26.08.2013

ARI, ARI, ARI, İLKBAHARDAN, SONBAHARA KOŞ, KOŞ....



Arıcı adayı bir minik, Orhun::))
Gebze Nüfus dairesinde memur olan arkadaşımın Akın bey, geçtiğimiz hafta sonu arılıkta oğluyla beni ziyaret etmişti. 
Akın bey ile 2008 Yılından beri koordineli çalışırız.
Bana resimleri gönderecekti ama geçen haftadan beri resimler gelmedi, ben arılıktan ayrılırken bir ballı çıta verdim sadece onu resimlemişim.
 Bazı resimler sadece çektiğim modda yükleniyor. Normalde bu resim çevrilmiş durumda ama bir yerde bir kopukluk var::))

 Sarıca arıları beslemeye devam ediyoruz. Toz bir ilaç ile tavuk ciğerini yoğuruyorum. Daha önceleri yüksek ağaçlara bağlıyordum hepsini yiyemiyorlardı, şimdi ilaçlı ciğerleri gölge yerde tutuyorum sabahtan akşama kadar sarıca arılara hizmet veriyoruz...
Hiç kurumuyor ciğer bitene kadar yiyorlar, yiyenlerin bazısı daha yuvasına gitmeden o civarda kalıyor uçma yetenekleri kayboluyor ve dengeleri bozuluyor. Saçma sapan uçuşlar yapıyorlar.

Arılarda kolonilerine girmeye çalışan eşek arılarını yumak yapıp öldürüyorlar, bu işlem sırasında bayağı bir işçi arı telef oluyor, eşek arısı çok sağlam ve güçlü, ısırdığı bal arısını sakatlıyor veya öldürüyor.

Karıncanın fil ile savaşması gibi bir şey bu, fakat karıncalar galip...

Bir işçi arıyı kapıp giden eşek arısına havada müdahale ettim, el genişliğinde, 50 cm uzunluğunda ser bir karton var vurduğum eşek arısı bir daha yerden kalkamıyor.,
Eşek arısı yere düştü, kaptığı bal arısını hala bırakmıyor yakından baktım tam boğazından yakalamış. Bir taraftan da iğnelemeye çalışıyor...

Bu eşek arısının karşısında teke tek bal arısının hiç şansı yok. Eşek arıları öğlen sıcaklarında pek ortalıkta gözükmüyor, sabah ve akşam üzeri kovanların arasında dolaşanları öldürüyoruz, bir çok eşek arısı kolonisini söndürmüşüz, buna rağmen hala azda olsa ortalıkta dolaşıyorlar, dün en az 30 tane ben öldürdüm...

Bahçemizdeki domatesleri toplamaya devam ediyoruz, arılıkta ekmeğiniz oldu mu aç kalmıyorsunuz, sebzeler bizden::))


Bazıları güreşe doymuyor, bu hafta abi ben taze fasulye ekiyorum, istersen yarışabiliriz diye telefon ediyor, dedim senle bu saatten sonra uğraşamam::))

Bir ara tur filan bindiriyordu bizi geçerken henüz kendisini göremedik::)))

Kelekler bu sene kelek yaptı, çok geç meyveye durdular. Dayanamadım dün bu keleği yedim...

Koparmazsanız yenisini vermiyor, fakat en az 2 tane vermesi lazım bizim kelek nazlı bir tane verdi, 3 fidede hiç yok....

Yetiştirmiş olduğumuz tombul patlıcanlar, İlhami abi resimleri paylaşmış yurt dışından birisi nasıl pişiriyorsunuz diye sormuş, belaya kaldık, içeridekileri hallettik, şimdi dışarıdakilere yöneldik::))
İlhami abi soruyor nasıl cevap vereyim, dedim dur resimli cevap ver::))
Patlıcanı közde pişiriyoruz, köze koymadan bir bıçak sokup patlıcanın patlamamasını sağlıyoruz, delmez iseniz patlıcan adı üstünde patlıyor::))
Ayrıca fazla kesmemek lazım içerideki sıcaklık çıkmasın ki düdüklü gibi sıkışan sıcak hava içerisini haşlasın.

Közde pişerken bir kaç kez çeviriyoruz::))
Turistin birisi Türkiye'de karnı yarık yenmiş, memleketine gidiyor hanımına bir türlü tarif edememiş en son bulduğu anlatım süper ama buradan yazılmaz ba...
Sadece pişmeden... ve piştikten sonra ... ip uçları yeter sanırım::))
Pişince közden alıyoruz, doğru masaya.

Kabuklarını soyabileceğiniz gibi, hemen yenecekse ikiye ayırıp, tuzlayın, üzerine ince sarımsak doğrayın...

En üstüne de yoğurt koyuyorsunuz, gerisi size kalmış, hucummmm....
Bundan sonra yenmek tariflerimi de yayınlayayım bari::))


Manos Giritten kalkıp ülkemize gelmişti, gezisi sırasında öğrenmek istedikleri arasında suni tohumlama ile ilgili bilgi ve kurs istemişti, bizde kırmamıştık kendisini.

Yapmış olduğumuz uygulamalardan bazılarına Manos sperm vermişti.
Suni tohumlama yapılmış ana arıların yumurta atma zamanı değişebiliyor, genelde en erken 4 gün içinde başladığı gibi bazen bir ayı geçiyor yumurtaya atması.

İlk defa tezgahın başına geçen birisinin yaptığı uygulama ve görülen yumurtalar.

Geçenlerde bir yerde bu iş ila alakalı eğitim mi gösterimiydi? bilmiyorum ana arı dölleyenler oldu, bir kaç gün sonra oradaki arkadaşı aradım neler öğrendiniz durumlar nedir, arkadaşın söyledikleri ilginçti, ertesi gün tüm analar öldü dedi::))

Bundan sonra eğitim verenler yaptıklarına dikkat etsinler, gösteriş bile olsa sonrasında yaşananlar olumsuz olduğunda hakkınızda iyi şeyler düşünülmüyor.....


Suni tohumlasma çalışmalarıma ağustos ayının son haftasında devam edildi.
Çalışma yerimiz ise yıllarca ahır veya mandıra olarak kullanılmış yer. Daha önce bu iş laboratuvar ortamında olur diyenlere ithaf olunur, bu iş ahırda bile olur demiştim ve yaptım.

Biraz daha geniş, açıdan çalışma ortamımızı bir görelim. Biz bu ortamlarda başarıyı yakaladık, hiç bir zaman laboratuvar ortamımız olmadı, en iyi ortamımız kebapçı dükkanıydı orada işin başındaydık ve başarılı olamamıştık o zamanlar....
Kullandığımız malzemeleri temizlemeye çalışıyoruz, hijyen temizlik demektir, ana arıya girecek ve tutacak malzemeleri steril hala getirmeye çalışmaktayız, hepsi bu.
Genelde steril'le hijyenlik karıştırılıyor, ikisi çok farklı anlamlar içeriyor.
Muhteşem abi bazen bazı şeylere kafayı takar ve hijyenin çok ileri derecede bir şey olduğunu sananlar var der, hijyen temizliktir beya::))
Ben öğrendim işte, hijyeni....
Bu hafta sonu üzerimde bir ağırlık vardı, kafam ağrıdı, bir türlü işe odaklanamadım bazı şeylerde ayarımı bozdu. 10 Ana arı kafeslemiştim, günleri geldi, bir gün öncesinden iki ayrı kafese 40 tanelik bölümler halinde 80 taneden fazla erkek kafesledim.
Erkekler 14 günde ergen oluyor, bizim erkekler 20 günlük oldular hala spermleri yok veya çok az sperm oluyor. Zannedersem polen gelmeyişi erkeklerin ergenleşmesini engelliyor, sıcaklık zirvede bence tek eksik polen. Normal şartlarda 15 günde ergen olabilen erkekler, neden 20 gün sonrası sperm vermesinler tarihler kayıtlı, yaklaşık 100 erkekten 2 doz ancak ayarlaya bildim ve acayip moralim bozuldu.
Ana arı yapay dölleme.
Ana arı yapay tohumlama.
Yapay tohumlama çalışmaları
Bunca hazırlık boşa gitti hafta sonu istediğim işi çıkartamadım. Planlanan işleri yapamamak bana acayip zor geliyor.
Ana arıları kafeste tutuyorum, bir kaç gün sonra kalanlara yeniden uygulama yapacağım. Hep 10. gün döllüyorduk bakalım 15. gün dölleneneler ne olacaklar.Yeniden ortaya gelmek oldukça bana zor geliyor, aleti kurulu vaziyette tutacak bir çanta yaptırmam gerekiyor, aç ve başla...

