyormuşum diyede bazen hayıflanır :)
Benim günlük sayfa görüntüleri ise 3 bin bazen dahada yukarılara çıkıyor, bazen 4 binleri geçtiği oluyor.