30.09.2008

TÜM İSLAM ALEMİNİN BAYRAMINI KUTLARIM,NİCE MUTLU BAYRAMLARA

Bu iki minare arasına yazılan yazılara mahya derlerdi eskiden.Şimdi çaga ayak uydurdular bakalım isim degişecekmi?::))


Yada mahyaların çaga ayak uydurmuşunu izleyeceksin.::)))

NOT:
“Arıcılık bilgi merkezi ve arıcılık bilgi paylaşım forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010
http://www.aribakani.com/

28.09.2008

BU GÜN 28 EYLÜL,GEBZE GÜNLÜK GÜNEŞLİK,YA ARILIK::))

Bu gün Gebze'de güzel hava vardı,dedim ne zamandır gitmedik bir bakayım.Arılara zor ulaştım motor çamurda gitmiyot yollar çamur.Gece çok yağmur yağmış.Ben gittim tekrar başladı.Maskesiz bir zayıf kavana daldım,hemen bekliyormuş sanki küt geçirdi.Çoktan beride aşı olmamıştık.Sonra surat maskesini taktım üstünede yağmurlugun kapşonı geçirdik.Gelmişken merak ettiğim kovanlar var bakmam lazım.
Üşüdüm be şu hale bakın.Ramazan günü evinde doktor gibi yatamadın koş,şey var.(yağmur)
Körükte yakacak kuru bir şey bulmak zor daha önceden bir kovan kapagı altına bir tezek saklamıştım.Hava bozuk oldumu körüksüz kovan açmak imkansız.Tezegi tüpü yakarak tutuşturdum.
Bazı çok zayıf arılar vardı onları hem sıkıştırdım hemde kek verdim.Tüm kovanlar yatıyordu kek verdiklerim çoştular.
Geçen hafta duple aşılama yapmıştım,bu güne çıkması imkansız ama gene kafalarına göre yaşlı bir larvadan anaarı çıkartmışlar.Çıtır çıtır daha gün yüzü görmemiş...Bu kovan o kadar uzun süre anasız kaldı yalancıya kaçmadı.Yalancıya bazı arılar çabuk kaçıyor bazısı aylarca kaçmıyor,bunu bu sene fark ettim.
Bu bu sene trakya dönüşü 5 meme aşılamıştım.Biri Murat Çakır'ın kovanda daha önce yumurta atmıştı.Benimkide nihayet eşleşmiş üç çıtaya yavru atmış iki çıta ful yavrulu biri polenlerin arasına atılmış.Hemen yarım kilo keki kaptırdım bu arıya.birde sıkıştırma çektim ohh sanki beni sardılar be ormanda sıcacık oldum,pardon kovan sıcacık oldu anlayın.
Şu 43 bana neler çektirmişti yazın,hele kestanede arılıgı terk edip işe ara verdik kiraz yediren koymuştuk adını.Bir saat sonra geldik hala saldırıyordu.Şimdi bu durumlara düştü kovanı.Benimle uğraşanların sonu gerçi hep böyle oluyorya::))Şimdi timsah gözyaşları döküyorlar...
Körük tutuşurken bir turladım,pürenler güzel açmaya başlamışlar.İnşallah hava 10-15 gün pastırma sıcagı yapsa.Kırdık be balı.Bu gün zaten tek tük işten gelen arılar kendisini musluga zor atıyordu.Bal dolu içleri.Bir katlı kovanı açtım açık ballar var.İnşallah durumlar iyi olacak,beklemekten başka çaremiz yok.Neylerse mevle güzel eylermiş.
Geçen haftadan açmaya başlayanlar iyice gürleşmişler.
Bu kovan eski hacı abimindi.Trakyada anasız kaldı ne yaptıysam olmadı.Buradada yağmalandı.Ağzını kapattık,10 gün önce bir bakayım dedim hemen kapattım.Kükürt yoktu yanımızda birazda ondan kaynaklandı.Boş kenarda örülü peteginiz varsa orada kesin kükürt olmalı,olmazsa bu durum olur.
Geçen hafta hacı abiyle kükür vermiştik.Ama aradan 10 gün geçti.Bugün tekrar işim bitti körükteki közü kutukola kutusunun içine doldurdum.Bir tatlı kaşıgı kadar kükürtü attım üstüne yanmaya başladı.Hemen çuvalı kapattım kapagıda üstüne.Az bir dolaşıp geldim ne oldu diye.
Baktım hala az duman çıkıyor ama kurtlarda hiç hareket yok.
Çok kısa sürede öldürüyor.Ben daha önce kullanıyordum ama bu kadar kısa sürede etki ettigini bilmiyordum.
Bu kovanlarımın arkasındaki pürenler açmaya başlamışlar.Burası 15 gün sonra nasip olur görürsek pespembe olacak.En son resim benim motorun 200 metre altından çekildi.Yani bulundugum yerin karşısında.Oradada geçen hafta iki püren açıktı,şimdi orasıda çoşmak üere.
Geçen hafta bu yeni tek tük açmıştı bu hafta pes pembe olmuş.
Geçen hafta bu noktadan bir resim almıştım.Resimde iki adet püren açmıştı.Şimdi sayı çogalmaya başladı bir sıcak yapsın bir haftada pembeleşecegiz.
Filim sitesine yeni filim ekledim.Arıların sarılmasıyla ilgili.
Belki bazı yerlerde zamanı geçmiş olabilir ama kovanları kışa hazırlarken sıkıştırmak lazım.Sıkıştırmayı kovandaki arıların basmadıgı çıtaları alıp arıların barındığı bölümü küçültmek.Bunu daha önce yazdım aslında arılarda bizim gibi kışa girerken önlemler almak istiyorlar.Musluk girişini propolisle kapatırlar,uzak çıtadaki açık balları salkıma yakın yerlere çekerler.Biz ne yaparız,yazın herkes evin her odasında yatar kalkar sorun olmaz.Ama kış geldimi durum degişir,herkes her odada biraz zor yaşar,birde ev sobalıysa,sobalı odaya birikilir.Bunlarda yetmez,evin kırk dökük kapı penceresi varsa tamir edilir,genede soguk giriyorsa sünger çekilir aralık yerlere.Kovandada bu işlemi yapmaya çalışıyoruz,alanı daraltıkmı al sana sobalı bölüm,girişide daralt.Bu kovanın anaarısı genç,balı var ve varroa mücadelesi yapılmışsa söndürmek imkansız gibi bir şey.Balı ve poleni yoksa başka kovanı olanlar okovanlardan zayıflara takviye yapmalı.Bu gün acil olarak çektim bu filmi,iki kişi olsaydık daha güzel filim olabilirdi.Ayrıca yagmurda yagıyordu ben filim ve sıkıştırma yaparken.Benim imkanlarım kısıtlı ve kendime ait bir arılık yok,tabiri yerindeyse göçebe gibiyim.Onun için bölme tahtası yerine çuvalı kullanıyorum.Ayrıca en üste gelen çuvalında üstüne en az iki kat gazete örtülürse süper olur.

