Bu gün İstanbuldan misafirlerim vardı. Anaarı üretimi yaptıgımız arılıkta üretimin nasıl yapıldıgını yakından görmek isteyenler bakıp meraklarını gideriyor. Ben her ne kadar tüm yaptıklarımı paylaşsamda bire bir görmek gibisi yoktur. Karniyol f1 üretimi bu sene istedigimizden fazla talep gördü seneye dahada iyi olacagını düşünmekteyim. Resimde ben Mustafa Kabaoğlu, orman memuru Mustafa abi ve Osman Ünal var.
Bu sene için tasarlayıp yaptıgım anaarı kutularında sorun yaşamadım. Görenlerinde çok ilgisini çekmekte. Bu kutuların lojitik destekçi kovanları ise metro kovanlarım. Ormancı Mustafa abi metrolara hayran kaldı.
Arılıktan ayrılmadan Mustafa hocam iki adet sıcak parayla karniyol F1 aldı, hacıda zevkten nasıl gülüyor.
Arılıktan ayrılmadan Mustafa hocam iki adet sıcak parayla karniyol F1 aldı, hacıda zevkten nasıl gülüyor.
Arıları getirdiğimden beri yanlarına gidememiştik. Hem arılarıma baktık hemde pürenlerin son durumlarını inceledik.
Püren için şu an bir çok arıcı arı getirmiş. Bu sene genelde tüm arıcılar umduklarını balamadılar. Umutlar pürende yagışlar devam eder havada sogursa pürendede sonuç alamayız ama gelecegide bilemeyiz sonuçları bekleyip görmekten başkada çare yok.
Mustafa abi ve Osmanda pürene arı getirmeyi düşünüyorlar bakalım bu yıl pürenden yüzümüz gülecekmi. Bazı pürenler açmaya başlasada en az 15 günü bulur ortalıgın pembeleşmesi.
Aslında sıradaki haber Trakya dönüşümüz olacaktı bu haber öne geçti. Bu sıralar önemli konular var .
Aslında onlarıda yazmam gerekiyor. İki gün sonrası Trakya dönüşümüz ve peşinden önemli paylaşımlarımız olacak.
Gezimizi ormanda bitirip Gebze'ye geri döndük. Geçtiğimiz hafta yogun trakya sagımını bitirip arılarımızıda geri getirmiştik. Bu gün arılar için yapılan kekte geldi. Kekçi Mustafa abi İspirdeydi ve arılarınıda ispire götürmüş. Diyorki öyle güzel çiçek var , öyle güzel bal geliyor geceleri çok soğuk ve gelen bal bitiyor. Hafta arası Mustafa hocanın kamyonu İstanbula götürürkende bal bırakmıştım kekçiye kendisi olmayınca keklerimde gecikti. İnşallah hacı abi kiloluk paketler hazırlarsa akşam mesayi bitimi kekler servis yapılacak.
Trakyadan döndükten sonra birde İzmit Eşmeahmediye köyünde fındık toplamaya gittim. Zaten mafolmuşum gitmesem olmayacak gittim yarım gün çalışıp hep yattım. Kışın kaynanadan fındık istemeye yüzümüz olur fındık toplamaya gelmiştim derim. Yattıgımı fazla gören olmadı::))
Yoksa Agustos böcegine döner sonum.
Piyasada düşmemi bekleyen o kadar karınca varki?
AGUSTOS BÖCEGİ VE KARINCA
AGUSTOS BÖCEGİ VE KARINCA
Meşhur bir hikaye vardır.
Karıncayla ağustos böceğinin arasında geçen bir hadise anlatılır hep. Hikaye basitçe şöyledir. Ağustos böceği kışın karıncadan yiyecek istemeye gider. Karıncada yazın ne yapmıştın der. Bizimkide derki yatım birazda saz çaldım demiş. Karıncada demiş ki şimdide oyna. Olayın hep bu yönünü duyduk karıncadan.
Hiç olayın içeriğini ağustos böceğinden dinleyen olmamıştır şimdiye kadar. Gelin birde ağustos böceğini dinleyelim.
Ağustos böceği yukarıdaki hadisenin yaşandığı yıl bahara hasta olarak çıkmış. Biraz kendisini tedavi etmeye çalışsa da iyileşemeyip doktora gider. Doktoru da derki senin durumunu iyi görmüyorum hiç çalışmaman gerek yoksa ölürsün bu yaz dinlen, kendini de fazla yorma. Ağustos böceği çaresiz dinlenmek zorunda kalıyor, bu esnada süre acayip işlemiş. Yaz gelip geçmekte. Hep yatmaktan da canı sıkılmış bir saz bularak can sıkıntısını saz çalıp türkü söyleyerek gidermeye çalışmaktaymış. Derken son bahar gelmiş kış içinde yiyecek biriktirememiştir. Kışında yiyeceksiz olmaz. Karıncaya gidip yüksek faizli ve bir dahaki seneye ödemeli borç yiyecek alıyor. Aldığı yiyeceği depoya doldurmuş bahara kadar yeterli stoku var. Bir gün öyle bir afet olmuş ki, hain rüzgar bizimkinin deposunu yerle bir ediyor ve ne yiyecek nede yatacak yeri kalıyor. Çaresizlik içinde tekrar karıncanın kapısını çalıyor ve yazının girişindeki olayı herkes biliyor, perde geriside yaşananlardan kimsenin haberi olmamış. Onun için şimdiye kadar hep karıncaların dediğini biliyorduk ve bir çok konuda yanıldık. Onun içindir ki karıncayı ve ağustos böceklerini tek taraflı dinlememek lazım.
Karıncayla ağustos böceğinin arasında geçen bir hadise anlatılır hep. Hikaye basitçe şöyledir. Ağustos böceği kışın karıncadan yiyecek istemeye gider. Karıncada yazın ne yapmıştın der. Bizimkide derki yatım birazda saz çaldım demiş. Karıncada demiş ki şimdide oyna. Olayın hep bu yönünü duyduk karıncadan.
Hiç olayın içeriğini ağustos böceğinden dinleyen olmamıştır şimdiye kadar. Gelin birde ağustos böceğini dinleyelim.
Ağustos böceği yukarıdaki hadisenin yaşandığı yıl bahara hasta olarak çıkmış. Biraz kendisini tedavi etmeye çalışsa da iyileşemeyip doktora gider. Doktoru da derki senin durumunu iyi görmüyorum hiç çalışmaman gerek yoksa ölürsün bu yaz dinlen, kendini de fazla yorma. Ağustos böceği çaresiz dinlenmek zorunda kalıyor, bu esnada süre acayip işlemiş. Yaz gelip geçmekte. Hep yatmaktan da canı sıkılmış bir saz bularak can sıkıntısını saz çalıp türkü söyleyerek gidermeye çalışmaktaymış. Derken son bahar gelmiş kış içinde yiyecek biriktirememiştir. Kışında yiyeceksiz olmaz. Karıncaya gidip yüksek faizli ve bir dahaki seneye ödemeli borç yiyecek alıyor. Aldığı yiyeceği depoya doldurmuş bahara kadar yeterli stoku var. Bir gün öyle bir afet olmuş ki, hain rüzgar bizimkinin deposunu yerle bir ediyor ve ne yiyecek nede yatacak yeri kalıyor. Çaresizlik içinde tekrar karıncanın kapısını çalıyor ve yazının girişindeki olayı herkes biliyor, perde geriside yaşananlardan kimsenin haberi olmamış. Onun için şimdiye kadar hep karıncaların dediğini biliyorduk ve bir çok konuda yanıldık. Onun içindir ki karıncayı ve ağustos böceklerini tek taraflı dinlememek lazım.
5 yorum:
S.a.
Ali bey bloğunuzu ilgiyle takib ediyorum, çok da faydalanıyorum, paylaştıklarınız için çok teşekkürler.
Elinizde satabileceğiniz karniyol F1 analardan varmı? Varsa nasıl temin edebiliriz?
Şimdiden teşekkürler, çalışmalarınızda başarılar
SLM...
Sayın Bakanım.Benimde yıllık fındık çuvalım gelir yerinde teslim olur ama ben hiç bahçeye uğramam !
Sayın bakanım!
Bende sıcak para da yok valla olsa dükkan senin.
Hani diyorum şöyle güğümün altına falan yazsan...
Volkan karniyol F1 anaarı üretmekteyim, şu an daha önceden verilen siparişleri karşılayamıyorum. Büyük ihtimal sende bahara kalacakların içinde olacaksın. Bahara üretimi ikiye katlamayı düşünmekteyim. Şimdilik elimden gelen başka bir şey yok.
Yusuf bende mutahit olsaydım eminim benide fındık toplamak için ocaklara sokmazlardı::))
Ayrıca fındık toplayanlardanda fazla fındık vereceklerinden eminim.
Ali abim İnşallah bu sene içinde senin F1 leri gönderecegim. Ben nereye yazacagımız bilirim merak etme. Dükkan senim be yav, kışın bir geliriz olur biter, doktorda kaşınıp durur zaten o akadar yaklaşıyoruz Şekerli ye gidemedik diye::)))
Bizim parayla pullada fazla işimiz olmaz merak etme::))
Neyse baharı beklececeğiz o zaman, ama yine de artan olursa, haber verirseniz sevinirim.İyi çalışmalar
Yorum Gönder