6.05.2010

KARNİOL ARISI VE OLUMSUZLUKLARI::))

Arıcılıkta karniol arısı kullanmasını bilmeyenler kötülüyor, birde hiç kullanmayanlar o kadar çok şey söylüyorki sormayın.

Bu iş aynı invert şurup hikayesine döndü.


Ben ne dersem bir gurup var hayır diyor, memleketteki bir siyasi partimiz var aynı onlar gibi::))
Karniyol arısının o kadar çok olumsuzlukları varmış ki her geçen gün artarak bonus yapıyor. Efendim karniyol arısı kensdini savunamıyormuş ve yağmalanırmış::))


Benim arılarım geçtiğimiz sene yazın 250 arısı olan bir arılıktaydık, sadece bende karniyol vardı, yanımızdaki arıcı arkadaşlarda her çeşit arısı vardı. Hiç bir arım yağmalanmadı. Bunlarda yetmedi, Gebze'deki sığırlık mevkisinde pürende 300 metre içinde 5 arılık yan yanaydık. Hiç bir arım yağmalanmadı.

Bizim birlikte bulunduğumuz arıcı arkadaşlarımızın arılarını aynı pürende radar çarptı.
Bir çok arı söndü kışa giremedi. Benim ne ormanda nede kışın arım sönmedi.
Bir başka konu bu günlerde gündeme geldi karniyol arısı yolculuklarda anaarı kesermiş. Hayret benim Trakyada tek bir kovanım anasız kaldı, oda yolculuktamı, orada çalışırkenmi bilemiyorum. Sıgırlıkta en az 3-4 anaarı kestirip o kovana anaarı kabul ettirmişim geçmiş kayıtlara bakılabilir. Demekki yolculuklarda karniyol anaarı kesmiyor.

Bu karniyol arısı balda yapmazmış, evet bal yapmıyor topluyor::))
Habire dalak yapmaktan bal yapmaya zaman bulamamış demekki.::))
Bir şeyler yazıp çizeken efendim söylemiş, yok efendim böyleşmiş gibi söylemlerin kanıtı nedir.

Gelelim benim Dr. Muhteşem abime.
Arıcılığını herkes bilir, bir kaç yıllık arıcıdır yani.
Fakat yapmış olduklarını yılların arıcısıyım diyenler henüz başaramamıştır.
Bu balkon fakirini kış boyu, besleyip büyüttü.
Evinin balkonunda açlıktan anaarı kutusu söndürenle, arısını kışa sokmadan radar çarpmasından söndürenler şimdilerde millete beleş akıl dagıtıyor::)))

19 mart 2010 günü 5 çıta ful arı olunca balkondan alıp arılığına götürdü.
Aradan geçen süre 47 gün saydım. (19 mart - 5 mayıs) Karniyol arısının 5-6 çıtayı sardığında %450 gelişerek desteksiz 80 bine ulaştıgını biliyorduk, hernüz bu arı 80 bin nufusa ulaşmış degil.
Ben arılıga gidince ilk bu arıyı sordum onu vermem dedi::))
Muhteşem abi arılarının başında degil, hafta sonları gidebiliyor, ve koloni yönetiminde aksaklıklar olsada balkon fakiri neler yapmış gelin bir bakalım.
Ben kendi arılığımdan örnek vermeyeceğim. Buyrun seyredin bakalım.
Bu fakir boşu boşuna o kadar dalaklar ördüki onları saymasak bile arının geldiği nokta bu.







Ah Sen neymişin be Muhteşem abi, birde usta arıcı olsaydın neler olurdu, neler:::))

4.05.2010

KAPAK OLMASINA OLDUDA, GENEDE DR'A DİPLOMA VERMEM


Cuma akşamı sıkıştırılmış uyğulamalı arıcılık eğitimi vardı. Dr.İsmail Demir, hafta sonu arılarına gidecekti. Gittiğindede kolonilerine kat vermesi gerekiyor, acil petek gerekli. Gebze'de petek bulamayınca Adaparzar'dan 3 saatte petek getirtti.::))
Arılığa girilirken tüm güvenlik önlemleri en üst seviyedeydi::))

Arılıkta maske nedir bilmez iken, Muğla'dan gelen arıların yaptıklarına bakın. Bunları çekmek çok sonraları aklıma geldi.

Bu durum maske ve eldiven varken oldu. Maskeyle kafayla bezin birleştiği yerlerdeki iğnelerin haddi hesabı yok.
Bu durum arılıkta mevcutsa, tebbir almakta fayda var.
İsmail abime gerekli şeyleri anlatıp gösterdim ama durum olumsuz vaka derlerya bilemem ne oldu hafta sonu ne o beni aradı nede ben onu aradım.::((

Hafta sonu cumartesi ve pazar günü yogun larva tarnsferi vardı. Transfer çok oldugunda devamlı arı sütü bulmak sorun olmaya başladı. Daha önceleri larva tarnferinde sulu aşılama için serum fizyolojik kullandığını öğrenmiştim. Bu hafta sonu ilk defa denedim, sonuçları görmeden paylaşmadım.
Bundan sonra sulu aşılama için arı sütüne gerek yok.
Her çanağa enjektörden bir damla serum koyup üzerine larvayı bırakıyorsunuz.
Az üretimlerde arı sütü temini kolay, ben hafta sonu en az 150 aşılama yaptım.
Resimler aşagıda gelecek, tutma oranlarıda güzel.