NOT:
“Arıcılık bilgi merkezi ve arıcılık bilgi paylaşım forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010
http://www.aribakani.com/

26.09.2008

BAL ERİTME ALETİMİZ YADA KABIMIZ GELDİ

Ali Şekerli tarafından hediye gönderilen, 45 derecede bal eriten kab.
Bu şekliyle geldi kabımız.Her işi ehline yaptırmak gibisi yok.Bir başkası bu işi ne kadar güzel yapabilirki.Dört dörtlük işçilik var be.Ali abi sağolasın,biraz yüzsüzlük etim ama::::)))
Geçen sene bu alet beyaz kovanda yayınlanmıştı.Daha sonra Ali abi kendi sitesinde yayınladı.Hepte kafamdaydı bir görsem yaparım falan diye.Ali abi resimleri yaynlamışya birden dedim bir yorum atayım,akşamada derim abi bundan banada bir tane yaparmısın diye::))
Isı kontrollü bal eritme kabı.



Yorumu attım dedimki bu aleti ben başka türlü edinmeyi düşünüyorum,yorum gitti.



Ali abide yorum atmış,benim niyetimden haberi yok ya.Diyorki doktoramı yaptıracan.::))



Bu esnadada doktorla telefonda görüşüyorum dedimki Ali abiden akşama bal eritme yapmasını isteyecem.Yorum attım dur yoruma bir bakayım dedi,başladı çok iyi ya diyor kıkır kıkır gülüyor.



