ARICILIK FESTİVALİ, HARBİYE İSTANBUL...

Arıcılık etkinlikleri bir çok işe yarıyor, en başta başka başka illerdeki arıcılar birbirleriyle buluşup sohbet etme imkanı sağlamakta. Her organizasyon her geçen gün bizleri daha ileriye götürüyor. Cumartesi İstanbul Harbiyedeydik, tabiki pazarda orada olmamıza rağmen genede görüşemediğimiz kişiler oldu....

 Kocaeli arı yetiştiricileri birlik standı ve başkanım Hüseyin Yılmaz...

 İzmir'den gelen Hasan Alperan ve Ali Şekerli birbirlerini bir kucaklayışı vardı ki o sahne kaçtı...

 Bu tür etkinliklerde arıcılar hem tanışma fırsatı buluyor hemde yenilikleri görüyor ve malzeme alımı olmakta.

 Karede Gebze, İzmir, Muğla, Edirne'den gelen arıcılar var. Muğla dalaman hava alanında çalışan Eyüp bey çok kısa süre kalabildi. Bahara ana arı sözü aldı buda yetmiyor haftaya Mersin'de buluşabiliriz...

 Kısa sürede o kadar çok şeyler konuşulup görüşülüyor ki anlatamam...

 Festivalde ilk uğurladığımız Mersin Gülnar'lı arıcı Eyüp beydi...

 Yusuf bu sefer listeli, gelmişti, listeyi tamamlamadan festivalden ayrılmayacağım diyordu. İlk larva kaşığını hallettik.
Larva kaşıklarıyla alakalı bir sorun yaşamıştı, sorun şu, kaşıklar temiz olsun diye çamaşır sulu suya ıslatmış ertesi gün kaşıkların uçları yok....
Bir sürü kaşık çöp olmuş...
Buna benze olayla bende karşılaşmıştım, kullandığım kaşıkları ben normal suda bekletirdim, uçlar yumuşacık ve çok esnek oluyordu. Bir ara bir baktım tüm uçlar çürümüş::((
Şimdi gene ıslatırım ama kısa süreliğine kesinlikte suda bırakmıyorum. Sizde ne demek istediğimi anlamışınızdır, kaşıksız kalmayın haaa....

 Çin kaşıklarını seçip seneye kaşık sorununu Yusuf adına çözüldü de ben biraz daha belki alabilirim.

 Adnan Yavuz nedense oda kısa süre sonra festivalden ayrılanlardan.

 Çay molası vermiştik Yusuf Gürbüz bulunduğumuz yere geldi çay ikram ettik. Yusuf usta gençlere taş çıkartacak hızda çalışmalarına devam ediyor, bir emekli olayım neler yapacağım diyordu. Bizde inşallah dedik, genelde emekli olanlar,çalıştıkları dönemler kadar verili işler yapamıyorlar....

 Festivalde Yalovalı Sefer ile görüştük, bayağıda sohbet ettik, arkadaşı Abbas ile de tanışmış oldum.

 Ayak üstü sohbet kesmedi...

 Yalova arı yetiştiricileri birlik standına gittik.

Daha sonra Yalova birlik başkanı ile tanıştım.

Cumartesi akşamı Şaban hocanın evinde kaldık. Sağ olsun bizi ağırladı, Gebze'ye gel git yapmadık. Bu işi ayarlayan ise İlhami abim:)

 Mersin Birlik...

 Düzce birlik başkanı Cafer Kara ile tanıştık. Geçtiğimiz günlerde birlik binasının resimlerini yayınlamıştım, örnek alınan çalışmaları var. Başka planları olduğunu öğrendim ilerleyen zaman diliminde proje faliyete geçerse ülkemizde bir ilk olacak, duyumlarım o yönde....

 Pazar sabahı Sadri abiyle buluştuk,işleri nedeniyle suni tohumlama alet standı açamadı...
Kütahya Tavşanlıdan bizlerle tanışmak isteyen arıcı abimiz.

 Rize bilik standında tartışma vardı, ben Rize'de kestane balı olmaz dedim onlar olur diye direttiler::))
Bence komar balı daha çok olur...

 Batı Trakya arıcılar ve arı sevenler gurubu...

 Batı Trakya arıcılar ve arı sevenler gurubu...

 Kütahya Tavşanlı arıcıları...

 Pınarhisar'dan gelen gurup. Sağ baştaki Kazım, 2008 yılında bizim çadırda larva transferi dersleri almıştı, aynen devam ediyormuş...

 Pınar Hisar'lılar ile konuşurken Bilecik birlik Başkanı Arif Uysal geldi,uzun zamandır görüşmüyorduk. En son beni 2007 yılı olmalı evinde misafir etmişti. yıllar nasılda gelip geçiyor....

 Arif ile hoş beş ederken Sadettin Engin abi geldi, yıllara meydan okuyan arıcı desem yeridir ben yaşlandım, fotocu Sadettin abi gençleşiyor.

 Bu resime ne yazacağımı bilemiyorum,isim ve vilayet yok be..::((

Bilecik Osmaneli'den Kadir Gültepe...

 Bilecikten gelen arıcılar...

 Bilecik ve Trakya karışık, Aliosman abi ve arkadaşları,Mümin abi hiç değişmemiş beya...

 Acayip bir resim olmauş, sanki 30-40 sene öncesi askerden gelen resimlere benzemiş be:)

 Zonguldak ve Bursalı arıcılar, Zafer abim İstanbul diyelim...

 Halil İbram ile biraz bilgi alışverişi yapıldı.

Seneye kendim ana arılarımı üretmek istiyorum ne yapayım, bende püf noktalar verdim, seneye göreceğiz bakalım neler olacak...

 Birçok kişinin adını bilmiyorum, doktor abi yaşlandık diyecek, desin beya....

 Bir masaya oturduk yetmedi diğer masayı da birleştirdik, burasını işgal ettik diyebilirim, işgaliye parası istemezlerse iyidir....::))

 Bol sohbet etme imkanı bulduk.

 Bir ara gurup bir turlayalım dedi, tamam dedik kalktık bizimki yakalandı sonra beni geriye çağırdı.Resimdeki kişi Hamza abi aslen Sivaslı, iki yıldır benden ana arı alamadı. Halil Güneş^'ten F2 ana arı almış oldukça memnunmuş, bu yıl f1 vereceğim, söz verdik...
Kendisi Mersin'de kışlıyor, iki oğlu öğretim görevlisi.
Muhteşem abide abi sorun çıkarsa beni ara diye telefon numarası verdi::((
Bu kalfa kimden yana anlamadım gitti.....

 Yerimizden kalkamadık, yeniden masaya dolmaya başlıyor.

Kadirde Muhteşem abiden telefon numarası istedi, millete karniolu biz tanıttık bize bile ana arı vermiyor diye kalfama şikayet ediliyordum::((
Allah her şeyin hayırlısını versin...

 Mustafa Doğan, geçen sene gelememişti. Bu yıl gene bazı sorunlar çıkmasına rağmen festivale katıldı.
Arkadaşı Mehmet Karakuş, hobi olarak kanarya beslemek istiyormuş. Mustafa kanaryayı ne yapacaksın terasa arı koy diye ikna etmiş, bir arıcı daha yolda....

 Beyaz gömleli kişi mali müşavir Mehmet Karakuş, terasa kanarya almaktan vaz geçmiş. Baharda hobi arıcılık başlar inşallah. Gerçi ikiside kanatlı.

 Askeri müze içindeki şadırvan, bunları ise fişledim....

 Zafer abi toplar ile ilgili bilgilerini bilmeyenlere aktarırken, nedense Gürol abi bazen muhalefet ediyordu....

 Bilecikten gelen arıcı Sebahattin Filiz ve Ahmet, Ahmet diyorki mavi kafa bir ana arı vermiştin bu yıl öldü. Yuh dedim bu ne ya kaç yıl olmuş...

 Mescit dönüş yolu....

 Biz masada sohbet ederken bir arıcı laf attı, Ali Türk biz niye arıların yanına varamıyoruz, sen maskesiz arı açıyorsun, sende aç beya kimseyi tutan yok dimi. Bazılarına göre tüm arılar aynı, bana göre değil....

 Artık oturduğumuz yerden kalkasımız gelmiyordu, kalksak ta bir kaç metre sonra geri geliniyordu..

Yukarıdaki resimi bu abiler çekti, burada olduklarına göre arıcı olmalılar....

Halil İbrahim Mucuk, Düzce'li arıcı...

 Erkan ile Muhteşem abi bayağı bir kaynattılar, neler konuşuldu merak etmiyorum değil hani...

 Bol bol espriler günün sonuna gelindi, akşama Gebze'de akrabalarımdan birinin düğünü var...

 Fatih bir ara yanıma oturmuştu, yaktı beni, bir daha yanımda artıkın oturamaz, oturduğunda foto makinasını peşinen almam lazım.

 Fatih,Üzeyir, Erkan ve bizimki hala telefonla oynuyor....

 Pazar günü akşam olmadan festivalden ayrıldım.

Gebze'ye gelene kadar 60 km yol 3 saat sürüyor... Buna da şükür. Bir festival daha geride kaldı.
Festivaller yenilikleri yansıtır bizde yenilik adına bir şey yoktu, firma sayısı azdı, bu arada Yusuf Şimşak cumartesi festivalden ayrılırken tüm listeyi halletti de, istediği körüğü bulamadı,düşünün körük modellerimiz bile yetersiz....
En göze batan yenilik plastik tabanların artık oturduğu ve firma sayısında artık vardı,buda arıcılara fiyat konusunda kolaylık sağlamakta.
Köpük kovan firması ise 100 dansite sertliğinde kovan getirmiş,kovan bitik degil ama biz katlarına plastik taban takmayı düşünüyoruz, firma yetkililerine bu durumu ilettik böyle bir eksik var, keşke arge çalışmalarında arıcıları dolaşıp bir fikir alsalardı....