Bu yazıyı yazmama sebep, çaresiz insanların, ilaç diye arı ürünlerine sarılıp kandırılmaları ve arı ürünlerinin ters etkileridir, mesala kanser hastaları tatlı yediklerinde kanser hücreleri çoğalmakta. Propolis diye aldığınız ürün içinde kanser yapıcı kimyevi boyalar, asfalt çıkabiliyor. Arı sütü hücre yenileyicilik yaparken, kötü kanser hücrelerinide yenileyip azdırabiliyor.
Arı ürünleri gıdadır hiçbir zaman ilaç olamazlar.
İlaçların dozu ve etkileri vardır.
Balın ve diğer arı ürünlerinin dozu yoktur. Doz kelimesinden anlayacağımız bir gram balların hepsinde aynı oranlar çıkmaz.
Çiçek balları farklıdır, kestane balı farklıdır, çam balı bile farklıdır.
Her yıl aynı merada aynı bal olmaz içeriği farlı çıkıyor, örnek her yıl kestane balı az yada çok olmakta. Bir sürü arıcı kestane balı analizi yaptırıyor, efendim %90 dan fazlası kestane, ertesi sene bu oran çok düşebilir başka çiçeklerin balları olur kestane balında. Bu tüm ballar için geçerlidir, hava ve yağış durumuna göre her yıl aynı bitkiler aynı oranda yeşermez ve çiçeklenmezler. Buda her yıl farlı bal oluşumlarına neden olur.
Arı zehiri, arıdan arıya değişir, birisi sokar acayip yakıcı olur, hatta arının soktuğu yerden kan çıkar. Bazen arı sokar çok az acı duyarsınız. Buradada dozlar farklı çıkıyor.
Arı sütüde zannedersem polene göre değişiyor, ana arı ürettiğim için meme dagıtımında kutulardaki ana arı yüksüklerini bozup içindeki arı sütlerini genelde yiyen birisiyim bazı sütler ağzınızı yakar burnunuz sızlar, bazı arı sütleri aynı etkiyi yapmıyor.
Polen mevsime göre tatlısı acısı olabiliyor. Polenin acısımı tatlısımı daha faydalı bilmiyoruz, her bitkinin poleni farlı oluyor. Sonuçta çiçekteki dişi meyve olurken erkek polen oluyor. Elma başka armut başka içeriklerde, poleninde gıda olarak içerikleri farklı olmalı.(çiçek üzerinde çift cinsiyet var,dişi ve erkek, dişisi döllendiğinde meyve oluyor, erkeği ise polendir)
Propolis dediğimiz arının doğadan topladığı madde içinde başta asfalt, cam macunu ve boya olmak üzere kanser yapıcı maddeler olabiliyor. Kendi arılarımın asfalt ve yakınımdaki boya fabrikasından renk renk boyayı, kovana taşıdıklarını gördüm, bunlar yayınlarımda vardır.
Arı ürünleri faydalı gıdalardır, ilaç gözü ile arı ürünlerine bakılmamalı.
Alternatif tıp diye insanlar kandırılmamalıdır. Tıbbın alternatifi olur mu, adamı ameliyat edeceğiz, bunun alternatifi nedir.
Gözlerimiz bozuluyor, gözlük almayalım arı ürünleriyle niye tedavi olmuyoruz.
Yazının başında yazdığım gibi insanlar çaresiz kaldıklarında kim ne derse onlara inanıp deli paralar harcamakta.
Tıp benim çocukluğumdan bu güne kadar bayağı ilerledi, eskiden insanlar 50-60 yaşını zor görürdü. Şimdi birisi 60 yaşında öldüğünde çok gençti diyorlar.
Hastanelerde haksızlıklar yok mu elbette var, bir doktor abim kaç tane özel hastanede işine son verildi.
Aramızda geçen sohbette, adam özel hastaneye geliyor, inceleyip muayene ediyorum sıkıntı yok diye gönderiyorum, özel hastane sahibi soruyor, ona niye tahlil yazmadın, efendim gerek yok dediğimde o zaman sizinle çalışamayız diyor.
En son anılarından birisini dinlemiştim, koliyle serum veriyorlarmış, bunlar yarına biter demi diyede soruyormuş özel hastane sahibi :)
Şimdi özel hastanelerde en ufak sorunda serum takıyorlar insanları delik deşik etmekteler...
Abim bana derki, hastalandığında devletin hastanesine git.
İnsanlar, bilim adamlarının yaptığı hesaba göre, su içmeden 7 gün yaşayabilir, tarihte hapse atılıp 18 gün unutulan birisinin hatırlandığında açlık ve susuzluktan ölmek üzere olduğu yazar, böyle bir örnekte vardır.
Gene doktorlara göre, aç duran insan sadece su içerek 56 gün yaşayabilir demekteler.
Suya niçin ilaç gözüyle bakmıyoruz, yiyeceklere niçin ilaç gözüyle bakmıyoruz, bunlar canlıların temel ihtiyacı olan sıvı ve katı gıdalardır.
Arı ürünlerine gizemler katıp, insanları kandırmaya çalışanlara, son zamanlarda diploma ve unvanları olanlarda ortak olmaya başladılar diye düşünmekteyim.
Başı dişi, karnı ağrıyana sana 500 mg bal, polen , propolis, arı sütü vaya arı zehiri yazıyorum diyebilen varsa arı ürünleri ilaçtır, böyle bir şey var mı? ................
Ağaca çaput bağlayıp kısmetini açan, hastalığına kurşun döküp tedavi eden millet, yazdıklarımı dikkate alımı bilmem :)
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
4 yorum:
SLM...
Sayın Bakanım.
Konu uzu ve kallavi...Bir kaç kelime yetmez ama yine de deneyeceğim.
