16.08.2009

TRAKYADAN GELELİ BİR HAFTAYI GEÇTİ, HALA DİNLENEMEDİK VE YOĞUNLUK DEVAM EDİYOR

Trakya dönüşü, iki üç gün anaarı kutularının sıradan kayıtlarını aldık. Hazır olanlar belirlendi, çiftleşmeye gidip dönmeyenler tespit edildi. Tam dinlenemeden ful çalışıyoruz. Mesayi bitiyor koşuyorum hacının yanına, hoca akşam ezanını okumaya başladımı paydos eve geliyorum. Çarşamba günü Mustafa abiler ziyaretime geldiler. Ormanıda görme şansımız olmuştu. Bu arada ben kek için ne kadar erken davransamda kekçi Mustafa abi İspir'deymiş. Balı Sultanbeyliye bırakmıştım. Mustafa abi gelince kekleri karıp Gebze'ye getirdi. Hacıda paketledi. Perşembe günü akşamı ormandaki arılara kek vermeye gittik.
Orman girişinde Murat Baloğlu bizi bekliyordu. Bu sene bana üç kovan vermişti Trakya'ya giderken, onları almaya geldi, bendeki emanet kovanlarını alıp gitti. Arılıga vardık etrafa bir göz atıp kek verme hazırlıkları için körük yakıldı. Bu sene eleman bol, Allah eleman aratmasın.

Ormanda başkaları bulundugum civara arı koymasın diye bıraktıgım kovanlar vardı. Onların durumlarına bakayım dedim. Acayip br bal gelmiş, renk püreni andırıyor ama bu püren balı kokar bunda koku yoktu. Bu aşagıdaki kovanın en dış çıtası. Heralde balsra balı dedikleri bu olsa gerek, meşe yapraklarındanmı gelmiş bilemiyorum. Bu aradada hiç arı koyan olmamış. Hemen 50 metre öbür tarafıma 150 kovan, onun hemen 100 metre altınada arı inmiş yanına gitmedim ne kadar bilmiyorum. Birde bana varmadan arı inmiş. Toplam 400 metre içinde 5 kişinin arısı var. Ormanda sanki yer yok.
Yavru etrafındada taze bal kemeri var. Bu sene Trakyada arı kuşlarına fazla takılmadan kapagı ormana atmamız iyi oldu. Birde çok yavru var. Pürenin açmasına kadar bayagı bir tarlacı olur. Katların çogunu indirdim, yeniden 15 gün sonraya tüm kovanlara kat atılabilir duruma göre hareket edecegim. Bu kovan yaz boyu ormanda kaldı. Mayıs sonuydu heralde geldiği. Ayrıca bu kovandan ikide bölme yaptım.

Pürenler açana kadar inşallah olumsuzluklardan etkilenmemek için her kovana kek verdim. aman kızlar moralinizi bozmayın demekteyim.
Hava kararırken bir daldık kovanlara. Yarım saat sürmedi üç kişi kek dagıtmak.

Geçen sene 20/08/2008 de kek vermiştim bu sene biraz daha erken oldu. Seneye inşallah Trakyadan kekli gelirler.
Murat kardeşim öyle arılığa gelip gitmek olmaz, çalışmak lazım::))

Cuma günü mesayi bitimi İstanbuldan bir misafirim vardı. Bir kaç gün önce arayıp cuma akşamına randevulaşmıştık. Sadri Demircioğlu, beni mesayi bitimi belediyeden alıp anaarı üretim arılıgına gittik. Sadri beyle aslında Bursa kongresindede tanışmıştık bir türlü bir araya gelememiştik. Kendisi GMS kablonun sahibi. Anaarı almak için geldi. cuma akşamına bayagı bir anaarı yollayacaktım. Sabri beyde gelince bir çok işimizi ertesi güne attık. Sadece bir acil yer vardı Adanaya anaarı gönderilevcekti onu kargoya yetiştirdim. Sadri abiylede bir çay içelim dedim.

Dur eve haber vereyim dedi. ::)))

Saat 6:30 filandı öyle bir muhabbetet dalmışızki saat dokuza geliyordu. Dediki her ne kadar kazak erkek olsamda, hanım ben eve girmeyince yemek yemez onu aç bırakmamayım diye ayrıldı. İstanbulda bir toplantımız olursa söz aldım Sadri beyde katılacak kısmetse.
Cumartesi damızlıklarınmın ziyaretine gittim. Hepside iyi maşallah. Ziyaret sonrası, arılıga gidip hazır anaların kafeslenmesi halledildi. anaarı kafeslemekte basit gibi ama acayip zaman alan bir iş. Her kafese 8-10 işçi arı doldurmak bayagı bir iş. Birde bunu 50-60 kefese yaparsanız.
63 Nolu damızlık saf karniyol'um.

