Abi dedim zaten şu an benle cepten konuşuyorsun. 1 Adet anaarı istiyor, bana nasıl yollarsın, bir adet olursa kimseye yollamıyorum gel al dedim geleyim dedi. Sen neredesin karşıdayım o zaman sende Dudulluya gel. Tamam dedi ben işim bitince İstanbula geldim. Yeni arıcıymış, adı ise Cengiz Türkyılmaz, bu kardeşimizinde asıl iş tornacılık, tanışıp çay kave içiyoruz. Derken Zafer abi ben geldim ters taraftayım hemen gel dedi çıkıp yeni arkadaşlada vedalaşıp işlerimize bakıyoruz. Zafer abi biraz dagınıktı dedim abi hayırdır, dediki bir haftadır karşıdayım bu gün eve geldim sanada söz verdim. Evin kapıyı açanmadık camı kırıp içeri girdim hırsız girip bir şeyler aramış zaten yokki aradıgı dedi. Sadece iki pantolon içinde girmemiştir sanırım.
Bu sene benim için en önemli işlerden birisi olan suni dölleme derdindeyim. Zafer abinin arkadaşı Nazmi abi. Biraz konuştuk dediki ben çılgın bir tornacıyım. Ne güzel bana zaten çılgınlar lazım::))
Nazmi abiye istedigim şeyleri yazılı ve sözlü ayrıca resimli ve filimli anlattım ayrıca bazı linklerde atacagım kendisine. Bir görebilme şansım varmı diyor bir görse, fakat aleti görebilme şansımız yok. Sadece resim ve filimlerinden sonuca gidilmesi lazım. inşallah yakında bu alet bitecek, belkide neden olmasın seri üretimi yapılamazmı.? Sonuçta zor bir şey degil mekanik bir alet. Yapanlar nasıl yapmışsa bizde yaparız.
Anlatmak istediklerimi Nazmi abiye sanırım anlattım. Çizimler yaptık, bana bazı aparatlar gösterdi bu aparat çok işimize yarayabilir dedim abi dişleri ince olmalı, onlar kolay diyor. Çok yakında kromdan bir aletimiz olacak. Bende tekrar gidip bu sefer mikroskopuda götürecegim ki çalışılacak alanlarda sorun çıkmasın sonradan. Kafamızdaki şablon oluşsun üzerine başka şeylerde yükleme imkanımız olur inşallah.
Tornacıdan ayrılıp Asım Kadıoğlu abimizin arılıgındaki Zafer abinin kovanları alacagız. Etrafı biraz dolaştım yabani kiraz ve dud bulabildim yemek için. Ayrıca bir avuçta yabani kiraz keçirdegi topladım, Mustafa Kabaoğlu abimizin arılıgı ağaç ekmeye çok musait. Nedense hiç meyve agacı yok, söğüt agacıda yenmiyorki. Çok yakında fidan işlerine bakılacak yeni arılığımızın. Her şeye çekirdekten başlamalı işte.
Arıları getirebilirsiniz dedim dememle bu akşama getiriyoruz demezlermi. İyi olur nasılsa Dudulludayım o zaman geri dönmemede gerek yok beni yoldan alın. Benim işim bitince Çekmeköy'e geçtim buralarda acayip gelişmiş yaklaşık 10 sene önceleri Çekmeköy'e halı ve aksesuvar satmaya giderdim haftada bir gün.
Arı öpmeleri neticesinde İstanbula doğru hareket etmesi beklenen araba Sakarya yönüne gitmiş belli bir süre. Kemal abi soruyor, arı sokması geçici hafıza kayıpları yaparmı diye. dedim kemal abi daha oraya kadar gelemedim. Arabaya dördümüz sığmayınca Kemal abiyi arkaya aldık, kendisini arı az sokuyormuş. Kemal abi ilginç birisi, ne kadar parası varsa espiriye yatırmış, başka işi yok.::))
Gece saat 2 gibi arıları indirdik. Biraz bekleyip kovanlar açıldı.
