27.02.2009

BAHARDA BESLEME

İlkbaharda kekin arılara zararı nedir yada ne gibi faydaları olur. Bu konuyu zamanı gelmişken işlemek lazım. Çok önceleri bu konulara değinmiştik ama yeniden bir bu olaylara göz atmak lazım. Bu konu arıların bahardaki güçlerini direk etkileyen bir olaydır. Olayı da herkesin anlayacağı dilde anlatmaya çalışacağım. Bahar gelmiş ve arılara teşvik verecekseniz bu kesinlikle kek olmamalı, ben bundan iki sene önce hep kekle teşvik yapmış acayip arıların ölümlerine şahit olmuştum. Kek verildikten sonrası ilerleyen günlerde işçi arıların ölümlerinde acayip hızlanma oluyordu. Hatta çoğu ölmeyip musluk tahtasında kıvranıp hareket etmeye çalışıyordu. Yani arının ömrü ve gücünü son noktaya getirmişim ölmede ölemiyorlar. Tabi şimdi bunu anlamış bulunuyorum.

Teşvik beslemesine dönersek kıştan çıkmış ve belli bir ömüre sahip işçi arıları en az yoracak besleme seçilmeli. Yapabilenler invert şurup, yapamayanlarda normal şurup vererek ve ilk yavrular çıkıp kendi başlarının çaresine bakana kadar bu işe devam edilecek. Böyle bir besleme yaptığımızda kış arılarını mümkün mertebe uzun yaşatmış olacağız. Bir kovanda ne kadar kalabalık ve her işi yapabilen arı sayısı fazla olursa arılarınızın hızlı gelişmesi de kaçınılmaz olacak.

Yok efendim biz eski geleneğimizdeki gibi ilk baharda kek vereceğim diyenlerde olacaktır. Herkes istediği beslemeyi de yapmakta serbesttir. Kekle beslemeye başlarsak kıştan çıkmış ve ömürleri sınırlı olan işçilerimizin ipini nasıl çektiğimizi zamanla anlayacağız. Bahara çıkan arının nüfus kayıpları ve bunun bahar gelişmesine nasıl darbe vurduğumuzu henüz tam anlayan yok gibi. Şimdi arılarımız bahara çıktı, diyelim ki 100 işçimiz var, arıya keki verdik çok kısa sürede bu işçilerin büyük bölümü ölecektir. bu örnekteki 100 arı bir çıtayı çok iyi sarabiliyordu, anaarıda bu çıtaya döşendi yavruyu, kekten keklenip ölen işçilerin sayısı 25 bile olsa, elimizdeki çıtanın üçte biri sarılamayacak ve sarılamayan yavrular sökülecek, ölen sayısı da öyle 25 te falan kalmıyor. Arılarımızın yarısını yanlış beslemeden kaybettiğimizde bu arının nasıl gelişeceğini bir düşünün. 100 kişinin çalışmasıyla 75 veya 50 kişinin çalışmasını bir kıyaslayın. Yada maç 11 x 11 başlamış daha oyunun başında 3 kırmızı kart yediniz karşı taraf acımasız sonuç ne olur. Herhalde anlatmak istediklerimi anlayanlar çıkar. Şurupla bu işçilerin ölümlerini geciktirebilirsiniz. Kış arılarımız bize ne kadar çok hizmet edebilirlerse o kadar arılarımız hızlı gelişecektir. Kış arılarını ne kadar hızlı öldürür sekte kovanın gelişmesi gecikecektir. Biz hazır bahara çıkan arılarımızın gücünü yani mevcudunu kekle kendimiz azaltıyoruz.



Kısa sürede o kadar değişim oluyor ki, eskiden arılar zayıf kışa sokuluyordu, birde zayıf arı zaten fazla bal tüketiyor, bu yetmezmiş gibi aç kışa sokuyorduk. Fazla değil iki sene geriye gittiğimizde bunları çok rahat göreceğiz. Şu an geldiğimiz nokta fena sayılmaz. Artık arılarımızı güçlü kışa sokmaya başladık balları da istenilen seviyede olmasa şimdilik geçmişten çok iyi. Bunları niçin anlatıyorum aslında kışa arılarımızı tam ballı sokabilsek baharda da beslemeye gerek kalmayacak. Kovanımızdaki balların istenilen düzeyde olmaması baharda bizleri telaşlandırmaktadır. Dedim ya gelinen nokta iyi, gene iki sene geriye gittiğimizde asitler yeni gündeme gelmişti ve o kadar karşı çıkan vardı ki. Tabi o karşı çıkılmalarda o kadar şiddetliydi ki, şimdi asid kullanmayan bile ben asid kullanıyorum ben organikçiyim diyenler o kadar çok ki.



Asitlerin ilk çıktığı zamanları ben iyi hatırlıyorum, eylülde arılara oksalik yapılmıştı, yavru varken hiç bir ilaç ve asid etkili değildi. O zaman karşı çıkanlar ve kullananlar bunun o zaman yanlış olduğunu anlayamadılar, şimdi gelinen nokta ise oksalik asit ne zaman verilirmiş arılarımız salkımdayken dimi? Bazı arıcılar ve ben oksalikle arılara banyo bile yaptırmıştık. Hani bazıları ben hiç yanılmam ben çok bilirim diyenler varya geriye birde siz gidin bakalım. Neler var orada.



Formik asid içinde hemen formüller bulunup pedlerin içine koyup uyguladık, bunların dogru olup olmadığını şimdi anlıyoruz pedin içinde hiç bir zaman istenilen miktarda formik asidi ne koyabildik nede buharlaştırabildik. Ama bunlar o zaman arıcıların kendilerini zorlayarak buldukları kolaylıklardı. Ama bir günde buharlaşacak mikrarı bile o bir hafta arıların üstünde duran pedlere enjekte edememiştik. Durum şimdi bazı konular da aynı. Olumlu şeylere karşı çıkanlarda var inat olsun diye karşı çıkanlarda var, çıkarlarından dolayı karşı çıkanlar var, karşı çıkmak için karşı çıkanlarda var. Ben bu sene arılarıma havalar ısındığında invert şurup vereceğim. Daha önceki senelerdeki kek olayını bitirdim, artık kek yazın kullanacağım.

Bakın Linda ablada şurubu kilitli poşette arılarına ikram ediyor. Bari uyarın kadıncağızıda kek versin::))
http://beekeeperlinda.blogspot.com/
Daha önceden kekle alakalı yazdığım bir yazım.
http://bengittim.blogspot.com/2009/01/aricilikta-dorular-ve-yanlilarimiz.html
Ayrıca bu tür yazılarımı bir blokta topluyorum. Lazım olduğunda ben bile kendi sitemde yazılarımı bulamıyorum. Aşağıdaki link, yazılarımı topladıgım siteye ait. Önemli buldugum yazılarımı oraya atıyorum. Ayrıca yazının ana başlıgı degilde bir alttaki başlıgı tıklarsanız bu sitede ne zaman yazıldıgı görülür. Yazıların oraya alınış tarihleri degişik diyenler olabilir diye bu bilgiyi aktardım.
http://organikaricilik.blogspot.com/

9 yorum:

muhteşem turunç dedi ki...

yav korkma 3 kırmızı kartta gorsen ceza yayı onunde bır serbest vuruş doksandan goooool...karşı taraf acısada acımasada:)

Arıcı 07 dedi ki...

Ben Keke Kışında İlkbahardada bahardada karşıyım...Ne avantaj sağlıyorki sadece yoruyor...Arı yiyemediği için kek uzun süreli oluyor...O halde çözüm bence ;Yaz sonu 1 e 1 besleme...Son baharda koyu şurupla Bal miktarına bağlı takviye,Erken baaharda bir kere koyu,2-3 kere 1 e 1ve daha sonrada 1 kg şekere 1,25 kg su...bu karışım yavruyu arttırıyor...Bir çok kaynakdada böyle okudum...

UĞUR GÖK dedi ki...

Ali Abi bu taze hatırlatmalar için çok teşekkürler .
Eski alışkanlıklar hemen değişmiyor abi.Ama doğrular çok kısa bir süre içinde bütün arıcılar tarafından uygulanmaya başlanacak bu kesin.

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Yav Muhteşem abi gol mol, serbest vuruş ve top deme ortalık gene karışmasın::))

Zaten ortalıgın niye karıştıgınıda henüz anlamış degilim. Olumsuz yazıların muhatabı üç kişiydik birisi sensin biriside Şekerli abi biriside bendim. Bu üç kişi sapla samanı ayıramayanlar yani, ayrıca bunlar yetmiyormuş gibi birde bizi kör ettiler filin neresini tutarsak öyle tarif ediyoruz. Daha öncesinde kafamıza hüni taktılar ama hiç biri bir türlü tutmadı.

Evet üzülecek ve kırılacak birileri varsa bu üç kişi olmalıydı fakat başkalarına bişeyler oldu::))

Yok efendim kontak kapatmalar yok efendim tatile çıkmalar falan. Ama en iyi cevap kamu oyuymuş demekki herkes olaylara şartlı bakmıyormuş bu çok iyi anlaşıldı.

Bana saldırılar olurken, anatodan atılırken, linklerim silinirken nerdeydi bu kontakçı ve tatilciler.
Ben bildigim yolda hiç durmadan yürüyük gitmişim. Halada yürümeye devam ediyorum hedeflerimide dahada yükselmişim, ömrümüz olursa hep birlikte görecegiz.

Ayrıca hiç kimseyede tükürlmemiştir, yazı yazanların kim oldukları bellidir bunlarda adammı pamcarmı herkes baksın. Bu durumdan istifade ederek bizi suçlu duruma düşürmeye hiç kimse kalkamaz. Fakat yazık oldu, olaya hiç taraf olmaması gereken kişi taraf oldu ve etrafındakilerde onu terk etti burasına acayip üzülüyorum. Ne yapalım kendi düşen ağlamazmış.

Ben aynen bildigim yolda devam edecegim. İşine gelen devam eder işine gelen tatil yapar, onlar beni ilgilendirmiyor.

Muhteşem abi, sende biraz ceza sahasının dışında dur gene ortalık karışmasın::)))

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Hayati bey sizin oralar buralardan çok ileride mevsim olarak. Sizde kış belkide bir ay yoktur. Bu keki kışı uzun ve iyice yaşlanan arılara verdiginizde dahada fazla zaiyat verdirecektir.

Önemli olan eninde sonunda doğruyu bulacak olmamızdır.

Ugur kardeşim bazı bölgelerde yakında teşviklemeler başlayacak. Ondan dolayıdır ki böyle bir yazıya ihtiyaç vardı. Çogu kişi kekleri hazırlamış bekliyorlardı. Kek verdiklerinde arılarına büyük kötülük yapacaklardı. Genede denemek isteyenler kendileri olayları görmek için bazı kovanlara kek bazılarınada şurup verirseler ilerde olanlardanda kendileri bir tecrübe çıkarırlar.
Sonuçta doğruları aramak güzeldir. Ben yıllarca kek verdim nerdeydi bilim adamlarımız, şimdi şimdi olayı milletin anlayacagı halde anlatmaya başladılar. Daha önceleri kitaplarda vardı kek vermeyin diye fakat açılımı yoktu. Bu açılımlarıda sanaldaki arıcıların etkeleri sayesinde yapıyor, yapanlar tabiki.
Yeni bir nesil geliyor, bize eski nesilden fayda yok artık. Onlar bildikleriyle devam etsinler, sonuçta herkes özgürdür.

muratakın dedi ki...

Sayın ali Türk:
Evet kontak kapattım, tatile çıktım.
Tartışan arkadaşların dikkatini çekip tartışmaları bitirmesi amacıylaydı.
Ben herkese eşit uzaklıktaydım kimse benim anamın babamın oğlu değil.
olumsuz bir olay karşısında susan dilsiz şeytandır.
yaşca sizlerden büyük olduğumdan için kendime görev çıkardım.
Bir söz vardır tatışanlar değil ayıran dayak yermiş bu da öyle oldu.
Sanal alemde arı dostlarının arasına karıştıran bir el giriyor bunu iyi bilmelisin.
Demekki ikinci yazımı okumamışsın veya yorumun farklı olmuş.
Beni iyi tanımamışsın
ÜZÜLDÜM.

ALİ ŞEKERLİ dedi ki...

Boşuna nefesini tüketme hemşehrim...

Kışın o arıya ballı keki veripte öldürseydin hiç bir problem olmayacaktı.

Sen ne yaptın invert verip petek ördürdün.

Bence tüm bunları hak ettin:)

Sana mı kaldı milletin keki bilmem neyi.

Hem öyle daha önce yaptığın hataları söyleyipte işte ben bir zamanlar böyle bir hata yapmıştım aman siz yapmayın deme.

Hata yapıpta şimdi farkına varan veya yaptığı hatayı itiraf edemeyenler olduğunu görmüyormusun?

Ne kurcalayıp duruyorsun asitleri,kekleri işin mi yok senin.

Herkesi kendin gibi mi sandın?

Oh olsun sana:)

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Murat abi hoş gelmişin. Tatil bitmiş.

Abi hiç bir kimse herkese aynı mesafede duramaz.

Bende merak edyorum o el kime ait ve nasıl arıcıları birbirine düşürebiliyor.

Ali abi nefesimizi boşuna tüketmiyoruz merak etme. Çok yol aldık çok. Ama kalbimi kırdın oh olsun demekle::))

Şükrü KOCA dedi ki...

Merhaba Ali Abi,
Uyarıların için teşekkürler.

Yanlış anlaşılmasın. Kimseye akıl verecek durumda degilim.
Hobi olarak 3-5 kovana bakıyorum. Bundan iki yıl önceydi. İşimi biraz iyi yapayım diye internette araştırma yaptım. Blogları gördüm. Yaklaşık iki yıldır da zevkle takip ediyorum. Burada benim en çok hoşuma giden arıcılar arasındaki dostluktu.
Blogtakiler piknik için bir araya geliyor. bilgi alışverisi yapıyordu. Hep gıpta ile izledim. Sizlerle hep bir araya gelmek istedim. Asım Kadıoğlu abi dışında hiç kimse ile de yüzyüze görüşme imkanım olmadı. Sizleri kırgın görünce üzülüyorum. Samimane tüm blogtaki arkadaşlardan bir ricam olacak haklıyım haksızım demeden bir 15 gün bu kırgınlıklar üzerine konuşmasalar.
Çünkü böyle zamanlarda insanlar duygusal davranıyor.
Bunu söylerken dostların da şunu bilmesini isterim. Herkes dargın olsa ya da olmasa bir kazancım olmayacağı gibi zararım da olmayacak. Ama sizleri böyle görünce üzülen bir kardeşiniz var. Bunu bilmenizi isterim.
Selametler kalın.