31.03.2012

GEBZE BAL ÜRETİCİ BİRLİĞİ GENEL KURULU YAPILDI

31 Mart 2012 cumartesi günü, Gebze Bal Üretici Birliğinin genel kurulu vardı. başkanımız Kadir Gürkan beyin faaliyet ve yapılacak işlerle ilgili konuşmasıyla kurul başladı. Soru ve istekleriniz bölümünde gene bal dolum tesisi gündeme geldi. Arkadaşlarıma teşekür ediyorum, gelerek çoğunluğun sağlanmasını sağladılar. Bizden sonra sebze yetiştiricilerinin genel kurulu vardı, çoğunluk sağlanamadığı için haftaya ertelendi.

Bunca iş arasına birde genel kurul sıkıştırmış olduk, hayırlı olsun.


Tüm arıcılarımız da kayıplar var. Bazı arkadaşların hiç arısı kalmamış, acayip üzülüyorsunuz.


Çoktan beri bir araya gelemiyorduk, acayip tartışmalar vardı.


Soldaki Hasan abi, 51 kovanla kışa girmiş, bir kovanı kalmış, hala arıcılık ile ilgili görüşler teklifler sunuyordu, dedim abi senin görüşlerin iflas etti niye hala yaptıklarında ısrar ediyorsun ki. Sağdaki abimizin ise bir tane bile arısı kalmamış yana yana arı arıyor. Bir çok kişi arı kayıplarını saklıyordu, bu kadar kişi bir araya gelince ve sonuçları duyunca ülkemizde ne kayıplar olduğunu ve boyutunun çok yüksek olduğunu anladım.


Osman abi ise bu yıl acayip oldu diye konuşmaya başladı. Bayağı bir arı kaybetmiş ve kalan arılarına takviye için arı arıyor. Kalan arıların çoğu bir çıta civarındaymış ve bir yerlerden arı alıp, hem yavru hem arı takviyesi yapmayı düşünüyor. Çok eski arıcı ve arılarına da çok iyi bakardı, kışın verdiğim kek arılarımı kırdı dedi. Osman abinin geçmişte bana çok iyilikleri olmuştur, bizim eski hacı abi ile de akrabalar.


Ali Bal.


Sayim abi ve İlhami abi aynı köyden. İlhami abi çalışıyordu işten izin alıp kurula katıldı.


Kurul bitti alınan kararların imzalanması ve herkesin işinin başına koşma zamanı.


İmzayı atan gitti.


En son biz kaldık, Kadir bey, Muğla'dan bir kaç yeri arıyıp arı var mı? varsa fiyat nedir diye Osman abiye bilgi aldı. Osman abi beklemeye hiç tahammülü yok,acil diyor başka bir şey demiyordu. Durumlar felaket, Allah herkese kolaylık versin.


Hafta içi köylerde işim vardı. Dönüşte bir sera içindekiler dikkatimi çekti, bir baktım marul.


Daha önce Almanya'da görüyorduk, demek ki buralara kadar tohumları rüzgar uçurup getirmiş::))


Mutlu marul resimleri::)) Mor marul, anlayacağınız marulların da ekosunu bozmuşlar.


Genel kuruldan sonra o kadar iş var ki birisini seçmeliyim, Cemil ustanın atölyeyi seçtim. Bazen kendime kızıyorum, yav bu kadar işi bu kadar aceleye niye getiriyorsun. İlk etap 150 ruşetin 40 tanesi bitti sayılır boyalarını da yaptım. Beyaz tam kapatmıyordu, boyacıya gidip bu boyayı maviye çevirelim açık bişi olsun dedim, bir renk seçtim, oda deniz mavi siymiş. İrfan usta hiç çalışmayıp, resim çekilirken araya giriyor, bir gün ful çalıştıracağım, beleşe resim çekinmek yok.


Biz çalışırken Dr.İsmail Demir abi arıcılık eğitimine geldi, geçen sene hep gelecekti, bakalım bu sene ne kadar devamsızlık yapacak göreceğiz. Böyle arıcılık öğrenilmez ki, hep arazi::))


Günün sonunda genede iyi iş çıkardığımızı gördüm. Bu posta bir bitsin, geriden gelecek postayı 50 yap, bir 50 daha yapacağım.


