19.04.2009

ARTIK HAFTA SONLARI VE HAFTA İÇİ HEP FUL, YANDIMKİ NE YANDIM::)))

Tahtaları bir halıcı arabasıytla getirdik. Bu sene bir daha bu kadar malzeme alırsam seneyede artık malzeme işim kalmaz gibi.
Bu hafta sonu Sultanbeyli'ye tahta almaya gittim. Bu malzemeler çoktan alınmalıydı bir türlü ucu ucuna denk getiremedik işleri. Bunlar kovan çıtalarının üst eşek dedigimiz parçasıyla çıta alt çıtası yapaılacak.
Tahtacı abiyle bu hafta hiç uğraşmadım. Havaya bakarmısınız peşin satıyorya dedigi dedik. Dediki ne alacaksan al seçtirmiyorum sıradan olacak dedi. Dedim bulduk belayı. Abi tamam dedim sen ver, birine kızmışın hıncını benden çıkaracaksın, ne biliyorsan yap. Sonra yumuşadı onun verdiklerini ben kantara götürürken çogunu başka yere yükledim::))
Aldığım tahta 500 kiloydu. Bir yakınımla gittik tahtaları almaya, oda gittigine pişman. Sana kim dedi benimle gezmeye gel diye. Ben arabayı istedim ,abi çoktan beri görüşmüyoruz birlikte gidelim sohbet edecekmiş::))

Tahtalar kaymasın diye şimdide önden bağlama çekiyor. Doğan SERT; kendisi halı, mobilya ve çeyiz işiyle ugraşır.
Sonunda malzemeleri Cemil ustanın marangoza indirdik. Birazda kontraplak aldım. Trakyaya gitmeden iki anaarı verecegim tüm kovanların arasına 4 mm kalınlıgında. Ortaları büyükçe kesilecek ve tellenecek. Bu aparat yolculuklardada kullanılabilecek.
En son işleri bitirdik saat gündüz üç gibiydi. Hacı abiye dedimki sen evine git bende evime gideyim. Motoru alıp geliyorum. Hacı abi önceden hazırladığım janter ekipmanlarının çıtasınıda götürdü. Çünkü birazdan transfer işlerine başlanılacak.
18 Nisanda dün yapılan tranferlerin büyük bölümü tutmuş. 26 tranfer bir kovana vermiştim, 17 tane tutmuş. 26 tane bir başka kovana verdim,20 tane tutmuş. Bir kovanada 6 tane vermiştim hepsi tutmuş.
20 tutana yandaki tutan 6 taneyide ekleyip ilk defa bitirici kovana verdim. 17 tutana, 9 adet yeni ilave tranfer yaptım. 6 tane tutup alınanada tekrar 6 tane tranfer yaptım. Şu an 70 civarında tutmuş meme var. Hafta sonuna kadar 70 civarı göz arılandırılacak. Peşinden bir tur daha gelecek ve toplam üç turda 200 civarı göz arılandırılacak ve memelendirilecek. Ayrıca 10 gözlü üç adet başka kutum var onları başka işte kullanacagım.
O kadar çok işim varki Allah bana ve tüm arıcılara yardım etsin.

17.04.2009

YENİDEN HEMDE GÖNÜLLÜ, DOKTOR KONRÖLÜNE GİRDİM::))

Nihayet bu gün ehliyetim çıkmış ve almaya İstanbul'a gittim. Gitmişken lazım olan bazı malzemeleri almak için bir petekçiye gidip çay ve muhabbetten sonra bazı şeyler dikkatimi çekti onları resimledim. Kovanla katı birbirine tutturan menteşe türü alet, seyyar menteşede denebilir bir taraf sabit tabiki.
Bu senelerde kovanların üstünden havalandırma yapmaya çalışan malzemeciler görmekteyim buda onlardan biri. Plastiğe tül degilde o tarzda bir malzeme, kovan üstten hava alsın diye. Almanyaya bakıyoruz emmi dahi düz naylon örtüyor, minicikte üstten hiç bir kovan hava alamıyor. Bizimkilerde kovan üstüne delikler açmaya çalışıyorlar. Dedimki bu malzemeyi arı kapatır, kovanda rutubeti üstten degilde alttan çözmemiz gerekiyor, bunu iyice anlamamız lazım. Hele yeni kovan yaptıracaklar mutlaka polen tuzaklı kovanlar yaptırırsa rutubet filan olmaz.

