2008 yılı mayıs sonumuydu ne bu resimi çektiğimizde. Dr.Muhteşem Turunç arılıgında düzenleme yapmıştım. O günden bu güne neler degişmiş yarın görecegiz. İnşallah kovanlardan dalak ve yürek çıkmaz. Şimdiden kıvırma hareketleri başladı abi biliyorsun, hastaneye düştüm ee çoktan beride kovanları açamadım malum desede yarın, ak koyun karakoyun belli olacak.
İnşallah, gene kovanların içi karışmamıştır.::))
Bu gün itibariyle bir 5 gün daha izin aldım. Hafta içi ise bir kaç gün Gebze'de olamayacagımız için anaarı üretiminde yapılması gerekenleri yapıyoruz. Sıradan kutu gözlerinin tamanını taradık, son gelen damızlık karniyollardan ürettiğimiz karniyol F1 lerin bazıları yumurta atmaya başlamış, bu anaarıları geçen bal sagımına giderken temmuzun 10 da meme olarak vermiştik. Yumurta atan var, eşleşmeye gidip gelmeyen var. Kovanda durup yumurta atmayan var, bunları kayıt ediyoruz. Yumurta varsa ilk olarak kanat kesmek başlıca işim. Boya daha sonra geliyor. İnsanın bir şeyler üretmesi acayip bir duygu birde para kazanmaya başladınızmı çok mutlu oluyorsunuz. Karniyol arısı ilerde Tükiyemizde çok iş yapacak. Bu eksiklik ilerde tüm çıplaklığı ile ortaya çıkacak bunu görecegiz. Bir çok yere anaarı sattım veya hediye gönderiyorum, insanların kullanmalarınıda gözlemleyecez. En büyük hedefim ise saf karniyol üretmek. Dışa bağımlı yaşamakta istemiyorum. Bu işi bu sene başarmayı düşünüyorum. Yakında suni dölleme cihazımız hazır olacak. Birde ben bu işi yaparken kimseye konu mankeni olmayacam. Tamamen amatör ve hiç egitim almadan bu işi dönerci dükkanında yapacagım.
Hafta sonu dagıtacagımız memeleride dagıtıp, kısmetse cumartesi Muhteşem abinin arıların sagımını yapacagız. Peşinden benim ballar sagılacak. Arılarımızı götürdügümüzde ilk 10 gün hiç bal getirmeyip birde kovandaki balları arılar yemişlerdi, bende sagımı yarıda kesmiştim. O tarihten sonra hava durumları ve bölgeden gelen haberler olumluydu. Nasipte ne varsa bakacagız, bizim arılar afet gördü zevkten dört köşe olanlar var, kına lazımsa söylesinler ücretsiz gönderilir.
Bu arada boyadıgım anaarıları biraz dışarda özgür bırakıyorum nasılsa kanat yok ve uçamıyorlar. Üzerimde geziyor bu esnadada boya kuruyor. Biz Trakya'dayken yeni bir haber yayına girecek. ırklar ve farklar diye. Geri döndügümüzde konu üzerindeki yorumların degerlendirmelerini yapacagız. Bu sene benim için çok yogun geçti. Anaarı üretimini kurmak çok meşakkatli. Sistemi kurdugunuzda sorun kalmıyor, işler acayip hafifleşiyor ama sistemi sıfırdan kutudan kurmak ölüm diyebilirim. Bazen belediyeden çıkıyorum paydos etmişim, geberiyorum bir uyku basıyor, arılıgada gitmem lazım. Bazen direk eve gidip yatıyorum.
Bu arada hafta içinde kendi aramızda bir konuşma yapmıştık. Saim abi bir proğram yapalım diyordu. Oktay'da olaya dahil gözüküyordu, tamam yapalım dedik sonra işler karıştı. Oktay kardeşimiz başka işleri var ve çok kısada süresi kaldı. Son anda Saim abide bu hafta Trakya'ya gelemiyorum dedi. Doktorumda yav hep davetlere gidiyoruz birde biz davet edelim dedi, abi biz demem sen davet et dedim::))
Bu seferde diyorki tamam ben davet edeyim, sen nasılsa ustasın benim elimi cebime sokturmazsın. Bende dedimki cebinde yılanmı var niye sokmayacan::)))
Şimdilik ben hacı ve başakşehirden Salih ve Kemal abiler olayın içindeler bakalım nasıl agırlanacagız.
Bu linkte daha önceki kovan düzenlemem var.
Bu linkte daha önceki kovan düzenlemem var.
İnşallah, gene kovanların içi karışmamıştır.::))
Bu gün itibariyle bir 5 gün daha izin aldım. Hafta içi ise bir kaç gün Gebze'de olamayacagımız için anaarı üretiminde yapılması gerekenleri yapıyoruz. Sıradan kutu gözlerinin tamanını taradık, son gelen damızlık karniyollardan ürettiğimiz karniyol F1 lerin bazıları yumurta atmaya başlamış, bu anaarıları geçen bal sagımına giderken temmuzun 10 da meme olarak vermiştik. Yumurta atan var, eşleşmeye gidip gelmeyen var. Kovanda durup yumurta atmayan var, bunları kayıt ediyoruz. Yumurta varsa ilk olarak kanat kesmek başlıca işim. Boya daha sonra geliyor. İnsanın bir şeyler üretmesi acayip bir duygu birde para kazanmaya başladınızmı çok mutlu oluyorsunuz. Karniyol arısı ilerde Tükiyemizde çok iş yapacak. Bu eksiklik ilerde tüm çıplaklığı ile ortaya çıkacak bunu görecegiz. Bir çok yere anaarı sattım veya hediye gönderiyorum, insanların kullanmalarınıda gözlemleyecez. En büyük hedefim ise saf karniyol üretmek. Dışa bağımlı yaşamakta istemiyorum. Bu işi bu sene başarmayı düşünüyorum. Yakında suni dölleme cihazımız hazır olacak. Birde ben bu işi yaparken kimseye konu mankeni olmayacam. Tamamen amatör ve hiç egitim almadan bu işi dönerci dükkanında yapacagım.
Hafta sonu dagıtacagımız memeleride dagıtıp, kısmetse cumartesi Muhteşem abinin arıların sagımını yapacagız. Peşinden benim ballar sagılacak. Arılarımızı götürdügümüzde ilk 10 gün hiç bal getirmeyip birde kovandaki balları arılar yemişlerdi, bende sagımı yarıda kesmiştim. O tarihten sonra hava durumları ve bölgeden gelen haberler olumluydu. Nasipte ne varsa bakacagız, bizim arılar afet gördü zevkten dört köşe olanlar var, kına lazımsa söylesinler ücretsiz gönderilir.
Bu arada boyadıgım anaarıları biraz dışarda özgür bırakıyorum nasılsa kanat yok ve uçamıyorlar. Üzerimde geziyor bu esnadada boya kuruyor. Biz Trakya'dayken yeni bir haber yayına girecek. ırklar ve farklar diye. Geri döndügümüzde konu üzerindeki yorumların degerlendirmelerini yapacagız. Bu sene benim için çok yogun geçti. Anaarı üretimini kurmak çok meşakkatli. Sistemi kurdugunuzda sorun kalmıyor, işler acayip hafifleşiyor ama sistemi sıfırdan kutudan kurmak ölüm diyebilirim. Bazen belediyeden çıkıyorum paydos etmişim, geberiyorum bir uyku basıyor, arılıgada gitmem lazım. Bazen direk eve gidip yatıyorum.
Trakya'dan geri geldiğimizde, püren için gelecegimiz yere bu sene arı bırakıp gittim di. Hacı abinin iki hurda kovana arı bölmüştük. Arıları taşırken bir kovandanda arı çıkmıştı. Onuda bırakıp gitmiştim. O gün bu gün ormana gidemedik. Dün akşamleyin hacı abinin münübüsle ormana gittik. Böldüğüm arıların analar çıkmış eşleşmiş ve yavru kapatmaya başlamışlardı. Bir çıta arısı var, iki yanınada bal vermiştim. Balları bitmiş, hemen katlı kovandan birer kapalı yavru ikişer çıtada bal verdim süper oldular.
Katlı kovanda arı durumuda iyiydi, acayip polen getirmiş, bir çıtadaki poleni söküp yavru atmaya başlamışlar. Bu tür çıtalarınız varsa kovan duvarlarına almayın bir iki çıta içe verirseniz arı yavru zamanı çok rahat ediyor. Daha önceleri bu tür çıtaları en dışa alın diyorduk, dışa aldık, arıda üzerini balla kapadı, polende gelmiyorsa balın altındaki polenler bir işle yaramıyor. Bu tür çıtalar iç kısımlşara alınmalı.
Bu polenli çıta acayip hoşuma gitti, sanki Türkiye haritası işlemişler bana. Bu sırada yanımızda iki adet eski kovan götürmüştük dün tekrar iki kovanada bölme yaptık. Ormanda birden 5 kovanımız oldu.
Püren bu sene hiç sıkıntı görmedi. Belkide yıllardır ilk defa bu kadar canlı. Yaz boyu bazı yıllar damla düşmüyordu. Bu sene çok yagış aldık. Çok erken açanlar var, tek tük.
Bu arada bıraz genişletme faliyeti yaptık. Arıları böldükten sonra hacı eline kazmayı alıp, ilerdeki çalıları traşladı. Burası yaklaşık 50 kovan arı alıyor ilerledikçe arı sayısı limitide artıyor. Hacıyla son kovan arasını yeni açtık, ölçtüm tam 11 kovan sıgıyor yeni açtıgımız yere. İlerleyen zamanda gerekli düzenleme yapacagız inşallah. Ormanda sabit bir arılık yeri düşünüyorum. Birde çıkma kapalı kasa bulursam çok iyi olacak. Bu arılıgın 200 metre yanında devamlı ormanda ikamet eden ve hayvancılık yapan yörükler var. Çok zor şartlar altında yaşamlarını sürdürüyorlar. Arasıra onlarada misafir oluyorum.
Trakya'ya götüremediğimiz arılardan biri. Yaklaşık 15 çıtadaydı, balını ve arısını diğer bölmelere paylaştırdım. Şu an 8 çıta falan kaldı ama bölünenlerden gelen tarlacılarla alt katı dolduru sanırım. Bu arılıkta bir bidonda invert şurup vardı dün akşam hepisinede invert şurup verdik. İnvert şurubun bu özelliği süper. Belkide yapılalı 2 ay oldu hiç bozulma yok. Ayrıca kütügün bir litre şurubunu hala balkonda bekletiyorum, kütük gideli kaç ay oldu invert şurup hala bozulmadı.
En son kovan yeni açılan yerde, bir berisi ise eski son noktaydı.
Haberi yayınladığım saatlkerde yeniden güzel yağmur yagıyordu Gebze'ye.