Enes Şimdilik iyi gidiyor bakalım, bu sene arıcılığımı devralırsa, bende acayip gezip, birde hobi işleriyle uğraşırım diye düşünürüm, inşallah düşündüklerim olur, şimdiye kadar oldular çünkü::)))

30.03.2012

ZAYIF KOLONİYİ GÜÇLENDİRMEK


Bana 2 çıta ful arı verin ana arısı olsun, ben bu arıyı bir ay içinde katlı konuma getireyim.
Ben böyle bir durumda neler yapıyorum anlatayım.
Zayıf koloni dediğimiz kolonideki açık kapalı yavrulu çıtayı alıyoruz. Bunu niçin yapıyorum, bu çıtada hemen çıkacak yavrular olduğu gibi 21 gün sonrasında çıkacak yavrular vardır. Bu işlemi hızlandırmanın yolu ise bu çıtayı alıp, arılarımızın sarabileceği, çıkmaya başlamış kapalı yavru vermek, bazı yerlerde sökülmeye başlamış yavruda deniliyor.
Bir çıta kapalı yavru çıktığında 3 çıtayı çok rahat sarar ve verdiğimiz çıtadaki kapalı yavruların en geç çıkanı 10. Günde doğar. Kovanın elindeki açık yavrulu çıtayı alıp, bu sefer iki çıta sökülmekte olan iki çıta kapalı yavru veriyorum, 10 gün sonrası bu iki çıtadan çıkan işçi arılar 6 çıtayı sarar, bir tur daha aynı işlemi yapın, bir ay sonrası sizin bir çıta arınız kata gelir. Zayıf kolonilere ben bu işlemi uygularım.
Koloni gezdirmeye filanda gerek olmadan, her şey sizin kontrolünüzde ve arılığınızda yapılıyor.
Güçlü kolonileri zayıflatmak için kapalı yavrularını almanız gerekiyor. Neden zayıf kolonideki yavrulu çıtayı alıyoruz diye soranlar olabilir, zaten koloni zayıf ve verdiğimiz çıtaya yoğunlaşıp güçlensin diye.



Bu açıklama yetmedi ve resimli anlatıyorum.


Zayıf arılara çıkmak üzere kapalı yavru verip, kısa sürede çıkan yavruların yerine gene bir başka kovandan bu kovana bu tip kapalı yavru verildiğinde zayıf koloni çok kısa sürelerde kat atılacak duruma getirilir. Nasıl mı? önceki iletimde biraz bahsetmiştim ama biraz daha açayım.
Ana arı yumurtasından işçi arı kaç günde çıkar, 21 günde.
Peki bir çıtayı ana arı kaç günde yumurtayla dolduru, günlük 1500 yumurta atılsa 5 gün içinde bir çıtayı bitirmiş oluyor, günlük 2000 yumurta atarsa 4 gün bile sürmüyor tüm gözlere yumurta atması.
Kovanı açtığınızda sökülmeye başlayan çıtayı bulmanız gerekiyor, yani ana arının 16- 17–18- 19 20- 21. gün önce yumurta attığı yavrulu çıtayı. Zaten aşağıda resimde gelecek, böyle bir çıta yavru bulduğunuzda en fazla 5 gün sonra tüm yavrular doğmuş olur, ve aynı işlemi üç tur yapın, koloni 15 günde felaket mevcuda ulaşır. Resimlerde de gözüküyor, doğmamış arının sadece kafası vardır yani kafası kadar yer kaplar, doğduğunda ise üç dört kafa kadar yer kaplıyor. Burada şunu anlatmaya çalışıyorum, bir çıta yavru en az 3 çıta yavruyu kaplar. Gelelim resimlere. Bu resim benim blogumun kenarında 5 -6 yıldır duruyor. Orijinali geçmiş yıllara gidip bulmam gerekiyor, 3 numaralı şampiyon arımın bir çıtasından almıştım bu resmi.




