Der sanki, görüntü süper::)
Arıcı, Dr.Muhteşem Turunç.
Arıcılık....
En zor işlerden yada mesleklerden birisi, arıcılık.
Gece arıları indirip kolonileri açıp yattık.
Artık yolculuk ve taşınmaktan bıktım diye bilirim.
Araba kullanmak bile artık bıkkınlık vermekte.
Çocukluğumdaki hayalim şoför olmaktı, demekki çocukken istedikleriniz zamanla gerçek oluyor.
Bundan önceki nakilde bir arıyı açmayı unutup boğmuştum.
Sabah kalkınca bir daha dolaştım açılmamış koloni varmı diye.
Sıra bitti birde Saim Gürel in arılarının çalışmasına bakmak istedim, maske var ama boy maskesini sadece kafama takıvermişim. Benim arılar dokunmamıştı, Saim'min tek katları geçtim bişi yok, katlı sırasına geldim 4 tane filan geçmiştim bir sarmaya başladılar kovan arkasına da geçemiyorum. Sıra başına geri gelene kadar kollarıma iğneler yapışmaya başladı, araba 30 metre filan uzakta onun gölgesine sıgınmayı denedim bu seferde arabada yatıp yeni toparlanmaya çalışan hacıyı sardılar ben ise oradanda uzaklaştım, habire bir yerden öldürüyorum, bir yerden sokuluyorum, taa buraya kadar geldim. Bence 200 metre var ama siz 150 deyin en az 20 iğne yedim. Burada artık maskeyi giyinip tekrar arıların yanına dönebildim.
Geçenlerde facede bir arkadaş benden ruşetle arı istedi, bende yollayamam demiştim, tekrar dönüp abi Allah kimseyi, Muğla arısıyla yüz göz etmesin demişti. Bunlar Aydın'dan geldiler aynı sülaledenler.
Derken Muhteşem abi geldi hadiyin kavaltıyı bizde yapalım diye bu arada ızgara alacagım salkı durmakta ondan vaz geçmiş degilim kendilerine bildirilir::))
Hacı bizim kalfayı yolda karşıladı nereye geliyorsun diye, maskeyi verdi.
Hazır çalışacak biri gelmişken indirmiş oldugumuız katları arılara verdik, doğru kavaltıya.
Geçen hafta bu tarla açık degilmiş, şimdi ise ne zaman açtı ve geçti onun tartışması var.
Hava sıcak ve kurak olunca 15 gün sürecek ayçiçekler bir haftada geçmeye başlamışlar.
Bir arı uğraşıyordu, arının uğraştıgı çiçegi kazıdım altta çekirdek kararmış.
Bu sene bir çok arıcı zaten ayçiçekler açtıydı açmadıydı derken ayçiçekleri kaçırdı, anında ayçiçekleri geçiveriyor.
Koloni kapaklarının çivilerini sökerken, kalfa kerpetenimizi begenmedi ve size kısa saplı bir kerpeten vereyim dedi. Muhteşem abim karfur dostu be. Seri sonu malları silip süpürür::))
Sonrada dagıtır.
İki adet kafa lambası, bir teneke makası, 4 şarjlı pil ve şarj dahil, makina yağı, çekiç, hacıya bir kantar, bayagı bir alet edavatlandık be::))
Horozu tutup bir akort ayarı yapıp manitasının yanına yolladım, biraz daha bir olğunlaşsın bu haliyle dişimin kovuguna yetmez...
Mehmet Yüksel'in göndermiş oldugu bal kabagı tohumunun meyvesi, inşallah bizede bir dilim düşer. Gerçi bu kabağın eko su bozuk ama genede vaz geçemiyorum.
Bu ana arı kutusu çok ilgimi çekti. Kutuda ful 3 çıta arı olmasına rağmen saramadıgı gerideki 4 çıtayıda arı kabartıp geriye çekilmiş.
Bu arının en büyük özelliklerinden biriside nektarı buldugunda her türlü işi zirvede yapması.
Bu arada Muhteşem abi ana arı kutularında degişikliğe gitti. Vecdi abimizin tasarımı olan kısa ballık çıtalarını ana arı çiftleştire kutularına uyarlamış.
Artık kutuların kışlamasını düşünmeyecegim, bunlarda kesinlikle kışlar dedi.
Muhteşem abi eskiden kutulara çıta yapmak kabustu, şimdi o kadar rahatladımki sorma.
Çıtalar ışıl ışıl bal. Kalfa durumdan menmun.
Bir ara hacı abi bir şey sordu o taraf bir baktım, yav nasıl atlamışız, tam köşede korner çizgisine bitişik şeftaliler var.
Hemen işleri bırakıp koştum şeftalilere.
Mis gibi kokuyor beya.
Dayanamayıp dalında dalarsın şeftaliye.
Bu şeftalinin hikayesi gayet ilginç. 10 Senedir ilk defa meyve vermiş.
Geçtiğimiz sene Mehmet Yüksel in ağaç budamasından esinlenip şeftaliyi kazık gibi bıraktım şu meyvenin halina bak diyor.
Arıcılık....
En zor işlerden yada mesleklerden birisi, arıcılık.
Gece arıları indirip kolonileri açıp yattık.
Artık yolculuk ve taşınmaktan bıktım diye bilirim.
Araba kullanmak bile artık bıkkınlık vermekte.
Çocukluğumdaki hayalim şoför olmaktı, demekki çocukken istedikleriniz zamanla gerçek oluyor.
Bundan önceki nakilde bir arıyı açmayı unutup boğmuştum.
Sabah kalkınca bir daha dolaştım açılmamış koloni varmı diye.
Sıra bitti birde Saim Gürel in arılarının çalışmasına bakmak istedim, maske var ama boy maskesini sadece kafama takıvermişim. Benim arılar dokunmamıştı, Saim'min tek katları geçtim bişi yok, katlı sırasına geldim 4 tane filan geçmiştim bir sarmaya başladılar kovan arkasına da geçemiyorum. Sıra başına geri gelene kadar kollarıma iğneler yapışmaya başladı, araba 30 metre filan uzakta onun gölgesine sıgınmayı denedim bu seferde arabada yatıp yeni toparlanmaya çalışan hacıyı sardılar ben ise oradanda uzaklaştım, habire bir yerden öldürüyorum, bir yerden sokuluyorum, taa buraya kadar geldim. Bence 200 metre var ama siz 150 deyin en az 20 iğne yedim. Burada artık maskeyi giyinip tekrar arıların yanına dönebildim.
Geçenlerde facede bir arkadaş benden ruşetle arı istedi, bende yollayamam demiştim, tekrar dönüp abi Allah kimseyi, Muğla arısıyla yüz göz etmesin demişti. Bunlar Aydın'dan geldiler aynı sülaledenler.
Derken Muhteşem abi geldi hadiyin kavaltıyı bizde yapalım diye bu arada ızgara alacagım salkı durmakta ondan vaz geçmiş degilim kendilerine bildirilir::))
Hacı bizim kalfayı yolda karşıladı nereye geliyorsun diye, maskeyi verdi.
Hazır çalışacak biri gelmişken indirmiş oldugumuız katları arılara verdik, doğru kavaltıya.
Geçen hafta bu tarla açık degilmiş, şimdi ise ne zaman açtı ve geçti onun tartışması var.
Hava sıcak ve kurak olunca 15 gün sürecek ayçiçekler bir haftada geçmeye başlamışlar.
Bir arı uğraşıyordu, arının uğraştıgı çiçegi kazıdım altta çekirdek kararmış.
Bu sene bir çok arıcı zaten ayçiçekler açtıydı açmadıydı derken ayçiçekleri kaçırdı, anında ayçiçekleri geçiveriyor.
Koloni kapaklarının çivilerini sökerken, kalfa kerpetenimizi begenmedi ve size kısa saplı bir kerpeten vereyim dedi. Muhteşem abim karfur dostu be. Seri sonu malları silip süpürür::))
Sonrada dagıtır.
İki adet kafa lambası, bir teneke makası, 4 şarjlı pil ve şarj dahil, makina yağı, çekiç, hacıya bir kantar, bayagı bir alet edavatlandık be::))
Horozu tutup bir akort ayarı yapıp manitasının yanına yolladım, biraz daha bir olğunlaşsın bu haliyle dişimin kovuguna yetmez...
Mehmet Yüksel'in göndermiş oldugu bal kabagı tohumunun meyvesi, inşallah bizede bir dilim düşer. Gerçi bu kabağın eko su bozuk ama genede vaz geçemiyorum.
Bu ana arı kutusu çok ilgimi çekti. Kutuda ful 3 çıta arı olmasına rağmen saramadıgı gerideki 4 çıtayıda arı kabartıp geriye çekilmiş.
Bu arının en büyük özelliklerinden biriside nektarı buldugunda her türlü işi zirvede yapması.
Bu arada Muhteşem abi ana arı kutularında degişikliğe gitti. Vecdi abimizin tasarımı olan kısa ballık çıtalarını ana arı çiftleştire kutularına uyarlamış.
Artık kutuların kışlamasını düşünmeyecegim, bunlarda kesinlikle kışlar dedi.