Tohumlaması bitmiş bir ana arı, daha baygın iken kanadını kesip kafesine koyuyoruz, kafese çok az kek koyup bölmesine veriyoruz. İşçiler kısa sürede tohumlanmış ana arıyı çıkartıp gerekli işlemleri yerine getiriyorlar, döllenen arıların belli bir süre işçilerin ana arıya masaj yaptığı yazılıyor.
Uygulama esnasından bazı kesitler.
Fotoğraf makinesini aslında mikroskop olarak kullanmak için bir şeyler düşünmüştüm makineyi mikroskop gibi uygulama yapılan yerin üstünde tutacak malzemeye ihtiyaç var, ayrıca bu düşüncemi Muhteşem abi çürütüyor. Foto makinasıyla üç boyutlu göremezsin diyor. Foto makinesini hala aynı sistemde denemeyi kafama koydum ama uygulayamadım.
Bunu niçin istiyorum derseniz, hem uygulama yapacağım hemde üstten makro video alabileyim diye...
Aletimin cımbızın da çoktan beri sorun vardı, bir türlüde karıştıramıyordum, sorun olursa cımbız bozulacak ve ortada kalacağım, sorun ise bir  türlü iğneyi uçtan tutamıyordum, Trakyalı Şenol bir şey söyledi, abi sıfır zımpara al ve az az karşılıklı yedir dedi. Bende 1 cm genişliğinde sıfır zımpara şeritler kestim. Mikroskop altında 6-7 tur sonrası cımbız şahane oldu, saçın telini bile tutabiliyor ve bırakmıyor. Cımbızın en uçtan tutmasıyla, dipten tutması sizin çalışmanızı acayip acayip etkiliyordu. Şimdi ana arı iğnesinin en ucundan tutabiliyorum ve hiç kaçırmıyor acayip rahatladım....
Bir arıcılık sezonunun daha sonuna geliyoruz. Benim açımdan bakıldığında her yeni sezon daha yoğun geçmeye devam ediyor.
Her yeni sezon daha yeni şeyler öğreniyoruz.
Biz bildiklerimiz paylaştıkça bilgilerimiz artmaya devam ediyor, bazıları bildiklerini gizliyor ve bildikleriyle kaldılar.
Geçmişte ne paylaşımcılar vardı, ben güzel gördüğün şeyi paylaşırım derlerdi ve bizi ilaç firmalarına ve malzemecilere öptürüyorlar dı, bir senedir güzel bir şey göremiyorlar demek ki::))
Kimler geldi kimler gitti ve kimler gelip gidecek....
Siz yolunuzda dost doğru giderseniz Allah yardım edecektir, bunu yaşayarak öğrendim....

20.08.2013

EŞEK ARILARI İLE MÜCADELE VE SEZON SONU ARICILIK ÇALIŞMALARINA DEVAM...

Eşek arısı kraliçesi.
Eşek arıları bazı yıllar iklimlerden olsa gerek çok fazla üreyip, bal arısı kolonilerine musallat oluyorlar.
Bu yıl çok erkenden kovanlara saldırmaya başladılar, normal şartlarda civarda meyve ve sebze varken arılara saldırmazlar. Ağaçlar elma armut dolu, üzümler hala toplanmadı, incir var ama eşek arıları nedense arı yemeyi tercih ediyor.
Arılığımız civarında irili ufaklı en az 20 eşek arısı kolonisi söndürdük, koloni sayısı dahada fazla olabilir, çok ufak eşek arısı kolonilerini saymıyoruz.


