Şubat ayını yarıladık, çiçeklere bakmayın soğuklardan haberleri yok...
Hafta içi Gebze içinde çekilmiş şeftali çiçekleri...
Büyük ihtimal çarpılacaklar gibi, soğuklar henüz bitmedi, erikler de patlamak üzere...
Otlar çöpler, bahar geldi diyor ama sıcaklar yok biraz bekleyin der gibi kendisini hissettirmemeye devam ediyor :((
Hafta sonu cumartesi biraz yağmur atıştırdı.
Evden çıkamadım, kıvranıp durdum, biraz yattım kalktım akşam zor oldu...
Allah hastalara gezip tozamayanlara acil şifalar versin...
Pazar günü gene soğuk yapılacak iş çok ama sıcakta yapılması gerekiyor. Arılıkları dolaşayım bir dedim...
Arı uçuşu yok bir kovan yavru sökmüş gibiydi acaba açlıktanmı öldüler deyip ruşeti açtım.
Önce çıtaların arasındaki sırlı balları gördüm elimdeki fide ekme kazığı ile biraz sır açtım...
Arı alkımda da değil, bir ısınsaydı havalar...
Boş boş duracağıma kanola fidesi ekmek için önceden hazırlık yapmıştım. Geçen hafta 15-20 kök fideyi çapa ile ektim bu iş sakat deyip vaz geçtim. Her fide için yeri kaz bir iki değilki...
Bir gün öncesi bu kazığı arayıp buldum, bazıları onada paramı verdin desede verdiğim para helal olsun...
İşi acayip kolaylaştırdı, 50-60 delik del, geri gel fideleri deliklere at işlem tamam...
Kanola fideleri toprakla buluşturmaya başladım yani...
Yüzlerce fide yavaş yavaş toprakla buluşacak.
Bazı hain domdomlar fırsattan istifade edip beni keklemek istemekteler...
Bize bir çebiç al, hepsini bir günde ekelim teklifi var.
Hani bir laf vardı, bizedemi LOLO diye...
Anlayacağınız kendi göbeğimi her zaman olduğu gibi kendi keserim ben...
İki saatte iki tava bitti, işi öğrendik gerisi kolay...
Kanola fideleri...
Bakın yazıyorum bu işide bu şekilde ilk ben yapıyorum...
Çomak bu işe yarıyor del, at fideyi geç...
Çapayla olacak gibi değildi...
Kanola fidelerini bu yıl farklı tarihlerde deneyerek, haziran ve temmuz ayında çiçek nasıl alınır bulmama lazım.
Polende zorlandığımız ay, temmuz ağustos ayları...
Yeni arıcılar var, aynı zamanda nostalji peşinde...
Kara kovanıda yapıp hazırlamış baharı bekliyor...
Kara kovana bir damacana rahatlıkla giriyor...
Kara kovanın bitmiş hali, içine ikamet edecek arıyı bekler durur...
Çatı filanda yapılmış...
Avakoda yemeye devam ediyoruz...
Bizim için en kolay yeme yolu olgunlaştıktan sonra üzerine bal döküyorum, ertesi gün yenilebilir oluyor. 2-3 Günde bitirmez iseniz ekşiyip bozuluyor...
Elma sirkesi yaptım.
Sirke lazım oldu, genelde bizde sirke üzümden yapılır.
Şimdiye kadar hazır sirke aldığımı hatırlamam.
Geçenlerde sirke lazım oldu, içeriğini bir okudum, bizim bildiğimiz sirkeyle alakası yok. Tuz ve limon tuzundan başka şeylerde karıştırılıp sirke üretilmiş birde kullanma tarihi yazmışlar.
Bizim yaptığımız sirkelerin son kullanma tarihi olmaz, ne kadar beklerse o kadar keskin olur...
İntenette bir araştırma yaptım sirke nasıl yapılır ve bir kaç tarif hoşuma gitti, birkaç tarifin bazı yerlerini alıp işlemi başlattım..
Elmaları doğradım, suyu kaynatıp soğuttum ve elmaların üzerine dökmeden bir kaşık bal, bir çay bardağı üzüm sirkesi koyup karıştırdım...
