30.06.2014

ARICILIK, HAZİRAN AYI BİTTİ

Ana arı üretimi oldukça zor bir iş, birde sayı arttığında bir sürü sorunla karşılaşılıyor. Köpük kutularda bu yıl haddinden fazla sorun yaşadık.
Köpük kutulara başka kolonilerden hazır yavrulu ve ballı çıta verme şansımız yoktu.
Yeni yaptığımız kenya(kovan) türü köpük kutu çıtasına çalışan minik kovanlar çok işe yarıyor.
Bu çıtaları başka kolonide hazırlayıp verdiğinizde sorun büyük ölçüde bitiyor, en büyük sıkıntı köpük kutularda yavru olmaması veya ana arı dönmediğinde kutudaki yaşam zinciri kopuyor.
Şuruba yakın çıtalar sırlanıyor, aslında hedef ballı çıta değil, yavrulu çıta...
Köpük kutulardaki sorunu çözmekte çok geç kaldık.
Ramazan geldi. Ana arı üretim çalışmalarımız biraz daha zorlaştı. Tam gün çalışma yapamıyorsunuz, sabah erkenden başlayıp öğleye kadar çalışıp arılıktan çıkmak lazım. İlk günler pek zorlanmadık bakalım ileride neler olacak....
Ana arı işleri iki ayrı arılıkta yaptığımız için fazlalık memeleri son gün çıtasından söküp taşıyoruz ertesi gün sorunsuz doğuyorlar.
Bu ay oldukça zor geçer...
Sabit arıcılık yapanlar, kestane bal hasadından sonra, arı bölmesi yapıyorlar bazı siparişlerimiz kestane sonuna alınmıştı...
Hayırlısı bakalım...
 Doğan ana arılardan bazısı sanki erken doğuyor, memedeki ana arımı bunu yapıyor, dışarıdaki işçilermi bilmiyorum.
Yeni kopyalanan kraliçelerden...
Yeni doğduklarında çok açık renk oluyorlar.

Yıllar öncesi döllediğimiz bir kraliçe bu yıl yumurtaya başladı, bizde bu yılın rengini yapıştırdık, 5 numara...
Damızlık veya anaç kraliçe...
 Engin abinin arılıktan bir resim. Engin abi geçen yıl arıcılığa başlamasına rağmen bu yıl oldukça iyi duruma geldi.
Ülkemizde tüm arıcılarda olduğu gibi illa bir şeyler üretmeliyiz babında köpük levhalardan kat yapmış ve denemeye tabi tutuyor.
Bu yıl köpük ruşet kovan ve kat üzerinde yoğun bir merak oluştu.
İlhami abi bahçeye ektiğimiz fidelerin damlama sistemine su aktarımı yapıyor. Suyu kuyudan çekiyoruz...
 Biberleri yemeye başladık...
 Oturak domates, yakın ekmişiz birbirine girdiler ve birbirlerini boğdular. Elime budama makasını aldım, ne kadar filiz varsa biri hariç kestim ve sırığa yönlendirdik.
 Domatesler yakında kızarmaya başlar.40-50 kök bize yeter derken 150 kök domates olmuş. Koltuk denilen yeni sürgünler büyüdüklerinde kopartıp 3-4 gün suya koyarsanız kökleniyor fide almanıza gerek kalmıyor. Bu yolla bir sürü fide oluşturduk.
Dört kademe domates tuttu, bakalım nereye kadar gidecek. Veya bu durum ne zaman son bulur...
 Suni tohumlamada kullanılan cam iğnelerin temizliği acayip zaman alıyor hatta temiz dediğimiz iğne sperm toplamaya başlamadan aleve tutulduğunda içeride yanmış kurumlar oluşturuyordu.
Bu iğnelerin temizlenmesini daha basit hale getirmem gerekiyordu.
Bir iğneyi orjinal şırıngaya takıp bir tur temizleyici çekip bu temizleyici maddeyi iğneden geçirmek acayip zaman alıyor, çünkü enjektör pompası vidalı...
Çevir, çevir felaket zaman gidiyor.
Bu iş için damlalık düşündüm çek bırak, oldukça pratik oldu.
Damlalık ucuna cam iğne parçasını sıcak silikonla tutturup, kullandığımız suni tohumlama iğnesini bir parça silikon hortum ile damla lığa bağlıyoruz.
 Biraz çalıştım, dedim ben bunu niye enjektöre yapmadım da damlalık peşine düştük....
Daha sonra aynı parçayı bir insülin enjektörünün ucundaki iğneyi kesip, cam uç takarak yaptım.
Boşu boşuna damlalıkla uğraşmışım...
İğne temizliği bu sistemde daha kolay olacak.
Ana arı dölleme aleti...
Nikah törenine hazır bir alet...
 İşleri yavaş yavaş Enes Emine devrediyorum.
Havalar ise, hani derlerya 1500...
 Suni tohumlama aletinin bu haftalık bakım  işleri Enes Emin tarafından yapıldı...
En çok kafaya taktığım işlerden birisi sperm depolayıp saklamak. Bakalım sonuç ne olacak, kafaya taktığımız işi hep yapmışız, daha önce iki denemede başarısız oldum...
Bir deneme daha yolda...