Serum fizyolojik dezenfektede kullanıyordum, şimdide larva tarnsferinde kullanmaktayım.
Ayrıca yarım litresi, 3 liraya.
İhtiyacı olanlar tüm eczanelerden temin edebilir.
Birde bu serumların daha az olanları varmış, poşetlerde.
Serum fizyolojik kullanımı bir seferlik oluyor açtınızmı, kullanmanız gerekli.
Dr.Muhteşem abime sordum, yav yazık bu atılırmı diye. Fikir olarakta açmıyorumki, enjektörle alıyorum dedim, o zaman her seferinde yeni enjektör kullan sterillik bozulmasın dedi ama bir kaç kez bu işi yapınca içeriye hava giriyor. Sarınırım daha küçüklerini bulup, kullanıp atmak lazım. Belki poşetli olana hava girmez ise dahada kullanışlı olabilir.
Larva beslettiğimiz Muğla'dan gelen arıların tüm çıtalarını kovana silkeleyip, içerisine metro kovanlardan toplanmış yavrulu ve ballı çıtaları diziyoruz.

İşçi arılar çıtaları sarıyor, çünkü çok kutu gözü olunca metrolarda yetmedi::))


Sonrasında ballı ve yavrulu çıtaları anaarı çiftleştirme kutularına koyuyoruz.
Memelerini verdiğimiz kutuyu kapatıyoruz, kapalı ortamda 3 gün bekliyor. Daha sonra bahçeye çıkarıp kutuları akşamdan açıyoruz. Bu arada Muğladan gelen arılarıda yok ediyorum. Bu gün kutulardan anaarı toplarken kaç iğne yedim sayısı belli degil.
Minicik koloni oldular hala toplu saldırıya devam ediyorlar.

Dr.Muhteşem abim bu gün misafirimdi. Kendisini ne kadar geliştirdigini gösterdi, fakat bence daha tam gelişme tamam degildi::))
Karakovan artık sona dayandı ve bekliyoruz.
Hala invertten ölecek diye bekleyen varmı? bilemiyorum::))

Muhteşem abi anaarı toplama işinde bu gün akşama kadar yardım etti. İlk posta anaarıları göndermeye başladım.

Boya işini bu sene ojeyle yapıyorum. Bu işler acayip zaman almakta.


Körükçünün kaliteliside bir başka oluyor. Tüm işleri yapar iken birde resim alması ömür ömür.
Botyadığımızı kafesledik. İlk defa kafese koyduğum işçi arı tarafındanda bu gün sokuldum. Manyakmıdır nedir, kafesin telinden soktu.
Körükçü güldü, biraz sonra baktım oda aşılanmaya başladı.


Serum fizyolojik kullanarak yapmış oldugum larva tarnsferlerinin tutmuş hali.
Larva transferini yaptıktan sonra, meraklanıp bakmıştım sarmaları iyiydi, fakat iki gün sonraki durumuda görüp öyle paylaşım yapıyorum.
Bu sıra işler mesayi saati sonu filan yetişmez oldu, tüm işleri yoluna koyabilmek için 4 gün izine çıktım. Cumartesi pazarda araya girince 6 gün ediyor.
Hafta sonunada marangozdan tamamen çekiliyoruz, kardeşimde artık arılıkta hacıyla olacak, bundan sonrası biraz rahat ederim inşallah.
Kovanların yeni antivarroa diplikli kovanlara aktarımı yapılacak.

Bizimkinin alacağı vardı, bir türlü harman ne zaman bilemiyor. Aslında harmanın ortasına düştü farkında değil::))

Bizimkinin bakışlara hasta oluyorum. Bundan sonra artık hobi arıcılığı yapacağım diyor, ayrıntılar çok yakında gelir, sizde görürsünüz inşallah.
Günün en önemli olayı ise Nimet Çavuşoğlu abimizin işletilmesiydi. O filmi daha sonra paylaşacağız. Bu işe Saim Gürel abimizin katkısı sebeb oldu benim hiç bir suçum yoktur. Ben sadece filimledim. Bu arada öğlen hışırda çupra balığı partisi vardı, Dr. muhteşem abi, hacı abi, Cemil usta, Saim abi ve ben yemekte birlikteydik, resim almamışız ama filim var.

Nimet abi ne kadarda kibarmış be::)))



Benim körükçü ne durumlara geldi. Bu geldiği durum ise benim için yetersiz, mezuniyet istemekte ama malisef diploma yok. Daha çokk çalışmalı çok::)))