Bir kaç gün önce üstten nasıl surup verilir mevzusu vardı. Bu yeni örtü neyii bilmiyorum kovan örtüsüde üst yemlik kondugunda yukarıya çıkış açılacak bir yeri var. Bu tarz yemlikler örtü tahtası kullananlarda çok rahat örtü tahtasını delerek kullanabilir. Hatta ben daha önceleri çift taraflı bantla yemlikle örtü tahtasını birbirine yapıştırmıştım. Yemlik sabitlenmezse çıkış kaymalardan kapanıyor.

Kovan , hazır çıta derken artık petekleri takılmış hazır çıtada satılmaya sunulmuş. Hobiciler için, çok arısı olanlar zaten her işini kendisi bir şekilde görüyor.
Petekleri tellere yapıştırmakta kullanılan adaptörmü trafomu?
Hem şebeke elektiriginde hemde aküyle çalışabiliyormuş.
Bu sene lazım olacak malzemelerden boyama ojeleri, üç degişik renk aldım bana kayıtlarımda tarihleri karıştırmamamı sağlayacak.

En hoşuma giden ise bu parça oldu. Hem huni hemde huniye oturan süzgeç. Daha önce süçgeçle huniyi birbirine uyduramıyorduk.

Agzı açılmış bal tenekesine göre tasarlanmış, huni ve süzgeç. Sonra malzemeciden ayrılıp ehliyetimi Güngören emniyetinden aldım. Muhteşem abiyle telefonlaştık zaten dünden haberi vardı.

Metroyla topkapıya geldim beni orada bekliyormuş. Arabaya binecektim dediki arkaya bin. Bir baktım bu akşam yazlıga geçecek dün akşamdan invert şurup hazırlamış. Bir notta bizim hacıdan düşeyim. Yapmış oldugum sulukları kullanmaya başlamış, dün yanına gittim,dediki birisine su birisinede invert şurup doldurdum ikisinede akşama kadar arı konmadı. Bu çok önemli invert şurup kokmuyor ve kovanlarınızın yağma riski çok aza iniyor. Hacı abiye dedimki biraz kestane balı dök gör gününü, bak kokuyu alan ne yapıyor.

Halkalı Meslek lisesinden gelen gönüllü ilk yardımıcılar. Bizim doktorun havası 1500 haa. Gerçi üst resimde kızlardan ikisi parmak işareti yapmışlar ama genede çok mutlu::))


Ve yemekteyiz, kendi elleriyle doldurdu yemeklerimi, tabiki bu suratın karşısında yemekmi yenilir. Öbür Doktor abimiz Cüneyt'te resimlerimizi çekiyor, bizimkini fırçaladı. Bu ne surat gülsene diye. Tabi bende iştah filan yoktu.

Birden acayip iştahım açıldı, hatta bir dilim daha ekmek ilave vermek zorunda kaldı.



Sonrasında bir sınıfın imtihanına söz vermiş sizi ben imtihan edecegim diye. Tabi bende denetlemeci olarak girdim. Makinayı görünce dedilerki kopyacıları tespit etmek için demekki filim çekiyorlar.


Sınıfta iki kişi hariç hepsi süper puan aldılar. Muhteşem abinin kapanış konuşmasını yarıda yakaladım. Dediki bu iki arkadaşımız suçlu degil suçlu olan biz egitim verenleriz. Zaten gönüllü gelmiş zorlama yok, demekki biz o iki arkadaşın anlayacagı seviyeye inip onlara gerekli bilgileri veremedik dedi.


Bence süper bir kapanıştı. Yurt dışındada aynı şeyler söz konusudur. Bir çocuk başarısızsa talebe degil o talebenin hocasını suçluyorlarmış.


Arıcılıktada durum aynıdır, egitim verenlerin ne kadar egitime muhtaç olduklarını verdikleri derslerden ve yaptıkları uygulamalardan çok rahat anlarsınız.