Doğmak üzere olan yavruları böyle anlıyorsunuz, üzerindeki arıları silkeleyin, siz çıtayı incelerken bile bir sürü işçi arı doğar ve çıta üzerinde yürümeye başlarlar. Böyle çıta kovanda bir tane olur, yukarıda bahsettim, bu çıtaya ana arı 21 gün öncesi yavru atmış ki, işçi arılar doğuyorlar, etrafındakilerde doğan işçi arılarla aralarında saniye dakika saat ve gün farkları vardır, sırası gelen sökülüp çıkacaktır. Yani böyle bir çıtada 5 gün sonra doğmamış işçi arı kalmaz.


Bu resimde doğmak üzere olan işçi arılar var, kapaklarını yemişler ve çıkmak üzereler. Bir tanede ben resimlerken doğmuş, bakın dogmadan ne kadar yer kaplıyor, doğduğunda ne kadar yer kaplıyormuş.



Bundan önceki çıtada yavrular çıkmıştır, bu çıtadan sonraki yavrulu çıtada ise 10 günde çıkacak yavrular vardır.
En ideal çıtayı arıcı bulmalı. Resimdeki boş gözlerden yeni işçi arılar doğmuş bir çok gözün temizliği bile yapılmadığı görülmekte. Böyle bir çıtayı elinize alın, üzerindeki arıları silkeleyin, güneşte 10 dakika tutun bir sürü işçi arı doğumuna şahit olursnuz.

Zayıf kolonideki yarım yamalak yavrulu çıtasını alıp böyle bir çıta vermek kadar, sağlıklı bir takviye yapılamaz. Yıllardır zayıf kolonilere bu işlemi uygularım, bir çıta kapalı yavru, zayıf koloni için yeterlidir. Tabiki verdiğiniz kapalı yavruyu sarabilecek arı yoksa bu işlemi yapamazsınız.

Birde anasız kalmış güçlü kolonilere yavru takviyesi yapacak isem, tam tersini yapıyorum, bir sürü işçi arı yatıyor, bunlara iş lazım, o zaman ne vermeliyim, yumurtalı çıta. Kesinlikle kapalı yavru vermem, çünkü anasız kalmış bir sürü işçi arı yatıyor ise bunlara yumurta vermek lazım, gerekirse çıtanın birisi karışık yavrulu olabilir açık kapalı yumurtalı gibi. Anasız koloni biliyorsunuz kapalı yavrusu kalmadığında yalancıya kaçar, yumurtalı bir çıta verir iseniz, üç hafta bu koloni yalancıya kaçamaz.

Konu arıcılık forumunda işlenmeye devam ediyor.

http://www.aribakani.com/forum/index.php?topic=638.msg3803#msg3803


28.03.2012

MART AYINDA ARICILIK İŞLERİ

Arıcılık denildi mi baharda işler çatallaşır, geceler gündüzler birbirine karışır. Hele durup dururken benim gibi ani karalar verip bunları uygulamaya koyan birisinin halini düşünün. Enes Emin Askerden geldi, iş konusu karışık, dedim bu işi yaparmısın yaparım, al yap o zaman. 100 Ruşetle işe başlamasını düşünüyordum, elimiz bulaşmışken sayı 300 çıktı. Ruşetler daha önce bahsettim çok amaçlı, ister ruşet olarak kullanın isterseniz üç gözlü bölümler olabiliyor.


Malzemeyi alır iken yaptığım hesaplara göre iki yan çıkıyordu, atölyedeki hesap kitaplardan sonra her bir parçadan bir ruşetin dört yanı çıktı. İlk posta 150 tane parça almıştım. Şu an kasa haline geldiler. Çıkan fire ise bu kasnaklar, Cemil usta ancak bunları yakabildi::))


24 Mart 2012 günü malzemeciye gidip, ikinci posta malzemeyi aldım. Bu sefer 200 parça seçtim. Bir kısmını kapakların yanlarına biçeceğim, en az 150 ruşet daha yolda.


Atölyeye malzemeleri indirdik. Son malzemenin içinde 18 mm kalınlığında çok temiz kavak kontraları vardı onları da aldım.


Atölyede bereket bu ara iş yok ve montaj artıkça her taraf ruşet kovan olmaya başladı.


