Muhteşem abinin yazıp sorduğu
soruya cevap::))
Soru = Bize Ne
Oldi
Muhteşem abimin yazısı beni sanal
aleme girişimize götürdü. Neydi o günler. Muhteşem abi filan yok, başlangıçta
5-6 kişi filanız.
Ben yeni internetle tanışmışım ve 40
yaşındayım, ancak msn kullanıp, bazı sitelere girip okumaktan başka bir şey
yapamıyorum. Arıcılıkta bir ikide blok var, ben defalarca uğraşmama rağmen blok
kuramadım ama isimleri farkında olmadan bloke ettim, blogun ismini alıyorum
gerisini tamamlayamıyorum, çünkü o zaman blogerler İngilizceydi.
O zaman sadece sanaldan
tanışıyorsunuz acayip bir yardımlaşma var. İşin buralara geleceğini kimse
tahmin etmiyordu. Gene bir akşam çok uğraştım, o zamanlar çeviri programları da
yok. Blogu bir türlü kuramıyorum, oğlum dediki arılara gittim yaz, yazdım bana
ben-gittim seçeneği verdi. Aslında arıcılıkla ilgili bir isim alınabilirdi ama
bu ben-gittim seçeneğini bizim arkadaşlar arıcı blogu olarak ayarladı ve blok
yayınlarına başladım. İleride bize yardım edip, bloga ayar çekenler, bizden
nasıl kurtuluruz hesabı yapıp ne filmler çevirecekti.
2006 Yılında ilk blogumu, bir resmi
çift yüklediğim için resmi sileyim derken, blogu silmiştim, ilk dört aylık
bilgiler ve resimlerde gitti, keşke dursalardı, altlarında ne yorumlar vardı.
Muhteşem abinin dediği gibi acayip
bir gelişim gösterdik, sanal arıcılar ilk olarak 2007 yılında bir kongreye
katıldık. Devamında bu gurup dağılmaya başladı. İlk olarak guruptan atılan
bendim, Muhteşem abide ben sonradan öğrendim, guruptan atılmam için oy
kullananlardan. Birisinden niçin kurtulmak istersiniz veya yok etmeye
çalışırsınız. Ben bana düşman olanlara iyilikten başka ne yapmışım hala
çözemedim.
Ben kimsenin ne anasına ne
bacısına, nede kızına yan gözle bakmamışım yalan söylememişim, şerefsizlik
yapmamıştım ama hakkımda bir şey söylenmeliydi, bir şeyler uydurulmalı,
bula bula şunu bulmuşlar diyorlar ki bu kendisini ön plana çıkartıyor. Tek suçum
gurup içinde diğerlerinden daha fazla arıcı olmam ve birçok öğrendiğimi
uygulayıp, başkalarının da öğrenmesini sağlamakta, başarılı olmamdı. Hiç
kimseyi tutan yok, insanlar yaptıklarıyla ön plana çıkar, benden kurtulanlar
niye hala ön planana çıkmak için çabalayıp bunu niçin başaramıyor oturup
düşünsünler. Ön plana çıkmak gibi derdiniz yok ise niçin çalışan birilerini
harcamaya kalkıyorsunuz.
Düşünün 2007 yılına
gittiğimizde, şu an sanal arıcılar olarak bilinen gurupta larva transferini
yapmayı bilen yoktu, bilen kişilerde saklıyordu, Muhteşem abi nerden nereye
derken bunları da unutmamak lazım. İlk larva transferlerim tuttuğunda havalara
uçmuştum, bunu bloktan paylaştım ve herkesin bu işi yapabileceğini yazmıştım,
beni takip eden bir kitle vardı, sevenlerim, onların duasıyla ve iyi dilekleri
sayesinde başarılı olduğumu düşünmekteyim, hiçbir eğitim almadan ana arı
üretiyorduk, 2011 yılında ana arı üretim kursunda öğreniyordum hangi larvanın
alınacağını.
2007 Yılında ana arı üretmesini
bilmeyen ben ve arkadaşlarım, yapmış olduğumuz çalışmalarla ülkemize suni
tohumlama cihazı kazandırmışız.
Bununlada kalmayıp, elimizde genetik
özellikleri tarafımızdan bilinen, ana arıların yedeklenmesi gene suni tohumala
ile yapılmakta.