24.06.2014

ARICILIK VE İLGİNÇ SEZON DEVAM EDİYOR...


Zaim Asat, ve mutlu olmak. 
İyiki sizlerle tanıştım iyiki beni arıcı yaptınız der...
Bu sıralar kazan kaldırmaya başladı, arıcılığı öğrenmiş boynuz kulağı geçer demeye başladı, Allahtan hayırlısı ::))
Birde tespiti var biz kitapsız arıcı imişiz, kendisi kitaplı arıcı, arıcılığı kitaptan öğreniyor yani...
Ne günlere kaldık....
Hafta içi mesayi bitimi davet etti, bir dolaşalım Savcı beyde gelecek gelirmisin dedi, ne demek efendim, uzun zamandır zaten arazi olamıyorum, bu akşam arazi olalım bari dedik...
Gebze de böyle bir çilek bahçesi yok, bu konuda Zaim abi örnek teşkil edecek.
Nefis çilekler, olanlar geriden gelenler....
Savcı beyde çileklere daldı, hakim beyin haberi yok:))
Nasıl olsa beni resimleyen yok ben sadece geziniyorum çilek filan yemem zaten....
Zaim abide çileklere bakıyor...
Birer poşet bulup çilek toplamaya başladık yağmur başladı....
Zaim abi eline aldığı çilek gurubunu bunu bir çek dedi, nasılda kademe var....
Yağmur hızlandı ve balkona kaçtık.
Peşinden yağış doluya döndü....
Bahçe kısa süreliğine beyaza büründü...
Dolu bayağı bir hasar verdi, bazı çilekleri sürgün ve meyvelerini kopartmıştı...
Doludan sonra yeniden olmuş çilekleri topladık...
Topladığımız ana arıları yola çıkmadan beslerim, kefeste bir iki damla invert şurup veriyorum, keki hiç yiyemezlerse bile midesindekiler 3 gün yeter...
5 Gün bile kargoda kalan ana arılar oldu sorun çıkmadı.
Bir ana arının hazır hala gelmesi bir ay sürüyor.
Arıcılık o kadar ilginç bir dal ki, herkes lafa geldiğinde arıcı...
Arıcıların söylediklerine değil ne yaptıklarına bakmak lazım. Bir kaç örnek vereyim daha iyi anlaşılsın...
Gönderdiğimiz ana arıyı ertesi gün kestirenler var. Bu nasıl arıcılık.
Baharda ilk posta ana arı yollamıştım bir arkadaşımıza toplamda 50 tane idiler.
6-7 kişi birleşip sipariş vermişlerdi ve Mersinden ilk posta onlara gitmişti. Gurubun içinde usta geçinen acemilerin uyarılarını dikkate almayıp, biz yıllardır ana arı kabul ettiriyoruz diye hava atıp hissesine düşenleri kestirmiş, işin garibi ona göre çırakları olan arıcılarda ana arıları bölmelere kabul ettirmişti., ustanın düştüğü hali düşünemiyorum...
Ustalık yapılan işler ile belli olur, laf veya hava atmakla olmuyor işte...
Her türlü olumsuzlukta ana arı kalitesiz veya ana arı üreten suçlanıyor...
Ana arı kesildi veya öldü diyenler hangi hataları yaptılar bilemiyoruz.
Arıcı sadece arı alıp arılığı doldurmakla olunmuyor.
Geçen sene gene bir yere ana arı verdik, Mirili Fatih aracı olmuştu, ana arıları kabul ettirememişler ve kabul edilenler gelişmemiş bir sürü itham...
Fatih bu yıl demişki bana iki bölme yap getir ben sana iki ana arı kabul ettireyim götür.
Gelen bölmeler ise vahim durumda olduğunu söyledi 3 yavrulu çıta bölme yapılmış, içeride bir çıtayı saracak arı var ve bitmedi bölmelerde ileri derecede yavru çürüğü var, bu arıcının şu an 50 kovan arısı varmış hedefi ise 200 kovan.....
Yavru hastası arı gelişir mi, adam arıcıyım diyor kovanları hasta haberi yok, ama hedef büyük...
Tüm bu olumsuzluklar sonuçta bize yansımakta, hiç kimse ben şu hatayı yaptım daha ben arıcı olamadım, ayranım ekşi diyen yok....
