10.01.2020

YENİ BİR YILA GİRDİK

 Beş yıldır yıl sonu memleketimize gitmeyi gelenek haline getirdik. Doğup büyüdüğümüz yerdeyiz. Çocukluğumda 550 hanelik köydük, her evde 7-8 çocuk her taraf cıvıl cıvıl...
Şimdi o zamanlardan eser kalmamış, yazın biraz hareketleniyor evimizin civarında üç komşu kaldı yaş ortalaması 60 üstü.
 Cumali Çevik...
Şadan abi ve sütçü hazretleri bize en yakın komşularımız.
Köydekiler kış geldiğinde sessizlik oluyor ne gelen ne giden var diyor. Gittiğimizde bir hareketlilik oluyor hoş geldinize gelenler oluyor.
Biz ise gündüzleri dağlarda akşamları evdeyiz.

Bu sofrada ne anılarımız vardır, yıllar önce 10 kardeşsiniz bakır sinimiz var bu biraz ufak etrafına dizilip şimdiki adı kavaltı olan işi yapardık o zaman ekmek yimekti. Herkez aynıydı katık pek aranmaz ekmek varsa başka bir şey olmayınca ne yapacaksınız ki. Bizim durum biraz iyi olduğu için babam Bursadan zeytin getirirdi, kişi başına annem üçer zeytin verirdi, yalaya yalaya ekmekle yerdik zeytini gıdım gıdım kopartıp ekmeğe katık yapardık. Yemek katık beğenmeme lüksümüz hiç olmadı, yokluk var neyi beğenmiyeceksinki...
Şimdi çocuklar yalancı cenneti yaşıyor yeme içme giyinme her şey ful...
Annem köy peynirini yemeyen kardeşime oğlum bu piynirin nesi var köyümzün niye yemiyorsunuz diye serzenişte bulunuyor. 50 Sene önce olacaktı bak bakalım ortada bir şey kalıyormuydu :)
 Çay ile tanıştıktan sonra aş dediğimiz süt ve bulgur ile yapılan çorba rafa kalktı.
Kuru yufka kırılır ve içilir acayip bir lezzet, Gebze'de kendim yapmaya kalmıştım önceki seneler pilav gibi bir şey olmuştu :)
Avladığımız tavşanların etinden yapılan sulu köfte, komşularımız davet ettik birlikte yedik.
 Tavşan etinin sinirleri ayrılır, ince bulgur, kuru soğan, kuru nane, karabiber, pul biber ile dövülür et dövüle dövüle yok olur. Bu iş tahtadan oyulmuş çanakta yapılır çanağımız eskidi legende yaptık seneye bir çanak götüreceğim ömrümüz olursa.
Birader tavşan köftesini döverken.
Bu köfte çanağı komşumuz Zeynep teyzenin cevizden oyulmuş köfte çanağı.
Komşularımız ile köfteleri götürürken :)
Bir akşam bulgur yaptırdık anneme, bu bile lükstü eskiden genelde dişi çıkan çocuk için yapılır. Bizim bulgur dediğimiz yiyeceğin bir sürü ismi çıktı, bazı yerlerde hedik bazı yerlerde direme deniyormuş :)


Zeynep teyze 85 yaşında çocuklarına her gittiğimde bir siri yiyecek içecek yollar. Dedim arabada yer yok. Ziyafet verdi arabada yer varmıştı :)

Niğde'ye çıktım, Samet'i ziyaret ettim babası ilede tanıştık. Bende bu yıl iki adet damızlık aldılar.
Samet'ler 800 arı ile çalışıyor.Kendilerine teşekür ediyorum hayırlı işler diliyorum.
Köyün dağlardan görüntüsü.

Avda zorlu şartlarda ateş ve çay...
Bir kaya altı, sanki 5 yıldızlı tatil merası :)
Dağlarda gezmek bizim merada çok zor. Çok zorlu meralarımız var, keklik çok fakat atış menziline sokmuyor böyle olması çok iyi kekliği bitirme şansınız yok. Bu meraya alışık olmayanlar zaten kendisini arazide zor taşır.
Bu yıl kış bir türlü gelmedi keklikler zorlu kış şartları olmayınca irileşmişler yağlanmışlar.
Dağda keklik ızgarası.

Paşa bu yıl iyice oturmaya başladı, küçükken psikopat bir köpekti, beni bile kıskanırdı yanıma oturana havlardı :)
Bir kaç gün yağışlı geçti akşam üzeri ortalık dondu.

 Dağlar kar ile kaplı.
 Mera zorlu...
Bu merada ortalama 15 km yol yaptık günlük, iniş çıkışları telefon 300 kat inilip çıkılmış gösteriyordu.
Son gün 22 km yürümüşüz eve girmeden yatsı ezanı başladı, annem çıldırıyor nerede kaldınız diye :)
 Bağa uğradım, baharda kazdığımız yerlerde çıkardığımız ayrıklar hala duruyor.
Bunları toplayıp baharda yakmak lazım.
 Bayağı bir alıç kalemi topladım.

Hala bu mevsimde alıç meyvesi vardı çalılarda.
 Mezarlıktaki alıç dikensizmiş, artık dikensiz alıç kalemimde var.
 Eylül ayında yaptığım aşılar vardı, çoğu tutmuş bu yılın sürgünlerini yaprağını kopartarak yapılmıştı.

Bıçak ve çakı hastalığı var hiç ihtiyaç yoktu ama hakiki serik bıçağı budur dediler kemik saplı, aldım. Yettimi yok, bir aşı çakısı birde gene bizim Bor ilçesine özgü çakı aldım.

Niğde'ye giderken bıldırcın yumurtaları koymuştuk makineye...

Kışın çıkımda sıkıntılar oluyor yarı yarıya çıkmış 45-50 civarı yavru bıldırcın var bakalım kaçı yaşayacak.


Yıllardır dengesizler hiç bitmedi, yutupta 2010 yılı çektiğimiz bir video vardı, bal hasadı yaparken üstümüzü çıkartmıştık. Birisi terbiyesiz adam millet senin kıllarınımı yiyecek bari donunuda çıkar diye yorum yapmış ne kadar terbiyelisin, terbiyeli böylemi konuşur...
Don çıkarma işini size bıraktık, yapılacakları terbiyemizce yaptık.Sizleri bekliyoruz sahaya buyurun...
Profiline giriyorsun ne takipçisi nede videosu var, engelle gitsin, bıktım mı yok niye bıkayım üren ite hoş demek lazım...
On binden fazla takipçimiz var yakında onbirbin olacak...

Bir başka konu bu sıralar farklı kişilerden sürekli yutup kanalınızın para kazanması aktif ise kanalınızı almak istiyoruz diye mailler geliyor.

Evet para kazanması, aktif ama kanalımı niye satayım ki...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder