Uzun zamandır Şile Yeni köye gidilecekti bir türlü bizim pazar ile Erdem'in iş saati bir birini tutmamıştı.
Erdem, hem arıcı, hem avcı hemde İtfaiyeci, üç ayrı noktadan ortak yanlarımız var. Çalışma saatleri normal mesailere göre farklı oluyor.
Bizim Biladerin arkadaşı Erdem'i bu hafta sonu nihayet ziyaret ettik, avladık.
Kullanılmayan vıpır(sirenli köpek tasması) varmış bizim Yusuf Şimşak'ta. Boş duracağına değerlendirelim dedik, fazlamı aç gözlü yoksa banamı öyle geldi anlamadım, avın %50 sine talip oldu :)
Üç köpek ile 7 avcının, avladığı avın %100 nü gönderdik gitti :)
Cumartesi günü İstanbul'a ayırmıştık gene yerimizde duramadık bir şeyler yapmaya karar verdik ve belli yerleri ziyaret ettik. İşimiz olmadı ama en azından bir ucundan başladık inşallah olacak. İstanbul'a giderken yol kenarları karla kaplıydı.
Park bahçelerin yaptığı çevre düzenlemeleri kar ile kaplandığında dahada güzel görünüyordu.
Cumartesi gününe bir hafta öncesinden hazırlanmıştık, Muhteşem kalfamada bendensin ne istersen iste keçide dahil tamam demişti. Cuma günü ne olduysa kayış attı ve beni ekti. Kalfam olmadan bende keçi yiyemezdin nasıl geçsin boğazımdan, mecburen simite talim ettik.
Hafta sonu arıcılık festivali var, dolayısı ile gene İstanbul'a gidilecek hem sanayide yarım kalan işe bakacağız hem festivali gezeceğiz, hemde kalfaya yıkılacağım çünkü hak etti. Cumartesi günü sanayi öğleye kadar açık, pazar günü kapalı, festivale cumartesi gitmek zorundayım.
2016 Yılının ilk karı yükseklerde iyi tutmuş vaziyette, ava gidilirde karda yürüyüş yapılmaz mı :)
Etrafı kolaçan ediyoruz.
Buda bizim uyuyan devrimcilerden Cihan, Kastro ölmüş, yakılıp külleri rüzgara verilmiş yeni haberi olmuş, ne günlere kaldık.
Bana göre en büyük devrimciler peygamberlerdir, diğerleri hikaye.
Devrim devirmekten geliyor, neyi devirdiğiniz önemli. İnsanlar yaptıklarından ve yapması gerekenleri yapmadıklarından dolayıda hesaba çekilecekler. Bir alim duasında yarabbi senin istediğin gibi bir kul olamadım ama senin düşmanlarına düşmanlığım var demiştir. Devrim yapıyorum diyenler Allahı karşısına almamalı,alıyorsa hesabını verecektir. Allaha düşmanlık edenleri sevmekte sakat çünkü taraf oluyorsun dolayısı ile onunda bir hesabı olacaktır. Nereden bulur böyle enteller beni bilmem ki :)
Bu hafta av biraz gecikmeli başladı, gittiğimiz yerde domuz için posta yapmışlar ormanda ne kadar geçiş varsa tutulacak dolayısı ile bizede görev verdiler donduk hareketsiz bekle babam bekle.
Tutulacak yerlere sevk olan avcılar yerlerini almaya gidiyorlar.
İşin garip tarafı avcılardan biris,i bastonla yürüyor :)
Yeniköyde Anadol taksi gıcır gıcır, acayip süsleme yapılmış, içeriside çok süslüymüş ben soğukta gidip incelemedim arabanın içinden resmini çektim. Bir ara söför kapısı açıldı kapıda bir sürü malzeme gördüm bir tanesi, imdat çıkışını kırma çekiçlerinden asılıydı :)
Bir meraklı daha arabayı resimliyor...
Avdan sonra boğaz derdine düştük, yemek arılıkta yenecek. Ben arılığın resimlerini alıyorum ateş yakıldı ızgara yapılıyor.
Tüm kovanlar yağmurdan korunsun diye yarım varil kesilip üzerine kapatılmış.
Saat 4 olmuş biz öğlen yemeği yiyeceğiz, herkes felaket acıktı...
Erdem lavaşlarıda közde ısıtıyor, bizde tavlama denir. Ortam acayip soğuk dere yatağı buz gibi.
Menümüz, közde tavuk kanadı, patlıcan, domates, soğan ve biber.
Barni ve bakışı.
Drahtar Av köpeklerimiz anne vilma ve oğlu barni. Çulluğa kafayı takmışlar.
Dönüşte köy ekmeği aldık, köylülerde ticarete başladı, bir çok aile bir şeyler yapıp satmaya başladı, köy ekmeği birinci sırada.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder