Düzce Pamukova Düzce'li arıcı Erkan Kaya'nın arılığındayım. Erkanın arılarının büyük kısmı bu arılıkta. Arılıktaki anaların çok azı başkasından, gerisi benden.
Zayıf bölmeler, köpük ruşetlere alınmış. Kovanların yüklemeleri ve kontrolleri yapılıp kapatılmış. Ruşetlerin stok işlemleri tam bitmemiş, arıların kışlık stokları hazır arı yemi verilerek karşılanıyor.Köpük ruşet kovan.
Asistanım Kadir Ulutaş güzel resimler çekmiş, şimdi diyor ki Mersin'e ne zaman gideceğiz::))
Erkanın söylemesine göre açıktaki ruşetlerin son rötuşları yapılıyormuş, yakında kış moduna geçecekler.
Arılığın geneli örtülmüş, kovanların yağış ve rüzgardan etkilenmemesi için önlemler alınmış durumda.
Tek tük arı gidip geliyordu, bu soğukta polenle gelen işçi arılar vardı.
Erkan arılık ve çevreyle ilgili bilgiler veriyor. Erkanın en ilginç özelliklerinden biriside mesleği arıcılık olmasına rağmen ana arı üretmek gibi derdi olmaması. Neden kendi ana arılarını üretmiyorsun dediğimde Ana arı işi ayrı bir iş ve çok zor ben uğraşmam diyor, hayret etmemek imkansız, bizim insanımız bunu nasıl diyebilir dimi....
Gerçekten ana arı işi acayip takip isteyen bir bölüm, dolap beygiri gibi ana arıların kutuları arasında aylarca dönüp duracaksın.
Arılığın civarında evler ve yazlıklar vardı.
Kovanların hemen hepsinin altı plastik. Altı havalandırmalı kovanlar kışı daha sağlıklı geçiriyorlar. Bunun en büyük delili ise Trakya'da fenni kovanlar sönerken altı tamamen açık sepet kovanlar nedense sönmüyor...
Arılığın hemen arkası fındıklık, fındıklar püskülenmişti.
Bazı kurcaladığımız kovanlarda ne oluyor diye dışarısını kontrol ediyor..
Erkan geçimini arıcılık yaparak kazanan biri. Dünyadaki gelişmeleri takip ediyor, gelişime açık arıcılardan biri.
İnsanların bakış açıları her konuda önemli, at gözlüğü takanların sonları iyi olmuyor, keşke herkes objektif bakabilse.
Arı uçuşu yok, genede duramadık bir arı açıp, kışlamaya nasıl sokulmuş bir göz atıyoruz. Kovan kapakları üzerine branda çekilmiş.
Kapaktaki havalandırma delikleri akım olmasın diye gene kapalı.
Kapak altındaki örtü üzerine strafor konulmuş. Bunu niçin yaptığını ise söyle açıkladı. Abi Almanya'da , Avusturya'da köpük kovan kapaklarının altında bile böyle strafor var dedi. İnsanlar gördüklerinden mana çıkarmalı, Erkanda bunu çok iyi yapıyor.
Kovan örtüsü olarak naylon kullanılıyor.
Bu kovan kışa hazır, stok tamam, izole işlemleri tamamdı, yeşillik olsun diye bir bakalım dedik, iyiki bakmışız bayağı bir şeyler öğrenmiş olduk.
Kovan tavanı güzel izole edilmiş ise zaten o kovanda rutubet sorunu olmuyor, benim görüşüm tavan zayıf olursa rutubet oluyor...
Arılığın önündeki 10 dönüm araziyi erkan kiralamış. Bunu niçin yapıyor, kanola ekmek için, kanola ekilmiş.
Yakından bir bakalım diyoruz. Tarlada kanola çıkmış durumda, bahara soğuktan yanmadan çıkarsa süper olacak diyor. Bakın birileri bir şeyi kafaya taktığında risk alıyor ve bayağıda masraf ediyor, bu çok önemli. Bunu niçin yaptığını sordum, dediki abi Trakya'ya gidiş geliş 2 bin lira. Ben 10 dönüm boş araziyi 500 liraya kiraladım hem arımı koyuyorum, hemde kanola deniyorum. yaptığım masraf 2 bin liradır. Kanola yanmaz ise Trakya'yı ayağıma getireceğim. Bu iş tutarsa 30 dönüm yer kiralayıp kanola ekimi yapabilirim dedi. Ekilip biçilmeyen o kadar boş yerlerimiz var ki...
Kanola erken ekiliyormuş, şu an kanola çıkmış, inşallah burasının sap sarı çiçekli halini de görürüz.:.
Bir denemede Engin Atın abimiz yapmış, kanola ekimi yapmış inşallah hayırlı olur.
Kanola tarlasından geri gelirken alınan resim. Arılık zaten tek resme yakından sığmıyor.
Tarladan geri dönüşta makinayı ben aldım, bir kaç resimde ben çekeyim, Kadir Ulutaş güzel resimler çekmiş.
Bizim asistan bu gidişle arıcı olur gibime geliyor, arıları acayip sevdi::))
İzole için fazlalıklar uçmasın diye tutturulmuş.
Arılıktan yavaş yavaş ayrılıyoruz, arayanlar nerede kaldınız bekliyoruz filan, yemekten yeni kalktık, künefe yenecekmiş.
Arılığın arkası kuzey, fındıklık güzel rüzgar kesicilik yapıyor.
Arılığın ön tarafı güney ve güneye doğru meyilli, arılık için süper bir yer.
Ruşetler köpükten ve çok hafif oluyorlar, rüzgardan etkilenmemesi için üzerlerine kalas bağlanıyor.
Bizim asistan Kadir ise işi kavradı, maşallah elinden her iş gelecek.
Panorama arılık fotosu, ancak bu şekilde tüm arılık tek karede toplandı. Yukarıda bahsettim bu arılıktaki ana arıların %90 nı bana ait, benim verdiklerim F1, kendi imkanlarıyla üretilenler ise f2. Ülkemizdeki arıcıların büyük bölümü ana arılarına isim koyamamakta. F1 diyebilmek için damızlıkların saf olması lazım, Efraim abi bazen F 16 der, bence fe 116 dan da ileri. Benim yaptığım işleri beğenmeyenlere bu tür arılıklar, kapak olmaya devam edecek. Ali Türk arıları, tamamen %100 yerli, bu aynı sapına kadar debi reklamına benzedi ama ne yapayım öyle yani.....
Küçük bir Not: Ülkemizde ürettiği damızlıkların anasını babasını belirleyen bir arıcı var mı? Ben varım ama...