Aktarcılara gittiğinde elini neye dokundursan adam başlar ; mideden girer , bağırsaktan devam eder , kalpten çıkar ....yani herşeye yarar...
ELbette hepsi yalan değil.Hastalıklarımızın ilacı tabii ki doğada var.Fakat gerçek şu ki herşeye şifa değildir.
Arı ürünlerini ele alacak olursak:
Propolis benim kanaatim hiç birşeye yaramıyor.Arının bir nevi harç malzemesidir propolis.Kullanmam ve de tavsiye etmem de.Fakat doğal olan yani doğadan alınan propolisten fayda görmüş birisi bana kendi yaşadığı tecrübeyi anlatırsa inanırım.
Ama henüz öyle birisi karşıma çıkmadı.
Arı sütü .
Bunun kovan içindeki işlevini gayet iyi biliyoruz.İnsanda aynı etkiyi yapmasını nasıl bekliyoruz anlamak mümkün değil.Gergedan boynuzu ne kadar işe yarıyorsa...::)))
Ve tabii asli ürün bal.Gerçek katkısız ballardan bahsediyorum.
Ayçiçeği balından , anzer balına kadar fiyatlandırma ve piyasadaki karşılığı meselesi ve yararları.
Balın fiyatlandırması tamamen pazarlama ile ilgili bir vaziyet.Kör tuttuğunu şey eder misali..::))
Bana göre her balın faydası vardır.Muhtemeldir ki her yöreye göre etkileri de farklıdır.Kainatı yaradan Allah , narenciyeyi yani c vitamini bulunan meyveleri yazın ortasında neden yaratmadı gibi....
Elbette balın olağanüstü güçleri yoktur ama elimizdeki en doğal antibiyotiktir.BU pencereden bal yeme ilaç ye tesbitine son derece karşıyım.Mümkünse hiç ilaç kullanmamalıyız.Bütün doktorların kabul ettiği bir gerçek vardı ki , bütün ilaçların yan etkisi vardır.Ama balın yoktur.
Peki benim ürettiğim orman balı neye faydalıdır ve nereden bunu biliyorum ?
Kış soğuk hastalıklarına ( tabii bu hasta olduktan sonra değil , öncesinde düzenli tüketim ile birlikte ) , küçük çocukların altına kaçırma gibi problemlerine ve bağışıklık sistemleri ile ilgili rahatsızlıklara iyi geldiğini biliyorum.
İlk önce kendi ailemden ve de en önemlisi bal verdiğim müşteri memnuniyet dönüşlerinden...
Az yazacağım dedim ama neredeyse senden uzun oldu.Neyseki misafirim geldi...::))
SLM ve Muhabbetle...
Ağzına yüreğine sağlık sayın abim
Sevgili ustam :)
O bahsettiğin dr u ben bi yerden taniyacamda nerden :)
Yazın gül ve anlaşılır olmuş.
Mesela alternatif mutahitlik olsa c35 beton yerine kerpiç kullansa ne kadar doğal olur halbuki
Gene alternatif matematik olsa metre yerine parmak ayak kullanarak ne doğal ve doğru olculendirme olur demi
Diye örnekler cogaltilabilir
Ancak en vahim propolis ekstrakti üretip satanlar asfalt yada cam macunu ekstrakti yaptıklarını biliyorlarmi ve dahada vahimi kaç kişinin kanser olmasına neden oldular düşünuyorlarmi :(işte bu ve benzeri.konuların sonucu olarak GDO lu ürün ithali ve uretimi bizde yasak
Olmasına rağmen kanser oranı mız bu tarz ürünlerin serbest.olduğu İsrail'den çok. Ama çok düşük bir tv programında GDO konusunda konuşulan bir açık oturuma mail attim bizde mi yüksek yoksa kanser oranı israildwmi yüksek diye herif sorması :((
Geriye söylenecek tek şey kalıyor. Allah sonumuzu hayr etsin...
Yusuf bey Slm, konu gerçekten insanları kandırıp sömürmeye çok açık.
Ben burada arı ürünlerinin ilaç değil gıda olduğunu vurgulamaya çalıştım. Bir kaç kez, asfaltı poropolis diye çeken, boyayı propolis diye çeken resimler yayınladım bir tane arıcı demek zararlı olabilirmiş diye ilgilenmedi. Propolis her derde deva de herkes atlıyor. Piyasadan toplanan propolislerin hangisi incelenerek alınmakta?
Benim çok yakın bir akrabam kanserdi, 10 yıl içinde iki göğsü alındı, daha sonra kanser kemiğe geçti,daha sonra iç organlara geçti ve akciğeri sardı ve öldü.
Benden arı ürünlerinden ne istediyse temin ettim ve doktoruna sormadan kullanma diye tavsiyede bulundum. Yazı içinde bahsettim yapılan iş tedaviyi tersine azdırabiliyor. Doktor seni tedavi ederken sen yapılan işi sabote etmemelisin.
Arı ürünleri kıymetli gıdalardır, ilaç değildir.
Hasta olmadan kullanıp vucudu kuvetli tutmak gerekiyor...
Vucut güçlü olduğunda hastalanmıyorsun, hastaklansan da hastaklığı yeniyorsun.
Muhteşem abim o doktoru ben tanıyorum sen nasıl tanıyacan kendini :)
Abi ben tanıdıklarıma propolisi alkolle çözüp veriyorum propolisi hiç satmadım ama bal satıyorum polen satıyorum, arı sütü isteyenlere de bir kaç kez ücretsiz topladım ama hiç bir zaman bunlar ilaçtır demedim.
Akademisyenlerin bu işlere bulaşması vurgunları artırmakta.
Sağlıcakla kalın.
Yorum Gönder