Telefonda diyorum ki gülünecek ne var,Ali Şekerli de doktoramı yaptıracan diye yorum atmış ona gülüyom dedi::))



Peşindedende doktorum yorum atmıştı,iğne yapılacaksa yapalım ama bu herifin niyeti başka diye.O gün acayip gülmüştük.




Sağ olsun Ali Şekerli abim bal eritme kabını yapıp yolladılar.Kendisine ne kadar teşekür etsem azdır.Borcum ne kadar diye sorduğumda ise bakanıma bedava dedi.Bende ne yapayım,bir şeyler düşünüyorum.
Yanlız bir sorunum var.Kabın içindeki ızgara yok,çaresizlikten doktora söyledim dediki bana hiç yamanma.Biz başkaları gibi yapmayalım,gene doktor diyecek sağdan soldan resimlemişin diye,malzeme bu işte.
Bu gün bu seneki ramazan ayımızın 27. gecesi.Tüm islam aleminin kadir gecesini kutluyorum.Çok bonus yapmak isteyenler bu gece önemli::))Tabiki bu geceyi eda edebilirsek.

NOT:
“Arıcılık bilgi merkezi ve arıcılık bilgi paylaşım forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010
http://www.aribakani.com/

25.09.2008

VARROA MÜCADELESİ VE BİR SÜRÜ SORU İŞARETİ

Son baharda yapılması gereken en önemli işlerden biri varroa mücadelesidir.Bu mücadele yapılırken benim bile bir sürü şey kafama takılmakta.İlk olarak kimyasallara bir göz atacak olursak.

Etken madde olarak amitraz ve flumetrin kullanılıyor.Amitraz dediğimiz kenazın içinde bulunan etken maddedir.

Kenaz'ı kullanmak yasak ama birileri buna ruhsat alıp kartona emdirip size satarsa yasal oluyor. Kenaz'ı çözen madde, selilozik tinerdir, başka şeyle çözülemez...


Bir başka etken maddemiz ise flumetrindir,bu maddede baytikol ve ba-tick denilen kene ilacında vardır.Arıcılar bunu bir şekilde varroaya karşı kullanırlarsa yasak,ama birileri bunu plastiğe emdirip ruhsat alıp satarsa yasal.Doz olayına bakıyorum 1-6 çıtalık kovana bir adet asın diyorlar.Daha yüksek mevcutlulara 2 adet asın diyorlar.Benim kovanım 20 çıta arı desem diyeceklerki 3 tane as.

Arıcılar bir şekilde bu bahsedile etken maddeleri formuller bularak kullanıyorlar.Hem yasal hemde yasal olmayan şekilleriyle.

Gelelim asidlere.Başta formik aside degineyim. Ülkemizde formik asilde mücadele henüz sonuç alınacak şekilde kullanılamıyor.Bu ne demek derseniz,kovanda günlük 8 ile 12 ml olması gerekiyor buharlaşan asidin miktarı.Hiç birimiz daha bir günde buharlaşıp uçsun diye bu dozu kovanına vermemiştir,bende dahil.Az dozlar ve pedlerde verilenler boşuna arıcıyı ugraştırıp yormaktadır.Yukarda verdiğim ölçü miktarı Mehmet Yüksel’in uyguladığı doz ve asid %85 lik.Bizim kulladığımız formikler ise %65 lik artık dozun kaça düştüğünü düşünün.

Ben formik asidi en son şu şekilde kullanmayı düşünüyorum.Kovanı açıp çıtaların üzerine birkaç kez katlanmış el kadar beze formiği enjekte edip daha sonra dört gün arayla bu işi dört sefer yapmayı.Ben bunu uyguladım.Sabaha bez kupkuru oluyor asitte tamamen buharlaşmış.Ama doz konusunda korkuyorum Almanya’daki kadar yüksek vermekten.


Bana göre en etkili ve kullanılması kolay oksalik asiddir.Çıtalara bulaştırılmadan kovanda yavrunun en az olduğu dönemde.Çıta aralarına dökülerek arılarla temeasın sağlanması gerekmektedir.Bu asid formik gibi insana da çok zarar verici bir şey değil.Formikte hata yaparsanız işler sakat.


