20.10.2008

ÖĞRENMEYE DEVAM EDİYORUZ

Arıcılıkta arıcının zamanında yapması gereken işlemler.Ülkemizde yerel kaynaklar arıcılığımıza çoktan beri yetmiyor.Dış kaynaklara ve kültürlere baktığımızda,ülkemizde bir çok arıcı arkadaşımızda gereksiz işler yapmaktadır.Bu hatalar o kadar büyük riskler taşıyor kimsede farkında değil.Bu hatayı yapanlar birilerine örnek olmaya çalışan kitle olunca işimizin ne kadar zor olduğunu düşünün.Şimdi doğal yaşam sürdüren mağarada veya ağaç kovuklarında yaşayan arılara şurup ve kek veren var mı.Bunlar balları bol olduğu için yılardır o ortamda yaşamaya devam ederler.

Bizlere de bir haller oldu,kış salkımına hazırlanan arılara kek vermeye başladık.Bunu hiç kimse mantıklı bir şekilde açıklayamaz.Keki niçin veriyorduk arılarımıza,yavru yaptırmak için.Peki kışa girerken bu kek neyin nesi.

Bu zamanda verilen kek kovan içinde yavru faaliyetlerini başlatacak ,kış günü hastalıklara davetiye çıkaracaktır.Gerçekten besleme yapmak isteniyorsa koyu şurup verilmeli ve çıtaları balla bloke etmeliyiz.Yurt dışındakileri madem örnek alıp onların bizden daha ilerde olduğunu düşünüyorsak onların yolundan ilerlemeye devam etmeliyiz.

Şimdi kek vermenin başka bir zararı daha var.Kovan yavruya yattığında hem işçi arıları zorlayacak ve içerde stokların azalmasına neden olacaktır.Çünkü verdiğiniz kekten çok fazlası içerde harcanacaktır.Zor şartlarda yavru üretmeye çalışan kovanın su ihtiyacı olacaktır,suya giden üç arıdan biriside ayrıca geri gelemeyecektir.Nedeni kovan içi sıcak olacak ihtiyaç için dışarı giden arı konduğu yerden kalkıp gelemeyecektir.Şimdi kış değil diyeceksiniz ama bu çünkü yumurta kasım ayında arı olacak ve 10-15 gün öncesi İç Anadolu dan buz resimleri vardı bazı bloklarda.

Biz bu işleri yaparken elimizde bilimsel bir çalışmamı var,oda yok.Herkes kafasına göre bir şeyler yapma çabasında ve yaptıklarının nelere mal olacağını düşünende yok.Bir çok yerden yavru çürüğü haberleri alıyorum insanlar bunlara ilaç soruyor,ilaç arıcılığı adam gibi yapmaktan geçiyor.Yazımın başında dedim ya ülkemizdeki kaynaklar arıcıların ihtiyacını karşılamıyor diye.Bunlara birde malzeme üretip satanları da dahil edeyim.Kışın arıcılara kek üretip olayları körükleyenlerin başında gelirler.

Bu sene çok tecrübeler kazandık.Arı ırkı ne olursa olsun bal sezonuna kuvvetli girdimi hepsi bal yaptı.Sorun arıyı bir arada tutmak.Almanya da bir arıcımızın olması bizi o kadar bilgi sahibi yapıyor ki.

Keşke her yabancı ülkede bir Mehmet Yüksel olsaydı ama maalesef yok.Almanya’daki arıcılık kültürünü bedavaya bize aktardı.Yaptıkları tamamen mantıklı.Almanya da kış ve ilkbahar beslemesi diye bir şey yok.

Temmuz ayı sonu son bal hasadı yapılıyor,hemen peşinden varova mücadelesi yapılıp hemen kek vermeye başlıyorlar.Bu keklemek o kadar önemli ki ben bile hala yeni yeni kavrıyorum hadiseyi.Arı başı boş bırakıldı mı öyle geri gidiyor ki anlatması çok zor.Nasip olursa göreceksiniz bir kovanım kata bal atıyor şu an.Geri giden arıyı öyle sonbaharda kış gelmiş bir iki kilo kekle adam edemezsiniz.Temmuzda keklenen arı son bahara güçlü giriyor bizim bu bölgelerde de eylülde falanda beslenmez zaten dışardan bal polen gelmekte.

