Nerden çıktıysa yerli arı mevzuları vardı, şu sanal alem bir çok şeyin suyunu çıkardı. Ahkam kesenleri şimdilerde o kadar rahatsızki. Eskiden herkes her şeyi yerdi, şimdi öylemi?
Hayret bizim canımız cigerimiz Kafkas arımız Amerikan çıktı.
Amerika bize kafkas arısını uygun görüp, buraya monte edip gitmiş.
Benim merakım bu işe bizmi karar verdik, yoksa Amerika mı? bu çok önemli.
Benim merakım bu işe bizmi karar verdik, yoksa Amerika mı? bu çok önemli.
Bu yazılanları hiç bir kitap ve makalede şimdiye kadar görememiştik.
Bu bilgiler bir çok kişiyi şok etti.
Mesele bize ait olmayan şeyleri kullanmayacakmıyız, yada kulladığımız her şeyi bize ait diyemi açıklama yapılacak.
Aklı selim kişiler için, madem teknolojiyi biz kaçırmış isek, her konuda hazırını alıp kullanmaktan başka çare varmı?
Sen gene ıslah yapacam de, araba yapacam de, fakat yaya kalma.
Şu ana kadar hiç yerli arabamız yok, şimdi bizim arabamız yok diye hala ben eşege bineceğim diyen kaldımı, gerçi eşekte kalmadıya neyse...
İnekten örnek veriyorsun, inekten bahsetme.
Keçiden örnek veriyorsun, bu konuya keçi örnek olmaz, tavuktan örnek veriyoruz tavukla arının ne alakası var.
Ağaçtan örnek veriyorsun, olmuyor. O zaman biz neyi örnek vermeliyiz. Bir söz vardı, hiç kimse görmek istemeyen kadar kör degildir diyordu.
Keçiden örnek veriyorsun, bu konuya keçi örnek olmaz, tavuktan örnek veriyoruz tavukla arının ne alakası var.
Ağaçtan örnek veriyorsun, olmuyor. O zaman biz neyi örnek vermeliyiz. Bir söz vardı, hiç kimse görmek istemeyen kadar kör degildir diyordu.
Yan yattı çamura battı diyenlerin alayı kör.
Madem körlere diyorsunuzki gelin siz gördüklerinizi bir anlatın uygulamalarınız bir ortaya koyun, dedikya kör neyi görüp uygulasın ki?
Madem körlere diyorsunuzki gelin siz gördüklerinizi bir anlatın uygulamalarınız bir ortaya koyun, dedikya kör neyi görüp uygulasın ki?
Dünyada birçok şey ya markalaşmış, bazı şeylerinde damızlıkları var.
Siz 50 yaşındaki mersedese şu an bile binseniz mersedes mersedestir. Adamlar yıllar öncesinden emek vermiş, emeklerde yıllar sonra gene fark edilir.
Adamlar yıllarca arı ıslahı ile ugraşmış, birileri hala bu işe başlayamamış ama yapılan işi küçümsüyorlar.
Adamlar yıllarca arı ıslahı ile ugraşmış, birileri hala bu işe başlayamamış ama yapılan işi küçümsüyorlar.
Sen araba üreteme, mersedese çamur at, yapılan aynen budur. Zaten çamur atanlarda nerde çapsız ve yeteneksiz var onlar, marka, etiket ve ünvanı ne olur ise olsun fark etmez.
Köre renk tarifi yapmak o kadar zorki?
Sanal ortam bir garip, adam arıcılık yapamıyor, peteklerimizi kendimiz üretelim diyor, buyur üret, hayatında anaarı üretmemişler anaarı nasıl üretilir, tarifler veriyor, şimdiye kadar ürettiklerin nerede. Arısını kışa sokamayıp söndürenler, koloni yönetimi nasıl olur onu anlatıyor. Bilimsel takılanlar, bilime karşı geliyor, geleneklere devam...
Bilim camiamızda bir çok konuda uygulama yoksunu. İşin uygulaması olmadıgın bir çok şey havada kalıyor. En çok istediğim bilimcilirimizin arıcılık yapması, ozaman daha hızlı yol alınacaktır.
Dün organik asitlere karşı çıkanlar bu gün acayip organik asit hastası oldu.
Dikkat edin organik asitler bir yerlerinizi yakmasın::))
Bunca açıklamadan sonra konuya girebilirim::))
Yıl 1983 ve arıcılık konusunda o dönemin en kapsamlı araştırması yapılmış. Şimdilerde bu kadar kapsamlı araştırma yapıldıgına ben inanmıyorum, yapılan araştırmalar tamamen eski bilim adamlarının görüşünü yansıtıyor. Yoksa sen bu gün bir araştırma yap ve deki Trakya arısının %82 si karniyol diye salla gitsin. Ben yemem, yiyenler buyursun ve afiyetler olsun derim.
Konu yıl 1983 ve araştırma yapılan yer kafkasın anavatanının sınırı.
Araştıma yapılılan koloni sayısı 3 bin koloni veya kovan.
Bu kadar kovan arıdan saf kafkas bulunamıyor.
Safa yakın 90 koloni belirlenmiş.
Ne gariptirki, bu melezlenmeye şimdiki kadar yaygın olmayan ve 1960 ile 1983 yılları arasındaki çok az gezgincilik neden olmuş.
