ARICILIK İŞLERİ BİTER Mİ....

Arıcılık işlerine devam...
İşlerimizin arasına bazı istekleri sıkıştırıyoruz...
Yanılmıyorsam Elif ismi..
Öğretmen olması için bazı bilgi ve görsellere ihtiyacı varmış, projesini Darıcadaki arılıkta tamamladık.
Çalışma bittikten sonra arıya alerjim var dedi :)

Arı ile aklınıza gelen tüm resimleri ve videoları çektik, kovan,petek, çıta,bal, polen arı sütü, kapalı yavru, larva, günlük yumurta, kraliçe arı, ana arı yüksüğü,ana arı kapalı memesi gibi...

Elif anne ve babasıyla gelmişti, babasıda oldukça meraklı görünüyor :)
Gebze arısı, alitürk arısı, sakin arı, lafla değil, yayınlar ortada, yerli arı farkı :)))
Trakyalılarmış neresinden derken, Pınarhisardan, Aliosman Çalık abimizin komşusu çıktı.

Sabah sabah projeyi tamamlayıp darıcadan ayrıldık.
Bu arada bir haber geldi, birisi var, veteriner arıcılık üzerine yüksek lisans yapmış, iş arıyor işine yararsa bir görüş diye.
Görüştük ve işe başladı, dana önce 120 kovan ile arıcılık yapmış biri, inşallah yükümü hafifletecek...

Hüseyin abi Kırım Türklerinden. 54 Yaşında bu yaşa kadar 6 kez yaşadıkları yerlerden sürgün edilmişler. Bizim buralarda özgürlük isteyenler filan oluyor ya, özgürlüğün nasıl bir şey olduğunu, Rusya ve Çin'de bir sorgulamak lazım. 10 Yıl veterinerlik yapmasına rağmen sürgün bitmemiş, en son Ülkemize yaşamaya başlamışlar. Tam kelimeleri anlamıyorum ama anlaşıyoruz, hayat hikayeleri acılarla dolu, babası 55 yaşında ölmüş, abisi 35 yaşında ölmüş, zulüm altında yaşamak zor...
Bir sürgün anlattı, bir akşam bizi trenlere bindirdiler bir yere götürüp burada yaşayacaksın dediler.Sürgün sırasında iki köy unutulmuş, ertesi gün iki köyü bir gemiye doldurup denizde batırmışlar...
Özgürlüğe bak...

Hüseyin abi kendisini anlatabilmek için bana bazı fotoğraflar getirdi.
Üstteki fotoğraf veterinerlik mezuniyet resmiymiş...
Alt sıra soldan sağa sondan bir önceki kişi Kırımlı Hüseyin...

Bu resimde arıcılık eğitimi aldıkları dönem mezun olanların resmi.
Bu arada Rusça öğreniyorum :)
Hüseyin abi ise Rusça öğrenmeme karşı çıkıyor...

Kutuların su bazlı yağlı boya işleri bitti sayılır.
Pırıl pırıl oldular,

Özellikle yeni kutulara cırtlak renkler seçtim, her taraf rengarenk oldu...

Arılığın öüne bahçe yapılıyor, hazır traktör gelmiş...

Yandaki tarlaya iki üç pulluk at bakalım dedik. Bahçe iyi sürüldü ama tarla 7-8 senedir sürülmediği için traktör zorlandı, biraz arı otu ekiyoruz. Bakalım işe yarayacak mı...

Ceviz aşıları yapraklanmaya başladılar. Bursa'dan Fatih Yollamıştı, pedro  ve cestir ceviz kalemleri...
Aynı ağacın üzerinde iki farklı ceviz olacak inşallah.

Meşe ağacına kestane aşısı yapmıştık, yapraklanma başladı. Aşının üzerine poşet geçirirseniz sera gibi sıcak oluyor ve aşı daha çabuk yapraklanıyor. Aynı ağaçta yan yana iki aşılama yaptım, ikiside tuttu, poşet taktığım aşı daha erken yapraklandı...
Aşılar konusunda bize yardımcı olan;Bursa'dan Fatih, Denizli'den Bekir Donat ve Düzceden Mücahit Kılıç'a yeniden teşekür ediyorum.

Metro kovanlardan bölmeler devam ediyor, bir taraftan ik,i tur meme besleyen arıları, 2-3 çıtalık analı ruşetlerle birleştirip, metroya silkeliyorum.

Ana arı doğumları başladı, ilk aşılamaları Nisan ayının 20 de yapabildik. Dağıtım 20 mayısta başlar. Bu arada defalarca yazıp söylememe rağmen acil ana arı isteyenler var. Bizim çalışma prensibimiz önceden siparişler alınm ış ödemeler yapılmış ve arıcılar sırada. Şimdi adam kalıp diyor ki aradan bana iki tane versen ne olur. Ne olur söyleyeyim, bekleyenler keriz oluyor, sen uyanık...Bu aynı şuna benziyor, siz otobanda şeridinizde bekliyorsunuz, yol tıkanmış, bazı adiler emniyet şeridinden basıp gidiyor, böyle yapanlara saydırıyorum, bilmem siz ne yapıyorsunuz.

Ana arıların doğmasıyla bekleyen birileri var sanki...
Arı kuşu sesleri duymaya başladım, inşallah konaklamadan devam ederler.
İki kez 5 şer gün izin alıp, işi yoluna koyma çalıştım. İşin büyük bölümü bitti sayılır, artık işin takip bölümüne geçiyoruz.
Mayıs ayına girmemize rağmen 3 Mayıs günü öğlen saatinde arı uçmuyordu, akşam üzeri hava ısındı.
Baharı görmeden galiba yaza gireceğiz...