Birde organik denilen karışımlar var.Bunlar arıların üstündeki varroaları öldürmeyip,çok mentollü bir şey olduklarında.Varroları arının üstünden düşürüyor,yere düşen varroa gene arının tepesine biniyor.Bu karışımları kullanırken kovan alt zemininin elek telli olması gerekiyor.Elek telinin altınada tava turu bir şey konuyor içine yağ türü bir şey sürerseniz düşen varoa orada yapışıp kalıyor.Yani ülkemizde bu tip kovanlar olmadığı için bu mentollü organik ilaçlar bence saçma.Bu mentollü karışımların bir başka sakat tarafı ise kovan kokuları aynı olduğu için yağmaya sebep olmalarıdır.Çünkü herkes aynı kokuyor,istediğin kovana gir çık

Birde doğal yollarla mücadele var.En son çıtaları boş bırakıyorsunuz.İşçi arılarda bunlara erkek gözlü petekler örünce,anaarı erkek yavru yaptığında varoalar erkeklerde ne buluyorsa doluşuyor gözlere.Bu yöntem baharda ve yaz aylarında yapılıyor.Yöntemin başarısı ise bu yolla varroların yüzde ellisi yok edilmiş oluyormuş.Erkek yavrular kapandığında çıtanın içindeki yavrulu peteği kesip alıyorsunuz.

Varroa o kadar zararlı ki bunu anlayamıyoruz.yavru aşamasında işçiye musallat olduysa o arı bize göre sağlam görünse de aslında sakattır.Nasıl kaliteli anaarı süper bir şeyse,işçilerinde bence kaliteli olması lazım.Sakatlanan ve gelişemeyen işçi hiçbir işi tam yapamamaktadır.


Arıcılarımızın varroa konusunda en ilginç söylem ise şudur benim kovanımda bir tane varroa yok,ama kanatsız arı çok demeleri.
Kanatsız arıda varoa olursa olur::))
Birde bazılarının ilaç takıntısı vardır,en iyi ilaç bu diye.Malisef aynı yöntemle devam edildiginde varovalar o ilaçla dost oluyor.Yani devamlı aynı ilaç kullanılırsa varroalara tesir etmiyor.İlaçları devamlı degiştirlmesi gerekiyor.Aynı ilaçta ısrar hüsran olur.
Bu arada Perizin kaynadı,onun etken maddesini bilmiyorum.Çok erken ilk baharda hava sıcaklıkları 15 derece altındayken uygulanırsa kovan sönmeleri kaçınılmazdır.Varoalar bu perizinede alışıyor zamanla perizinde tesirsiz hale geliyor.Perizinin etken maddeside "Coumaphos"muş.Bu maddede kuşlar,balıklar ve diğer su canlılarına zehirliymiş.

NOT:
“Arıcılık bilgi merkezi ve arıcılık bilgi paylaşım forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010
http://www.aribakani.com/

23.09.2008

PÜREN VE PÜRENDEN NEDEN BAL ALAMIYORUZ.

Püren, funda yada yılgın, hepside aynı son bahar çiçeginin yöresel isimleri.
Bu resim benim arılıkta çekildi geçtiğimiz pazar günü.Yaklaşık bir aydır açık püren oldugu gibi daha bir ay açık kalacak pürenlerde var.Şimdiye kadar açanlar yüzde bana göre üç degildir.Bu kadar çok püren olan yerlerde yaklaşık 10 senedir bal alınamamakta.Sebebleri bizden kaynaklanıyor.Biz genelde arılarımızı Şile veTrakyaya hazırlarız.Şilede arı kestane balında çok hırpalanıp çokta kırılır.Ne kadarda kırılsa 10-15 çıta arıyla Trakyaya gideriz.Trakyada ayçiçekte arı öyle kırılırki,bal sağımı sonu 10-15 çıtalık arılar 4-5 çıtaya düşer.Ballarını aldığımız arıları o halde bırakarak herkes işine gücüne döner.Dışardan bal gelmiyordur,arıya verilen petekleri bile tamir edecek bal bulamayan arılar yavruyuda keser.Bir boşluk bulup arıları almaya gittiğimizde ise arılar iyice bitmiştir artık devreye arı kuşları çoktan girmiştir.Tabi bu arada hiç besleme yapılmamış,cenazeye dönen arıları pürene sokarız,bize püren balı yapsınlar diye::))
Şimdi birde başka açıdan olaya baktığımızda neler görecegiz.Almanyada bal hasadı yapılır yapılmaz arılara kekler dayanıyor.Hemde öyle az uz bir dayama degil kovan başı 7,5 kilo.Arıları bu keki 2 ayda ancak bitiriyor.Kek oldugu müddetçede anaarı tabir yerindeyse kandırılıyor.Devamlı bir şeyler geliyor,anada diyorki dışarda durumlar iyi basıyor yumurtayı.Almanyadaki kovanların içi ful arı dolu,bizdekiler şimdiden tırmalamaya başladılar.Şimdi Almanyadaki arıcılar bu işi yaparken önündeki bahara çıkacak arıyıda kazamış birde bahara kadar yetecek yiyecek yükleniyor.Bizde Trakyada bal sağımındansonra arıyı Almayadaki şekilde besleseydik,püren balı istemeye yüzümüz olurdu.Biliyoruzki bal alınacak kovan en az 15 çıta olmalı.Şimdi 4-5-6 çıtalık arılardan biz bir on senedaha püren balı bekleriz.