İrfan ustada bize yardımcı oluyor, mart ayı bitmeden ilk posta ruşetlerin tamamen bitirip buradan çıkaracağız inşallah. Çünkü en zor işlerden birisini bu gün bitirdik, ruşetlerin altına 10 mm kavak kontrası almıştım. 10 taneden 240 alt çıktı, her birisine 3 delik delinmeliydi, iki saatte deldik::))


Cumartesi malzeme işlerinden sonra Enes atölyede kaldı ben ormanı halledip geldim. Ertesi gün başka yerdeki arıların bakım ve kontrolleri vardı. Bu kovandan bir hafta öncesi iki çıta yavrulu bölme yapmıştım, ilk erkek yumurtası atan kovanlarımdan birisi. İlk erkek arılar 11 nisanda doğacaklar, 30nisanda ergen olacaklar. Hepsini kayıt etmek zorundayım. Damızlık erkek yetiştiriciliği ayrı bir iş. Gerçi bu sene ekibe görev dağılımı yapmam gerekiyor, tüm ağırlık bana yüklendiğinde bazı aksaklıkların önüne geçilemiyor. Erkek arı üretiminde çıta yanakları 45 mm yada 4,5 cm olmalı. Geçmişte beslenen erkekler ile beslenmeyen erkeklerin sperm oranında bariz farklar gördüm.


İlk atılan yumurtalar kapanmaya başlamış. Tamamen erkek arı olacak bir çıta.


Kolonide yedek olarak bir erkek çıtası daha var, onuda diğer yavru bitimine bekletiyorum.


Bir kolonide işler raydan çıkmış, yemlik altına iki taraflı dalak atılmış, yani petek örülmüş durumda. Bu kovanda dünya erkek çıkacak.


Yemlikte ki peteğin öbür yüzü, ana arı hala erkek yavru döşenmeye devam ediyor.


Ana arımız geçen sene üretilen ana arılardan.


Böyle bir durumda koloniyi ya böleceksiniz, yada kat atacaksınız. Ben bu yıl bu kadar olumsuz bir sezona rağmen ilk ilaveyi verdim gitti.


Yemliği duvara mı içe mi alayım diye bir süre karar veremedim ve duvar tarafına aldım, önüne kabarmış bir kaç çıta verdim.


Bir başka koloni, bu hafta sonuna buna da kat atarım. Bazı zeka sorunu olanlar bize güçlü arı lazım değil desinler, sonra sezon bitene kadar canlandırmaya çalışırken yeniden kışa giriliyor haberleri yok.


Bazı kişilerin ısrarlarına dayanamayıp koloni satmaya devam ediyorum. Bunlardan biriside Erkan, abi sendeki arıları kestanede denemek istiyorum diye tutturdu, ve üç koloni arı alıp pazar akşamı geri gitti.


Bu gün 2 saatte yaklaşık 700 delik delip, yarına ruşetlerin alt montajına geçilecek, tabi telleri zımbalandıktan sonra. Delikleri menteşe bıçağı ile açtık, iki delik düşünüyordum. 3,5 Cm çapında tek delik her bölmeye yeter kanaatine vardık. Bu alet olmasaydı, en az bir gün uğraşırdık matkapla delik deleceğiz diye, bileklerimizde kopardı.

Artık arıcılar için yatma zamanı geçti, çalışma zamanı başladı::))

23.03.2012

ARILARIN AKTARILMASI, ARICI MİSAFİR, HALİL GÜNEŞ



Bu gün 23 mart 2012 cuma. Mersin'den bir kaç gün öncesi İstanbul'a geleceklerini bildiren Halil Güneş, Mersin'e dönüşte iki koloni arı götürmek istiyorlardı. Daha önce benden temin ettiği arıların bir çok arkadaşı tarafından elinden alındığını anlattı ve damızlık olarak kullanmaya arı kalmadı dedi, bizde kendisini kıramadık.

Öyle bir zamana randevulaştık ki,işler arap saçı gibiydi, dün akşam Alemdağ daki kurs bitiminden sonra, ormandaki arılıktan iki koloni getirmiştim. Gece koloniler arabada kaldı, sabah saat 9 gibi bir yere götürüp indirip kovanları açtım.

Misafirlerim ancak cumadan sonra Gebze ye gelebildiler. Birer çay içip bir an önce işlerimizi halledip, yola devam edelim diyorlardı. Çaylar içildi ve hemen arıları aktarmak için, yan bahçeye geçtik::))

Hemen arkamızdaki yolda birde trafik kontrolü vardı::))

Maskelerde olmasa kimse orada ne yaptığımız anlamayacaktı. Hiç bir terslik olmadı.