Birde 1985 yılından bu yana olan melezlenleyi bir düşünün?
Araştırma sonuca gitmesi için çok uzun sürmesi gerekirdi. Bu tür ıslah işleri öyle basit işler degil.
Bizim araştırma ekibimiz 3 bin koloniden 90 koloni arı seçmiş, bunlar kafkas olabilir veya kafkasa yakın diye.
Aynı yıl içinde bunların araştırılık sonuçlarınında alınıp, Amerikadan anaarı istemek bence çok ama çok zor bir karar.
Islahın çok uzun süğrecegini düşünüp böyle bir karar alınabilir, fakat aynı arıyı ülkenin tamamına mahkum etmek en büyük hatadır.
Benim anladığım doğudan toparlanan arılarla bu iş olmayacagına kararına varılması. Yoksa yıllar süren bir çalışmaya başında pes edilip, direk saf kafkas teminine gidilmiş.
Yılarca uğraşıp, tekrar başa dönmekte var.
Amerika'dan 50 tane damızlık saf kafkas geliyor ve kolonilerin anaları bu analarla degiştiriliyor.
Hemen peşinden damızlık üretimine geçilip bunu Türkiye'nin tamamına giydirmişler.
Bence en önemli yanlış burada yapıldı.
Türkiye'nin tamamına bu kafkasın uymayacagını sıradan arıcılar bilir. Nasıl olduda bilimciler bunu anlayamadı, yada kimler bunları yanlış yönlendirdi?
Türkiye'nin tamamına bu kafkasın uymayacagını sıradan arıcılar bilir. Nasıl olduda bilimciler bunu anlayamadı, yada kimler bunları yanlış yönlendirdi?
Gezginci arıcılıgın çok az oldugu dönemde arılarımız acayip melezlenmiş.
Sonrasında saki arılarımız melezlenmekten kurtuldumu?
Tek bir ırk damızlık olarak ele alınıp, tüm ülke bu damızlıgı kullanacak demek ne demek hiç düşündünüzmü.
Bu uygulama ülkemizde ne kadar ırk ve ekotip varsa alayını yok etmektir.
Nedeni ise devamlı aynı ırk damızlık piyasaya sürülüyor.
Diğer ırkların damızlıkları yok.
Bu şuna benzer, elimizde siyah renk var, yani kafkas, diğer ırk ve okatiplarıde beyaz olarak düşünün. Beyazların damızlığı yok, fakat siyah renk ülkede damızlık ve ülkenin her tarafına 25 yıldır veriliyor.
Her sene beyaz renge habire siyah ilave edilmeye yıllarca devam edilip beyaz renk darma duman edilmiş.
Benim daha önceki melezleşmeyle alakalı şablonum melezleşmeyle alakalı anlaşılması açısından en büyük örnektir.
Hani birileri arılıgınızdaki iyi koloniden anaarı üretin dyorduya, bir anaarı en az 8 erkekle çiftleştiğinde bu melez anaarıdan 16 çeşit anaarı çıkar.
Hani birileri arılıgınızdaki iyi koloniden anaarı üretin dyorduya, bir anaarı en az 8 erkekle çiftleştiğinde bu melez anaarıdan 16 çeşit anaarı çıkar.
Kafkas arısının özelliklerine bakın her yerde aynısı yazar. Bu ırkta olmayan özellikleri söylemek kimin işine yarayacakki.
Bu arı zor gelişen bir arıdır, belkide dünyadaki en hantal ırk.
Nosemaya çok yakalanır.
Yavruyu o kadar az yapmasına rağmen yavru çürügü hastalıklarınada çok yakalanmakta.
Bal buldugunda gene yavru alanını bloke edip yavruyu kesiyor ve gene çok zayıf düşer.
Sıcak bölgelerde genetik olarak çok önceden yavruyu kesen bir ırk. Yavru kesilip kış gelmediğinde, kışa giremeden sönem ırk bu ırktır.
Bir çok kişinin yanıldıgı bir başka konu var, efendim az arıyla çok bal mevzusu. O zaman niye kafkas kullananlar iki kolonide çıta transferi yapıyor, yada koloni birleştiriryor.
Kafkas arısı sayesinde bal üretimimizin arttıgı yönünde açıklamalar oluyor. Acaba öylemi?
Bir başka konu daha var, oda efendim bal üretimimiz arttı denilirken, nektar akımında verilen şekeri hesaba katan varmı.
Doğuda toptan petek balın kilosu 4-ila 6,5 liradır.
İstanbul'dan bir tanıdıgım var, toptan şeker balı yapıyor. Müşterisi kar gibi beyaz olmaz ise tüccar 6,5 dan almayıp 4 liradan alıyor diyor.
Şekerle bal yapanlar için zaten ırk gelişirmiş yok gelişmezmiş fazla bir önemi yok.
Zaten kuvettli arıdan bahsedildiğinde şekerciler hemen renk verir, biz 20 çıta arıyı nasıl besleyecez. Adamlar az arı ve beslemeyle o kadar içli dışlıdır ki bakın yaz kış farketmez, arı beslemeye devam ediyorlar.
Konu kafkas arısı ve ne kadar yerliydi gene bu kafkas sayesinde girmediğimiz yer kalmadı, suç benim degil::))