Şimdi bizim bölgemizdeki arılıkları hafta sonrarı geziyorum.Benden başka arısına gidip bakan yok.Adamlar atıp gitmişler ve bir daha gelmediler.Yerlere bakıyorum iz varmı,eşyalara bakıyorum şekli degişmişmi.Bas bayagı inceleyip dolaşıyorum geçen haftaya kadar gelen olmadı.Yerlerde çamur içinde kalan bir maske vardı aldım oradaki ağaca astım hala asılı duruyor.
Bu kovanın önünde kanatsız bir varroa maduru vardı.Havalar bozukya atamamışlar.Başka bir kovandada biri işçi arı atıyordu,elinden aldım bakayyım ne olmuş diye.Oda kanatsızdı,elinden aldıgım işçi bayağı kızdı ama sokmadı.
Tam bu resmi çekiyordum,arıların su alması için tasarlanmış kapak diye::))Cemil usta aradaı gel dükkandaki kapakları bitir diye fırça attı.Ha bu arada ahmak ıslatan yagmaya devam ediyordu beni ıslatmadı::))
Bu benim arılıktaki ölçüm cihazı.15 gün önceki yağmur 3 cm yamıştı.Bu seferki 20 cm filan gelir.Pazar günden beride ara ara yagmaya devam ediyor.Pazar hava çok soguktu ama rutun ziyaretimi yaptım hiç kovan kapagı açmadan geri geldim.Bu arada kuşburnu ve yabani armut topladım.Ayrıcada muşmulaların yerlerini tespit ettim,dogal yaşamaya devam.
Burası yaklaşık 100 metre falan arılıktan aşagıya gelen 15 gün önceki yağmur suları sağ tarafa dökülmüştü.
Burası iyi yamur almış oldu yani.Ormanda bu tür yerler çok,yollardan akan sular veya meyilli yerlerden gelen sular bir yerlerde birikiyor.Bu küçük noktalardada püren çabuk ve küvetli açıyor.
Yağmur suyunu fazla alan yerlerdeki pürenler.Kardelenlerde şaşırdı bunca kuraklıktan sonra gelen yağışları bahar geldi diye algıladı.
(Kardelen ailesinden,ismi yörelere göre değişiyor.Güz çigdemi, öksüz çigdem yada kardelen deniyor.)
Bu resim tam pürenler hakkında bilgi veriyor.Bu resime baktıgınızda pürenin açma yüzdesini göreceksiniz.Resimdeki ağaçların arkasındaki yangın yolunda arılarım.
Bu resimdede civara bakarsanız,daha açmadık çok var.Dedigim gibi açacak olanlar yüzde doksandan fazladır.
Bu resimide püren ne evreler geçirmiş diye çektim.Hep açsammı açmasammı arasında kalmış.
Yağışlar çok şükür geldi,şimdiki derdimiz ısı::))
Havalar bir ısınsın püren balını kırdık::))
Ama püren yüzsüz be,10 sene vermeyince bu sene al sana bal dermi::=)))
suç pürende pürende.

