Mart dokuzu hava güzel olursa artık korkulacak soğuklar bitti derdi eskiler. Mart dokuzu olan 22 martta hava sıcaklığı 20 derece üstünde olacak bölgemizde. Bu gözlemler çok eskiye dayanır ve ben bu gözlemlere inanıyorum, birazda işime gelir soğuklar pek işime gelmiyor...
Mart girmeden şubat ayı oldukça sıcak geçti ve ortam öyle oldu sanırsın mayıstayız, her taraf çiçek, ama havalar 20 derecelerden beş altı derecelere düşünce :(
Arılarımın bazıları erkek yavruları söktü.
Gebze de gezerken kara yemiş veya diğer yöresel adı taflan acayip çiçekliydi, arılar polen topluyordu.
Kek ile oyalıyorum şurup ile arının su ihtiyacıda giderilmesine rağmen soğukların birden bastırıp uzaması arıları etkiledi.
Bu arıdan daha ileride olan erkekçiler var onlarda doğmuş arıları tırpanlamaya başladı bereket yarına hava sıcaklıkları tırmanışa geçiyor.
Soğuklar nedeni ile sökülüp dışarıya atılmış erkek arılar ve pupalar.
Uzaklara ne kadar atıldı bilemiyoruz.
Sökülüp atılmış erkek arılar.
Hafta için yeni kapacağım kovan kapakları geldi. Uzun araştırmalardan sonra kapakları Bursa'dan aldım. Bursa Taban, diğer firmalardan daha hesaplıydı hemen bana kaça aldın diyorlar.Keşke şu kapaklara havalandırma koymayıp kovana geçince oturan tırnak olmasa.Yurt dışındaki kapaklar miğfer gibi, kapak içi strafor ve strafor örtüye yapışıyor ve asıl rutubet örtü ile kapak arasındaki boşluktan kaynaklı ama bunu ben yazmaktan bıktım, bu işi anlatamadık gitti.
Kovan kapağı yapmak oldukça zor, kasasını yapıyorsun üzeri tahta veya su kontrasıyla kapatılacak ve üzerine sac kaplanmalı.
Herkes bizim kapağımız daha sağlam diyor, bu kapak bizi eskitir...
Hangi malzeme size ömür boyu garantili veriliyor, bazen acayip saçmaladığımız oluyor.
Kapak işini çözmeyince kovan işinede giremedim ve acayip zaman kaybettim. Artık bir numune çıkartıp boylanmış ağaçların tam ölçülere göre biçilmesi ve genişliklerini ayarlamam lazım.
Akşamlar artık bir süreliğine atölyede geçecek.
Cuma akşamı mesai bitimi iki çuval şeker alıp Darıca'ya gittim. Hemen ateşi yakıp invert şurup yapmaya başladım, normalde bir tur şurup 2 saatte oluyor ben iki tur yapmam lazım. Elimde de bir hafta öncesinden Darıcaya yetecek şurup vardı. Gece nasılsa şurubun kaynaması beklenecek, arada şurup dağıtımına geçtim.Yedek ana arı kutuları artık kutuya sığmıyor ama havalar soğuk bunların parçalanması lazım ufaktan kutuları doldurmaya başlayacağım.
Bir başka kutuda yemliği doldurmaya karar vermiş görünüyor.
Bu kutu yemlikte çıta olmasına rağmen ara boşluğa petek örmüş.
Kutularıda şurupladım.
Bölmelerde sıradan şuruplandı ama bazı ruşetlerin aktarılması lazım ama hava müsaade etmiyor.
Havalar bir kaç günlüğüne yeniden ısınıyor, önümüzdeki perşembe Gebze civarında bayağı kuvvetli fırtına var.
20 dereceden 5 ila 6 derecelere düşen gündüz sıcalıkları arıları içeriye hapsetti. Geceleri eksiye düşmüştü.
Hava biraz müsaade ettiğinde arılar kendilerini dışarıya zor atmış, 3 ruşette musluk civarında dışkılar vardı, ishal değil ama genede acaba mı diyorsun.
Hemen bir tur fumidil B verelim dedik.
Bir yıldır ilaç piyasada yok, bazısı var diyor bazısı uçuk fiyata getirelim dedi.
Bir yerden 10 tane temin edebildim.
Cuma kargoyla geldi cumartesi ilaçlar bitti diyebilirim, Darıcadaki arılar için 3 şişe kaldı.
İlaç yollayanı aradım ilaç bitti diye, ne zaman geldi na zaman kullandın, o ilaçlar 250 litreye yeterdi dedi, biz bir turda ne kadar şurup veriyoruz :)
Hafta için bir av çakışı hediye edildi. Kardeşim Ramazan karaca boynuzuna bir çakıyı monte etmiş. Fransızların dünyaca ünlü bıçağı, aslında ünlü olan bana göre bıçak değil açılınca halkayı döndür bıçak kapanmıyor.