Bu yıl oldukça olumsuzluk yaşadık, birde bu kişilerin olumsuzlukları bize ulaşınca acayip zoruma gidiyor. Ben 4 yıldır ana arı satıyorum, 4 yıl içinde kesintisiz hala ana arı almaya devam edenler var, bir yıl ara verip ertesi sene ana arı alan var, her yıl üretimi artırıyoruz yetmiyor.
Bazı olumsuzluklar nedeni ile bir aydır sipariş almıyorduk, bundan sonra siparişleri mail yolu ile almaya başladık, telefon sadece teslimatta kullanacağım. Yoksa gün boyu telefon susmuyordu.
4 Yıllık ana arı üretimi sırasında biz ana arı ürettik kenarda bekliyor diyemedik, hiç hazır ana arı kenarda beklemiyor ve açığımız var...
Ana arı üretimi çok zor bir meslek, ana arı üretip satamayanları görünce üzülüyorum, birde indirim yapmak süreti ile kampanya yapıyorlar...
Dalak atmış bir göz ve koparttığımız peteği bir önceki haberde çıtaya tutturduğumuzu yazmıştım.
Aynı çıtanın bir kaç gün sonrası fotosu...
Ana arı yedekleme, süpersude olayı dedikleri hadise bu. Çıta ortasına bir meme yapılıyor ana arı çıkacak çiftleşecek ve eski ana arı ile yollar ayrılacak...
Damızlıklarımdan birisi Mersinde kaza geçirdi. Dışarıdan aldığımız arıları arılığa getirip parçaladık, arılar etrafı bilmedikleri için dışarı çıkanlar tüm kovanlara dağılmıştı, tabi bunların içinde birde damızlık vardı, ana arıyı yumak yapmışlar, kafese aldım bir kaç gün sonra serbest bıraktım ama o günden beri ana arıyı yedeklemeye çalışıyorlar.
Damızlığın bir tarafında iki ayak sakat, çıtadan çıtaya geçemiyor biz alıp öbür yüze koyuyoruz.
Başka kovanlardan sürekli kapalı yavru veriyoruz kendisi tek yüzde dolaşıp duruyor haftalıkta yumurta attığı çıta alınıp başlatıcıya veriliyor oradan sütlenen larvaları transfer ediliyor bakalım ne zaman kesilecek....
Geçtiğimiz yılın saflarından birisi...
Çıtadan düştüğünde filan çıtaya çıkamıyor.
İki çıtalık bir bölmede tutuyoruz, damızlıklar güçlü kovanlarda olmamalı, ne kadar az yumurta atarsa o kadar az eskirler....
Hafta sonu oldukça gergindim, en ufak bir eksiklikte muayene tekrarı gerekiyor, cumartesi araç muayenesi için ne gerekiyorsa yaptım, araba iç dış boy abdesti aldı :)
Motordan tavana kadar her tarafı yıkandı.
Muayene edenlerde de bence sorun var, geçen sene aynı aracın 10 hafif kusuru vardı, hiç tamir görmedi bu yıl çalışırken sorunları düzelmiş 5 hafif kusurla geçtik...
Her yıl arkadaşlardan set alıp muayeneye gidiliyordu bu yıl ofsayta düştük.
Birde emanet aldığımız setlerde yangın tüpü tarihi geçik oluyordu, görevli size bunu söylüyor, yangın tüpünüzün tarihi geçmiş, diyemiyorsunuz emanet aldık...
Paraya kıyıp (tabi etrafımızda kimse olmadığı için zoraki yani) yeni set aldık, eskiler derdi paranın para zamanı 30 kağıt verdik....
Allah kullanmayı nasip etmesin başkalarına da kullanmayalım inşallah....
Darıcada başlatıcı damlama sistemimiz bazılarınca alaya alınmıştı....
Ben size amatörleri göstereceğim:)))
Bitirici damlatma sistemine geçtik.
Kendisini buğday ambarında sananlar görmekteyim....
Bu kadar detay yeter sanırım....
Bahçe sahibimiz Süreyya bey ve yavruları...
Bu yıl dut ve eriğe doyduk, uzun süreden beri erik ve dut devam ediyor dahada devam edecek görünüyor....
Bahçede başka süpriz ürünlerde yetişiyor...
Hafta sonu Furkan Emre Darıcada erik topladı....
Düğün dernek işleri son gaz devam ediyor, yakın akrabalarım oyuna doymadı gitti...
Yeğenim Durmuş Kurt'a ömür boyu mutluluklar diliyorum...