NOT:
“Arıcılık bilgi merkezi ve arıcılık bilgi paylaşım forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010
http://www.aribakani.com/

21.09.2008

BAL ARISI KOVANLARINA ÇITA ÇAKMA KALIBI

Bal çıtası çakma aparatı.
Bu kalıp Erzincan'dan cuma günü geldi.Geçen sene nereden bulduysa telefonumu bulup sana paket yolladım,filan kargodan al demişti.Paketten ceviz ve iki adet anaarı üretimi anlatan kitap çıkmıştı.Vejdi abiyi henüz tanımadım,bir kaç kez telefonda görüştük.Kendisi arıcı,anlatmasına göre köyde arıcılık yapıyor,ilçeye geldiginde benim siteyle haşır neşir oluyormuş.Bakalım daha ne ilginç işler görecegiz.İnşallah İstanbula geldiginde tanışırız,kardeşi İstanbul'da avukatmış.
Kalıp çıta çakmayı çok pıratik hale getiriyor.Tabi bu şekildede çalışılınca çok iş çıkar.Çıtayı çakarken dengelemek çok zaman kaybına neden oluyordu.Ayrıcada alt zemine 3 çeşit çivi koyabileceginiz bölmeler düşünülmüş.
Kalıbın arkasına tel makarasını monte etmiş.Bunu anladığım kadarıyla,Mustafa Kabaoğlu abimizin çıta kalıbını gördükten sonra tasarlamış.
Kalıbın arkadan görünüşü,çıtanın ara boşluk 42 cm.dir.
Bazı bölgelerde arılar büyük kat yerine ,küçük katlar olur.Bu küçük katların çıta yüksekliği 15 cm.dir.Kalıpta iki çıtada çakılabiliyor.
Arıcılık malzemsi, çıta çakma kalıbı.
Vecdi abime çok teşekürler ediyorum.Buradan Erzincan'a selamlar.Allah kendisini razı oldugu kişilerden eyler inşallah.Bu yazıyı yazarken insan ne yazacagınıda şaşırıyor.Sesinden benden büyük,diye anlıyorum.Benide seviyor,doktorun dedigi kara sevdalılarımızdan.Bu güzel kalıp çok kişinin işine yarayacak.Filimde çektim sorun çıkıyor,heralde yarına yüklerim kalıbın filimini.


Al sana filim,sayın doktorum::))
Anlamayanada sözlü anlatımlı,ayrıca Neşet Ertaş'tan müzik destekli::))

NOT:
“Arıcılık bilgi merkezi ve arıcılık bilgi paylaşım forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010
http://www.aribakani.com/

19.09.2008

BU GÜN 19 EYLÜL VE DOKTORUMUN YANINDAYIM::))

Duruşa bakın peşin satanlar gibi.İtfaiye haftası varmış.Hergünde bir doktor gitmesi gerekiyordu.Gözümün önünde diğer doktorlara nöbetleri kaptırdı.Öteki doktorlar sende yaz kendine nöbet diye kıvranıyorlardı,bizimki diyorki benlemi askere geldiniz::))Benim askerliğim bitti işinize gelirse dedi.
Muhteşem doktor.
Arıcı doktor, Muhteşem turunç.
Beni masasına oturtturdu,nasılsa yiyecek içecek bişi yokya.
Ofisteki diger arkadaşları maket arı almışlar.Muhteşem abi arılarını görmedimi kıriz felan geçirmesin diye,ramazan ayında::))

Her taraf maket arı,fakat sanki eşek arısıydı maketler.Hiç çaktırmadım oynasın be.

Gel keyfim gel.Akşama kal dedi kalmadım.Bir iftar falan ettirecek,sonra bir sürü laf yemeyelim,lafla kalsak iyi birde iş yiyoruz::))Akıllı olmak lazım.Kaç kez yemek yedim başıma gelmedik kalmadı yav.

Püren şow başlıyor.

Bu püren resimleri çarşamba gününden.

Nirengi ararken denk gelmiştim.Bir su kaynagının yakınında yanmayan bir püren.Mudarlı köyü ormanlarında.

NOT:
“Arıcılık bilgi merkezi ve arıcılık bilgi paylaşım forumu” açılmıştır. Ülkemiz arıcılığına inşallah olumlu katkılar yaparız. 01/01/2010
http://www.aribakani.com/