Almanya modelimize bakarsak orada eylül sonu karakıştır.Adamlar orada ne yapıyor,ellerinde karniyol diye bir arı var.Beslendiğinde atağa kalkan hızlı gelişen bir arı.Kekle besleyip besleyip kovan arı dolduğunda fireni de aşırı şurup vererek yapıyorlar.O kadar çok şurup veriyorsun ki arılar tüm gözleri doldurmaya başlıyor.Anaarı ne kadar kabiliyetli olsa da artık yumurta atmaya yer bulamıyor.

Zaten tüm petekler doldu mu arıda rahatlar.salkım moduna giren arı artık hareketleri yavaşlıyor.Havalar soğuyor ve kış boyu çıta başı bir buçuk kilo şeker verilmiş kovana nisan ayına kadar dokunmuyorlar.Yani kış ve bahar beslemesi diye bir kültürleri yok.


Birde bu arı kışın vıcık vıcık kovan arı dolu baharda da aynı çıkıyor.Birde bizdeki arıcılığı lütfen siz kıyas edin.Varmı şimdi 10-15 çıta arılı kovanı olan,bende yok sizi bilmem.Almanya da ki bir yılın küçük bir özetini anladığım kadarıyla yazmaya çalıştım.

Herkese kolay gelsin.

7 yorum:

Fatih dedi ki...

Oncelikle merhabalar ali abi sonunda sende anlamissin tebrikler bir ata sozu vardir zararin neresinden donersen kardir diye burdada anlatiginiz metodun aynisi sadece suruplama hicbir donem hicbir sekilde yapilmamakta nede kovanlari daraltma diye bir sacmalik yok kovanlarda cogu iki katli kislatilmakta daha bir suru sey var ekleyebilecegim ama derlerya tavandaki fareler tingir mingir etiler daha cok yazacaktim kalemimi yediler ... Turk ariciliginida okadar bosa saymamak gerek bu iklim irk ve ozelikler her yerde yok tek hatayi aricilar yapiyor oda cok cabuk duzelecek yeterki seningibi surekli takib edilen aricilar dogru adim atsin yeter bundan hic supheniz olmasin saygi ve selamlarimla

Kenbiloğlu dedi ki...

Sayın bakan bir soru

güzel yazmışsı eksik olan kış havalandırması Mehmet arkadaşımız Almanya gibi soğuk memlekette kovan musluğunu 7mm yüksekliğinde 280mm uzunluğunda açık bırakıyor,biz niye bırakmıyoruz 30mm açıklıkla bizim arılar için gerekli havalandırma sağlanıyormu acaba? Ben bu sene komple açacağım muslukları 7mm yükseklik oluşturduktan sonra geçen sene kovanların çoğunda küf oluşmuştu nemden .Çoğu arıcı arkadaştan hatta Muhsin hoca bile kışın kovan kapağı rüzgardan uçan kovanın bahara sağ salim çıktığından bahsetmişti.Bu konu önemli bence
iyi çalışmalar ,selamlar

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Fatihcim güzel yazıyorsunda burada arıcılarımız agustosta ikişer çıta arı bölerler,gelde bunları katlı bir kışlatıver.İki çıta arıyı sıkıştırmazsan donarak ölür.girişi daralmazsan sarıcalar bitirir.

Irklar öyle dışardan bakıldıgı gibi degildir.Armut agacını düşün yabanisi ne kadar yeniyor ıslah ağaca aşı yapmak gibi bir şey.Öyle arılarımız varki saatlerce it gibi saldırıyor başını açamıyorsun.Suç arıda degil,buradaki bilim adamlarımızda neden bizi dışarıya mahkum ediyorlar.Yapsınlar bir görelim bizde şu kadar ırk arı var demekle olmuyor.Arılarımızı güçlü tutamıyoruz,kötü yönlerinide ancak ayıklamakla bu kadar yol alınır.Kovan güçlü olursa alt tahtasınıda sök bir şey olmaz,olsaydı tarkyada altları olmayan sepetler sönerdi.Kovanlar sönüyor altı açık sepetlere bir şey olmuyor.

