31.01.2009

YENİ YILIN BİR AYI BİTTİ

31 ocak 2009, yeni yıldan bir ay uçup gitti.Bü gün öğlen yemek saattinde hacıya bir baskın yaptım.Bahçeden telefon ettim nerdesin ve ne yapyorsun diye evde yatıyorum dedi.Sen evde yat biri bahçene girmiş deyince geliyorum dedi. Biten anaarı kutularımızı hafta içi arılığa nakletmiştik.Hacı abi hepsini güzelce istiflemiş.
Marangozda kalan kutuların musluklarınıda iki gün öncesi bitirip, başka işlere yöneldim.
Kapak tahtalarını boyladım ve montajına geçtim.Heralde yakında kutu işlerinin tüm işleri bitirilmiş olacak.Biraz çıta işi uzun gibi dursada, işe başlandımı iş eriyip gidiyor.
Arılıktaki depoda arılanmayı bekleyen anaarı çiftleştirme kutularım.
Hafta içi Seyithan abi memleketi Agrı'yı arayıp hava durumlarını sormuş akrabasına.Akrabasıda demişki tükürsen yere düşmeden donar.Bizimkide demişki benim kaysı burada çiçek açtı.
Ayın son gününde birde ben göreyim dedim kaysı çiçegini.Ağaç tam açılamamış, açılsa zaten bir kaç gün sonra ebesini dedesini görür diyorum içimden.
Arılıktaki kontrollerde musluklara bakılıyor, bulunan ip uçlarındanda yorumlar çıkarılır tahminler yürütülüyor.Buradaki arı ölüsü yeni doğmuş ve kanatsız, kovanları bir türlü oksalik asitle sıradan bir geçemedim.Birde bu sene hiç yavrusuz bir dönememiz olmadı sanırım.Bu arı ölünsünden yola çıkarsak 21 öncesi yumurtaymış diyebiliriz.Ama bu ip uçları bizim için çok önemli şeylerdir.Birde bu kovan son turda yetişen sakat bir anaarıya mahkum,anaarı işçi arıdan daha küçük, baharı bekliyoruz.Bu arada bu izlenimler alınırken hava 5 derece ve bazı kovanlarda gidip gelenler var.Karniyolda gidip gelenler vardı.Yerlilerde gidip gelmeler vardı.Gerlenlerde de polen filanda yok.
42 nolu arı bu daha önceki kışlarda en kalabalık kışlayan arımdı.Kızları aynısı olmadı.Ama bundada hareket var.
5 derecede ne yapıyorlar, dışarda işleri ne? Demekki içerde yavru var ve içersi 35 derece.
Benim 3 nolu şampiyonda dışarı gidip gelenlerdendi.
Arılıktan ayrılırken aldığım resimle bu habere son vermeden bazı şeylerin altını çizmem lazım.
Her sene baharda ben kek veriyordum, kekleri verdikten sonrada acayip arı ölümleri oluyordu. Bunuda kıştan çıkan kış arılarının ömrünün bittiğine yormaktaydım.Şimdi anlaşılıyorki kek verdiğim arıların ömrünü ben kekle tüketiyormuşum.
Yurt dışında bahar beslemeside yok fakat içleri bal dolu ondan dolayı besleme yapmıyorlar.Bizim arılarımızın içinde o kadar stok yok.Baharda stoksuz arıları beslemek istiyorsanız şurup verin.İllede kek verecem diyenlere diyecegim ise şudur tüm kovanlarınıza kek vermeyin.Keki verdiğiniz kovanları takip edin göreceksinizki 10 gün sonrası musluk arı ölüsü dolmaya başlayacak.
Daha önceleri bunu bir türlü anlayamamıştım.Kek verildikten sonra arılar sanki ölmek için yarışıyorlar, sizde gözlemleyiniz.

28.01.2009

ALLAH HEPİMİZE AKIL FİKİR VERSİN::))

Saim abi işleri nedeniyle Gebze'ye gelir her hafta.Gelmişken karakovan modelinide merak ettim bir göreyim dedi.
Telefonda mesayi bitimi çayı koy demişti, meraklı bir degil ikiymiş bir baktım Nimet abi, üçüncü meraklı Oktay ise telefonda bensiz nasıl gittiniz diye diğerlerine fırça atıyordu.Ne diyeyim Allah herkesin aklını daim etsin demek geldi içimden::))
Kovcan modeli begenildi, isterseler begenmesinler umurumdada degil::))
İsteyene Cemil usta yaparım diyor, ayrıca kaynagındanda temin edilebilir.Erzincandaki ustanın telefonu ve adresi bizde mevcut.
Sonrasında olanlar oldu bana merhaba demek öyle kolay degildir.Ziyaretçileri çalıştırdım.Bitmiş olan kutuları taşıttırdım, doktorda Cemil ustayla aramı açacak, en son geldiğindfe Cemil ustaya dediki, dükkanı Ali'ye devret::))
Fazla işleri dallanıp budaklandırmamak lazım.İşi bitenleri hemen akşamleyin Seyithan abinin eve naklettik.Böyle ziyaretçilere can kurban::))
Bir abim özellikle bunu yazmamı istedi.Kutuları silikonlu dış cepe boyasıyla boyadım.Bir çapak bile boyandığında acayip dirençli oluyor.Bunu boya yapanlar bilirler.Çok az kutu kaldı, menteşe takılacak.Hacıya menteşe takmak zor geldi ince iş onun işi degilmiş.
Beyaz dış cepe boyası alıyorsunuz, ayrıca minik renk tüpleri var.Renk tüpüyle istediginiz kadar başka renkler üretmek mümkün.

