23.10.2017

ARICILIK VE AVCILIK...

2017 - 2018 Av sezonu açılışı için Ankara'dayız. Geçen yıl Konya Akşehir'e Mustafa Doğan misafir olmuştuk. Bu yıl gideceğimiz yeri arkadaşlar seçti benide davet ettiler.
Gittiğimiz avlak ankaradaydı, Bala sınırları içinde olmasına rağmen Gölbaşına 30 km mesafedeydi. Cumartesi gecesi Gölbaşındaki otelde kaldık. Pazar akşamı evimizdeydik.
Sabah 7:30 da 1 dereceydi sıcaklık.
Bilal kilosuna rağmen oldukça iyi geziyor.
Gittiğimiz mera zor değildi, benim memleketim çok sarptır ve alışık olmayan kişiler buralarda gezemezler, gezemez isen zaten avda göremezsin. Böyle dediğimizde bazıları ben gezerim havalarına giriyor. Dağda gezmekle kırda gezmek çok farklı şeylerdir, alt yapısı olmayan dağlara tırmanamaz, bunu gençleri dağlara götürdüğümüzde görüyoruz.
Tefik Uysal Belediyeden mesai arkadaşım. Güzel bir av oldu, herkes mutluydu.
Avda kurallara uymak gerekiyor.
Her av sezonu açılışında bir avcının günlük ne kadar keklik tavşan avlayacağı belirlenir ve yayınlanır.
Yapılan ava itiraz edenler oluyor ama aynı kişiler mesela balık avına ses çıkartmıyor.
Bir sarhoş çıkıp ileri geri ahkam kesebiliyor. Sarhoşluk veren maddeleri kullanmak dinen yasak ve haram olmasına rağmen bizim sarhoş avcılara yazıktır günahtır diyebiliyor.
Bu benim kendi görüşümdür, faal avcılar bir ülkenin hazır kıta askerleridir. Kimseyi para verip böyle zorlu şartlara eğitemezsiniz. Avcılarımız kendi kendilerine kendilerini zorluklara ve doğa alıştırırlar.
Gene bunlar niye yazılıyor diyenler olabilir, işimize karışıldığı içindir. Herkes benim sayfamda sayı beğeni çok olsun der, ben kişileri listemden atıp engellemekten bıktım...
Gezdiğimiz merada bir yerde iyi su vardı, bir vadi daha var orada çok az su vardı. Su hayattır, suyun olmadığı yerde hiç bir canlı durmuyor.
Avlanırken devriye gezen milli parklar (ormancılar) görevlileri tarafından incelemeye tabi tutulduk. Tüfeklerin kaç fişek aldığına ve avlanma belgelerimizin olup olmadığına bakıldı.
Yasal avcılık yapanlar her yılın birinci ayında vergilerini yatırırlar, daha sonra avlanabilmek için yıllık pul alıyorlar.
Herhangi bir eksiklikte, orman memurları gerekeni yapar, ülkemizdeki en sert kanunlar ormancılarda var, adı üstünde orman kanunu...
Bakmakla görmek ayrı şeylerdir. Bu cümleyi öğretmenimiz söylediğinde itiraz etmiştim. Hergün aynı merdivenden çıkarsınız kaç basamak olduğunu bakmanıza rağmen görmüyoruz. Her gün aynı işyerinde çalışıyoruz ama çalıştığımız ofiste pencere var, pencerede kaç cam var bilen var mı? :)
Burası kıraç bir yer olmasına rağmen her taraf ekilmiş.
Bu köyde yüzlerce büyük baş hayvan gördüm. Küçük baş koyun sürüleride vardı. Nedense ülkemizde herkes tüketici oldu. Hayvancılığa devlet iyi destek veriyor ama üretici yok.
Daha öncede yazmışımdır köylü tüketici olmuş. Köyde ikamet eden yumurtayı peyniri, yoğurdu domatesi biberi satın alırsa bizim halimiz ne olur. Yıllardır bu böyle adamın ineği var sütü satıyor kendisi yoğurt yapmıyor böylelerinide görüyorum. Benim evimde hazır yoğurt alınmaz süt alırız yoğurt yaparız.

Bazı bölgelerimizde öyle güzel sulak yerler var ekilmiyor, bu resimlere bakıp utansınlar. Kışın kar suyundan başka suyu olmayan tarlalar ekiliyor. Bu görüntüler beni mutlu ediyor.
Ava dönersek avcılık acayip bir sektör. Tüfeğinden fişeğine kadar, çizmesinden şapkasına kadar.
Tefik ve Bilal altlarda ben en üstteyim yaşlılık işte.
Dönüşe geçtiğimizde bir başka köyden güzel bir görüntü, büyük baş hayvanlar otluyordu.
Biz ava Gebzeden gittik 450 km yol diyorduk, önümüzdeki üç araç Tekirdağ'dan gelmiş. Araçlarda iki kişi var ama arka koltuk yatak yorgan doluydu. 
Bazı kovanları katlı tutuyorduk, bazı ballı ve genelde yavrulu çıtaları bu katlara veriyoruz. Arılar yavrulu çıtayı ısıtıp yavruları çıkardıklarında aşağıya çekiliyorlar.

Bu hafta sonu katları aldık. Koyduğumuz kutu çıtaları boşalmış bazılarının akortu bozulmuş onları temizledik.

