kestane etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
kestane etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

29.04.2019

ANA ARI ÜRETİM HAZIRLIKLARI DEVAM EDİYOR, KIZLAR BİR KAÇ GÜNE DOĞMAYA BAŞLAR...


İşler iyice hızlandı yeni bir sezona daha girdik.
İki hafta izin almıştım Milasta bir tur suni tohumlama yaptım alt yapıyı Salih Güngör hazırladı ben erkekleri götürmüştüm oldukça başarılı bir çalışma yaptık iki kayıp verdik gerisi oldu.
Gebzede ise havalar yeni ısınmaya başladı nisan ayının beşinde bu metrolara arı silkelemiştik hafta sonu ilk kutuları böldük memeleri dağıttım.

Arıcılığa kazandırdığım ekipmanlardan biriside bu metro dediğimiz çok sayılı minik çıtalı kovandır. Videosunu çekerken aklıma geldi arıcılığa ekipman adına buluş ve ekipman kazandıramayanlar yıllardır koloni yönetimi anlatırlar :)
Herkes yaptığı işin çobanıdır, adam aslında çobanlığı anlatıyor ama adına koloni yönetimi diyor :)

Arıcılığa kazandırdıklarımız ekipman ve kolaylıklar konusunda Allaha şükür bu konuda tekiz, buna ülkemizdeki bilimcileride dahil. Bilimcilerimizin buluş ve ekipman üretimi malisef yok, yazdıkları kitaplar yabancı yayınlardan alıntı ömür böyle geçmiş adamların havalarından da geçilmiyor :)
                                              
 Bu siteme geçmeden bir kutuya yaklaşık bir çıta arı döküyorduk. Kutuda açık kapalı yavru yok kuru petekte çaresiz bekleyen arılar umutları olmadığından diye zannediyorum arının büyük bölümü ölüyordu.
Bu sistemde aynı kovan böler gibi kutuya arı bölüyoruz. Yavru var azda olsa bal var kek bölümünde en az 15 gün yetecek kek var. Arıların yaşama bağlanması için gerekenler var yani.
                                     
Hafta sonu kutuların bir kısmını doldurduk.

Doldurduğumuz kutuların çıkmak üzere olan ana arı memeleri verildi.
İlk kutuları araziye dağıttık. Hedefim aldığımız siparişleri zamanında vermek.
Bir tararftanda hala metrolara arı koyuyoruz Gebze bir haftadır ısındı bir hafta önce buz gibi havalar vardı.


Biraz geç kalmıştım akşam üzeri arının birisi beni yedi maske olmasına rağmen bu yılın en çok iğnesini yedim. Şu an tüm kovanlarımda ruşetlerimde takviye verilen birer çıta Muğla arısı var onlarda gerekeni yapıyorlar bir ay sonrası ancak ömürleri biter :(
F1 kutularını bir haftaya kadar doldurup sezon sonuna kadar kutuları faliyette tutmaya çalışacağım.  Ağırlık ise damızlık üretiminde olacak.
Erkek arılarda verilen şuruba yumuluyor bunu ilk defa gördüm, normalde bal yerken görünüyordu.
Arılarda varroa mücadelesi atlanmamalı, varroa görünmüyor kanatsız arı görünmüyor ama bir tur ilaç verdim polen tuzaklarına varroa düşmeye başladı ikinci turu vereceğim. Varroa mücadelesine başladığım zaman bir hafta ara ile üç turu bitiriyorum yoksa mücadele eksik kalıyor.
Ana arı üretiminde başlatıcı 5-6 çıtalık arıya 100 civarında meme veriyorum büyük bölümü tutar. Meme ile çıta arasındaki boşluk bir parmak yani 1 veya 1.5 cm olmalı.
Tutan memeleri bitiricilere dağıtıyorum.


Ana arı ve arı sütü üretiminde polenli çıta olmadan bu işi yapma şansınız yok. Gene benim uygulamam olan bu yöntem ile polenli çıta oluşturmak çok basit. Topladığımız taze polenleri boş peteklere doldurup çok ince şurup püskürtüyoruz. Şurup püskürtmediğimiz zaman poleni arılar atıyor büyük bölümü dökülüyor bu detay çok önemli.

