Konya Akşehir'de dostlarımıza verdiğimiz damızlıkları da bir elden geçirdik.
Bazı arkadaşlarımız apoletlerimizi sordu :)
Kıyafetlerimiz özel harekatçı tanıdıklarımızın hediyesidir, apoletler onlara lazım...
Damızlık konusu ülkemizde çok geç anlaşıldı hala anlamayan var, anlamayanların yolları açık olsun.
Hiç kimseyle uğramaya niyetimiz yok herkes kendi halinden memnun.
Buradaki dostlarımız bu yıl yaşadıkları bir hadiseyi anlattılar.
Muğlalı bir arıcı zannedersem Akşehir'e gelmiş, bizim verdiğimiz damızlıklardan larva almış, hemde bizimkilere aşılamalar yapmış.
Kendisine üretiği analardan aldığı bal oranına inanamamış aman bu damızlıklara iyi bakın seneye gene geleceğim diyor ve oran vermiş, arılarımın hepsi bundan olsaydı 500 arıdan 300 teneke bal alırdım, 100 teneke bile bal alamadan buradan ayrılmış.
Arıcılıktan anlayan zaten hemen işi çözüyor anlamayan kuru inadına ve yerli arısıyla çalışmasına devam etsin, zaten biz sınırlı üretim yapmaktayız 100 müşteri varsa 4-5 tanesine damızlık verebiliyoruz.
2010 Yılında başladığımız damızlık çalışmalarımız hala devam ediyor, bu gidişle f1 üretimini bırakıp tamamen damızlık üretimine geçmeyi düşünüyorum dostlarımda bu konuda hemfikir.
F1 ana arı alanların çoğu usta arıcılar değil ve bizleri çok üzüyorlar ve bunlarla uğraşmaktan bıkıyorsunuz.
Damızlık alan kişiler içinde gene acemiler var ama f1 de olduğu kadar sorun çıkmıyor.
Buradaki damızlıkları incelerken birisinin önüne baktım musluk boydan boya açıktı...
Neden bunun giriş daraltılmıyor dediğimde koyduğumuz karton uçmuş dediler, bu damızlık sahibinin 300 kovan arısı var, arıları şimdilik Muğla'da ve böyle bir mazeret kabul edilir mi, civarda başka arılar olsa 3-4 çıta arıya çöküp yağmalasa ne olacak. Bu kadar arısı olan bu hatayı yaparsa ne diyelim ki...
Kovan musluklarını daraltmakta en iyi malzeme sünger, basit ve istediğin kadar ayar yaparsın.
Yağma ve açlıktan arı ölürse bu arıcının kalitesini ortaya koyar, kimsenin not vermesine gerek yoktur. Arıcı yağmaya giden yolları kendisi oluşturmakta, ya kovanı açar uzun süre inceleme yapar, bu sırada dışarıdan kovana arılar dolar haberi bile olmaz.
Ya gündüz vakti arılara şurup verir.
Yada zayıf arı verilen şurubu bitiremezse ertesi gün diğer arılar tepesine biner.
Yada kovan girişleri aşırı açıktır.
Bir başka neden arılık ta zayıf arı varsa dengelemeler yaparak, kapalı yavruları değiş tokuş ile arıyı güçlü hala getirmeli.
Resimleri Bilal çekmiş, bu resimde ana arıyı da yakalamış. Bu ana arı bir dostum tarafından hediye Slovenya kızının kızları...
2010 Yılında gelen Emmi kızları bile korunup kopyalanmakta. Suni tohumlama bunun için önemli, yoksa en kral damızlığı al, iki sene sonra vitesi boşa atarsın.
Geldiğimiz nokta tüm damızlıklar yerli oldu, kaç tur bizde üretilirken birbirine de mutlaka geçiyorlar, güzel harmanlamalar yaptık. Emmi, Yasmin, Avusturya, Sloven ve kırşahin, böyle bir kaynaktan neler yapılmaz ki. Bunların hem kendilerini ayrı, ayrı tutmak ayrıca birbirleriyle çaprazlamak biraz karışık gibi olsa da tutulan kayıtlar ile yolumuza devam ediyoruz.
Yerli damızlık konusunda kimseler elimize su dökemez.
Bağımlılık zor, geçmişte bu sıkıntıları yaşadığımız için suni tohumlama işlerine girmek zorunda kaldık, iyiki de girmişiz....
Araladığımız yoldan bir sürü arıcı geliyor, zamanla izlediğimiz yoldan belkide ileride bizleri sollayacaklar.
2006 Yılında girdiğimiz sanal alem arıcılığı, 12. yıla girerken bilimcilerimiz gerçek çalışmalar yapsaydı 2006 yılından bu tarafa 3. ıslah çalışmasına geçerlerdi ama hala bitirilmiş yeni bir ıslah projesi göremedik buna bir taraftan üzülüyorsun, bir sürü unvanı olan arı bilimcileri demek ki hallerinden memnun.
Sıradan arıcıların yaptıkları da ortada işte.
Bilimcilerin proje saçmalığı devam ediyor.