Ben birilerinin hor gördüğü eğitimsiz
biriyim. Ben 2006 yılında da aynı eğitimdeyim, bu günde aynı ilk okul
diplomasına sahibim. Benim yeteneklerimi görüp hakkımda 2007 yılında, sen
ileride insan kopyalamazsan bende bir şey bilmiyorum diye yorum atacaksın,
şimdi çoban diyeceksin ne değişti ki?
Şu an piyasada kullanılan oksalik
asit buhar aleti, bana Yunanistan’dan gelen hediye buhar aletinden
esinlenilerek üretilmiştir, yani onun temelinde gene ben varım. Mehmet Yüksel
bakırdan olmaz dedi, hemen malzeme kroma dönüştürüldü.Peki bana hediye gelmeden
bu alet yapılmamıştı, hadi yapıldı niye önce krom yapılmadı?
Kulanmış olduğumuz arılara karşı
çıkanların elinde gene güya sevmedikleri arılar var, yavaş yavaş bizimde
arılarımız sakin demeye başladılar, şimdiye kadar bu açıklamalar niye yapılmıyordu.
İki yıl invert şuruba karşı çıkıp,
acayip yazılar ve hmf tellarları şimdi sesiz sedasız oturanlar, gene bizi
istemeyenlerdir. Bu sessizlik hayra alemet değil, zannedersem artık invert
kullanıyorlar.
Yapmış olduğum işlerde başarılı oldukça
karşı taraf kudurdu, her türlü pisliği yaptı ve yapmaya devam ediyor. Bakın
benden kurtuldunuz, buyurun sizde kendinizi ön plana çıkarın dedim, sadece bana
sataşmakla arıcılıklarını geliştirdiklerini sandılar, hala 2006 yılında
kalanlar var. Bumu bilimsel arıcılığınız?
2007 Yapılan yayınlar ortadadır, ana
arı üretmesini bilmiyorduk.
İnvert şurup bilmiyorduk.
Organik asitlerin nasıl
kullanılacağını bilmiyorduk, Mehmet Yüksel sayesin de bunları öğrenip
uygulamaya başladık.
Koloni yönetimi nedir bilmiyorduk,
bir çok kişi bu konuyu Mehmet Yüksel’den öğrenmiştir.
Saf arıyı, F1 arıyı, hibrit arıyı
hala bilmeyenler var.
Saf arı yetiştirebilmek için neler
yapmışım ne planlarım vardı, en son suni tohumlama aleti yapıldı ve rahatladık,
özgürüz.
Beğenilmeyen çoban bunların çoğuna
imza attı.
Bizi beğenmeyenlerin çalışmalarına
bir göz atacak olur isek, arı yükleme ve indirme işini ballandıra ballandıra
anlatıp, ekip işi olduğunu millete çakıyordu, bir gün dedimki, yav bu işe ekip
lazım değil, amele pazarına gidelim, 4 adam tuttuk mu al sana ekip, kıçının
üstüne oturmuştu. Bunların huyunda bu var, kendi pirelerini deve, başkasının
devesini de pire yapmasını çok iyi bilirler.
Şu ana kadar elle tutulur ortaya
arıcılık adına bir şey koyamamışlar, guruptan kurtulmak için attıkları kişiye
bağlanıp hayatlarını devam ettirmeye ve gündemde kalmaya çalışılıyor. Sen
birisiyle yollarını ayırdıysan, bir daha ondan bahseder misin? Hala bizden
ayrılanlara nafaka ödemeye devam ediyorum::)) Ben çok merak ediyorum ve
soruyorum bu ne perhiz ne salata turşusu diye.
Muhteşem abi bizebir şey olmadı,
onlara sor size ne oldu diye::))
7 yorum:
Abi sen benim gibi yorum atmayın dememişin diye yorum atıyorum:)...yazımda köpek sürülerinin bireylerinden bahsetmiştim. Lidere yalakalık yapanların görevleri gene aynı, iki üç tane dik başlı olanlar ise bak duramadılar gene itiraz ettiler:) bu durum bir ez daha check edilddi:)
Muhteşem abi bende insanlık var, senin gibi pintimiyim, bir yorumu bize çok gördün, gerçi iyide oldu, yazıyı foruma taşımışlar::))
Bizde oaraddan yorumarız, konuyu dagıtmadan cevaplamakta çoz zor, bu çorba daha çok su götürecek. Yazıda bir çok önemli yere dokunma bile dokunamadım.