Gece çay demledik sonrasında herkes iki saatligine bir yattıki 4 saattebile kalkılamadı.
Kalktıktan sonra bir dolaştım, arkada görülen ayçiçek 600 dönüm. Geç ekildigi için daha açmamış. Biz saat 7:30 da arılıktan ayrıldık. Bizden Sonra Mustafa hoca yolda geliyoruz diye telefon ettiler ama biz o saatte Çatalca'da kavaltı yapıyorduk. Arılıga varip bir çay ve kontrol derken bir yagmur başlamış tam 40 dakika. Açmamış ayçiçeklere ilaç gibi geldi birde bana göre açmasını geciktirdi. Bir meyve olsun sebze olsun su verildeikçe olgunlaşması geçikir bilmem yanılıyormuyum.
Bende çılgın bir arıcıyım işte.
Nazmi abi anladığım kadarıyla kafasına koydugunu yapabilen birisi, bu tür kişileri acayip severim. Hedefe kitlendilermi sonuna kadar giderler ve hiç bir zorluk bu tür kişileri yolundan çeviremez.
Biraz işleriyle alakalı bilgi aldım, şu an ülkemizde yaptıgı işi yapan yok. Evet eskiden yaptıgı işi dışardan ital ediyorlarmıştı. Şimdi askeriye ve gemi sanayileri Nazmi abiden alıyorlarmış bahsedilen aleti. Alet ise cam. Gemilerde kaptanın dışarıya baktıgı cam, daire bir şey, 3600 devirde dönüyor, yağmurda karda buzda tozda görüşü kapanmayan pencere diyeyim adını unuttum.
Bir zamanlar kafasına koymuş ben bunu yaparım diye ve yapmış, ne güzel.
Konuşmaalarımızın en can alıcı noktası şuydu. Nazmi abi bu işi yaptın benden ne ücret istiyorsun, borcum ne olacak. Bana dediki kullandığım malzemenin parasını alırım, gerisi sana kalmış, bunun içinde malzeme parasından başka hiç bir şey vermeme hakkında var dedi. Madem hizmet edeceksin işin görülsün demezmi. Dedimya biz kimseden bir şey sakınmıyoruz, Allahta bize kendimiz gibi birisini denk getirdi.
Bu işleri yaparken bir gün öncesi Salih abiler aradı, diyorlarki sizin oraya arı koyabilirmiyiz.::))
Bismillahirrahmanirahim dedim.
Sonrada Mustafa hocamı aradım. dedim hocam böyle böyle durum var. Ali'cim söyle getirsinler::))
Bencede getirsinlar abi çalıştıracak, pardon egitecek eleman arıyoruz. Adamlar hem arıcılık yapıyor hem her sene bunlara bal satmaktan bıktım.::))
Salih abininde en çok tepesini öpmüşler, hemde maskenin üstünden. En son çözümse güzel, maskeyle gür saçınız arasına buruşuk poşet korsanız arı iğnesi yetişemiyormuş.
Sonuç dagılan kovanıda toparlamışlar ve onuda arabaya atmışlar.
Anlatıldıgına göre her taraf sel içinde kalmış, inşallah hayırlı olur.
Bir hafta önceden bu açıdan bir alt haberde olması lazım bir resim vardı. Karşıde tek tük ayçiçek açıktı şimdi sapsarı olmuşlar.
Bir kovanın muslugunu yakından çektim, girişin sarardıgı görülüyor. Ayrıca bende sonra Mustafa hocamla kovanları kontrol etmiş arı petek örüyor dedi. Demekki arılar yerine alıştı balda geliyorki petek işi başladı.
Arılıktan ayrıldık yolda Kemal abinin kardeşi her tarafım şişti ama arıcılık benim işim bu işi seviyorum diyordu. Bencede sev, nerde bulacaksınki bu kadar macara ve deliyi. Bu konuda Mustafa Kabaoğlu abimizin güzel tespitleri var. Ara ara paylaşırız, bunlardan biriside arıcılık akıllı adam işi degildir lafıdır.::)))
Bu restoranın bir tarafı göl.
