ARICILIK VE DOSTLUK...

13 Mayıs 2015 tarihinde toplanacaktık. Bu tarih çok önceden belirlenmişti. Dostlar ile hem sohbet hemde bazı çalışmaları birlikte başlatalım istemiştik.

Oğlumun hastalanması ve bir iki gün içinde hastalığının teşhis edilememesi sıkıntı oluşturdu. Biri apandis diyor, öbürü değil diyor. Kafama takılan ise ultrasonla bu görünüyorsa niye en son ultrason çektiniz...
Ultrasonda apandis olduğu görüldü, sabaha ameliyat olacak, sabah ameliyat sonrası ise apandis patlamış bilgisi veriliyor bize...

2-3 Günümüz hastanelerde geçti...
Furkan Emre çok şükür iyi yürüyor, apandis patladığı için erken taburcu olamıyor, 5-6 gün hastanede kalacak görünüyor.

Dostlar ile toplantımız böyle bir sıkıntı peşine denk geldi.
Dost kelimesini bazen didiklerim, her seferinde farklı tanımlarım, farklı tanımlamaya zannedersem devam edeceğim.
İnsanların dostları olmalı, zaman zaman bir araya gelmeliler...

Dostlar gelene kadar Sadri abi ile yeni aleti kurup sperm toplayıp zamanı boşa harcamadık.

Yemek işini arılıkta halledelim diye düşünüyordum, Sadri abi arılıkta yemek yapıp yersek çalışamayız dedi ve yemek işini dışarıya aldık.

Memiş abinin mekanda keçi isteyenlere oğlak yedireyim dedim.

Memiş abinin yer çok güzel, dev bir meşe ağacının altında öğlen yemeğini saat 3 gibi hallettik, keçi isteyenlerden sonunda kurtuldum.

Sadri abi yemek arasında bana hesaba karışma dedi...
Büyüklerimize saygısızlık törelerimizde yok....
Allah kesene bereket sanada sağlık versin, birini bin etsin...

Tekrar arılıktayız ve arılık düğün yeri gibi...
Fatih keçi masasına yetişemedi, benden günah gitti, bir ay önceden davet etmiştim ben ne yapam...

Nikah işlerine start verildi...
Muteşem hocamız kızımızı ikna etmeye çalışırken, ne muhabbetler ettik...
Yusuf Şimşak kaçan tavukları gördüğünde ver kurtul der, onunda kulaklarını çınlattık...
Kraliçeye ver kurtul diye fısıldadım yoksa Muhteşem hocamdan kurtulamazsın...

Ne minibüs imiş tribününde bir çok kişi nikah şahidi oldu.

Ne çok nikah meraklıları varmış...

Fatih ise işin merak boyutunu geçti, 5 bin lira bayıldığına göre nikah kıyma işlerine başlayacak...

Kaptan Tuncay Erdem, Singapurda denizcilikte ülkemizi temsil ediyor.
Büyük bir denizcilik firmasının müdürü...
Uluslar arası gemilerde kaptan sayımız çok az dedi, şimdi Tuncay sayesinde yurt dışındaki gemilere  Türk kaptanları işe aldığını söyledi.
Tuncay ve abisi ile gene Pelitlide 2007 yılında tanışmıştık, bu gün gene Pelitlideyiz...

Şahitler huzurunda nikahı kıyılan kızlardan birisi.
Suni tohumla işi istediğimiz gibi olmadı, havaların dengesizliği daha önceden hazırladığımız erkeklerin kovanlarda öldürülmesi ve normal sürede olgunlaşmaması sonucu istediğimiz kadar sperm toplanamadı...
Ana arıları serbest bırakmayı düşünüyordum ama bir kaç gün daha sabredip tekrar elimizdeki erkekleri tekrar elden geçireceğim.

Bu postaya istediğimiz kadar kendi özel hazırladığımız erkek yetmedi. Aslında özel erkek çok olgunlaşmıyor.
Erkek arıyı sıkıyorsun kancalar turuncu renge bürünmüş, karın sertleşiyor ama sperm yok. Sanki bir kaç güne daha ihtiyaç var yada sıcaklıklar yetmiyor.

Sonuç siz ne kadar acele ederseniz edin ana arı işleri zamansız olmuyor.

Bir çok kişi ana arı için kesin zaman istiyor, ana arı hazır olduğunda üzerine yatacak halimiz yok, tahmini süreler bile bazen alt üst olabiliyor.

Ayın 15 den sonra hazır ana arıların sevki balar, şu an hiç ana arı sevkıyatı olmadı. Zaten ilk transferler mayıs ayının 20 de yapılmıştı. İlk tur için bir aya ihtiyaç var.
Mayıs başı demiştin evet demiştim ana arı hazır değil ne yapacağız, bunları anlatmakta zorlanıyorum.

Fatih yeni aletini Sadri abiden alırken..

Plaket verir gibi olmuş...

Ana arı suni dölleme aletin, hayırlı olsun, bol bol nikahlar kıyasın...

Yeni ve eski aleti iş bitimi yan yana koyup resimledim, bundan sonra eski aleti arılığg getirmeyi düşünmüyorum.
Farklı bir mekanda sperm toplamada kullanacağım.

Çalışma sonrası çay faslı ve gün bitti.

Kaptan ana arı üretim kutularının arasında...

Hayırlısı ile yakında ana arı sevklerimiz sıraya başlayacak.
Bazıları ana arı doğduğunda sevk ediliyor zannediyor. Ana arı larva trasferi yapıldıktan 13 gün sonra doğar, asıl sorun doğumdan sonra başlar. Havalar müsaade etmez ise doğal çiftleşmeler gecikir, çiftleşmeye giden ana arıyı kuşlar yiyebilir, ana arı çiftleşip geri geldiğinde yanlış kutuya girebilir ve bunlar elde olmayan ana arı kayıp ve hazır olacak ana arıların gecikmesine neden olur. Bir ana arıyı kuş kaptığında yeniden bir aylık bir süreç başlar.

Kaptanın elindeki çıtada bu yıl üretilmiş ve yumurtaya başlamış bir kraliçe arı var.

Hafta içine geri döner isek kutulara arı bölmeye devam ediyoruz.
Arıyı bölüp günlerce anasız kutuda bekletmektense arka planda memeler hazır olurken, dağıtıma iki gün kala metrodan arı almaktayım. Furkan hastaneye kaldırılırken ana arı kutusu dolduruyordum. Hemen işi bırakıp hastanelere düştük.

Hafta içi kontrollerde yumurtaya başlamak üzere olan bazı ana arıları resimlemiş tim.

Bu kutu verdiğim kapalı ana arı memesini kesmiş, meme verirken temizlik yapıyoruz kendi memelerini kopartıyoruz ama gözden kaçmış olabilir, içeride larva olduğu için memeyi ben yaparım diyebilir, sonuçta bizim verdiğimiz memeden çıkmayan ana arı imha edilir.

Kesik meme ve imha edilen bir ana arı...

Yakında yumurtaya gireceğini tahmin ettiğim şişmiş bir kraliçe arı daha...
Bir tarafımız hastanede bir tarafımız işlerin takibinde bölünmüş yaşamak zor. Yanımda bana yardımcı olan Hüseyin abi larva transferi haricinde ne dersem harfiyen yapıyor.
Hayırlısı ile şu sıkıntılı günleri geride bıraksaydık diyorum.
Hayat devam ediyor Allah yardımcımız olsun.
Allah yine her şeyin hayırlısını versin.