polenli arılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
polenli arılar etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

7.12.2014

GENÇ ARICILARDAN ÜMİTLİYİM....

 7 Aralık pazar...
Arılıkları dolaşıyorum.
Genç arıcılara güveniyorum, geleceğin arıcıları yolda...
Gelecek, yeni arıcılarda...
Arılarda azda olsa yavru devam ediyor...
Bu arılarda stok durumu çok iyi idi ve artık bahara kadar hiç bir şey verilmeyecek...

Ali Türk veya Gebze arısı...
Bizden ana arı isterken sizin arınız bizim bölgemize uyar mı sorusu geliyor, benim arılarım, bu soruları soranların bölgesine kesinlikle uymaz...
Hangi bölgeden olursanız olun bu soruyu soruyorsanız bu arılar sizin bölgenize uyum sağlamaz ve beni boşuna aramayınız. Bu soruları soranlar kendi bölge arılarını kullansınlar niye başka arı ararsınız ki...

Bu arılıktaki arıların durumu oldukça iyi ve artık besleme yok, çıtalar bloke olmuş durumda...
Denizli Mahallemize geçtim arıcı Bekir abi geçerken uğra kıvırcık al demişti.
Gittiğimde kıvırcık ekiyorlardı. Kıvırcıklar 30 cm aralıklarla ekiliyordu.
Bu sera kaç tane kıvırcık alıyor dedim 2200 tane dedi.
Dedim ekim bitmiş gibi ne kadar sürede ektiniz dedim, 2 saatte ekmişler.
Bunu niçin soruyorum, binlerce kanola fidesi yetişiyor, demekki bir kişi saatte 1000 fide dike biliyor :)
 Kıvırcık ekim ve yetişmesindeki püf noktaları yerinde görüp öğrendim...
 Sonra iki poşet kapıp yetişmiş kıvırcıkları toplamaya geçtik.
Biz niye kıvırcık yetiştirmeye çalışıyoruz ki :)
İki poşet kıvırcık doldurduk, birisi benim ikinci poşet İlhami abinin...

 Bu sera havasız havalandırma iyi değil dedi. Havalandırma iyi olmaz ise ne olur dedim, kıvırcıklar mantar yapar ve dipten çürür ve olduğu yere çöker dedi.
Kestiğimiz kıvırcıkların yan taraflarında çürümüş ve çökmüş kıvırcıkları yerinde gördüm.
Kıvırcık ekilen seralar havadar olmalıymış.
Havalandırma olmaz ise kıvırcıklar olduğu yerde yok oluyor, dipten çürüdüğü için çürüdügünü çok geç anlıyorsunuz...
 Bir başka arılıktayım, bugün bu arılıkta şurup verdim.
 Yaklaşık 80 bölme arıya şurup verdim. Arıların stokları fena değildi ama ileride havalar soğuyacak uzun süre yağış olacak gibi raporlar var.
Bende şurup kenarda duracağına bölmelerde dursun dedim.
Bir ruşetin durumu iyi değildi, ona şurup vermedim.Versemde alamayıp yağmalanırdı.
 Bazı ruşetler oldukça iyi...
 Şurup dağıttığımı anlayanlardan biride bambus arısıydı. Boşalan pet şişelerin kapak altına sızan şurupları çekiyordu, oldukça uzun bir dili var ve doymak bilmiyor, depoyu fulledi...
 Bir başka bambus arısı elimdeki şurupları yalıyordu. Bu bambus arısı polen de toplamış.
 Bazı ruşetlerin önündeki dikenler girişleri kapatmaya başlamış...
Bu konuda en etkili alet orak, her alanda çalışır, Parmak kalınlığındaki böğürtlen dikenini bile vurduğunuzda kesiyor hemde hiç zorlanmadan.
 Pire ilacı ve battal boy...
 Köpeklerin iç parazitlerini dökecek haplar. Bu hapları konserve balıkla köpeğe yediriyorsunuz..
 2 Hapı yuttu bile...
Deriden pire ilacı verdim. Yavrularını kullanılmayan bir ahıra taşıdı. Sonrada kaşınmaya başladı. Bende Gebze deki veteriner arkadaşıma gittim oldukça ünlü bir abimiz. Basri abi bu ilaçları ver dedi uyuz mu' diye sordu dedim uyuzluk yok.
Kaşıntı geçmezse demekki uyuz o zamanda uyuz için fulimetril etken maddeli ba-tcik verilecek, 5 gram kafata sırta ve kuyruk sokumuna deriden dökülecek....
 6 Aralık cumartesi Darıca'da çalıştım.
Ektiğim çilekler çiçeklendi ve çilek bile vermeye başladı...
Havalar soğudu...
Çiçeklenme bir taraftan da devam ediyor...
Kanola çimlenmesi...
Toprağın üzerinde kalsa bile çimleniyor...
 Daha önceden çimlenenleri bu hafta naylon örtü altından açıga çıkarttım...
Yaklaşık 2 bin fide hayata şimdilik viyollerde tutunmaya çalışıyorlar,ilerleyen günlerde ormana nakledilecekler, burası sıcak iyice bir köklensinler...
 Makro çekimler...
Kanola çimlenmesi...

Kanola çimlenmesi....
 Cumartesi günü beni bayağı uğraştıran işlerden birisi yeni kanola ekimleri oldu.
14 viyole daha kanola ektim...
Her viyolde 300 göz var...
Her göze elle tohum atmaya çalışıyordum, biraz sonra kayış sıyırdı, elimle serptim gitti, sanki tohuma paramı vir dik :)
 At at bitmiyor...
 En iyisi serp gitsin....
Bir viyolu mum eritme buzdolabine koyduk bakalım o nasıl olacak...
 Binlerce kanola fidesi ekimi tamamlandı.
Tarlmız yok ne yapalım, hobi kanola ekimi böyle olur...
Ortasına kazıkları çaktım...
Üstüne naylon gerdim...
Sonuçları merak ediyorum....
Biraz daha kurtsuz zeytin topladım.
Zeytinin selesi var, salamurasını da yaptım.
İlhami abiye salamura ne zaman yenir dedim, ayvalar çiçek açınca dedi :))

 Serada son durum...
Cumartesi serada delikler açmıştım...
Hemen alt tarafımızda sera var, iki tarafı açık bizimki sauna gibi terleme bir türlü bitmiyor...
Bu kıvırcıkküflenmiş, ve çürümüş işi bilenler küf değil mantar diyor ve sebebi havasızlık...

 Bu arı arılıkta acayip çalışıyordu. Dedim galiba yağmalanıyor arada bakıyorum polenli giriyor. Girişe elimi sürdüm biraz yapışık gibi bulaşıklık var. Dedim yağmalanıyor... Kovanı açtım yağmalanma yok.
Arılıkta sıradan kontrole devam ettim bir kovan yağmalanıyordu.
Musluğunu kapattım.
Akşam üzeri yağmalanan kovanı İlhami abi ile açtık....
Çıkan bizim çok acayip çalışan kovana gitti...

 Polen gelişi güzeldi...
Birde beyaz polen geliyor onu nereden buluyor bilmem...
Ruşetlerde sorunsuz çalışıyor, bu ruşet açlıktan ölürken yakalamıştım, arısını yarısı öldü ama şu an durumu gene iyi...