16.06.2014

ARICILIK VE YOĞUN ÇALIŞMALAR


Harika bir günlük yumurtalı petek....

Ana arı üretiminde genelde herkesin paylaştığı fotolar bunlar oluyor, perde arkasındaki olumsuzluklardan ne bir şey söyleyen nede resim paylaşan var. İşlerin yolunda olduğu bir köpük ana arı kutusu...
Kapalı yavrular sökülmek üzere....
İşler yolunda olduğunda kutularda petek örülmedik yer kalmıyor. Boşluklar kek bardağı içine bile petek örülmüş olduğu olmakta.
Naylona örülmüş bir petek ve yumurtalar...
Kek bardağında işçiler ve ana arı ne işi varsa artık...
İşlerin yolunda olduğu bir başka köpük kutu....
Nedense ana arı üretenler bu gibi paylaşımlardan bahsetmiyor, binlerce kutu ile çalışıp olumsuzluk olması imkansız biz 200 küsür köpük kutuda bir sürü olumsuzluk yaşamaktayız, bunların başında bir tur ana arı dönmediğinde yalancıya kaçan kutular...
Bu kutu gümledi, yeniden arı vermeden düzeltme şansınız çok zor oluyor...
Binlerce kutuda neler oluyordur neler...
Bu yıl köpük kutular bizi mahvetti daha öncede bunu yazmıştım. Sağdan soldan bilgide alamıyoruz ve hiç bahsedilmeyen bazı bilgilere ulaştık. Bir ana arı üreticisine bir arkadaş köpük kutu sorunlarını sormuş, ana arıcının verdiği cevap ilginç, biz ana arı kutusu temin edeceksek önce ikinci el bulmaya çalışıyoruz, yeni kutunun ilk turunda çok fire olur demiş.... :((
Fireler acayip işlerin aksayıp teslimatların gecikmesine neden oldu, buda bizi acayip olumsuz etkiledi, söz verdin zamanında yerine getiremediğinde acayip zor oluyor. Bu musibetler bir yerden de iyi oldu, sevenlerimizin ne kadar çok olduğunu anladık, sevmeyenlerimiz bir kenara not alındı, biz sadece bu yıllık değiliz inşallah...
Zor bir sezonu yarıladık, çalışmalarımız devam ediyor bu yılki kadar kişiler karşısında zorlandığım olmamıştı.
Sezon başından bu güne kadar bir sürü olumsuzluk nasıl bir araya geldi hala anlamış değilim, halimizede şükretmekten başka seçeneğimiz yok, beterin beteri var, sağlığımız yerinde.
Ruşetlerde çıta eksik olduğunda yan tarafa dalak atılıyor.
Bir sürü emek harcamışlar bunları kopartıp atmıyorum.
Boş bir çıtaya üstten peteği yapıştırıp, teli çakmak ile ısıtıyorum. Bir sürü yumurta 3 hafta sonra arı olarak karşımıza çıkacak.
Yumurtalı peteğin çıtaya takılmış hali...
Uzun zamandır fotoğraf makinası kullanmıyorum, ayfon eskiden güzel resim çekmiyordu, son yazılım güncellemesi yapıldı, resimlerde düzeldi. Yayınlardaki tüm resimler neredeyse telefonum tarafından çekiliyor.
Hafta içi belediyeye bir arıcı geldi, Yozgatlı Ali. Ali abi ne olursun bana yardım et arılarım saldırgan beni kurtar bahçede gezemiyoruz, komşunun çocuğunu  arı soktu beni şikayet ettiler, belediye arıları kaldır dedi...
İki ana arı verdik gitti...
Çavuş başına gelirsen mutlaka uğra misafirim ol demekte, bizide sokturacak aklınca...
Darıcada bulunan arılıkta bahçedeki domatesler çiçeğe durdu, İlhami abi domateslere su verme. Çiçekler meyveye dursun leblebi gibi olunca suya devam edersin, sen misin bunu diye, bir hafta yağmur yağdı, domateslerin çiçeklerini döktü ve çok az birinci çiçekten domates tuttu....
Domateslerin meyveye durmasını yağmur geciktirdi...
Bu resimde en alt meyvelenmiş orta gene meyvelenmiş, üçüncüsü çiçek böyle olmalı...
Erkek arı kovanları tabanındaki plastik ızgaraları iptal ettim, plastik zaman içinde kırılıyor, genleşiyor ve erkek arılarda firar ediyor bize lazım olduklarında avucumuzu yalıyoruz...
Hazırladığımız erkek arılar biz istemediğimiz sürece kovanlardan çıkamıyorlar...
Erkek arılarla işimiz bittiğinde tahliye çıkışını açıyoruz...
Bu yılki yağışlar hala ortamın yeşil olmasını sağladı, bal beklemeyenler açısından çok iyi, nektar geliri olan yerlerde yağışlar özellikle kestanede çiçekleri yıkadı.
Ovacık köyünden hala tüm malzemelerimizi alamadık vakitte bulamıyoruz.
Cumartesi Pelitlideki arılıktan akşam üzeri malzeme alımı için Ovacık'a gittik. Dönüşte Zaim abinin yazlığa uğradık.
Geçen sene verdiğim bir arı vardı, italyan kırması, bu baharda hastalanmış tüm çıtalarını yakıp, ham petek vermiştik. Arılar ham petegi kabarttı, ana arıda yumurta attı bede bir ara gittiğimde ana arıyı öldürdüm. 10 Gün sonrası yanıma bir ana arı alıp gitmiştim. Kovanın kendi yaptığı ana arılar bir iki gün içinde doğacak durumdayken çıtaları silkeleyip memeleri temizledim. Ana arıyı çıtalar arasına kek bölümü açık şekilde verdim ayrıldım.
Mayıs ayının son haftasıydı...
http://bengittim.blogspot.com.tr/2014/05/aricilik-islerine-devam.html
Yaklaşık olarak 3 hafta bir daha gidememişim ve son durum ana arı kabul edilmiş, arı 4 çıta yavru kapatmış ve yemliğe geçmiş yemlikteki dalak erkek onuda atlamış ikici dalağı işçi örmüş...