Halil Güneş abimiz saldırgan arılardan bıktığı için olsa gerek hemen maske giyindi.


Aktarımlar bitti, koloniler arabaya alınıyor. Ayrıca kolonilerin aktarılmasını videoya aldık, tam bahar günü yeni arıcıların işine yarayacak görüntüler var.Arı aktaracaklar burada bir şeye çok iyi dikkat etmeliler, alınan çıtalar yeni kovana konulurken hiç çıta konumunu bozmayacaklar. Nasıl aldılarsa yan yana dizilecek.


Bu arıları gündüz 9 gibi burada açtım, saat 2 gibi aktardık, 4 saat gibi bir sürede arı ne zaman poleni buldu derledi getirdi hayret. Ana arısını aldığım bir çiftleştirme kutusunu , dışarıda kalan tarlacı arıları toplamak için kullandı.


Bayağı bir arı geliyordu, biz ayrıldığımızda kutuya girmeye başladılar, zaten başka şansları yoktu.

Halil abileri yolcu ettik, yolunuz açık olsun, malımızdan hayır görün. Halil abinin demesine göre, benim arılardan ürettiği analardan çok isteyen varmış, işten anlayanlar bu arı farklı diyormuş, zaten işten anlayamayanlar bunu anlayamadı.





arı kolonisi aktarmak, arıcılık videosu ile Ali_Turk

Koloni aktarılırken kesinlikle çıtaların sıralaması ve yönü değişmemeli. Yani sol eliniz koloninin ön tarafındaysa, yeni kovana koyarken aynı konumda olmalı.


koloni aktarımı, bahar bakımı, arıcılık videosu ile Ali_Turk

22.03.2012

ARICILIK KURSU BİTTİ


Alemdağ da başlayan, zıraat mühendisi Kerim Yener tarafından düzenlenen, arıcılık kursu bu akşam sona erdi. Kursiyerler kurs bitimini bal yiyerek kutladılar.



Doyana kadar herkes balı götürdü, dayanamayıp birde ben daldım. Bizin iki yeni körükçü arıcılık belgesi aldı. Arıcılığı sankim beğe yapacak::)) Benim oğlan baba ben şimdi arıcı oldummu dedi, sen geçen hafta iki kaş arasından iğne yediğinde arıcı olmuştun zaten.



İstanbul'un değişik ilçelerinden bir sürü arıcı adayı var. İstanbul ise arı koyacak yer bakımında bayağı bir sıkıntılı. İnşallah her şey gönlünüzce olur.



Bu abimiz ben doğal bir bal yeme pozu vereceğim bunu çek dedi,inşallah pişman olmamıştır::))

Yarasın...



Dağılmadan toplu bir resim aldık.





Kurstan çıkıp bir şeyler içelim diyorduk. Bektaş arıcılık çayımız hazır buyurun sizi bekliyoruz deyince kırmayıp işyerlerine geçtik. Kuru kuruya çay nasıl gitti bilemezsiniz::((




Ülkemizde üretilen janter ekipmanları fiyatları herkesin alacağı seviyelere inmiş durumda.




Önceden bu ekipmanlar servetti, hesaplı bulunca kendimi tutamayıp bayağı bir stok yaptım::))

ARICILIK VE SALYANGOZ SATICILARI



Arıcılıkta dâhil birçok konuda geri kaldığımızı devamlı söylerim. Bu söylem gerçektir, gerçekleri gizlemenin diğer manası ise yalan söylemek. Yalancılık ise çok adi şeydir.


Biz ülke olarak uçak yapamıyor isek, başkalarının yapmış olduğu uçakları yok canım onlar uçak değil makettir derseniz, herkes size bir yerleriyle güler.