62 nolu saf damızlık karniyol.
Artık anaarı üretimine noktayı koydum. Son toplamış oldugum anaarılar temmuzda üretilip, temmuz sonuna doğru eşleşmiş olmalılar. Arık bundan sonra eşleşecek anaarıdan hayır gelmez. Erkek arı ben ne kadar üretmeye çalışsamda olmuyor. Anaarı erkek yumurtası atıyor işçiler yok ediyor. Yumurtalı çıtayı anasız kovanlara bile verdim erkeklere tahamülleri yok artık. Resimde yavru kapatan bir çıta bir tane erkek arı yok.

Heralde erkeklerde işi biliyorlar. Kovanlarda barınamayıp yeni çıkan çıtırların evlerinde seyrekte olsa biraz erkek oluyor. Bu erkek işini seneye nasıl çözerim bilemiyorum.temmuz ayındn sonra erkel kıtlığı başlıyor. İşin garbide bizim arıcılar kışa girerken yüklü miktarda anaarı siparişleri veriyorlar. Ne kadar iyi arıcı oldugumuz bu durumdan bile anlaşılıyor. Bu zamanda yetişen anaarı heran kovanı yarıda bırakabilir. Bir tane anaarım vardı kutuda erkek atıyor diye sıkıp öldürmüştüm, şimdi anlıyorum hazineymiş be.
Pazar günü. Yalova ve Erzincan'a anaarıları göderdim, açık olan analar İstanbul'a gidecek bir kaç gün içinde. İkili paket Edirneye gidiyor. Dörtlü paket Rize'ye yarına yolcu olacaklar. Artık tek tük hediye anaarı işlerimiz kaldı. Bu saaten sonra yetiştirilen analardan artık %90 hayır gelmez. Kutuların anaarılarını tamamlamak için dün 50 üzeri larva aşıladım. 25 tranfer daha yapsam kutuların şu an eksigi kalmaz.Hediyelerde sorun olursada inşallah baharda degiştiririz.

İstanbuldan anaarı için gelen Recep Aktaş ve Kemal Aktaş Gümüşane'liymişler. Recep İstanbulda arıcılık yapıyormuş.Kendisini Ana petekten Mehmet kardeşim bize yönlendirmiş. Resimdeki diger arkadaşımız ise İsmail Çandır. Hacı gelenlere çayı yapıştırıyor::)))
Bu esnada bulunduğumuz an itibariyle yapılması gerekenlerin başında kovanlardan alınan hazır örülü peteklerin korunması gerekmektedir. ağkurtları hiç tatil filan yapmıyorlar hemen asli görevlerine başlamışlar. Muhteşem abi asetik asit almıştı ama getirene kadar petekler elden gidecek. Hemen dizilmiş katların en üstünden bir kaç petek boşaltım.
Salça tenekeleri bayagı işe yarıyor bu konuda. Tenekenin boyunun ortasındada delikler açtık üstü kapandıgında sönmesin diye. 5-6 Katın en üstüne bu şekli verdik, tenekenin altına bir fayans koyduk, teneke içine köz ve bir kaşık kükürtü közün üstüne döküp, peşinden bir fayansta kapak yapıyoruz. Kükürt yanıp gaz vermeye devam ediyor.
Tenekenin üstünü fayansla örttükten sonra katın üstüne çuval, çuval üstünede örtü tahtası ve onun üstünede agırlık koyduk.
Dün akşam bu konuyu görüştük Ali Şekerli ve Mehmet yüksel'le.
Bu gün peteklere bir baktımki işler sakat. Ağ kurdu için asetik asit yada formik asit kullanılabilir. Organik asitler ağkurdunun yumurtalarına tesir ediyor fakat larva yada koza içindeki pupalara kurtlara tesir edemiyor. Kurtlar faliyete geçmişse önce kükürt sonra asetik asit veya formik asit buharı gerekiyor.
Bu konuıda daha fazla bilgi için Mehmet yüksel'in uygulamalarına bakabilirsiniz.
herkese kolay gelsin petekler biz arıcıların hazinesidir

6 yorum:

  1. Yav ne uğraşıyon kükürtle mükürtle 1-2 aya kalmaz asetık asıtı getırecem:))

    YanıtlaSil
  2. Muhteşem abi ne kadar iyisin.
    Baharada örülü petek diye boş çıtaları koyardık arı kovanlarına::)))
    Dün akşamleyinde formik asit koydum. Bu formik veya asetik asidi sağımdan hemen sonra verseymişiz ağ kurtlarının yumurtalarına eki ediyormuş. Hiç bir yumurtada çatlamayıp şimdi kükürtle ugraşmayacaktık.

    YanıtlaSil
  3. Selamlar;
    Bakıyorum da pek çok kişi sizin ürettiğiniz karniyol anaları denemek üzere alıyor!
    Bizim başımız kel mi? Benimde canım çekti!
    Nasip olursa bahara bölme yaptığım zaman sizden bir-iki ana satın almak isterim!
    Neden bölme yaptığım zaman? Çünkü ben kovanların mevcut analarını sıkıp kenara atamam ( yani öldüremem) Buda benim zaafım!!!