İlhami abinin en son müdahale ettiği eşek arısı kolonisinden kepçemize takılan sayısı saydık 105 tane idi. Bazıları ilaç ile temas ettiğinde diren yuva dibine düşüyor bazısı dışarı fırlıyor, birde bu kolonideki geriden gelecek yavruları düşünün...
Eşek arıları, bal arısıyla kıyaslandığında oldukça  büyük oluyorlar. Kraliçe eşek arısı ise 4.5 cm uzunluğundaydı. Sarıca arıların bazı cinsleri bal arısından daha uzun, resimdekiler gibi. Bir eşek arısı cüsse olarak 3-4 bal arısı katında.


Baştan bir ziraat mühendisine gittim eşek arılarına ilaç sordum bana sıvı bir ilaç verdi tavuk ciğerine karıştırıp verdim verdim, sanki istediğim gibi olmadı ve kokuyordu arılarda fazla konmadılar.

Bu sefer tanıdığım veterinere gittim, dedim ki DDT bulamıyorum, dediki bizde var. Değişik isimde DDT içerikli ve sinek ve keneye kullanılıyor dedi, sonuçta eşek arısı da bir sinek türü etki edecektir dedi. Nasıl kullanacağımı sordu kıyma ve tavuk ciğeriyle karıştıracağım dediğimde kıymayı biz bulamıyoruz dedi::))

Üç gün mücadeleye devam edildi, tavuk ciğerini toz ilaç ile yoğurup verdim eşek arıları ve sarıcalar yiyorlar kopardıkları parçaları yuvalarına götürmeye devam ediyorlardı, sanki bir sarıca arılarda azalma var gibi.


Eşek arısı kraliçesini, kafesledim.
Zaim abinin yegeni Hasan, Ziraat mühendisi, kraliçe deyince aklı başka kraliçelere gidiyor şimdilik::))

Cumartesi günü gündüzden davet aldık, Zaim abi ziyafet verecek::))


Sabahtan akşama kadar ziyafet var diye aç durdum. Arada İlhami abide benim yanımda aç aç çalışmak zorunda kaldı, ziyafet saatini beklemek ne kadarda zor oluyor.

Zaim abi mangalı yakmış köfte kızartıyor. Hasan ise yandan dalış hazırlıklarında ama maşayı yiyecek gibime geliyor.

Sofra hazır ve masaya geçiyoruz. Ben doktor kontrolündeyim fazla yemiyorum, bu bile şikayet konusu oluyor. Zaim abi Muhteşem abiyi arıyor bu yemiyor içmiyor diye. Muhteşem abide bu kıyamet alameti nasıl olur filan diye gaz veriyor...

Zaim abim masayı organize etme peşinde....
 Sakarya Üniversitesinden bir abimiz, birde Sakarya Pamukova'dan çilekçi misafir var. Yemek çok nasılsa misafir  önemli değil...
Yemek yetmeyeceği zaman misafir misafiri sevmez diye bir ata sözü vardı.

Nefis köfteler, kesene bereket Zaim abim.
Zaim abi bizimle konuşurken hayatımıza renk kattın der durur, bizim hayatımız hep renkli beya....


Yemek sonrası önceden hazırlanmış çilek fideleri dikilecekmiş.
Zaim abiye dedim ki, köyde çiçek ekecek kadınlar bana gelirdi ne ekersem tutar dedim, karşınızdaki hukukçu ve dediki ben kadınmıyım ne demek istiyorsun::((
Yav ektiğimiz tutuyor dedik daha ne istiyorsun, orada bulunanlarda benim iyiliğime dair şahitlik ettilerde yırttık, bir kelime söyle, bin ah işit....
Annemi Alim ne ekerse tutar derdi, hala ektiğimiz tutuyor, başkaları gibi bastığımız yeri kurutmuyorum....
 Çeliekçi abimiz Muhammet, bu çilekler bahardan sonbahara kadar çilek verecek dedi, dolayısı ile çiçeklenme sezon boyu devam edecek.