Siz ülke olarak araba yapamayıp, başka ülkelerin arabalarının burada fason üretimini yapıp, her gün bindiğiniz arabaları da yok sayamazsınız. Kendinizi kandırmak için efendim bunlar araba değil oyuncak, biz bunlara binmeyip, oynuyoruz filan…


Siz bilgisayar yapamıyorsunuz ama bilgi sayar kullandığınız halde bilgisayara karşı çıkmak gibi. Bilgisayarı herkes kullanır, oturtun başına çocuğu oda kullanır, oturtun dedenizi, ninenizi oda kullanır. Tabi bilgisayar kullanımı, sizin b ilgi ve tecrübelerinize gere değişecektir. Ben yaklaşık 10 senedir bilgisayar kullanıyorum, hala format atamasını bilmem. Birkaç sene bilgisayar kullanıp, bilgisayarına programlar yükleyip, yazılımlar yapan kişiler var. Bilgi sayar kullanımında birileri uçarken ben yaya gidiyor isem suç bilgisayarda mı?


Bu tür bir sürü örnek verebilirim.


Geliyoruz arıcılık ve yapamadıklarımıza.


Dün akşam, arkadaşlarla sohbetteyiz, konu karniol arısı ve çamurcuların çamura yatmasına kadar geldi.


Efendim birisi diyormuş ki, siz katlı kovanlara bakmayın onların içi boş. Yıllardır işi gücü bıraktı artık çamurculukta rakip tanımıyor, insan bu kadar yüzsüz olamaz, hani yenilen pehlivan misali, defalarca yenilmesine rağmen utanma olmadığı için karga gibi ötmeye devam ediyor, sadece yazmakla olmuyor ki. Bir şeyi sen yapamıyorsan, başkaları yapıyor ise bunu niye yok sayıyorsun ki?


Geçmiş senelerde bazıları ormanda son baharda arı söndürdü, şimdi başkaları söndürmüyor ve sen arıcılığı bilmiyorum yapamadım diyeceğine, kalkıp bizim arıları radar çarptı ondan öldü diyorsun. Hala bilmiş, bilmiş salyangoz satmaya devam edeceksin. Ormanda boşalan kovanlarınla, başka yerlerdeki dolu kovanları karıştırma devam et bakalım.


Buralara gene nerden geldik derseniz, katlı kovan kışlatmaktan geldik. Katlı kışlayan arıların içi boşmuş. Denemesi bedava, katlı kovana 5çıta arı koyup bir kışlatın bakalım neler oluyor. Bırakın katlı kovanı, 5çıtalık koloniyi, 10 çıtalık alanda tutun gene bir sürü olumsuzlukla karşılaşıyoruz. Birde Almanya gibi yerde, eksi 25 derecelere düşen ağır kış şartlarında, boş kovanla kışlayacaksın. Arılar kovanları doldurmadıklarında bal harcamaları artıyor, birçok koloni bu sene ağır kış şartlarından çıkamadı. Ölen arıların ırlarına girmeyeceğim, hepside eko tip, yerli ve bize göre en dayanıklı arılardı, her türlü koşulda yaşamasını bilirlerdi ama bazı yerlerde %100 ölümler oldu.


Bir başka önemli ayrıntı ise Almanya’da bu sene yapılan bölmeler katsız kışlıyor, ancak ertesi seneye katlı kışlayabiliyor, bu bir sistem işi ve biz bu işi şimdilik beceremiyoruz. Madem kovan boş ise, niye kat atıp kışlatmıyorlar, yeni bölmelere?


Hayatımızın her anında nasıl bilenlerle bilmeyenler bir değil ise, işi yapan ile yapamayanlarda bir değildir. Gerçekten yenilen güreşe doymuyor...........

18.03.2012

ARICILAR BAHAR KAPIYA DAYANDI HA::))

Bu hafta sonu arı karıştırmaktan yorulduk, hatta haşat oldu diyebilirim. İlk defa havalar 15 derece üstüne çıktı, kolonileri detaylı inceleyip not alma fırsatı yakaladım. Bazı kovanların 2-3-4-5 çıta yavru vardı. Hacıya kızıyordum

şu resmi doğru dürüst çek diye, oğlanda bizim kafayı uçurmuş.

Bazı kovanların kat atılma zamanı geliyor, fakat ben erkek arı bulur isem hemen bölmeler yapacağım.


Bazı kolonilerde yavru alanına yakın bozuk çıta var, bozuk gözlerde ne kadar faydalı imiş, doğmuş erkekleri görünce acayip sevindim, bazıları sapık mısın filan der diye de düşünmeden edemiyorum.


