27 Haziran öğlen civari İlhami abiyle Gebze den Şile bölgesine geçtik, Gebze ve Şile birbirine sınır fakat acayip ulaşım sorunu var. Sağ olsun beni olmam gereken yere bıraktı, ayrılırken bir anı fotosu aldım. İlhami abileri arılıktata güzel görüntüler var onu sonra paylaşayım.Acayip yorgunum. Resimdekiler Mustafa Kabaoğlu hocamız, İlhami Uyar ve büyük şef Murat Çakır.
Şile korucu köydeki arılarımızı akşam yükledik ve istikamet Trakya. Tam iş bitecek bir ara Murat Baloğlu yanıma gelip Ali benim çocuklar kestane balını yiyemiyor bana bir teneke ayçiçek balı ayarla dedi. Ne güzel benim müşterilerimde arıcılar işte::))
Tabi sonradanda jeton düştü, kardeşim at bir kaç kovan yiyecek balın çıksın dedim. Hemen üç tane tek kat kovan ayarlatyıp arabaya attık. Ben hep böyleyim işte, elimizdeki müşteriyi kendi elimizle kaçırıyoruz. Geçenlerde araba ayarlasam Muhteşem abide kestaneye arı ayarlamıştı, bir araba bulamadım, sonradanda dedimki yav bırak o arıcılıgını yapsın kestane balınıda doktoruma ben satayım::))
Muhteşem abiye dedim kırıldı gülmekten.
Gece saat 1:30 arıları indirmişiz Mustafa abinin yigeni biz arıları indirirken çayı ve sofrayı hazırlamış. Arılık güzel teknolojik tüm imkanlar var.Gece şu aydınlıga bakın. Canımız veya benim canım o kadar çok şey istiyorki, açım yemeye derman yok bir yerden yiyeyim bir yerdende uyuyup dinleneyim diyorsun hepsi birden zor.
Şile korucu köydeki arılarımızı akşam yükledik ve istikamet Trakya. Tam iş bitecek bir ara Murat Baloğlu yanıma gelip Ali benim çocuklar kestane balını yiyemiyor bana bir teneke ayçiçek balı ayarla dedi. Ne güzel benim müşterilerimde arıcılar işte::))
Tabi sonradanda jeton düştü, kardeşim at bir kaç kovan yiyecek balın çıksın dedim. Hemen üç tane tek kat kovan ayarlatyıp arabaya attık. Ben hep böyleyim işte, elimizdeki müşteriyi kendi elimizle kaçırıyoruz. Geçenlerde araba ayarlasam Muhteşem abide kestaneye arı ayarlamıştı, bir araba bulamadım, sonradanda dedimki yav bırak o arıcılıgını yapsın kestane balınıda doktoruma ben satayım::))
Muhteşem abiye dedim kırıldı gülmekten.
Gece saat 1:30 arıları indirmişiz Mustafa abinin yigeni biz arıları indirirken çayı ve sofrayı hazırlamış. Arılık güzel teknolojik tüm imkanlar var.Gece şu aydınlıga bakın. Canımız veya benim canım o kadar çok şey istiyorki, açım yemeye derman yok bir yerden yiyeyim bir yerdende uyuyup dinleneyim diyorsun hepsi birden zor.
Herkes bir an önce bişiler atıştırıp bir köşeye çekilp uyumaya başladı.
Bu çiçege pek arı konmaz, sabah açar öğleye doğru kapanan bir çiçek bu. Bu sabah gezerken baktım nektar alıyordu. Bu arada ayçiçekler açmaya başlamışlar. Gündüz bal sagımı arıların örtü bezleri kat mat ayarı derken, akşam yaklaşıyor. Bende foto pişindeyim.
Arılıgın üstten tamamını alan bir foto yok, makinaya sıgmıyor. Yandan tamamı burada.
Ben resim çekerken arılıktan ayrılma hazırlıkları devam ediyordu, her tarafta dünya iş ve torparlanması gereken bir sürü şey.
En güzel resim böyle iki parçalı olanıydı. Arılıgın bitişigindeki 600 dönümlük yeni ekilen ayçiçek ise bana göre en büyük piyangoydu.
Ben Gebzedeki arılarımı henüz götürmedim. Mustafa abinin kamyonu alarak, benim elamanada bir uğradım. Geçen sene bal sagımından arazi olmak için üç sefer bal kabı almaya gitmişti. Bu sene bir yere kaçamayacak, tenelerinide aldım ve teslim ettim. Bu şekilde durarak bacaklardaki yedek damarın alındıgı yerleri gizlemeye çalışıyor. Sevndirici bir haberim var Muhteşem abi daha doğdugundan beri ağzına sıgara koymamış. 9 haziran 2009 da doğmuş kendisi. İnşallah hayırlısıyla kurtulmuş be görünce bir baktım bu adam rektefiye olduktan sonra 10 yaş gençleşmiş gibi geldi.
Bunlarda oğullarıymış, hastalanmasaydım diyoru, üç kovanı bir kovan yapacakmıştı, yaparsın::)))
Yarın akşama tekrar Trakyada'yım kısmetse kalan arılarımıda götürecegim. Haber aslında çok detaylıda kısa kestim bu kadar yeter.