Sistem basit ama çakıda bu sistem çok önemli.
Boynuz çok sert, nasıl ve kaç günde yardı bilmem. Böyle el becerileri olan birisi genelde dipçik üzerine çok çalışmaları var.
Oldukça kıymetli bir çakı olmuş.
Karaca boynuzundan çakı.
Cumartesi hafifte yağmura rağmen arı çok az uçuyordu, geçen hafta bu arılığa şurup verememiştim.
Aslında havalar ısındığında arıların bazıları ruşete sığmayacak.
Bazı arılar böyle bu soğukta bile yemlik altında petek örmekle uğraşıyordu, işaretleyip geçtim, acilen petek vermem lazım.
Ruşete sığmayan arılar bir an önce aktarılmalı...
Bir kaç ruşeti ana arı metrosuna silkelemek iöçin belirledim hatta yer değişimi bile yaptım, havalar soğuk olunca kaldı. Ufak ufak ana arı üretim çalışmalarını başlatmam lazım. Bu havalar hep böyle olmayacaktır...
Ürettiğimiz kıvırcıklar, çuval, çuval, gerçi rakipte kalmadı ama dost düşman görsün :)
Cumartesi o kadar tempolu çalıştım, üşütmemem lazım ama üşütmüşüm akşama midede ne varsa çıkardım.
Pazar günü biraz keyifsiz de olsam pelitliye şurup vermem gerekiyor gene hava buz gibi.
Kışın aldığımız bazı kalemleri buzdolabı sebzeliğin den çıkarttım.
Sonbaharda ava gittiğimizde iki ay sürekli bir açağtan siyah incir yemiştik, acayip kademeli incir veriyordu. Bizde bu incirden kalemler almıştık bazıları çelikleme yapıldı bazısı buzdolabnda uykuya yatırıldı.
Pelitlide komşunun bir kaç inciri var şimdi bile üzerinde incir var ama erkek bir tane incir yiyemedik.
Onların aşısını yaparken havanında biraz ısınmasını bekledim.
İncir kalem aşısı...
Bu aşıyı ilk defa yaptım, çamur ile sıvadım, gazete ile sardıklarım oldu, bazılarına aşı üstüne poşet geçirdim.
Bir kaç ayrı uygulama yapıldı.
Uykudaki kalemleri uyandırma vakti, cemreler düştükten sonra kalem aşıları yapılabilir,diyor yayınlarda hadi bismillah dedik.
İkimi dört mü derken, ağaç kalındı 4 kalem attım.
Bir çok aşının resim ve videosu olmasına rağmen incir aşısında hem resim hemde video eksikliği vardı. Bayağı bir resim aldım, videolar çektim.
Aslında pazar sabahı Gebze de ilk aşımızı, ayva ağacına muşmula kalemleri takarak başladık. Ayva bulmak çok kolay ama muşmula her yerde yok ve bu yıl 5 liradan aldım kilosunu. Dağlarda bu yıl fazla muşmula yoktu yani yabanisi de çok azdı.
Kışın aşılı bir muşmula ağacından kalem alıp buzdolabına atmıştım.
İncir ağacına kalem aşısı.
Bazı aşıcılar bilgilerini paylaşmak istiyor. Fakat ya çekimci işin püf nktalarını bilmiyor yada çekim yapan kamera yetersiz. Kendi kendime bu videoları çektim. Makinayı ağaca tutturdum güzel yakın çekimler var ve çok net olmuş.
İncir ağacına kalem aşısı ve kalemlerin oturuşu.
İncirkalem aşısı.
Bazı aşıları daha sıcak kalsın diye poşet geçirdim ve minik bir iki delik deldim.
Mersin Aydıncıkta badem aşıları filiz vermiş kalemler ile yapılıyordu ve aşı üzerine böyle poşet takıyorlardı bende bir kaç aşıda bunu yaptım.
Sonuçları merak ediyorum, zaten mayıs ayında farklı incirlerden yaprak aşısı dediğimiz T göz aşısı yapacağım.
Kendi kendine ağaçtaki video nasıl çekilir, makinayı ağacın uygun bir yerine bantladım ve çekim yapıldı.
Çekim yapan biri olsaydı daha detaylara görebilirdi ama çaresizlikte böyle idare ettik bence çekimler güzel olmuş.
Resimler videonun yerini tutmuyor.
genede resim oldukça iyi bir veri veya bilgidir.
Şu an incir ağaçları yapraklanmaya başladı bizim kalemler uykuda.
