Planlar o kadar değişti ki inanılmaz hale geldik.
Hedefler değişti madem arımız var balda alalım...
Madem buraya gelindi bir tur damızlık üretimi yapalım...
Madem gelip gidiyoruz az arıyla değil arıların tamamını getir, bu Salih'in teklifi :))
Sonuç iki seferde 70 parça arı şu an Bodrumda...
Ülkemizin her yerinden çam balına Muğla'ya gelmeler devam ediyor.
Cuma günü izin aldım gidecek arıların üst örtülerini değiştirdim, bir posta daha varroa için ilaç verdim akşam zaten erken oluyor ve havalar serin erken toplanıyor arılar kimseyi çağırmadım. Akşama kadar ortalıkta turlayınca yoruldum. Bilali aradım neredesin dedi yoldayım eve gidiyorum iş arıyorsan gel dedim :)
Sağ olsun arıları birlikte yükledik. Akşam 7:30 gibi yola çıktım, sabah bodruma 4:30 gibi vardım, Salihi kaldırdım arıları indirip ayrıldığımızda saat 5 ti...
Bu sefer yalnız gittim, genelde iki saatte bir mola verdiğinizde yolculuk sorunsuz ve dinç kalıyorsunuz.
İki seferde getirdiğim arılar 70 parça...
Bir çok kişi aracımızı soruyor, bendeki Opel Viaro, Reno trafikle hemen hemen her şeyi aynı.
Bendekinin koltuğu dikilmiyor, koltuğu katlandığında ön koltuğa dimdik yapışanı var o şekilde olanlar daha fazla kovan alır. Bendeki koltuk sadece öne yatıyor alttan bir sıra kaybediyorum, birde sıra düzenini bozuyor bir sırada oradan kayıp oluyor.
Kovanları indirip araziye dizdiğinizde sizde şaşırıyorsunuz bu kadar kovan bu arabaya nasıl sığdı diye...
Sabaha kadar uyamadım acayip sivri sinek var arıların yanına gittim bir sıradan kontrol yapayım diye ayakta duracak hal kalmamış orada bir ağaç vardı altına bir yattım öğlen olmuş...
Bir kaç arı açtım kovanları yokladım hepsi ağır, fazla ağarma yoktu ama tüm çıtalar ballanmış.
Arkadaşım Salih istersen çamın dibine arıyı sokarız diyor o zamanda yavru tamamen biter polen gelmez. Bulunduğumuz yer hem ova hem çam polende geliyor çam balıda...
Bazı çıtalarda daha çok polen vardı.
Arı balı doldurmuş sıra geçiyor...
Yeni getirdiğim arılar aç, fazla balları yoktu, açtığım kovanlara bindirme yapınca kontrolü bıraktım, Aziz Mumcu'yu aradım. Abi ne yapıyorsun dedi bal alıyorum yardıma ihtiyacın varmı yok dedi ama ben illede yardım etmek istiyorum diye ısrar ettim :)
Arılarımın yanından ayrılıp, Aziz abiyi ziyarete gittim.
Bal aldık, bazı kovanlarda yavru iyice düşmüş. Bal gelmeye devam ediyor, yavrulu çıtadaki balı almaz iseniz yavru çıkan yere bal doluyor ve yavru sıfırlanıyor. Balı aldıkça ana arıya yavru imkanı sunuluyor.
Bazı kovanlar kasnakta karakovan balı yapıyordu.
Bal Muğla'da bir haftadır gelmeye başlamış daha önceleri öylesine bal geliyordu dedi Aziz abi.
Bu çıtada kapalı yavru varmış, bal geldikçe yavru sökülen yer ballanmış ve çıtada artık yavru bitmiş bir kaç göz yavru kalmış.
Arıcı işi gücü bırakmış malzemelerin hatalarını gideriyor. Maskeler olsun başka malzemeler olsun malzemeyi yapanlar arıcılık yapıp bu yaptıkları malzemeleri kendileri bir kullanması lazım. Kafa maskesi ileriyi görüyorsun yürürken alt tarafı göremezsin çünkü beyaz.
Aziz abi kafa maskesinin çeneden altını kesip koyu renk tül dikmiş...
Orjinal maske ile arıcının kendisine uyarladığı maske yan yana.
Cumartesiyi bu arada yedik. Pazar günü bizim arılara baktık.
Benim arılar iyi bal çekmiş süzmek için şartlar uymadı, yeni götürdüğüm arılar zaten aç gittiler.
Benim arıların bir çıtası eski bal ile yeni bal bariz belli ve yavru alanı daralmış ve yavru çıkan yere bal basılıyor.
Hemen bir plan yapıldı, ballı çıtaları yeni gelenlere aktardık, boş çıtaları ballayanlara verdik iki taraf içinde iyi oldu, balı olmayanlar beleş balı buldular ve getirdikleri balı koyacakları yerleri zaten var. Sıkışıp bal koyacak yer bulamayanlara da zır boş esmer çıtaları verdik.
Bal çekme farkları öne çıktı. Salih kendi arısına göre hesap kitap yapıyordu.
Senin 4 çıta arının çektiği balı bende 6-7 çıta ancak çekiyor dedi.
Kovanları düzenledik...
10-15 Gün sonra bal hasadı yapılacak inşallah.
Bir kaç kovan boşa dalak asmış, kopartıp kenara köymuştum tamamen karınca sarmış. Birde bal alınırken ballara arı gelmiyordu, Aziz abinin balların üstünü hiç örtmedik.
Muğla'da arılara kek verildiğinde yavru daha çok oluyormuş bunun sebebini düşündüm sanırım buldum. Aziz abi bana bir teneke kanola balı verdi arılarına kek yaptır ve mutlaka ver dedi.
Kanola balındaki polen bana göre arıya yavru yaptırmayı artırıyor. Gene aynı durumu Muhteşem abi ile görüştük, bir arıcı arısını ayçiçek balı ile besliyormuş şuruba oranla çok yavru yapıyor dedi, bunlar yaşanmış tecrübeler.
Ülkemizin bazı yerlerine ay sonuna belki kar yağacak bazı bölgelerde ise durum bu bal hasadı var, yağmur yağarsa yeni bir bahar olacak eğede yıl başına kadar.
Konyalı birisi varmış milasta. dediğine göre 4 bin çuval şekeri kek yapıyorlarmış. Çoluk çocuk acayip çalışıyorlar.
Kanola balımız ve iki çuval şeker öğütüldü...
Bal donmuş ama eğe sıcaklarında tereyağ kıvamına gelmiş. Karılan kekleri, 800 gr, 900 gr gelecek şekilde kısa sürede poşetlediler. Keklerimizde tamam Aziz abime sonsuz teşekürler. Bu arada bizim Salih resimlerin hiç birinde yok :)
Kekler paketleniyor.
Çam balını bulan İlhami abi oldukça mutlu...
Mutluluk budur :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder