Ertuğrul Taşçı, emniyetten emekli bir abimiz. Yolunuzun üstündeyim oralardan geçerken açık bir kapınız daha var sakın uğramadan geçmeyin, buda başına iş arıyor diyorum içimden tabi, beni bir tanıyan birde tanımayan pişman beya git işine::))
Ertuğrul abiyi yolcu ettim gitti, bahara kesin görüşeceğiz dedi, inşallah yaşarsak neden olmasın....
Aydıncıktan geldikten sonra belediyede iş başı yaptım.
Mersin dönüşü bir haftalık çalışmadan sonra bayram olacak...
Arıları kaldırdığımız yerde bir sürü iş bizi bekliyor. Oğlum Enes Emin de arılarına bakamadı baba bunlara ben bakamıyorum ne yaparsan yap dedi zaten bakmayınca büyük bölümü telef olmuşlardı, arıcılıkta başı boşluğa yer yok, kalanları ben Aydıncıkta iken benim arılarla birlikte Darıcaya götürmüşler, hem yakın hemde çok ılıman iyi olmuş.
Bu hafta sonunu etrafı ve arıların son durumlarına göz atıp kışa hazırlamakla geçirdim diyebilirim, sadece Aydıncıkta arı yok ki, benim için her yer arı ve arılıktır...
Ovacık köyündeki mandırayı düzene sokmak lazımdı, dışarıda kalan malzemelerin büyük bölümünü kapalı yere taşıdım, içeride düzenleme yapmak lazım, onuda bayramdan sonra yaparız.
Arılığa yaklaştım benim itler koşarak geliyorlar, bu bayramda iyi denk geldi bayağı bir idare ederler diye düşünüyorum ben artık uzun süre buralara uğrayamayacağım::((
Arılıktaki bahçeye bu sefer sürü girmiş her taraf yerle bir, bu kelek başka bölmede bunun duvarları kovan ve katla çevrili girememişler, son kelek, keyifle yedim...
Malzemeleri taşırken içinde ne var diye baktığım eski kutularımdan birinde fare çıktı, zavallı kışlık meşe palamudu filanda istiflemiş, bana rastlaması hiç iyi olmadı::((
Bu demek oluyor ki kış gelmek üzere kovanlarınıza fare girmesin, yoksa girerse kovanın içine incir ağacı dikerler...
Kovanla çevrili bahçede geçen sene ektiğim üzüm fidesi vardı, onuda Muhteşem abiye vereceğim, beleşe bayılır....
köpekler acayip avcı olmuşlar, bu ne yapıyor diye biraz seyrettim üçüncü seferinde çekirgeyi yakalayıp yedi, hayret ya...
Zaim abinin bahçedeki arılarıda bir elden geçirdim, molada etrafı kolaçan ettim, yiyecek neredeyse yok,bereket asmada bir kaç salkım üzüm buldum. Çilekler seneye süper olacak bunu şimdiden anlıyorum::))
Villada birde hafif çürümeye başlamış kavun vardı, alındığı tarihe baktım bir ayı geçmiş, telef olmadan yarısını yedim, gerisini de bekçiye verdim::))Bahçede hala biber domates, maydanoz vardı, zaten bunları hesap etmiştim sadece ekmek ve peynir almıştım::))
Hibrit ana arılardan birisi, hibrit arı arıcılıkta en uç nokta, daha üzerinde çok çalışma ve denemeler yapacağız, tabı bunların kızlarını benim deneyecek ne vaktim nede zamanım var, yakın çevremiz bu deneme işlerini gönüllü yapıp bize sonuçları rapor edecekler....
Pürenlerin gönülsüz açanlarına baktım, aslında istenilen yağış olmadı, olanlarda yetersiz püren sanki hayata küsmüş gibi...
Ağarmış olanlar var herhalde kışın ortasında açık ebesini görecek...
Darıcadaki arılıkta iki yarım gün çalışıldı, cumartesi sabahtan öğleye kadar, pazar öğleden sonra akşama kadar.