Bazı hayvan sürülerinden söz ediyorsun ama ben diger tarfları okumadığım için olaya fransızım. Bu yazıları yazmamızdaki amaç neredeydik nereye gelindi ve perde arkasında birçok kişi ne oldu bilmiyor. Her olumlum işe karşı çıkıldı, tel tabanlık yaptık alay konusu olmuştu, bu mahlukatların ayarları sanki olumlu şeyleri zıt görmeye ayarlı.
Sağlıcakla kal.
Ömür boyu bunlardan kurtuluş yok bunu anladım, mecburen güdeceğiz::))
SLM...
Sayın Bakanım.
Nerden geldiğin önemlidir ama daha da önemli olan nereye gittiğindir.
Eleştiriye , dolayısıyla muhalefetin gerekliliğine inanan birisiyim.
İyi bir muhalefet sizin performansınızı artırmaya yarar.( atletizmde tavşan atlet gibi)
Birileri yapılanları beğenmeyebilir.Fakat buna karşı çıkarken kendi yaptıklarınızı ortaya koyarsınız.Ben şahsen kendi adıma hiç tereddüt etmeden uygular ve ilgili şahıslara teşekkürlerimi sunarım.
Hedef kişi veya kişiler değilse ;
Amaç egoları tatmin etmek değilse;
Anlaşılamayan ne var???
SLM ve Muhabbetle...
Slm Yusuf. Ben geçmişimi şimdiye kadar unutmadım, inşallahta unutmam. İnşallah iyi güzel şeylere doğru gidiyoruz.
Bende eleştiriye açığım, eleştiri yapılmıyor ki.Karşımızdakiler biz ne yapar isek kabulenilmiyor, her yaptığımız yanlış mı?
Bende çok isterdim arıcılıkta yarışalım, sen devamlı önde olunca nasıl yarışacaksın.
Birilerine devamlı dedik, sizde ne yaptıklarınızı ortaya koyun, artık arılıktan maskeli resim bile paylaşamaz oldular, bırak yapılanları.
Baktığında öyle demiyorlar, bilgi paylaştıkça çoğalır falan, iyi güzel nerede yaptıklarınız, bir ara foruma üye olmayanlar bakamıyordu, herkesi üye olmaya zorlamak mı bilgi paylaşımı, bende ismiyle üye olmayanı kabul etmiyorum, kim üye bilmek istiyorum. Ayrıca biz foruma engel koymuyorum, üye olmayanda tüm her şeyi görüp öğrensin.
Benim anlayamadığım, benden kurtuldunuz, guruptan beni attınız ve ayrıldık, yani boşandık, ben onlarla ilgilenmiyorum, ama bakıyorsun karşı tarafın yiyip içtiği biziz, o zaman biz ne yapmalıyız, bunlara anladığı dilden yazıyorsun gene olmuyor. Başarısızlık zor ve başarısızlıklarına engelde beni görüyorlar, onlar uzaya çıkıyorduda benmi engel oldun, aha çıkın::))
Allah her şeyin hayırlısı versin, sağlıcakla kal.
Ali bey,zaman herşeyin ilacıdır.Arıcı olduğu tartışılır kimselerin soru sorma kabiliyetlerinin ve medeni cesaretlerinin olmadığı inancındayım. Varroa uzmanına henüz şu soruyu soran olmadı,siz bu işi bu kadar iyi bilmenize ragmen arılarınızı acaba niye söndürdünüz.Bir yıl önce invert şuruba karşıydınız,şimdi şurubu niye kaynatıyorsunuz,Kafkas arısına çok iyi bal yaptırırım diyordunuz ,arılarınız sönünce niye Mugla arısı aldınız.Diyecek ekibindeki arıcının ellerinden öperim.Forumda sormak kaydıyla.Arıcılıkta 3 temel kural vardır.İyi bir mera,iyi ırk arı ve bilği ve becerisi olan kovan yönetimini bilen,dünyayı takip eden arıcı.İnsanlar yaptıkları iyi işlerle ve paylaşımları ile örnek olmalı,Havanda su dövenler birgün dizlerini bile dövemeyeceklerdir.Saglıcakla kalın. Vecdi KÜÇÜKYILMAZ.