Polenleri petek gözlerine dolduruyoruz.
İnce şurup püskürtüyoruz, birazda çıtayı silkeleyip arılarınıza verdiğimiz zaman bir saat sonra çıtayı çıkartıp bakın polenleri gözlere sıkıştırılmış göreceksiniz. Video yayınlamıştım ertesi gün bakın diye bu yıl çıtayı verdiğim kovanı kısa sürede açmam gerekiyordu açtım polenler anında sıkıştırılmış gördüm gözlerde. Alt linkte yayınladığım polenli çıta videosu var.
https://www.youtube.com/watch?v=u11-e4o9XsY

Hafta arasın 23 nisan günü akşam Bursa'daki akrabam Cemal abimin kızının düğün cemiyetine gittik.Yalavadan geçerken sofi amcama uğradım arıları ölmüştü iki arı bıraktık.
Cemal abime hayırlı olsun deyip gece yarısı geri Gebze'ye döndük.
Düğünde 35 sene öncesi birlikte çalıştığımız Trakyalı Süleyman Kırtan. Yıllar sonra düğünde buluştuk eski günlere gittik, dokumacılık yapmıştık. Süleyman şu an Milli eğitimde memur olarak çalışıyormuş. Av sezonu bir açılsın ördek avına Trakya'ya gideceğiz :)
Busa'ya gider iken Yalova'daki Doğa peyzaj Ruhani abiye uğradık badem aldım. Üç tanesi 45 dedi sen 30 ver deyince 5 tane 50 olurmu dedik Kayseri'limisiniz diyor yok komşuyuz dedik :)
Teksas, Ferragnes,Ferraduel ve Vairo alacaktım Vairo yokmuş. Badem su istemeyen kurak arazilerde yetişir su verilirse daha süper olur. Bademin üretimi nedense ülkemizde ihmal edilmiş badem ihtiyacımızı Amerikadan italat yaparak karşılıyoruz.

Teksas Badem verimli bir ırk soğuklardan etkilenmiyor geç çiçekleniyor.
Ferragnes badem hastalıklara direnci fazla don olaylarına yakalanmıyor.
Ferraduel Badem tozlayıcı her yıl verim veriyor.
Vairo İspanya bademi ülkemize iyi uyum sağladığı söylenmekte gelecekte bu bademe geçilecektir diyen çok.

Yerli bademlerimiz yokmu diyenler elbette yerli süper kalite bademlerimiz var ama ülke genelini kapsayacak bademlerimiz yok.
Muğla'da Datça bademi Amerikaya ihraç ediliyor çok kaliteli badem ama bu bademi Anadolu'muzda doğuda yetiştirmek imkansız.

10 Liralık aktardan Acı Badem aldım, yüzden fazla badem çıktı paketten. Bunları üç gün suda bekletip yarısını toprağa yarısını da poşetlere ektim.
Tüm badem fidanlarının altındaki anaçlar acıbadem yada şeftalidir. Acı badem oldukça dayanıklı bir anaç olup en az 50 yıl hayatta kalıyor. Ektiğim bademlere almış olduğum bademlerden aşılama yapacağım.

Poşetlerdekilermi yerdekiler mi daha iyi gelişecek görmüş olacağım.



Kestane fidanlarını hazır ektiğimde gelişmiyor, kestaneyi ektiğimizde kendi yerinde daha iyi gelişiyor.

Bende biraz kestane ektim bardaklara biraz daha havalar ısınsın ormanda bazı yerlere dikeceğim.
İki yıl içinde kestaneden çıkan fidan neredeyse iki metreye ulaştı.
Hazır kestane fideleri böyle gelişmiyor.
 Sperm depolamak için aleti kurmadan  sadece şırınga tutucuyla çalışmak daha kolay. Yurt dışında bir sitede bu malzeme 50 avronun üstünde. Sadri abiye resmini atmıştım daha önce yapmıştı nerede bulamadım yeniden istedim yeniden üretip yollamış, sağ olsun.
 Bu işte hijyeni acayip ön plana çıkaranlar var bunu defalarca kanıtladım hijyen arıya temas eden yerlerde yapılmalı, öyle berbat ortamlarda çalıştık, ahırda bile tohumlama yaptık sıkıkntı olmadı.
 Toplanan sperm 17 derecede 1.5 ay saklanabiliyor. İlk depolamayı dolaba attım ama henüz ortam sıcaklığı henüz istediğimiz kadar çıkmıyor daha önceleri açıkta 15 gün beklettiğim spermleri kullanmıştım sıkıntı olmamıştı.
Yoğun bir sezon beni bekliyor, artık arılıktan 9-10 gibi çıkarım her mesai çıkışı arılığa yardırma zamanı...

12.10.2014

ARICININ BAYRAMI...


Bayramda Düzce'ye davet edildik. Kahvaltıyı köyde yapıp kestane toplayacağız...
Kurban bayramının ilk üç günü ful çalışmıştım arılıkta çok az iş kalmıştı, dördüncü bayram İlhami abi Düzceye gidiyoruz deyince biraz kızdım şimdi gezme sırası mı tabiki içimden. Davet 2 ay öncesindendi, arada kaynatırız diye düşünüyordum olmadı :)
İyiki gitmişiz, iş iş nereye kadar, bahardan beri bir gün kafamıza göre tatil yapmamışız...
Kış gelsin biraz kafa dinlemeyi düşünüyorum...
Resime bakarken halimi düşünemiyorum, Engin abi seyrediyor, biz ne götürmüşüz be...

Yolda ana arı teslimatı var. İzmit'ten hobi arıcı Sadettin aldığı ana arılardan birisini kestirmiş. Dedim acele mi ettin, yok abi kovan kendisi ana arı çıkartmış fark edemedik bizim hatamız dedi, usta arıcı olsaydı elli türlü bahane öne sürerdi...
Neyde kahvaltıya geri dönelim...
Köy kahvaltısını duyunca, otobandan çıkıp yeniden girmeme rağmen bir saat on dakika gibi bir sürede kendimizi köyde bulduk. 
Bir ara ilhami abi fazla basma dedi basmıyorum dedim, kaçla gidiyorsun 180 ni geçmedim deyince hiç hissedilmiyor dedi :)
İlhami abi böyle şeylere kesinlikle gelemezdi Hakim abi olunca ses edemedi...
Kahvaltı masasında sadece zeytini satın aldık dediler gerisi hepsi köylüye ait.
Köylü dediğin böyle olmalı, Gebze'deki köylerde, köy ürünü bulamazsınız sadece süt alabilirsiniz...
Masamızda dağdan toplanmış minicik çileklerden yapılmış reçel, böğürtlen reçeli, kızılcık reçeli,köyde kendi sütlerinden yaptıkları Çerkez peyniri,tereyağ,acıka denilen birçemen çeşidi,bahçeden domates, kestane balı, köy ekmeği ve lavaş köfte, patates ve köyde köy yumurtası...
Düzce Güven Köy...

 Melih Ataseven...
Kestane toplamamız kısa sürdü, bir saatte kovalar doldu, fakat kazık yediğimizi sonradan anladım, İlhami abi kendisine büyük kova almış, bize küçük kova vermiş :(
 Kestane topladıktan sonra poz veriyoruz...
 Herkes mutlu, ben ise aşağıdaki resimde görüldüğü gibi ilhami abinin kovadan kestane aşırıyorum ama nereye koyacaksın....
 Anlayacağınız oyuna getirildik, arada hakim abide uyumuş...
En ufak kovada onun :)
 Kestane tarlasında devasa bir kestane ağacı. Kestaneler hastalanıyor muş, kademe kademe kesip kurtarmaya çalışıyorlar...
Kesimden sonraki filizler bir kaç sene sonra kestane vermeye başlıyormuş...

Yetişe bileceğimiz yükseklikte açılmış düşmek üzere kestaneler vardı...
 Kestane...
 Kestaneler...
 Ormandan döndük sırada bölmelerin kontrolü var.
Bu arıların ana arıları ben vermiştim...
7 Ekim 2014 güzel polen akımı var.
 Bölmelerde bazı sorunlar vardı onların giderilmesi konusunda açıklamalar yaptım, Zaten videoları var.Varroa konusu biraz ihmal edilmiş, kanatsız arılar vardı, bazı arıların üzerinde varroa vardı, Mücahit bir yıllık arıcı ve öğrenmeye açık birisi bunları çabuk atlatacak.
Tüm yeni arıcılar gibi bu bölmeler kıştan çıkar mı...
 Bu bölmelerde şu an iki çıta yavru var, bu gün yavruya son vereyim deseniz iki posta daha yavru çıkacaktır....


 Başta İbrahim olmak üzere ailesine Engin abimize ve Melih'e nasıl teşekür edeceğimi bilemiyorum.Hepsinden Allah razı olsun...
Bu arada körükçüm ilhami abi, magazin işinide unutmuyor, körükçü her işi yapmalı :)
Geziyi bitirip geri dönüşe geçtik...

 Yol kenarında her taraf kabak...
Birde yerli diye yazmışlar acayip güldük...
Direksiyonda olmama rağmen, kabakları ve etiketi resimlemeyi başardım...
Şok yerli kabak 1 lira yazıyor....
 Gelelim topladığımız kestanelere...
Düzce kestanesi oldukça meşhur...
Toplanan kestaneleri köylü satmak için pazara götürüyor.
Birlik olunsa haftada bir iki gün belirleyip alıcıları köye çekebilirler...
Bu kadar kestanenin çok olduğu yerde kestane şekeri yapılabilir....
Ben biraz fazla hayal peres biri olabilirim ama dediklerim uygulanabilir şeyler...
 Facede bir tanıdığım değişik bir kestane çizimi yayınladı, hemen kopya çektim ve kestaneler az ısınınca kabuğundan çıktılar...
 Tencereye koyup suyunu ayarladım birazda şeker ilave ettim....
Kısık ateşte pişti...
 Piştikten sonra ocağı açıp yüksek ateşte fazlalık suyunu uçurdum, al sana kestane şekeri...

Acayip güzel oldu,seneye kurban bayramı ne zaman :)