Bu arılıkta bir kaç kişinin emanetleride var, bunlarda iki tanesi Dr. İsmail abime ait. Böldükten 3-4 gün sonra meme temizliği yapmıştım, aradan geçen süre 40 gün filan diyeyim o zamandan beri gelemedim. İlhami abi analar kabul edildi demişti, bir ara sordum iki kovanında ikişer çıtası yavru demişti. Dün 12 ekimdi ve iki kovanın son durumunu gösteren ve birçok konuya değindiğim iki video çektim önümüzdeki günlerde yayına koyacağım. Bizi eleştirenlere de göndermelerde bulunduğum videolarla arıcıları düşünmeye davet ediyorum::))
Bana neler dememişlerdi ki, Bıraş şunu diye başlayıp, salak mı olmadık, deli mi olamadık, şarlatan mı olmadık,çobanmı olmadık, geri zekalı mı olmadık, evet bunların hepsi benim....
Akıllı olduklarını iddia edenleri paylaşıma davet ediyorum, deli böyle ise akıllıları bir görsek dimi::))
12 Ekimde çektiğim videolar bazılarına gene batacak....
13 Ekim günü öğleden sonra İlhami abi arılıktayım dedi, iki çuval şeker alarak Darıcaya indim, ben yola çıkıyorum dediğinde şurup suyunu kaynatayım mı demişti bende kaynat demiştim. 40 Litre suya 50 kilo şeker koyarak yaklaşık 70 litre koyu invert şurup yaptık ve videoya çekildi, birde formalite icabı kovan sıkıştırma videosu çektik, önümüz kış ve gerekenleri yeniden güncelliyoruz...Bahçede yazın kuruyup yok olan enginarlar fide vereye başlamışlar. Şurup kaynarken 20 dakikalık bölümü Ovacıktan getirdiğim malzemeleri indirip birazda etrafı kolaçan ederek vaktin dolmasını bekledik.
İnvert şurup oldu ateşe su döktük ve bir miktar şurubu kuyuya salıp soğumasını sağladık.
Arı sıkıştırma işlemini videoya aldığımız kovan, çuvalla arının bu boş olan yere geçmemesini sağlıyoruz hepsi bu. Belki bir çıta daha eksiltilebilir, yükleme işi bitince yemlikte o bölmeden çıkacak.
İnvert şuruba bu havada hiç bir arı konmadı ve bence fark edemediler, ovacıktan getirdiğim az ballı çıtalar vardı arı hemen onlanarı buldu.
Bazı kovanların aşırı balı var, onlara şurup vermeyip üzerine ballı yazıldı.
Bir ara yalancıya kaçan bir kovan vardı, saflardan birisinin çıtasını verdim üzerindeki arısıyla ana arı yapmışlar, yavru bile kapanmış ama hala erkek arılar var bu yüzde 9 tane erkek arı saydım...
Dolayısı ile iki gün fül çalıştım, birisinde Zaim abinin villaya yıkılmıştım, ikinci gün İlhami abiye yıkıldım, kuru kuruya döner ekmek yedirdi, insafsız....
Sonuç mu? işler yolunda yapılacak iş kalmadı diyebilirim, gerçi arıcının yapılacak işi olmaz mı? diyen olabilir ama bana eften püften işler iş sayılmaz ba....
En son kafamı bu tepsiye taktım, bayram bir gelseydi de tepsiye bir dalsay dım....
Tüm arıcılara hayırlı bayramlar, hemde kazasız balasız olanından....
Allah her şeyin hayırlısını versin....
4 yorum:
Abi selamlar;
Epeyce işler hafiflemiş ise gerisi kolay ba nasılsa bahara çok var salepleri hazırlıyorum :)
Ev baklavası gibisi yok ba afiyet olsun...
Hayırlı Bayramlar...
Sevgili ustam bayramın kutlu olsun. İşleri yoluna koymana sevindim. Benim işlerde yoluna girdi sayılır; bu demek oluyorki artığın gezebiliriz. Birazda ben çürümüş kavunda kuru döner ekmek yiyeyim. :D
selamün aleyküm allah sizden razı olur inşallah sayenize hatalarımdan döndüm.
Fatih bu yaz felaket yoruldum arılıktan nefret eder olmuştum, şimdi geriye kalan işler bana çerez bile olamaz::))
Salep bizim olmazsa olmazımız alışkanlık yaptı...
Yeter ki sen hazırla, içmeyen namerttir::))
Baklavanın evde olmayanında severim ba yeter ki tatlı olsun.
Sevgili hocam sağ olasınız, işler yoluna girdi.
Evet artıkın gezme zamanı, nereye çüfçüfluyoruz onu belirlemek lazım...
Sana her şeyin en lüksü layıktır ba, ne çürümüş kavunu::((
Alanlayalı, Aleykümselam.
Sağlıcakla kalın.
Yorum Gönder