Keçi diye diye keçilerden ses çıkmaz oldu,güttüğümüz keçilerin süt verimi her yıl arttı. artık manda'mı desem karar veremedim. Bu hafta sonu sanki Afrikadaydık ama Afrikanın sulusu. Yüzlerce bufalo gördük sürek avında :)
Bizim zeki usta malzemeleri bol bulunca Gebzeyi ısıtmaya çalışıyor. Güzelim kontraları koyacak yer yok yak yak bitmiyor diye meydanda yakıyor, kapamada yapamadık ateş telef oldu.
Ne eşkiya tavugu olurdu şu közde...
Hafta sonu havalar yeniden 4 ile 5 derecelere düşünce arılarla alakalı iş kalmıyor. Gebze meralarını bir dolaştım. Ormanda çiçekler açmaya başlamış.
Yabani fındıklar püsküllenmiş.
Bir sürü yer defineciler tarafından kazılmaya devam ediyor, define işine saranlar müptelası oluyorlar, iyide para harcıyorlar.
Pazar günü Düzce Gölyaka dan avcı tanıdıklardan davet aldık.Ördek bolmuş, hemen gaza geldik zaten sezonda kapanıyor bir gezelim dedik.
Sapancada sabah kahvaltısı.
Gökhan bizi ördek olan bölgeye götürdü hava iyi olduğu için ördek yüksekten geçti.
Av yasak tabelası, tabelanın bu tarafında av serbest, arka taraf yasak bölge.
Arabaya binip yasak bölgeyi bir turladık yüzlerce ördek yasak tabelası olan yerde yemleniyor :)
Meralar su içindeydi, buralar yasak değil ama suda gezmekte ayrı bir meziyet istiyor.
Merada yüzlerce manda bizim yörede bunlara camız denir ve siyah olurlar bunlar biraz kahve kırmızı arası birde alınlarında sakarları var.
Bu mandalar acaba bir kişiyemi ait onu merak ettik.Doğudan çok önceleri gelmiş ve köy kurmuş kişilerin olduğu merada bu kadar çok manda olması ilginç, yerli halk nedense buralarda hayvancılık yapmıyor. Yapsada bu boyutta değildir.
Öğleye doğru mola verildi, tek lastiğin yerinde çayla birlikte bir gün öncesi kadınlar gününden kalanlar...
Neden tek lastik diye sordum tam anlatamadılar ama çocukken babası tek lastik ayakkabı almış.
Düzcede ballı babalar açmaya başlamış. Artık bahar kapıya dayandı. Bu ay çıktıktan sonra arıcılara durmak yok.
Gene düzceden bir fındık püskülü.
Düzcede başka bir çiçek daha.
Bu yıl ülke genelinde topraklar suya doydu, inşallah arıcılık adına güzel bir yıl olacak.
Düzcede mısır tarlalarında kalan mısır koçanları. Bu tarlalara yüzlerce tahtalı konuyormuş, sürüler uçuyordu.Tahtalı güvercinler cin gibi en yüksek ve her tarafa hakim ağaçlara konup, nöbetçi bırakıp tarlaya mısır yemeğe iniyorlarmış :)
Dolayısı ile avlanmaları çok zor.
Mısır hasat edilmiş tarlalar.
Bazı koçanlar arada kaynamış, kurdun kuşun hakkı :)
Bizim kalan son drahtar yavrularının son durumu ve ikinci aşıları yapıldı. Yavrular artık üç aylarını doldurdular, ikisi çok güzel, düz kahve bir türlü toparlayamadı. iki ayrı anneden 10 yavru sert kışa dayanamadı birer ikişer hep kaybettik.
Veteriner arkadaş ile sohbet ederken ilaçlar ve fiyatlar üzerine konuştuk. Flumetrin içerikli ilaçların yeli ile yabancı arasında felaket fiyat farkı var. Batick ve Fulumarın litresi 80- ile 100 lira arasında. Bayticolun litresi 250 ile 300 lira arasında olması ilginç. İçerik aynı fakat markalar arasında uçurum var.
Ba-tick, %1 lik çözelti, flumetrin içerikli kene ilacı.
Bayticol %1 lik çözelti, flumetrin içerikli kene ilacı.
Flumar %1 lik çözelti, flumetrin içerikli kene ilacı.
Fulimetril %1 çözelti. Oran %1 karışımın içindeki etken madde, az görünüyor ama ne kadar kuvvetli bir zehir.
14 Şubat sabahı gece yağmış kar, sanki artık tutunamıyorum gidiyorum der gibi :))
Zaten asfalta düşen düşmesiyle birlikte tutunamayıp erimiş.
SLM...
YanıtlaSilSayın Bakanım.
İlaçların arasında aynı oranta etkin madde gözükse de veterinerlerin söylediği firma farkından dolayı daha etkili olduğu yönünde.Bu ne kadar doğrudur bilinmez ama biz tüketicilerin herşeyi bilmek gibi bir meziyetimiz yok.Öğrenemeyiz de .Yani bir takım kararlarımızı alırken birilerine güvenmek zorundayız.BU da çoğunlukla marka olur.
Birileri derken , biz keçi peşindeyiz Manda da gözümüz yok.Bak şubat ayı bitti bitiyor yiyelim artık şu Keçiyi:..::))
SLM ve Muhabbetle...