Zaim abi ve ben çileklerin dikilecegi delikleri deldik, peşinden ekime geçildi.
 İlhami abi çilek ekiyor.
 Çiklek işini Gebze Civarında profesyonel şekilde yapan yok daha doğrusu bu işi bilmiyorlar, bazı şeyler bilinmedimi zaten yapılamıyor. Yaklaşık 5 sıraya 650 fide dikimi yapmışız. En az 5-6 sene bu şekilde aynı fideyi budayıp bahardan sonbahara kadar çilek toplanacakmış. Birde bu çiçeklenme sezon boyu devam edecek ve çilek balı yiyeceğiz::))

Zaim abinin tohum kutussu, bende kendisine soğan tohumu götürdüm arpaçıkları kendimiz üreteceğiz...
 Çileklerin ekimi kalabalık olunca kısa sürede bitti. Belkide bu çilek ekimi civara örnek olacak. Şimdilik sistemin oturmasını bekliyoruz.

Çileklerin tutup filizlenmesini beklemek oldukça zor geçecek, sonra çiçek açarlar daha sonra çilek toplamak gibi...

Ailecek avcıyız, hatta köyün en ünlü avcıları bizim sülaleden di. Ben yaş ilerledikçe avdan soğudum ama elinize silahı alıp dağa çıktığınızda eski günlere dönüyorsunuz. Bizim bilarderlerden birisi avsız duramıyor. Geçmişte biz köpeksiz avlanırdık, köpekli av daha basit, ster av köpekleri, daha bunlar enik ama acayip güzeller.
Ster kuş köpeği.
 Çok sevimliler ve ilgi bekliyorlar, her konuda olduğu gibi bu konuda ırk çok önemli, ne kadar eğitirsen eğit içinde yoksa köpek başarılı olamıyor.

Kışa avlanmaya başlarlar.
 Hafta içi köylere yolum düştü, Arıcı Bekir abinin serasına daldım, kendisi arıları Trakya'dan getirmeye gitmiş. Bazı salatalıklar tohuma durmuş.
Tazelerden bir poşet yaptım, kendisine telefon ettim biri senin seraya girmiş diye. Bekir abi arka tarafa geç orada karpuzlar var dedi, bir kaçta karpuz koparıp Gebze'ye döndüm.

F1 arılarımdan birisi ruşette. Öndeki gurubun içinde eşek arısı var, bir kaç resim çektikten sonra videosunu çektim, eşek arısı kendisini guruptan klurtardı ama zannedersem bayağı iğnelenmişki kalkıp gidemedi hareketleri çok yavaşlamıştı. Bu gibi bir mücadele gördüğümde videoya alıyorum hepsi birikiyor ilerleyen zaman içinde paylaşırız.

 Arıların savunma pozisyonu, genelde bu şekilde oluyor, ortam kurak ve dışarıdan gelir yok, eşek arıları girişe yöneldiğinde bizimkiler kalkıp eşek arısını bu gurubun içine düşürdüler mi bayağı bir bal arısı telef oluyor ama eşek arısının kurtuluşu olmuyor.
Alan savunması, yada hava sahasına girenleri bekleyen arılar.Arı savunma sistemi.
Tüm kovan ve ryuşetlerde aynı sistem mevcut, siz kovanı açtığınızda saldırmayan arılar, kovana girmeye çalışan zararlılara acayip önlem alıyor.


Arılıktan ayrılıyoruz, kutuların arasında dolaşan bir kirpi vardı, alıp uzaklara bıraktık, sonradan aklıma geldi, bunun yavrusu filan varmıydı, dişimi erkekmi merak ettim, ben bunları düşündüğümde, iş işten çoktan geçmişti...
Sönen kutu gözlerim, bakmadığınızda birde çıta polen depolu ise felaket ağ kurdu ürretiliyor. Kısa sürede durum bu hale geliyor.
Bazıları iş bulamıyor onlar oyalansın diye bu tür olumsuzlukları zevkle paylaşıyorum. Yıllardır arıcılığı sadece benim yaptıklarımı eleştirerek yapan bir zevat takımı var::))
Kimse demiyorki tamam siz başkalarını eleştiriyorsunuz, peki sizin paylaşımlarınız nerede???
Sonuçta her türlü bu kişileri benden bahsettiriyorum::))
İstediğiniz kadar havlayın, kervan yoluna gittiğinden emin olsun ve durmasın::))
Zavallı kutularım pirişan olmuşlar...
Sönmüş ana arı kutusu....
Arıcılıkta başı boşluğa hiç bir zaman yer yoktur, başı boş kalırsa bir sürü olumsuzluk sizi bekliyor demektir.
Polen olmayan çıtalarda genelde sorun olmuyor. Sönmüş veya terk etmiş bir kutudan arta kalanlar.

