SAF KARNİOL ARISI, ALACAKTIK TRAKYADAN...

 Muhteşem hocama kahvaltıya gittim.
Elimizde boş gitmedik tabiki...
Mersin'den getirdiğim greyfut'lardan birisini ikram ettim kendilerine...
Hocam acayip sevindi...

 Kahvaltıya Trakyalı Şenol'uda çagırdım gelmedi. Pinti hoca iki zeytin verir, dönüşede kendi cebimden yemeliym birde yol parası filan kurtarmaz dedi...
Bence yanıldı...

 Muhteşem hocamın içinden geçenleri yüzüne vuramıyor bence...

 Az yiyecek ikram ettim diye kendini yedi bitirdi...

 Sonrasında bahçesini gezdirdi nasılsa henüz bahçede yiyecek bir şey yok....
Ve vedalaşıp ayrıldık...

 Yemekten kalktık bir başka ziyafete oturduk...Kani beyi kırmamak için burada da yemek yemek zorunda kaldım, keselerine bereket...

Olaylara magazin gözü ile bakıldığında gezip tozuyoruz gözüküyor.
Gelelim derdimize....

Bu yıl kış kışlığını yaptı ve arılarımız yeterli gelişme yapamadı, darıca fena değil ama Darıcaya fazla arı koyamıyoruz bazı sıkıntılarımız var.Arıların önünden her gün gelip geçen vatandaşlar olduğu gibi spor yapanlar var, bahçenin varisleri çok pikniğe geliyorlar falan filan...

Pelitlideki arılar yerinde sayıyor...

Bu durumu çok önceden gördüm bir arkadaşa dedim ki bana 200 çıta arı lazım.
Arkadaşımız Egede...

İstanbul'a gelirken hesaplarıma göre feribottan kamyon inince hemen bana alınan arıları alıp arılığa götürüp işime bakacaktım ilk plan bu...

Daha sonra güzergah değişti,Çanakkale'den Tekirdağ'a kanolaya geleceklermiş onada tamam dedik.

Ben ara sıra arıyorum ne oldu, para lazımsa para çıkartayım, en son dediki abi en kötü ihtimal ben arı bulamasam bile kendi arımdan sana 20 kovan arı veririm seni arısız bırakmam...
Bu sözden sonra söylenecek kelime, laf, söz  kalmadı...

Aradan biraz zaman geçti, dediki arılar berbat buradan kalkarsam daha kötü olur...

Ne yapabiliriz tekrar görüştük dediki bir arkadaşım var, yüzlerce arısı var, o kanolaya gelecek.

Konuştum sana 20 kovan arı verecek. Aradan 5 gün geçti, oda Trakya'ya gelmekten vaz geçti...

Şimdi ne yapıyoruz, bir başkasını söyledi onunla konuştum git arını al.
Telefon ettim abi geçmiş olsun gelmişiniz, yarın geleyim mi...
Arıların durumunu konuştuk, fiyatı konuştuk, 10 çıtalık arı arıyorum ama 8 çıta arıyada 10 çıta parası vermeye razı oldum. Sonunda anlaştık yarına gel dedi. Boş kovanları arabama yükledim, biraz boşta pelitliden almaya gittim.Boşları ayarlıyorum telefon geldi. Hayırdır abi, yav ben arıları tespit etmeye çalıştım kuvetlilerin üstüne taş koyup, geldiğinizde aktarasınız diye bizim arılar 4-5-6 çıtaya düştü ne yapacağız....

Elim ayağım tutuldu, moral sıfır...
Bizim Miriliyi aradım durum bu, gülüyor, bu arada bende gülüyorum. Sonra dedim ki abi ağlanacak halime ne gülersin.
Fatih bende aynı durumdayım, isteyene nasılsa biz sonra alırız diye arı sattım şimdi arı bulamıyorum...

Derken dedim oralarda arı var mı bir araştır.
Aldığımız arılar kutulara doldurulacak, kendi arılarımız dan da takviye yapılacak. Tüm kutuları kendi arımızla doldurmaya kalkarsak arı kalmayacak.