Çıtaları acayip incelemişim, sanki arıları sayıyor gibi bir görüntü var.
Burada sadece Emmi kızlarından yok, seneye inşallah onlardan da yollayıp tüm seriyi tamamlayalım inşallah.
Sloven dediğimiz bizim yerli kız aşırı bal çekiyormuş, bizimkiler araya çıta giremedim diyor niye dedim kovan bölünmesin. :(
İki üç çıta arı bölünmez, girersin araya esmer çıtayı ertesi gün bakarsın bir olumsuzluk var mı?
Kovanda 7-8 çıta yavru varsa arı boş çıtayla bölünür. Girersin ortaya boşu, arı bu çıtaya gelmesi uzun sürerse diğer taraftakiler meme yapar anasız kaldık diye.
Genelde bir çıtayı ana arı 3 günde geçmekte, iki çıta yavru varsa araya boş çıta girsen ne olur ki zaten ana arı boş delik arıyor.
Sloven kızının kızına yavru arasına boş çıta girip, yarım kilo kek verip kapattım. Biraz yavruya zorladım bakalım ne yapacak.
Bu arılar kargoyla yolladığım birer çıta arılar, bu zaman kadar 4-5 çıta olmuşlar birde buraya herkesten sonra damızlık verildi, bizde bir damızlık var, onunla işimizi görüyoruz, sen acil olanları ver bizi en sona bırak diyen dostlarım var, paraları kıştan herkesten önce ödemişlerdi.Damızlıkları herkesten sonra aldılar ve arıların durumu bu.
2016 Yılında verdiğim damızlıklardan 4 tanesi sonradan kesildi onlar içinde bir şeyler yazmak lazım.
Damızlıklar doğal çiftleşen ana arılardan daha nazikler ve haftalık damızlıkların meme kontrolü yapılmalı.
Ben değiştirilmek istenen ana arıyı haftalık kontrollerle iki sene yaşatıyorum.
Arı ana değiştiriyor sahibi damızlık resmi çekmekle meşgul, sonra ah vah ediyorsun :(
Kışlamış damızlıklar bu konuda daha sorunsuz oluyor.
Bu arada tüm bloklar sustu. Muhteşem abimin bu konuda bir tezi var, eskiden blog yayını yapanlar arıcılığı bilmiyorlardı ama biliyoruz ayaklarını oynayıp arıcılığı öğrenip kenara çekildiler demekte. sadece ben bilmediğimi yazıyormuşum diyede bazen hayıflanır :)
Benim günlük sayfa görüntüleri ise 3 bin bazen dahada yukarılara çıkıyor, bazen 4 binleri geçtiği oluyor.
abi bu damızlık konusuna değindiğin iyi olmuş. Benim aklımda dışardan alınan damızlıkların oralarda en iyi performansı gösteren analar olması bizim buralarda sıkıntı yaratıp yaratmayacağı konusudur hep. Halbuki bu damızlıkların buralarda performansını izleyip kopyalarını da gözlemek uyum sorunu varmı yokmu sorusunu cevaplamaya yetecektir kanısındayım. Birde izole bölge sorunu ülkemizde çözülse bu damızlık konusu tadından yenmeyecek. Neyse bende oturdum sana yorum atacam derken sanki hebr yapyorum
YanıtlaSilSağlıcakla kal.
Muhteşem abi damızlık konusu önemli ve bu işlere ilk biz başladık diyeceğim gene bazılarına dokunacak, ilk biz yapmadık mı?
YanıtlaSilŞimdilerde herkes karniyolcu olmuş, biz harç :)
Abi bizim damızlıkların uyum sorunu kalmadı, hepsi ekotip gibi bir şey oldular.Performanslarına biz bir şey demiyoruz, kullananlar memnun.Ülkemizde izole bölge denilen yerler bile izole değil abi nasıl izole bölge çözülür.
Haber yap, seni tutanmı var. :)
Sağlıcakla kal.
SLM...
YanıtlaSilSayın Bakanım.
Türkiye de hala eskiden olduğu klasik karniol karşıtlığı olduğunu düşünmüyorum.Bize karşı olanların hepsinin el altından karniol temin ettiğine de eminim...
Fakat şimdi yeni bir sorunumuz çıktı.
Çakma suni döllemeciler.::))
İki poz ver , ana döllüyorum diye yaz , el altından F-1 sat..::))
Bloglar benim için hala çok önemli .Öyle de kalmaya devam edecekler.sıkıntımız katılımcı olmaması.Okuyan ce takip eden fazla ama sessiz bir kitle var.,
Olsun , ne yapalımm.
Biz yazarız onlar okumaya devam ederler.
SLM ve Muhabbetle...
Aleyküm selam Yusuf bey.
YanıtlaSilÜlkemizde karniol karşıtı olanlar utanmadan şimdi karniol kullanıyor ve sesleri çıkmıyor.
Çakma suni döllemeciler çıksın önemli değil kim çakma kim gerçek herkes biliyor.
Bu işler pozla olmuyor her sene daha iyi oluyorsun.
Bloglar bizim ne zaman ne yaptığımızın kayıtları oluyor.
Sağlıcakla kal.