Sen oradaki uyğulamaları aktar.Milleti onlara alıştıralım.Bak mehmet önderlik ediyor sende aynısı yap.


İsmailcim senin içinde yukarda bölüm var,kovan güçlüyse soyunmasında sakınca yok.Zaten katlı arıyı öyle bir daralt ağzını ne yapıyor bir bak.Sen o kadar açıklık bırakacaksın kovanlarıyın gücü nedir bu çok önemli işte.

Arıcı 07 dedi ki...

Ali Bey Kardeşim;Bilgi akışınız harika.Allah razı olsun.Bu enerjinle IŞIK olmaya devam et.Yolun ve Bahtın açık olsun.ARICI 07

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Hayati bey bilgi akışımız kaynaklarımız aslında aynı.Sanal alemi takip edenler yazdıklarımı zaten gördüler.Ama gördükleri şeylerin tersini yapmaları acayip oluyor.Bak Fatih ne diyor dışardan bakılan pencereden,Türkiyede bir sürü saçmalık var.İşte önemli olan o saçmalıkları deşifre etmektir.

Akşamleyin Mehmet Yüksel le konuştum dediki abi yazı güzel olmuş::))

Bende dedimki abi senin yaptıklarını yazdım.Ben anlatmak istediklerimi yazamıyorum dedi.Bir şeyleri görüp seslendirmekte ayrı bir yetenek::)))

Seneye en az hatalarla arıcılık yaparız,gittikçe hatalar azalıyor.Yada azalmak zorunda.Sanal bir ortam arıcılık okulu gibi bir şey.Bilğisini ilerletip geliştirmek isteyenlere sınırsız bilgi sunuyor dünyadan.

muhteşem turunç dedi ki...

Ali abi bu sene ben baharda arı çoğaltacağım için hatırlarsın acayip besleme yapmıştım ve sonuçta ayçiçeği balını gördün. aslında orad yaptığım bilinçsiz beslemeydi bu sene geç kaldım ayçiçeğinde bal akımı bittiği anda sağımdan hemen sonra varroa mücadelesi yapıp peşinden teşvik beslemesine geçmeliydim. Sonrada depo beslemesi uygulamasına geçmeliydim geciktim olsun yarım yamalak da olsa yapmaya çalıştım ama seneye artık ayaklarımı sağlam bascam bence işlem tamam

ARICI ALİ TÜRK VE ARICILIK BİLGİLERİ dedi ki...

Muhteşem abi bizdeki sorun elmizde bir şablon olmaması.Yani genel olarak arıcılık ta neleri ne zaman yapacağımıza dair bilimsel tablomuz yok.Arıcılık bazen düşünüyorum aynı satranç oyunu gibi.Yanlış hamle yaparsan yenilmiyorsun bir sürü şey kaybediyorsun.Bazen kaybettiğn minicik piyon satrançta sizi galibiyete taşır.

Bir sürü karşılaştırmarda bulunuyorum.Şimdi elimizde Muğla arısı olsa bu çok yavru yapar.Siz mevcudu mevsimine göre kışa ayarladınız.Öyle bir besleme çekiyorsunuzki tüm petekleri balla bloke ettirdik.Şimdi Muğla nereye yumurta atabilir.Dolayısı ile Muğla arısını kışın girişinde mat edip bahara çıkmasını sağlarsınız.

Önemli olan sanaldan bir şeyler kapabilmektir.İki senede bayağı bir yol katedildi.Bu sene bizim ekipten kışın arı kaybeden olmayacağını umuyorum.Yeterki denilenleri uyğulasın arıcılarımız.

Ama başı boş saldım çayıra mevlam kayıra arıcılık yapanlar.Hem arı kaybedecek,hem randımanlı bal alamayacak.Hemde sonra bizim arımız söndü diye suçlu arayacaklar,suçlu aslında suçluyu arayandır::)))