Yemlikte görüntü....
Arının kapattığı yavrulu çıtalardan birisi...
Kafes koyduğum gibi duruyor...
Bunları niye yayınlıyorum diyebilirsiniz.
Ana arı kabulünde ana arı kesilirse tüm suç ana arı üretenlerde...
Arıcıların hiç hatası olmuyor nedense.
Ana arı kestirenlerin arıcı olup olmadıklarını kontrol etmeliler, hele bu iş bir kaz kez tekrarlanmış ise ....
Karniol f1 ana arı, 4 çıta yavru basmış, yemligin altını doldurmuş, kıçında yumurta ile boş delik arıyordu.
İki ham petek verdim, birde şurup doldurup bıraktım, bu kadar işçi doğarsa içeride yiyecek yoktu...
Zaim abinin bahçeye ektiğimiz enginarlar...
Bu dalda rakip bulamadık...
Tek başınıza yarışın bir tadı olmuyor....

İş bitimi Zaim abinin bahçeden çilek topladık. Şimdiye kadar yediğim en diri ve lezzetli çilekler... Suni gübre yok, ilaç yok, Hakim abim her şey doğal olsun istiyor....
Cumartesi Darıcadaki arılıktayız. Havalar birden ısındı, ara dinlenmelerde dut ağaçlarında mola yapıyoruz...
3 Tane dut avucu dolduruyor....
Yan tarafta bir komşu var bizden kaçan oğullardan birisini yakalamış, ikide bir benim arıya bakın falan deyip duruyordu. Bir ara dedim ki kat koyacaksan koy, zararı olmaz, biz kendi işimize yetişemiyoruz. Sonrada kendime kızdım iki dakika adamın arısına baksan diye gittim adam gitmiş...
Bu hafta ne yaptın dedim dediki katı koydum bir bakayım diye gittim. Bunu da gördük katı ters koymuş :)

Hemen katı indirip pervaz aşağıya gelecek diye gösterdin ve düzelttim. Kovan daha 8 çıtada ve içerideki çıtaların bir kısmında benim notlar vardı, komşu olunca bizim çıtalar komşu kovanda geziyor...

Bir arkadaşım var olmadık şeyler peşinde koşar. Bir gün dediki abi birisi 7 yıl uğraşmış, kafkas ana arıya karniol baba yaptıramamış dedi. Dedim getir yapayım, 2013 yılında yapmıştık, bu arının anası kafkas, babası karniol...
Buda aynı hattın bir ileri turu, bunun anasının anası kafkastı, babası karniol dedesi de karniol...
Dün siparişi veren geldi aldı gitti, aman  senin yanına gelen deşifre oluyor benim ne adımı nede kim olduğumu yayın yapma:)
Tam bir arı hastası, arının çıta üzerinde duruşunu çok merak ediyormuş...