Bahçe işleri oturdu, bize tur bindirdiğini söyliyenler vardı, ses seda çıkmıyor. Bu arada domatese yaptığım aşı ne kuruyor nede büyüyor::))
Domates aşısının bandajını aldım. Domatesleri kızarmaya başladı.
Sadece sapı kalan patlıcanlar acayip oldu, bu patlıcanda 13 tane saydım.
Patlıcan fidesi acayip coştu.

Tohumlamaya girecek ana arıların önceden hazırlanıp, bölmelerine de aynı numara verilir. Bu çalışmalarında sezon itibari ile sonuna gelindi sayılır, sezon ne çabuk gelip geçti bir türlü anlayamadım, boş duranlar zamanın geçmediğinden yakınır, bize de zamana yetmiyor::))
Pazar günü çay içiyordum arılıktaki arıların uçuşu garip geldi gittim ki bir kutu terk etmiş konacak yer arıyor. Yağmalanmış bir ruşet vardı ballı ve yavrulu çıta koyup minik oğulu ruşete silekedim.
Aradan 2 saat geçti gene terk edip gene aynı yere kondu, aynı ruşete silkeledim ve bir başka yere götürüp koydum ağzını kapadım ertesi gün açtım anayı bulup öldürdüm iyice yalama oldu terk edip duruyor, hadi bir daha terk edin bakayım....

Mevsim itibvari ile artık son transferlerde yapılıyor, bu hafta sonu üç çıta tarnfer yaptık, toparlanma aşamasında bir taraftan fazlalık ana arıları toplarken bir taraftan meme verilecek olanları belirliyorum bazı gözlere meme verilecek, bazı kutularda 3 gözü tek göze bindiriyorum birleşmeler başladı.
Bir kaç tane daha çıtaya transfer yapılıp sezonu kapatacağım. Janter ekipmanı.

Fazlalık ana arıların toplanıp sulanıyor ve sonra yol hazırlık aşamaları. Bir çok kişi seneye kaldı, ne kacdar üretirsen üret yetmiyor, çalışırken üretimi artırma imkanlarını araştırmaya başladım, kışın alacağım taleplere göre bir hedef belirleyip ona göre çözüm yoluna gideceğim. Damızlıklarımın kalitesi, ana arı verdiğim kişilerce defalarca test edildi.
Bir çok kişiden benimle ilgili konuşurken çok iyi damızlıkları var diyenleri duyuyorum....
Her şeyi ile %100 yerli ve milli arılar, tersini iddia edenler olabilir, benim aynı damızlıklardan istediğim kadar suni tohumlama uygulaması  ile yedeklerim, defalarca kopya alabilirim, isteyen inanır istemeyen inanmaz, bana inananlara zaten yetişemiyorum. Kalite sorunumuz çok şükür, yok...

Tanıdıklarım dışında ana arı işini bitirdim, bu saatten sonraki ana arıların artık kalitesi tartışılır, fakat sezon bitse bile eşimiz ve dostlarımıza tabiki ayrıcalığınız olacaktır...
Küçülürken bile en az 150 ana arı toplanır diye düşünüyorum.
Artık dinlenmek istiyorum, artık arılığa gitmekten nefret etmeye başladım, baharda bu yaşımızda 1,5 ay gurbet hayatında çalışmak zorun da kaldık, Gebze'ye döndükten sonra evime geceler,i 9-10 dan önce giremiyorum. Artık mesayi sonu evime girip dinlenmek istiyorum. Artık tatil yapmak istiyorum. Artık çalışmayacağım....
Sevenleriniz olması size umut bağlaması güzel, bir sürü kişiyi sürükleye biliyorsanız oldukça başarılısınız demektir.