Vecdi abi aynen dediğin gibi zaman her şeyin ilacı, bak 2007 yılında nerelerdeydik, şimdi nerelerdeyiz. Bize karşı çıkanların yaptıklarımızı hayal etme becerisi bile yok.Çeneye geldimi bunlar arap atı gibi açılıyor ve dünyada üstlerine yok.Çene değil bize icraat lazım, icraat bölümünde ise süt dökmüş kedi.Kafkas konusunda artık bilimcilerde bölünmeye başladı, bir çoğu artık kafkas her yerde olmaz demeye başladı, sıcak yerlerde çalışmadığı gibi yavruyuda kesip kışa girmeden sönen arı, kafkas arısıdır.Sönmesede sürünüp,birde arıcıyı süründürüyor.
Sağlıcakla kal.
Zafer ANLAYIŞLI dedi ki...
Sayın Bakanım selamünaleyküm;
gerek senin ve gereksede Muhteşem hocamın yazılarını okuyunca bende 2006 yıllarına gittim. Muhteşem hocam yorumlara izin vermeyince burada bende duygularımı paylaşmayım dedim.
Hayvanlara olan ilgim Akvaryumda balık, kafeste kuş ve köpek beslemekten öte gitmeyen ben. Ne aileden nede geçmişimde arıcılık olmamasına rağmen doğa ve hayvanlara olan sevgimden dolayı ilgi duyduğum arıcılığa emekli olmadan kısa süre önce bir kovan alarak başladım.
ve başlamamla birlikte sanal alemde araştırmalarımda başladı o zaman aracılık ile ilgili siteler pek yoktu ilk bulduğum site ……………………….. sitesinin müdavimleri olduk. Ve bu vesile ile siz değerli doslarımla tanışmamıza vesile oldu bu nedenle beyaz kovan sitesinin bende ayrı bir yeri ve hatırası vardır.
blog açma aşamasına gelince bende bir blog açarak deneyimlerimi ve yaşadıklarımı burada paylaştım. Hatta bazen bazı arkadaşlarım "ya her şeyi niye paylaşıyorsun hatalarını anlatıp niye kendini deşifre ediyorsun." ikazlarına hiç dikkate almadım çünkü hayatta hiç iki yüzlü bir tavır sergilemedim ben neysem oyum, olduğumdan daha değişik görünmekle ancak kendimizi aldatacağımız düşüncesindeyim.
Evet dediğin gibi zaman içerisinde sebebini benimde anlayamadığım, çözemediğim gereksiz bir ayrışma oldu ve siz dostlarımla bereber olduğum için için ne yazıkki o arkadaşlar tarafından bende dışlandım benide MSN listesinden ve güncelleme listesinden silenler oldu ama neticesinde insanız bende onlara mesafe koydum. Ama "Yaradılanı severim yaradandan ötürü." ilkesi doğrusunda hiç birine kırgın değilim çünkü onların içindede kendilerinden yararlandığım saygı duyduğum üstadlarım var gönül arzu ederki bu gereksiz ve bize pekte yararı olmayan bu ayrışmanın son bulmasdır diyeceğim ama çok uzakta gibi duruyor.
Zaman ne çabukta geçiyor değilmi.?
"hayat yaşadıkların değil, geride biraktığın eserler, ve hoş bir seda'dır"
Tüm arıcı dostlarıma sevgi ve saygılarımla.
///////////////////////////
Zafer abi Muhteşem abi bizi geçmişe yolculuk ettirdi.
Yola çıkıldığında acayip bir gurup olmuştuk, bazı kişiler bu gurupta bizden başkasının yükselişini istemezük dedi ve gurup dağıtıldı.Sebebini anlayamadığın şey şu. Bunların dertleri bilgi paylaşmak olsaydı, birlikte devam edilirdi, dertleri bir numara biziz, başkası ne yaparsa yapsın kabul edemeyiz anlayışı hakim. Geldiğimiz noktada bunu gösteriyor.
Bundan sonra geri dönüş olacağını zannetmiyorum. Her şeye karşı çıkıp, arıcılığımızı geliştirmeye devam etsinler.
Sağlıcakla kal.
Yorum Gönder