26.01.2009

ÇALIŞMALARIMIZ HER KONUDA TAM GAZ

Dün Muhteşem abi aradı, senin emanet var onu getireceğim diye. Bir istegim olup olmadığını sordu, arıcıya her zaman malzeme lazım olur ve arıcı malzemeye doymaz. Dedimki abi tüm malzemeleri bitirdim kapaklar için şu kadar metre tahta lazım dedimdi. Sonrada manşetten haber yaptı, derki kendileri hesapsız kasapa tahta götürdüm diye.İnsanın ister istemez morali bozuluyor ve üzülüyorsunuz.Üç tahtanın lafımı olur filan diye.::(((
Moral bozukluğumu ise Vecdi abinin Erzincandan gönderdiği kovan düzeltti.Çok kullanışlı ve çift tarafında çalışma musluğu olan bir kara kovan.Vecdi abime ve ustasına sonsuz teşekürler ediyorum.
Bizim Cemil ustada kovanın her tarafını inceledi, kendisi çok titiz bir ustadır.Kusur bulamayınca dediki biraz malzemede rutubet varmış. O kolay dedim nasıl olsa dükkanda serin serin kurur ve çatlamaz.
Muhteşem abide başımıza bela oldu desem ne dersiniz, yav nostalji köşesi yapacam derken herkesi kütükçü yaptı.Bu gidişle başımıza kütük düşecek kütük.
Ben kara kovanı incelerken bazı istenmeyen ve tasvip etmediğimiz olaylarda olmadı değil.

Daha sonrasında kara kovanı benim Cemil ustanın dükkanında duran boş kovanların üstüne rutubeti kurusun diye beklemeye aldık.
Muhteşem abim birde çıtalara takılan çantacı perçininden getirmiş.Aslında az kovanı olanların uygulayabileceği bir şey.Yüzlerce çıtsı olanlar için artı bir işçilik istiyor.Bu aslında işi olmayıp ta iş arayanlar için ideal bir malzeme.
Dün kutuların delik işleri bitirildi, hacıyı iki gün aç bıraktım süper çalışıyor.Demek lahmacunu beğenmessin haa.Evinden dün peynir ekmek getirmiş::)))
Kutuların sadece kapak ve çıta işeri kaldı.Bugün yarına musluklarıda takılır.Şu an zaten hacı başlamışta öğlen gülmekten yıkıldım.Menteşeyi öyle bir yere monte etmişki, muslugu kapatıyorsunuz delik açık kalıyor, tam açıncada gravat gibi aşagıya sallanıyordu.Elinden alıp doğru bir montaj yapıp işe geldim.Akşama kadar çalışsın akşamda ben çalışırsam musluk işimizde bitmiş olacak.
Kutuların son halleri.
Öğlen bir musluk montajı yapıp hacıya buna bakara monteye devam et denildi.
Bu gün 26.01.2008 öğlen alınan resimler.İlk kütügü açtıgımda alınan resim.Tüm istatistikleri alt üst eden bir kütükle karşı karşıyayız. Örülen petekleri alt resimlerde daha iyi görülecek.
26.01.2009 dan görüntüler. Kışın petek ören arılar.
Kütükteki örülen petek bu resimde daha iyi görülebiliyor.
Tekrar invert şurup doldurulup kütüğü kapattım.Biraz daha geri çektim şurupluğu.Bahar gelmeden heralde petek işini bitirecek gibi. Bu kütük tarihe geçti sanırım.

24.01.2009

İŞLER YOLUNDA

Bizim hacı yatarken tüm işleri nasıl bitirdik anlamadım.Anaarı çiftleştirme kutularının işleri çok az kaldı.Boya işleri bitti.Sırada muslukların takılması ve çıtalar kaldı.Bu arada yapmış olduğum hesap gene tutmadı kapak için malzeme gerekli::((
Anlayacağınız gene Sultanbeyli'ye bir uzanmak lazım geliyor.
Seyithan abi dün küçük menteşeleri kesti,asıl beni uğraştıracak iş bu gibi.Musluk montajına geçildiğinde 2000 civarı vida atmam gerekiyor.
Bu gün delikler için kalıp hazırladım, fakat çalışamadık erken paydos edildi.Yarına delikler biter.
Az az çalışmayla ne kadar iş çıkıyor.Demekki ful gün boyu çalışılsa neler yapılacak.Delikleri 18 mm. Ağaç ucuyla deliyorum öyle rahat delik açıyorki sormayın.
İnşallah sıkıntıya girmeden kutular zamanından çok önce bitirilip kenara atılacak.
Dört renkte karar kıldım.Yaptığım son araştırmalar arıların kırmızıyı görmemesi yönündeydi.Bende kırmızı renk kullanmadım.Araştırma yapmadan önce kırmızı renkte almıştım, elimizde kaldı.
İnşallah bir hafta sonra tüm işleri bitirilip kenarda beklerler.Demekki çalışınca her şey oluyor.Bir işi başarmanın ilk şartı,ben bu işi yapacağım demekten geçiyor.Başlanılmayan işte hiç bir zaman bitmez.

22.01.2009

22 /01/2009 AYLAR SONRA ARILIKTAYIM::))

Bu gün öğlenleyin solugu hacı abinin arılıkta aldım.Tüm arıları birer birer gezdim.hepsinde uçuş vardı.
Bazı kovanlarda polen gelişi daha fazlaydı,bu arı yerli bir arım.Baharda ilk işim tüm iyi arılrımdan ikişer anaarı üretip Gebze'de sabit bırakacağım.Yıllardır ayıkladığım arılarımı korumaya alacağım.Bizim için en iyi ıslah ayıklamadır ve ben bu işi yıllardır zaten yapıyorum.Bunu dışardan arılığıma gelenler daha iyi anlıyor.Başkasının arılığında maskesiz gezemessiniz benim arılıkta maskesiz bal alınabilir.Bazen tek tük çılgın arıda çıkıyor.
Havalar soğukken ben önlerini açmıştım,hacı abi tüm kovanları gene tıkamış kafasına göre.Güçlüyüde zayıfıda daralmış.
Bu şampiyon,pek fazla uçmuyordu.Arılıktaki en güçlü arılardan biri.
Zaten arıların yiyecekleri vardı, birde arıları kontrol etmeye zamanda yok.Mudahale edilecekler belli.Birisi kutulara çıta üreten kovan.Kışa o kadar zayıf girdiki.Son durumu bu.Ortadaki çıtalardaki balları bitirmiş.Yanlarda iki çıtada bal vardı.
Zır boş çıtanın üstünde dolaşıyorlar.
Anaarıda burada.Bu kovanı açtığımda yalancıya kaçan kovandaki arıları bunun arka kısmına soğan doğrayıp, birleştirdim.Çıtalara biraz invert şurup döktüm.İki su bardağı kadarda kola şişesini kesip şurup koydum.Bu kovanın bir an önce faliyete geçmesi lazım.
Sonrası ise sosyeteye bakılmalı.Genelde kutular çok besin tüketiyor.Havalar bir ara açtığında bakmıştım ortadaki tüm çıtalar zır boştu.O dönemi hatırlarsanız bu kutuyada inver şurup verilmişti.Birde o dönemde salkımın merkezine en dıştan bir sırlı ballı çıta vermiştim.
Sırlı balla dokunmamışlar ama başkada bir şey kalmamıştı.Tekrar yarım litre civarında yemlikle üsten invert verildi.Artık bir şey olmaz.Baktığım iki zayıf kutuda diyeyim ne yumurta nede yavru vardı.Bundan sonra ne olur bilemem.
Sosyete anaarısı,havalar bir ısınsın yeni dağ tipi kovanlardan birisine tranfer edecegim bu anaarıyı.
Havaların bu mevsimde bu şekilde olması hiç iyi degil.Arılarımız yavruya yatar birde hava bozarsa hepsi gümler.Onun için arıları yavruya teşvikleyici işlerden uzak durulmalı.Sonrasında hacıyı Cemil ustanın marangoza bıraktım,daha önceden sipariş edilen lahmacunların başına kuruldu.
Dün beni hem doktora hemde Trakyalı Şenol'a telefonda şikayet etti.Beni aç çalıştırıyor diye.Hatta doktora dediki kış çıkana kadar senin yanında kalabilirmiyim. Ama doktordanda ses çıkmadı.Kimseye iyilik yaramıyor işte.Ben bu resimleri çekerken hacı diyorki makinaya sanki pil koydun numara yapma diyordu::))
Arılıkta batarya bitmişti,dinlendimi bir kaç resm daha çektiğinden habersiz.
Yoksa bu pozları verirmi sanıyorsunuz. Fakat Allahtan kork demek lazım,aç böyle çalışılırsa, tok nasıl çalışılır merak ettim.
Ben işe gittim mesayi başlamıştı.Akşama geldim yapılan işe bakın.Beyazları boyamış,hemde bir kaç kat.Ben gelince o arazi oldu bende dükkan kapanana kadar yeşilleri boyadım.


Kimsenin lafına bakmamak lazım,hani bir laf vardırya ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz diye.İş ortada,hacıya kalsanız iki gün geldiya işi bitirmiş.