Bende Trakya'dan Kani abiyi aradım abi durum bu...
Kani abi dediki Malkara'da 20 kovan arı vardı birisi alacaktı vaz geçti onu sana alalım tamam dedim bir sordur arı duruyor mu ve durumu nedir...

Arı duruyormuş ve arının 12 tanesi iyi imiş,  iyi nasıl bir şey dedim, arıyı gören Kamil abi dediki ben bir hafta önce arılara baktım alacaktım araba bulamadım vaz geçtim dedi.
Arılar iyi diyorsun, bunlar kaçar çıta. 12 Tane arı 8-9 çıtaydı aradan bir hafta geçti, 8 tanesi 4-5 çıta.
Kani abiye tekrar sordum dedi ki Kamil abi eski arıcıdır dedi...
Tamam arıları alıyorum, yarına oradayım...

Öğleden önce Muteşem abiye uğradım, sonra kani abiye uğradım ve arıları almaya Kamil abi ile Malkara'ya gittik.

Trakyadan saf karniol arısı alacağız...
Bu karniol arısınıda kim çıkardı bilmem...
Eskiden her ilçenin köyün arısı vardı...

Arı satan amcanın yanına vardık...
Ortalık karışmış...
Arılar bizi anında öptüler...
Maskesiz kapak kaldırıp durumlara bakacaz ama arılıkta bir gariplik var.
Maskeleri giyindik körüğü yaktık...
Kapağı kaldırıyoruz, 2-3 çıta arılar. Trakyalı emmimde uyanık, arılara şurup püskürtmüş arı güya kalabalık görünecek, her taraf savaş alanı gibi.
Sonuçta bu arı aktarılacak, sen neyi saklıyorsun ki...
Bir dane arı vardı arılıkta en güçlü 6-7 çıtaya basıyordu içinde neler vardı bilmem.


Amca arılara kek vereceğim dedi dedim keki boş ver en az 3 litre bunlara şurup lazım arılar geberiyor deyip ayrıldık.
Üç dört yere daha baktık dolu arı yok.

Bunları niçin yazdım, bir taraftan da bizim ana arılar ne oldu diye tarih soranlar var.
Ben müşterilerimi 10 gün sallasam en az 2-3 bin lira kar edeceğim. Yırtınıyorum çaresizlik içinde çözüm arayışlarımız var.20 Nisandan sonra bir sürü kişi arı vereyim diyor, hemde ucuz.
Havalar ısındı bir gün bile artık benim için önemli...

Ben ana arı siparişi alırken mayıs başı demişim, havalar iyi olsaydı zaten her yerde arı gelişecekti bizde nisan ayı üretim yapsaydık mayıs başı dediğimiz kişilere nisan içinde ana arı verecektik.

İnşallah yarın bir yerden tuzluda olsa arıları aktaracağız ve bu hafta içi üretime geçilecek.

Arıcılıktan anlayanlar ana arının nasıl ve ne şartlarda oluştuğunu bilir.
Normal şartlarda kızmamam gerekiyor ama olmadık işler beni buluyor...

 Bu arıların alayı aç şurup verilmez bir yağış daha olursa hepsi söner...

 Bu yıl güçlü arı çok az. Her sene Muğla da gelişen arılar bu yıl kışın etkisini yıllar sonra hissettikleri için gelişmediler.

 Trakyada bol bol, boşa koşturduk...

Kamil abi dönüşte acayip bozuldu, diyor ki bari yakıt paranı vereyim, dedim abi sen kendi işini bırakıp bana yardım etmeye geldin, birde ykıt parası mı vereceksin...
O zaman hesaplar bende yola çıkmadan bir kasap köftesi ısmarlayayım, ısmarla beya, battı balık yan gider misali oldu bizim iş...

Sabah namazından sonra yollara düşmüştüm. Evime 22:00 gibi girdim. 632 km yol yapılmış ve haşat olmuşum. Yarın arı aktarımı var :)
5 Gün izine ayrılıyorum inşallah...
Bu arada unuttuğum bir şey daha var, kıştan birazda arı satmıştım...
Hala arı almak için arı soranlar devam ediyor...