    Aslında arılığımda birkaç cins arı olsun isterim; Kafkas, muğla, karniyol vb.
    Böylece; sohbetlere konu olan bu arıları en azından bir kere görme ve yetiştirme fırsatım olur! Nasıl bir şeymiş diye:)
    Ancak buradaki arıların soyunu bozar mıyım diye de korkuyorum!!!! Ha;Benim arılarım çok soylu değil de hani başkalarını bozabilir!

    Gerçi son duyumlara göre Trakya arısının karniyole yakınlığı varmış! O halde karniyol erkekler çevreye pek bir zarar vermez sanırım:)

    Kolay gelsin ,selamlar!

    YanıtlaSil
  4. Demet kardeşim selamlar.Evet pek çok kişi alıyor almak isteyenlerede yetişemiyorum. Bu niçin oluyor derseniz Türkiye'de malisef damızlık yok, yasa dışı yollardan getirenlerde benim gibi ortaya çıkmıyor. Birde karniyol diye piyasaya sürülenlerin çogu, karniyolun çok ileri derece melezleri bunu yaşadık. Bir arkadaşımızdan karniyol diye arı geldi arının çalışmasından menmunduk ama acayip saldırgandı. Karniyol arılar F1,F2 gibi arılarda bu kadar bozulma olmazki.Kim bilir kaç kuşak sonrası. Birde şunu sitemde yazacaktım burada yazayım. Erzincan Kemaliye Arıcılık Yüksek okulu Karniyol anaarı üretirdi. Bu sene üretim yapamamış, nedenide damızlık anaarı olmaması.70 Milyonluk bir ülke bir sürü arıcılık profu ve ülkede arıcılık adına gelişme yok yıllar öncesinin teknikleri gazlanmaya devam ediliyor, dünyadaki en çok kullanılan arının damızlıgıda yok. Araştırma nasıl yapılmışsa arılarımızn geneli %80 karniyol geni taşıyormuş, bunu diyen buna nasıl inandı onu çok merak ediyorum. Eskiden olabilir şimdi bu imkansız...


    Başınızı görmediğim için kelmi saçlı yada gür saçlımısınız bilemiyorum ama kelede saçlıyada anaarı satmaktan acayip hoşlanırım::)))

    Anaarı sıkma konusunda sizi uyarmalıyım, tabi başkalarıda bundn kendisine hisse çıkarmalı. Yaşlı ve verimsiz anaarılar sıkılıp atılmalıdır. Bunu yapmazsanız, bir çok konuda sorun çıkar. Bunların başında gelişmeyen bir koloni gelir gelişmeyen kolonide her türlü risk taşır,başta yagma ve hastalık olmak üzere oğul sorununuda buna ekleyebiliriz.Bir iş yapıyorsak niçin yaptıgımızı önce sorgulamamız lazım.
    Örnek olarak inekçilik yapalım.
    Bir inek aldık; Bu inek kısır çıktı, yavrusuda olmadığından sütte vermeyecek. İnekçilik niçin yapılır yavru ve sütü için, bunlarda olmazsa eti için. İnekten yavru alamadık, sütüde yok, kıyıp eti içinde kesemiyorsak tezeği içinmi bu işi yapacagız. Arıcılıkta yukardakiler aynen geçerli, niçin arıcılık yapıyoruz.???

    Ülke olarak tek ırkın hakim oldugu bir arıcılık kültürümüz var. 30 Yıl öncede durum inekçilikte aynıydı, şimdi keçi gibi 3-4 kilo süt veren ineklerin yerine degişik ırklar geldi ve üretimde acayip arttı. Benim yazılarımı Allah Rızası için okuyacaksınız, şartlı, önyargılı ve hemşericilik adına okursanız kimseye faydası olmaz. Yazdıklarımdan şu ana kadar kim ne zarar gördü açıklasın bakalım. Anaarı içinde durum aynısıdır. Bir ırk 5-6 yıl bir bölgede tutulursa eko tip diyen gene bilim adamlarıdır.

    Memleketimizdeki tüm ırkları zaten kafkas arısı acayip melezlemeye devam edip soysuzlaştırmaktadır.

    Trakyadaki arılar belkide 20-30 yıl önce karniyoldu, araştırmayı birde şimdi yapsınlar bakalım.

    Haber yapacagım bir sürü şeyi buraya yazmış oldum haber yazarkende buradamn kopyalayıp, ilaveleri yapıp piyasaya sürerim::))
    Bune bu kadar bana uzun yorum yazma.

    YanıtlaSil
  5. yalova ya gönderdiğin arıları kime gönderdin
    ?????

    YanıtlaSil
  6. Yusuf daha önceden Gürol abi 30 şipariş vermişti 20 tanesini karşılamıştık. Geri kalanınıda tamamladık sayılır.

    Ayrıca senin anaların bahara kalması senin içinde benim içinde iyi oldu. Bir kaç kişyi daha anasız bırakmamış olduk.

    Hem sanane be Yalovada kimmiş???
    Fazla merak iyi degil ban bana ne hallere geldim::)))

    YanıtlaSil