Cumartesi orman dönüşü, en zor işlerden birisini bitirdik. Bu kanalı açmak çok zaman alıyor, tek bıçakla açarsanız kanal civarı parçalanır, ilk defa üç bıçak takıp 9 kanal açtık. Başka türlü olur ise bir kaç kez ayar değiştirmeniz gerekir ve iş çok uzar. Birde bu işe giriştiniz mi aynı ayarda bitmesi gerekiyor. Yaklaşık ilk tur için yapılacak ruşletlerin kanal sayısı 600::((

Oturup saysanız bile bıkarsınız.


Daha önce 2 bıçak takıp yalpa veriyorduk yatar acayip ses yapıyordu. Şimdi ise birinci devirde sessiz bir şekilde bu işi bitirdik.


Hala ne yaptığımızı anlamayanlar var, taa Girit'ten Manos ölçü istiyor, hayret.


Bu tür işlerde önce siz kendiniz bir çıta yapacaksınız yada yaptıracaksınız. Çıta ortaya çıktıktan sonra gerisi kolay, çıtaya kutu yapılacak.


Bu hafta yaklaşık 150 tane ilk tur ruşet montaja geçiliyor. Erkekleri görür görmez

acayip bölmeler yapacağım. Bir çıta kapalı yavrulu arı, sağına soluna kabarmış petek, tak bir ana arı memesi, acayip koloni arayan var. Bu sene çok bal olacak bir çok kişi arısız kaldı.


Bu arada kıştan çıkan çiftleştirme kutularının beslemesi yapıldı. Bu hafta çok güzel olacak, buradaki her bir ana arı bir koloni demektir, zaten bu gün dört bölme yapıp ana arılarını kafesle verdim.


Yıllardır invert şurup kullanıyoruz, kutuları bile zehirleyip öldüremiyorum.


Bazılarının kovanında bile hala iki çıta kapalı yavru yok, çok şükür bizimkiler kar kış demeyip yollarına devam ediyorlar. Ana arı kutuları kışlatmak isteyenler, ana arı kutularını mutlaka arılıktan çıkartıp, arı kovanları olmayan bir yer bulmalılar. Arılıkta kışlatırsanız diger kovanların tacizleri kutuları etkiliyor, sonrasında bir sürü olumsuzluk sayabilirim, sonucu kutu kaybında bitiyor.


Bu gün en çok sevindiğim olaylardan birisi, 5 çıta yavrulu bir kolonide önlü arkalı erkek çıtasına yumurta atılmasıydı. Özel işlerde kullanılacak erkek üretimindeki damızlıklarımdan birisi, bundan sonra erkek attıkça, elinden alıp yeni boş çıta gireceğim ve elimizden geldiği kadar, beslemeyi artıracağım.


Çoktan beri hacıyı göremeyenler meraklanmış olacak ki bazı abilerimiz yav hacının mübarek yüzünü bir görelim dediler. Bu arı kışa bir çıtayla girip, bir çıtayla çıktı. Toplam 3 çıtası vardı ortadaki çıta yavru. Şurupluk bile bu gün konuldu, şurup şimdiye kadar poşetle verildi. Böyle zayıf bir koloniye soğuk havalarda kayık yemlikle şurup verin, arı bir iki tur sonrası yemlikte öelenler sayesinde biter. O kadar zayıf arı bu karda kışta nasıl polen depolamış hayret etmemek imkansız.


Alın mübarek bir yüz görün, yüz görümlüğünü isterse şaşmayın.



Günün bombası ise bizim yetiştirmeye çalıştığımız yeni arıcıyı arıların hedef seçip iki kaş arasından sokmasıydı.



Bu arılar benim pişirmeye çalıştığım aşa, soğuk su katıyorlar.

Arı sokması, gülsen olmaz, gülmesen olmaz. Birde bu işlere hatun dahil oldu, ben oğlumu sana böylemi teslim ettimdi. Bizi sokuyor bakan çeken yok::((

O kadar dedim maske giy diye beni dinlemedi.



İki gün içinde yaklaşık 70 den fazla arı taradık, ikimizde maske kullanmadık. Oğlum iki iğne ben bir iğne yiyip, haftayı kapattık::))