Muhteşem abi eskiden kutulara çıta yapmak kabustu, şimdi o kadar rahatladımki sorma.
Çıtalar ışıl ışıl bal. Kalfa durumdan menmun.
Bir ara hacı abi bir şey sordu o taraf bir baktım, yav nasıl atlamışız, tam köşede korner çizgisine bitişik şeftaliler var.
Hemen işleri bırakıp koştum şeftalilere.
Mis gibi kokuyor beya.
Dayanamayıp dalında dalarsın şeftaliye.
Bu şeftalinin hikayesi gayet ilginç. 10 Senedir ilk defa meyve vermiş.
Geçtiğimiz sene Mehmet Yüksel in ağaç budamasından esinlenip şeftaliyi kazık gibi bıraktım şu meyvenin halina bak diyor.
Ağaç budamasını öğrenmiş ama Muhteşem abimin bu sene yaptıgı aşılar tutmamış.
Ustasının, aşı ustası olduğunu, bilmiyor tabiki::))
http://aribakani.blogspot.com/2007/05/hayret-dal-ve-yaprak-yok-asiya-bak.html
Maşallah ağaç yıkılmasın diye biraz yükünü hafifleti verdim.
Muhteşem abimim eski kutulardan kurtulma çalışması, eski çıtaları alt kata almış üse yeni sistem çıta koymuş ve arada ızgara vardı.
Kutunun çektiği ballara bakın, besleme filan yok.
Yavru çıkan yere bal dolduruluyor. Bloke var beya burada::))
Bu hafta kutunun balları hasat edilip çıtalarındanda kurtulabilir.
Muhteşem abinin bahçedeki lavanda çiçegi. Sınır yapmış şahene görünümü vardı.
Arılar tarafından polen ve bal için sıkça ziyaret ediliyor. Arıcılar bir şeyler ekerken bu gibi bitkiler seçmeli, biberiyede yaz boyu çiçeli kalabiliyor.
Geçiyoruz kalfamın son numarasına. Son numaramdan haberin yok dimi dedi::))
Burası arge, arıcılık araştırma ve geliştirme bahçesi.
Kovandaki çıtaları silkeleyip almış, içerden bir çıta çakıp, dizmiş kutu çıtalarını. Hem yavrulu hemde ballı çıtalar yolda, hemde bunu esktra bir malzemeye gerek kalmadan nortmal bir kovana bir çıta çakmakla bu işi yapıyor.
İş bitimi bu koloniyi kutulara dagıtıp, başka bir yere nakledilebilir.
Arıları silkelenip normal kovan yeniden eski faliyetine dönebilir.
Büyük kolaylık.
Çıta oluşturmak ise çok basit, bende bir numune getirdim. benim kutu çıtalarımdan 1 cm kısa bende kutularda bu plastik çıtalara dönecem. Bunun en büyük nedeni ise yapımı ve montajı çok kolay.
Yandan görünüm.
Yandan beslemek için şurupluk.
Pintiliğe bakın yav birz paraya kıy be, az fazla petek ver hayvanlara::))
Akşam trafige yakalanmamak için Muhteşem abiyle vedalaştık. Sultanköyden geçerken hacı dediki millet kaç km den yüzmeye geliyor biz gelip denize girmeden geri dönüyoruz, iyi o zaman giy şortunu hadi denize::))
Yarım saat yüzüp haşat bir vaziyette trafigede yakalanmadan evimize geri döndük.
3 yorum:
Sevgili ustam benim o ilk bakış yeni geldiğinizdeki idi ancak kahvaltıyla kurtaracağımı anlayınca sonra yüzümüz güler oldu. Senin aşı linkini tıkladım dedim bu ne:( bu arada unutmadan horoz hala kendine gelemedi ne akort yaparmışın be:) Şaka bir yana bu ana kutusu çıtaları oldukça rahatlattı beni. Gerçekten kutu çıtası hazırlamak kabusumdu.
Muhteşem abinin kullandığı çıta yanakları hakikatten çok güzel.Rize'de araştırdım arıcılık malzemesi satan yerlerde, satan yok.Muhteşem abi bir ara aldığı yerin kartını yayınlamıştı adresi verdim satıcıya getirtecekmiş.Bekliyorum..Ali abi meyve konusunda çok hassassın nerde bir meyve ağacı, ağacın altında Ali Türk:))))Yeni yeriniz hayırlı, ürününüz bereketli olur inşallah. Selamlar..
Ali bey,ayçiçeği balın şimdiden bereketli olsun.Muhteşem abinin küçük çerçeveleri arıcılara zaman kazandıracaktır.Horozun akortu tamam,sonbaharı göremeyecek.Saglıcakla kalın.
Yorum Gönder