Açık büfemi ne işte ne kadar yersen ye, dünya çeşit var.
Kavaltı bitti, ama herkes gece uyusada yorgun gözüyüyor.
Modellerimiz her geçen gün habire düşüyor. Kavaltının Tam ortasında Salih abi keşke Muhteşem abide olsaydı birlikte kahvaltı yapsaydık dedi. Salih abiye dedimki ona kavaltıyı yasakladım, eskiden yedi yedi daha yeni kendisine geldi, artık yemesi sakıncalı. Derken aradık bayagı bir gülüşüp sohbet ettik. Muhteşem abide buraya kadar gelip nasıl gidersin keşke kavaltıyı burada yapsaydık dedi. Alacagımız olsun oradada yaparız yeterki sen vaat et bizde alacaklı olalım. Bizden kaçmaz.
Karnımızda doyduya eğlence arıyoruz. Salih abi yolda gece anlatıyordu abartısız Ali abi 50 iğne yemişimdir diye. Benim için kaç yediğiyin önemi yok, canı yanan sensin ben degil. Kafadan gür saçın içinden bir makro görüntü alıyorum harbiden bir sürü iğne izi var, saçlar parladığından çoguda gözükmüyor.
Salih abiler beni Esenler otogara bırakıyor, Gebze kopla saat 12 gibi eve ulaşıyorum. Gebze'yede acayip yagmur yağmış her taraftan sular akıyor, ben eve çıkarken gene yağmaya başlamıştı. Bir yattım, saat 4 olmuştu uyandığım sırada Muhteşem abi aradı sesim acayip yat yat dedi ama dedimki kalkıp arılıga gidilecek. Biraz sohbet ettik. Hala gidecegim her tarafım hoşaf olmuş. Zaten hacıda bu sıra düğünlere kaçıp duruyor.
Resimlere tarih atarken iki gün ileri gitmişim hayırlısı olsun.
5 yorum:
Yogun haftanın meyvelerini inşallah toplarsın.Mustafa beyin arazisi boş,sonbaharda Erzincana has meyve agacı yollayacagım.Selamlar.
Bu tempo ile sen bir gün doktorluk olacagın kesin muhteşem beyi yanından ayırma sigortan olsun göstermiş oldugun misafirperverlige çok çok teşekkürler bal sezonun bereketli olsun
SLM...
Sayın Bakanım.
Ben okurken yoruldum.Senin halini düşünmek bile istemiyorum.Herkes bir taraftan çekiştirirken ortada pert oluyorsun.Asım abinin arılığa uğradığını duyunca sitem edecektim fakat senin yazını okuduktan sonra iyiki telefon etmedim dedim.Allah yardımcın olsun.
Vecdi abi göndermişken 200-300 tane gönder arazi büyük bende yardım edemem anca oturup seyrederim:)))
Vecdi abi artık sezonun bitmesine bir şey kalmadı, bahar gelmedi derken yaz bitiyor. Mustfa abinin yeri çok güzel fakat agaç işleri ihmal edilmiş.
Aliosman abi bu tempo olmazsa doktorluk olurum. Asıl Muhteşem abi beni yanından ayırmaması lazım::))
Abi ne yaptık ki misafirperverliğimden menmun kaldınız.
Yusuf kardeşim, sonuçta herkes aynı şeyleri yapıyor. Asım abiye Zafer abi ugradı onun yanında bende vardım, bu bir gezi degildi. Aleti yaptırmaya çalışıyorum.Bir daha ortaya geldiğimde eksik bir şey kalsın istemiyorum. İnşallah bir gün sanada gelirim::)) Bende bu kafa olduktan sonra merak etme.
Doktorum sen dur hele aman yerinden kalkma.
Yorum Gönder