Sonra doğranmış elmaların üzerine döktüm.Her gün tahta karıştırmak gerekiyor ben bazı günleri unuttum (bazende bidonu çalkaladım). Sonuçta 40 gün sonra elmalar sos halini aldı yani dilimler eridi.
Kokusu süper keskin fakat tadı henüz tam keskin değil...
Tülbentten geçirip sirkeyi süzdüm...
Daha sonra kavanozuna aldım, havalar sıcak olaydı dahada çabuk olurdu.
Şimdi elimde organik elma sirkesi var desem, herkes yer, buorganik kelimesi birilerini kandırmak için sihirli kelime oldu.
Birileri sizi veya başkasını keklemek için organik kelimesini çok kullanıyor...
Arılığın bitişiğindeki komşunun köpek ve tavuklarına bayat ekmek götürmüştüm...
Bir sürü tavuk ve horoz, ırkları birbirine girmiş organik köy tavukları, genelde ot ile besleniyorlar.
Köy tavuk ekotip çeşitleri...
Bizden bir horuzu esirgeyenler vardı, dedim hayvan hasta yiyeyim kurtarayım...
Bize yedirmedi, geçenlerde diyorki benim horuz ölmüş, ahımı almayacan...
Tabi bunu içimden söylerim...
Tadı tuzu olmayan balıkları ara sıra yemeye devam ediyorum :P ...
Ciğer sarması, buldum mu kaçırmam...
Ağır bir yemektir, tadı ise süper olur...
Allah hastalara evden çıkamayanlara yardım etsin gerçekten. Yaşadım böyle günleri bilirim. Sen bu günlerin kıymetini bil bol bol yat. Bahar geldi sezon başladımı göreceğim seni yardırıp duracaksın:)) çebiç aldım hafta sonu gelin diye yalvaracaksın ama bizden ses çıkmayacak:))kanolaları dikmekle bitiremeyeceğini biliyorsun mecburen iş uzayınca temmuz ağustos ayında polen almayı planladığını söylemeye başlamışın Allah hepimizin sonunu hayır etsin ne diyeyim. Sağlıcakla kal.
YanıtlaSilMuhteşem beklemekle zaman geçmiyor, çalışmaya alıştınmı durmak bir yere kadar.
YanıtlaSilSezon başladımı gerçekten aylarca koşturan birisiyim, bu günlerin kıymetini bil diyorsun da beni bu günler hantallaştırıyor...
Kanolalara sanki para verdim, ekmeyi veririm :)
Polen sıkıntım hazirandan sonra başlıyor, haziran başına kadar sıkıntı yok.
Bakarsın bu senede geçen seneki gibi yağışlı geçer :)
Sezon boyu polensiz kalmayız.
Yanlız dün 2 saat filan ugraştım bayağı hamlamışım yanım bilim tutulmuş...
Kanola beni yerde çalıştırmayada alıştıracak...
Sağlıcakla kal...
SLM...
YanıtlaSilSayın Bakanım.
Sen hafta sonu evde pintilenecek adam değilsin.Vardır bu işte bir bit yeniği ama ne ::))
Yok illa da işsizlikten yatmak zorunda kaldım diyorsan , buyur gel bende iş gani::))
Haaa , bu arada aklıma gelmişken , o yiyemediklerin biryerlerde tıkanmasın ::))
Üstelik bayatlamıştır onlar şimdi de ::))
Mındar olmuştur mındar ::))
SLM ve Muhabbetle...
Yusuf bey yağmur ve soğukta dışarda ne yapacaktık beya öküz altında buzağı atranıyoru :))
YanıtlaSilGeliriz kafanı yorma biz ne zaman işten kaçtık :)
Yiyemediklerim size dokunur, millet zaten gözü ve sözü ile mındar ettiler...
Sağlıcakla kal.
Afiyet olsun Ali bey Sizin yemek ve yiyecek anlatımlarınız çok hoşuma gidiyor selamlar
YanıtlaSilBesim bey, sağolasınız. Anlatımımda ne var, bu yemekleri yaşlılar yiyemez demek istedim ama kimse almadı :)
YanıtlaSilSağlıcakla kalın.