İnşallah aşılar tutar, başka aşılar yaptım ama incire kalem ilk defa yapıyorum.
Ağaç ne kadar kalın ama incirin kabuğu oldukça inceymiş. Bu ağaç ceviz olsa yarım santim kalınlıkta kabuk olurdu.
Ağacın bir kaç yerine çentik attım ağaca su yürümüş, süt aktı.
Bu arada havada ısındı yandaki bahçede arıların sesi sanki oğul gibi gelmeye başladı bende hemen şurup dağıtımına geçtim.
Bu arının yemlik altı yavru, mecburen yemlik dışına da çıta girmiştim havalar düzelince yemlik artık kenara alınmalı, soğuk havada arı böyle, ısındığında alt kattaki her yeri saracaktır.
Bir hafta içinde bu arııya üç yemlik şurup verdim.
Üzerinde bir kiloda kek var, kekin yarısını alabildi ama yemlikteki şurubu iki saatte çekiyor.
Kekin arıyı doyurup sıkıntılardan kurtaracak bir şey olmadığını anlatmaya çalışıyorum.
Bu ruşet sıkışmıştı, kovana aktardım.
Dipte bir tane kelebek mi? başka bir şey mi? bilmiyorum, genelde anasız kovanlara giren bir kanatlı türü.
Görüntü kelebeğe benziyor ama kelebeklerde nazik olur bu bayağı bir sağlam profile sahip.
Bu böcek kovana girdiğinde denk gelsek ne olduğu bilinir fosilden anlamıyoruz.
Ruşetten kovana aktarmalarda başladı, ısı yükselse bayağı iş bizi bekliyor.
Bu kovada erkeklere şiddet uygulamış :(
İnşallah bu son olur temennisi ile...
Birde ağ kurdu enseleyip dışarıya atılmış...
Hafta sonu oldukça yoğun geçti ve birden bu kadar yüklenmeyi zannedersem kaldıramadım. Cumartesi kusmalar, mide bozulması, pazar günü akşama doğruda bir kafa ağrısı bastırmaya başladı işleri bitirdim atölyede daha numune kovan oluşturacaktık, yapamadım eve gidip ağrı kesici alıp yattım. Kalktığımda bir şeyim kalmamıştı. Havalar bozulsa da en az 10 gün dışarıdan bir şey gelmese verdiklerim yetecektir, bu tur koyu şurup verdim.
Birisi pazarda bir ot gösterdi demeti 3 lira.
Bizim arkadaşın bir anlatışı var, sanırsın en kıymetli et ızgarası.
İşin garip tarafı da bizde bu ota gavur şeyi derler, adında meymenet yok :)
Arılığın civarında bol miktarda var. Bizim memlekette kilerin ortasından bordo renkli bir parça çıkıyor, buradakilerden mısır koçanı gibi bir şey çıkıyor.
En sevdiğim ve vazgeçemediğim lezzet...
Evdekiler sütün kaymağını yemezler, siz bilirsiniz...
Ben tabağa ekmeği doğrarım, üzerine bal dökerim, sütün kaymğınıda üzerine koyup birazda süt dök, kaşığı eline al...
Neredeyse haber otla biçecekti, biz yakışmazdı :))
Mart dokuz sicak olursa soğuklar bitermis heee umut garibin ekmeği ye memet ye :)
YanıtlaSilErkeklerin sökülmüş olmasi önemli değil bu sene kolonilerinin masallahi var.
Ama çuval dediğin o naylon torbadaki kıvırcık fidelerine ne demeli.
Aşılar hadi güzel olmuş ellerine sağlık. Şu Enginarlari bi kurtaralim gerçekleri o zaman konuşuruz :)))
Sağlıcakla kal.
Muhteşem abi bak mart dokuzu iyi geçti bu gün martın onu çeketide çıkarttım.
YanıtlaSilErkeklerin bir kısmı söküldü doğan ve kapananlar mevcut. Kıvırcıklarıma çamur yok, ayrıca sen bana zaten rakip olabilirmisin bir düşün sene :))
Aşılar güzel duruyor ama tutar mı bakacağız her sene daha iyi aşı yapıyoruz, öğrenmeye devam.
Artık yeni tekniğimle isteyen balkonunda enginar yetiştirebilir :)
Sağlıcakla kal.
Yazı ve fotoğraflarınızı hem buradan hem de facebooktan zevkle takip etmekteyim güzel abim. Arıcılık sevdasına senin youtubedaki videolarından birine rastgeldiğimde tutuldum, şu an iki kovanım var ve amatör arıcılığımın sefasını sürmekteyim. Emekleriniz için çok sağolun, hep takipteyim :)
YanıtlaSil