ARICILIK VE ARI SEHPASI YAPIMI, ARICILIK EKİPMANLARI...

 Arı sehpası.
Bu sene bahardan beri bir türlü tasarladığım sehpaları yapmak nasip olmadı. Aydıncık'ta bir kaç demirciye gittik hepsi işimiz var dedi ve istediğimiz malzeme bulamamıştık. İlhami Tezcan abimize durumu iletmiştik, kerndisi yaz boyu çok yoğundu, en sonb malzemeyi temin ettik, işin başına İlhami Uyar abimizi geçirdik, eski kaynakçıymış::))
B u sehpanın duruşunu bir türlü anlatamadım desem yeridir.
Tüm sorun sehpaya takılan boru parçalarında gizli. Bildiğiniz bir şeyi karşı tarafa anlatamamak acayip kötü bir durum, sen anlatıyorsun karşındakinin kafasına yatmıyor bunu bakışlardan anlıyorsun::))

Bir tane numune çıkarttık, boyu elimizdeki malzemeye göre olduğundan kısa, bu sehpalar 3 metre olacaklar.

Modeldeki profilin takılı olduğu yer tahta olacak 12 cm genişlik, 2 cm kalınlıkta 3  metre boyunda, ölçü bu olacak.

Sezon boyu genelde yerde çalıştık bu ayriyeten insanı yoruyor, ikiye katlanıyorsunuz çalışırken.

 Model oluştuktan sonra elimizdeki malzemelerin kesimine geçildi.

150 tane U lazım, 50 tane sehpa yapıp kenara koyacagım, ruşetlerde sorun olmaz ama kovana kullanılacak ise ayak sayısını artırmak lazım olur diye düşünüyorum.

Tüm iş bu boruda.
Sehpayı ayakta tutan parça bu boru, bu boruyu bir parçayla 3 metrelik tahtaya vidalayacağız. Tahta aynı zamanda U şeklindeki demirin içindeki bağlamaya oturacak yükü içerideki ara parçaya bindiriyoruz.
Zaim abi gelip sehpayı görmüş ve begenmemiş::((
Biz sehpayı villaya yapmıyoruzki, en ucuz ve kullanışlı nasıl onun peşindeyiz...
Sonuçta 12 mm demirler hurdacıdan alındı, bir bitsin o zaman begenip begenmeme konusunda karar verin beya, adamın moralini niye bozuyorsunuz.........

Sonuçta başladık, başlamak bitirmektir benim için....

Arı kuşları geri dönüşe geçtiler, son tur ana arıların bazısını kesin midelerine indirecekler, zaten fire oluyordu, bunlar fire sayısını artıracaklar...
Bazı arı kuşları arılığımızın üzerinden geçip, Sabiha  Gökçen hava alanına inen uçakların tübülanslarınamı giriyor bilmiyorum, yere çakılıyorlar::(((

 Kiminin ölümü kimine ziyafet oluyor....

Nedense ölenler ardından da yemekler helvalar dağıtılır, ziyafetmi, üzüntümü belli degil....

Çakal, arı kuşunu geri dönüşüme gönderiyor....
Dr.İsmail abinin arılarına boş esmer çıta götürdüm, güzelim karakovan ballarını arıya yedirecek biliyorum, iki  duvar çıtasına el koydum...
Karakovan balı::))

Arılıktaki işler bitmiyor ama yapılacak olanları yapmaya devam ediyorum. Kara kızların markasını yapıştırdım.

Anasız bir kovan ve içerideki böcek. Genelde anasız kovanlarda oluyor, analı kovanlarda gördüm ama nadiriren.

Ruşetlerimi bu şekle getirmeye çalışıyorum. Her bir çıta standart çıtanın yarısıdır.

Ruşet kapağında notum var, bu göze not düşmüşüm. 26/8/13 de demişimki ana arı var. 12 gün sonrası yapılan kontrölde ter edilmiş olarak bulundu ve 12 gün içinde çıtanın geldiği son hal...
Kısa sürede ağ kurdu sarmış, ne kadar hızlı  gelişiyorlar.

Bahçe bu yıl kudurdu, hala sebze veriyor, sırık domatesler boy olarak, 2.5 metreyi geçtiler. Oturak domatesler ise 3 metreye 6 fide sıgmadı.

Salatalıklardan birisi gözden kaçmış, biraz ergen gibi duruyor ama çıtır çıtırdı, sulu sulu yedik...

Patlıcan orman gibi oldu, bu bitki işi toprakla alakalı diye düşünüyorum, aynı bahçede daha çiçek açamayan fide var, bunu keçi yedi gene 1 metreçaplık alanı doldurdu.

Bir örümcek kovan altından çıkıp uzaklaşıyordu tipi ilgimi çekti, yakından baktım oda ne bu anne örümcek ve sırtında bir sürü minik yavru örümcek yumağı var. Ne yerler ne içerler bilmem, anne sırtında gezmesi süper bir şey::))


Bu hafta sonu arılıkta yarım gün çalıştık, cumartesi öğleden sonra Gebzeye gelindi. Bursada yigenimin kınası var ertesi gün ise düğün.

Gemliğe girerken güneş batıyordu, arabakiler makina açıp resim çekene kadar güneş battı ben aaraba kullanırken 5-6 tane resim çekmeyi başarmışım::))
En güzelide buydu.

Kına evine bir misafir geldi, bir yere gidip biraz sohbet ettik, mirili Fatih. Surat asma beya 333 de::))

Sabah erkenden tekrar toparlandık, koşturmaca  devam, sabah sabah kızımızı alıp Gebze'ye hareket edildi. Normalde ortalama 100 km yol, 3 saat sürüyor, feribota binerken bekle inerken bekle, yolda trafik olabiliyor, gidip geldik iki günde haşat olmuşuz, bizimki yaşlandın diye fikrini zikredecektir ama önce aynaya bir baksa ne iyi olur::))
Yalova'dan feribota bindik, karşımızda Darıca ve Gebze var.

Gençlere Allahtan ömür boyu mutluluklar vermesini diliyoruz. Günler aylar yıllar ne çabuk gelipde geçiyor anlamıyorum...