Bazı kovanlarda arada erkek çıtası kalmış arı bir tarafa sıkışmış onları ayarladık.
Aşırı ballı olanların balları olamayanlara taksim edildi.
Yıllardır sorulardan kurtulamadık. Bazıları acayip dengesiz. Bazen diyorumki acaba benle kafamı buluyorlar. Allta birisi cevap vermeme rağmen soru sormuş soruya balkın. Ben arılarıma şurupla birlikte sütte veriyorum, arkadaşları bunun kötü olduğunu söylemiş birde benim fikrimi soruyor, memlekette manyak çok, arılar dağda ormanda keçileri emiyor ya, tabiki sütsüz olmaz.
 Kış gelmiş birisinin bir kaç sorusu varmış. Yıl boyunca varroa mücadele yapmadıysan bu saatten sonra niye yapacaksın ki.
Bizim yayınlarımızda ne yapmış isek var. Forum kurduk arıbakanı forumda yaşanabilecek sorunların geneli var, yazı yazmışız resim yüklemişiz, video atmışız ama benim sorum var benim kafama bu takıldı diye karşı tarafı soru manyağına çevirmenin anlamını ben anlayamadım.

Bu tür soru soranları direk engellerim listemden atarım. Bunu defalarca belirttim. Bilmiyorsan bir işi yapmayacaksın yapacaksanda okuyacaksın, öğreneceksin.

Kış gelmiş hala karniol f1 ana arı arayanlar var, hemde acil. Bu mevsimde ne anası ne f1 ri...
Gelen soruları toplasak ilk okul bire giden çocukları sollar, ilkokula gidenlerin cümleleri daha mantıklıdır... Ana okuluna gidenler daha mantıklı konuşuyorlar.
Ben arıcılık danışmanı değilim, yaptıklarımı paylaşıyorum, benim yaptıklarımı kimse yapmaz zorunda değildir.
Yazılı sorular bitti telefonumuzu isteyen isteyene telefonda ne yapacaksak.
Arılık yeri soruyor istanbulda.
Neyse dereden tepeden sorular bitmeyecek, bende bunları engelleyince suçlu oluyorum, burnumuz büyüyor, kibirleniyoruz filan.
30 Eylülde yaptığım kiraz aşısı.
20 Ekimde kalemler canlı, aşılar tuttu ama bahara filizlenecekler.
Durgun kalem aşısı.
13 Çeşit üzüm fidem var. Bir kaç yıl içinde bunlardan kalem alabileceğim. hatta bazılarından baharda kalem alınabilir.
Üzüm fidanlarını tüplü aldım bazıları iki yıllık bazıları bu yıl çeliklemeden yetişmiş.
Bu çeşitlerin içinde belkide istediğim çeşit dışında üzüm gelebilir, bunu anlamak bir kaç yıl alıyor.
Bu kadar büyük bir firma işini düzgün yaptığını düşünmekteyim. Bazı sitelerde kırmızı gül istedim beyaz çıktı yazıyor. Zamanında gelmedi gibi şikayetler vardı siparişten üç gün sonra asma fidanları bana teslim edildi.

Gelen üzüm fidanlarını küçük saksılardan büyük saksılara aldım.
Birde üzerlerindeki etiketler zamanla siliniyordu kafama göre silinmeyecek şekilde etiketledim.
Niğdeden gelirken bir üzüm çeşidinin kalemlerini ayırtmıştım. 5 Küçük saksıya çelik diktim birisi filizleniyor. 15 Eylül 2017 de çelikler ekilmişti, 22 ekimde patlayanlar var, kış yakın bakalım ne olacak biraz zamansız oldu.
Acı biberler çok geç meyveye durdular.Bahardan beri uğraşmama rağmen şimdi her taraf biber oldu ama soğuklarda kapıya dayandı.
Önce siyah oluyor sonra yeşeriyor daha sonra kızarıyor acayip bir biber.
Tohumluklarımız tamam, gevde sapına en yakın olanlar tohuma ayrıldı.
Tohumları kurutmaya aldık.

Tekirdağ acısı buda iyi acı biberlerden.
Bizim çiftlik ağası drahtar köpeklerine kafayı taktı, 5-6 tavuklarını yediler :)
Ceyar acayip kinci bir köpek bana gıcık oluyor bağladım diye, ne zaman beni görse saydırıyor :)
4 Aylık Mars, çoban iyi bakıyor yavrulara.
Benim paşa 9 aylık oldu, Ceyarın kardeşi Babi 5 aylık filan 6 tavuk yiyenlerden :)
Bu arada büyük iş makinaların hurda lastikleri doğada kaldığında yağmur suları içine doluyor ve uzun süre bu suyu içinde barındırıyor. Bu lastikler bu amaçla kurak bölgelere bırakılabilir. İçi sürekli gölge kaldığı için uzun süre suyu muhafaza ediyor.
Hafta sonu arazide kelekler beni bekliyordu. Avlandığımız meraya atlmış kavunlardan bir sürü fide çıkmış kendi kendisine kelek vermiş erken olsaydı bunlar kavun olurdu.
Kıtır kıtır kelek.
Avlandığımız ormanlık alanda kalan incirler süper, hala olmamış incirler var. Bu siyah incirden bayağı kalem yetiştirdim bu yıl ikinci senesi olmasına rağmen incir verenler oldu. En az 2 ay incir vermeye devam ediyor.
Geçen yıl beyaz olanlar erken bitmişti bu yıl hem beyaz hem siyah incir vermeye devam ediyor en az 15 gün daha gidersek incir yeriz.
Avda inciri taşımak oldukça zor, 5 litrelik su şişesini üsten deliyoruz, incirleri doldurup elimizde çanta gibi taşımaktayız.
İncirler taşınmaya hazır, incir taşıyacaksanız av bitmiştir doğru arabanın yanına...
Kocayemişler olmaya başladı yakında çiçekleride açmaya başlar.

Av dönüşü definecilerin kazdığı yerdeki taşlardan birisi, nedir ne anlam içeriyor?
Definecilerde ayrı bir uçuk, arıcılar gene onlardan çok iyiler... :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder