26.03.2013

AYDINCIK VE ARICILIK GÜNLÜĞÜMÜZ


Aydıncık'ta yoğun arıcılık işlerimiz var. Her gün dünya iş bizleri bekliyor. Eski peteklerin bir kısmını kesip, ana arı kutu çıtalarının kabarmış petek ihtiyacını giderdik, çıtalara bağladığımız kabarmış peteklere pet şişe kapağını delip şurup dolduruyoruz. Boşa çıkan çıtalara tel çekip, petek takıyoruz. Yardımcılarım oldukça bu işlerde deneyimli.

Çıtaların eşek dediğimiz parçası, üst çıtada kanal yok, erimiş mum döküp tutturuyoruz.
Tellerin ısıtılması işini, çıkma bir akü ile yapıyoruz, ben trafomu evde unutmuşum.


Çıtaları temizlerken İlhami abi bayağı bir propolist topladı.
Haftada iki gün olan salatalık toplama işi havaların ısınmasıyla 3 sefere çıktı. Her toplamada serada bostan topluyoruz, burada salatalığa bostan diyorlar.

Genelde bir sırada bir buçuk kova salatalık oluyor, gecelerin bir kaç gün soğuması büyümeyi geciktiriyor. Bir sıradan topladığım salatalık bir kova. 3 Kova salatalıktan bir kasa doluyor.

İlhami abiye fazla salatalık yiyorsun diye takılmıştık, uzun süre salatalık yemeyince Ekrem zorla yediriyor..


Hafta içi cumadan sonra Aydıncık İlçe Tarım Müdürlüğünü ziyaret ettik.
Güzel bir sohbet ortamı vardı.


Her gün herkese göre iş verilir::))
Tabir yerindeyse, rezillik her tarafımızdan akıyor, ne kadar çalışırsan çalış işlerin bitmeye niyeti yok...


İlhami abi gene iş başında vur de öldürsün, ateşle oynamaya bayılıyor...
Aydıncık'a geldiğimizde kolonilerin stokları bitmişti, daha önce müdahale gerekiyormuş ama yapamadık. Acayip polen geliyor, nedense nektar yok.4. Çuval için su kaynıyor, invert şurup yapıyoruz, her tur100 litre. Son iki gün içinde nektar başladı,yağışlar bitti, havalar 20 derece üstünde, geceleri bile 14 derece ortalama var.Burada bahar kendisini iyice hissettirmeye başladı, bu gün gömlekle bile bunaldık.
Damızlık erkeklerin üretimi bizim için önemli, bu yıl 4-5 ayrı yerde erkek üretimimiz var.Sezon boyu istediğimiz zaman saf erkek arılarımız olacak...
Bu gün yarın derken, hazır erkek gözlü plastikleri vermekte biraz geciktik.

İstanbul arıcılık festivalinde aldığım erkek gözlü petekleri kullanıma hazırlıyoruz. Erimiz mum sürüyoruz, plastiğin yüzeyi erimiz bal mumu kaplanıyor.


 Bir başka denemelik plastik hem petek hemde çıta, bunu da mumladık.

Erkek gözlü plastik ile işçi gözlü plastik yan yana.

Bu malzemenin üzerine invert şurup püskürtüyoruz ve koloniye veriliyor. Bu malzeme hem çıta aynı zamanda plastik petek.


Bizim için en önemli malzeme erkek gözlü olanlar, istediğim boyutlarda hazırladık.Arıya istediğimiz zaman erkek attıra bileceğiz.

Akşam üzeri verdiğim bir plastik çıtanın ertesi sabahki hali.


Elimizdeki tabanlı çıtalar bitti, yeni sistem meme tutturma::))
Memeleri tabansız çıtaya erimiş bal mumuyla yapıştırdım. Janter memeleri.

 Mercan balığı, Akdenize özgü bir balıkmış. Oldukça derinlerde oluyormuş, ilk defa yedik.

Arkadaşım Ekrem Kara'nın bacanağı, Ali Çabuk tarafından davet edildik. Ali Çabuk halde kabzımalcı, yani toplanan ürünleri başka şehirlere gönderiyor. Aynı zamanda teknesi var ve balık tutmakta usta, daha bir sefer ne denize girdik nede balığa çıkabildik, ahhh işlerrrrr, bir bitseydi..........


Domatesler sera içinde kenarlara yemelik ekiliyor, genelde Aydıncık'ta domates ekimi yok.

Dutlar burada hiç bitmiyor, kasımda dut yemiştim, şubatta yedim, gene içinde olanları var, bu dut acayip, yılın her ayında üzerinde olmuş dut bulunuyor...


 Çağlalar kartlaşmaya başladı, kıyıda köşede geç çiçeklenenleri bulup icaplarına bakıyorum. Bunlar körpe.
Bahçede bir erik keşfettim, acayip bir ağaç, bir tarafta çiçekleri var, öbür tarafta yenecek erikleri bulunuyor. Can eriği.

Limon ve portakallar çiçeklendi, acayip güzel kokuyorlar, sanki zambak kokusu var.


 Erik ve çiçekleri, sanki yedi veren cinsi...
Ekrem Karanın oğlakları çok şirinler...
Kardeş olmamalarına rağmen, birisi anaya birisi babaya mı? dedeye mi? çekti bilemiyorum.


Akşam üzeri keçi ve oğlaklarıyla ilgilenmekteyim. Keçi ve keçicikleri ellerimle besliyorum::))

22.03.2013

LARVA TRANSFERİ


Larva transferi ile ana arı üretimindeki püf noktalar. Yeni başlayanlar için en önemli konu sulu aşılama tekniğidir. Çok enteresan resimlerimden birisini daha çektim. Günlük larva ile günlük yumurta yan yana::))
Buradaki oranı hiç bir zaman gözden kaçırmayacaksınız. Yumurtanın boyuyla larvanın boyuna dikkat edin.


Sulu aşılama için 80- 90 aşılama için 3 ana arı memesindeki sütün alınıp, minik bir kap içinde sulandırılıp larvanın bırakılacağı yüksük veya çanağın dibine minik bir damlacık bırakılmalı.


Çanakların dibinde sulandırılmış arı sütü zerrecikleri var, larvalar bu sulandırılmış sütün üstüne bırakılacak.

Sütlü durumun genel görünüşü daha larva almadık.
Alınacak larvanın boyutunu nasıl anlayacağız derseniz, larva kaşığında larva alındığında görmekte zorlanacaksınız. Resimdeki kaşıkta larva var ve çok bariz görünmüyor, iyice kıvrılıp C olan larvalar bu kaşıkta kinden çok yaşlı demektir.


Bir başka resim, makro çekim, normal şartlarda bu larvaları resimdeki gibi çok net göremezsiniz.

Yeni çatlayan yumurtadan çıkan larva uzun bir görünümde olur.Larva yaşlandıkça kıvrılıp C şeklini alıyor, bu detayı eskiden bilmiyordum, ana arı üretim kursunda  Sayın Feyzullah Konak hocamızdan öğrenmiştim.


Bazı durumlarda ani kararlar verip olumsuzluklardan bile faydalanmasını bilen bir yapım var::))
Bu resimde onlardan biri. Bir kovana verdiğimiz memelerden tutmayanlar vardı, kapalı yavru olmadığında anında yalancıya kaçan koloniler olabiliyor.
Bende ana arı memesine yumurta atılmış çanağı eğitim amaçlı kullanmaya karar verdim.
Bu resimde alınan larvanın ne kadar küçük olduğunu, yumurtayla kıyas yaparak anlayınız.
Minik larvaları tutturmak zordur,daha iri larvaları tutturmak daha kolaydır ama ana arı kalitesini olumsuz yönde etkiliyor. Yani aldığımız larva kaşıkta var mı? yok mu? diye sizi zorlamalı bunu gözü keskin görenler için söylüyorum, görmeyenlere Allah yardım etsin::))


Larva transferi yapılırken aşırı derecede acele edilmeli. İlk başlayanlar yüzlerce larva transferi yaparak boşa antrenman yapmalı.

20.03.2013

HADİ BİSMİLLAH, ANA ARI ÜRETİMİNİN İLK AYAĞINI BAŞLATTIK





Mersin Aydıncık yolculuğumuz bayagı maceralı geçmişti. Yolculuk yorgunlugunu bayagı zor attık.İlk gün hava serin ve yaışlıydı, sonrasında hava ısınmaya başladı, ana arı memelerini besleyecek koloniler oluşturuldu, bitiriciler hazırlandı. Mehmet Yüksel'in geçen sene önerdiği tamamen yavrusu alınmış işçi arılara larvalar veriliyor, toplamda kolonide 3 çıta olacak birisi ballı birisi polenli, biriside sizin verdiğiniz larva transferi yapılmış çıta. Tek olumsuzluk varroa varsa analar kanatsız çıkar buna çok dikkat edilmeli.





İlk başlangıç daima zordur, gene geçen senedek gibi degil ama bir kovanı anasızlaştırıp larvayı dayadık sıfır çektik::))
Koloni birgün anasız kalırsa iyi oluyor, sıfır çekme şansınız kalmaz, bu işler aceleye gelmiyor.



Bir taraftan larva transferleri yapılırken peşinden diğer işlerede başladık.

Larva transferi verilenkolonide yapışık bir polenli çıta olmalı.
Bunları yıllar öncesi resimli ve videolau şekilde izah etmiştim. Bazen sanalda görüyorum, adam ana üretmemiş, kopyala yapıştır yapıp nasıl ana arı üretilir ahkam kesenler var::))
Ana arı üretimiyle alakalı bilgilerin bulunduğu blogumun linki...
http://anaariuretmek.blogspot.com/




Kovan örtüleri çuvallar eskidi, yeni çuval almayı unuttum, Aydıncık'ta çuvalcı yok. Brandacıdan çadırlık malzeme aldık. Ölçüp biçtik, elemanlar kalifiye olunca bana akıl vermek kalıyor::)) Bilmeyen genelde akıl verirmiş....




Bir sürü parça biçildi.



Şİmdi boylanıyor...



Ara boşluklarda başka arılıklarda çalışıyoruz.Arkadaşım Ekreme 3 yıl öncesi verdiğim kolonilerde süper yavru var. Bazı kolonilere kat verdik, yani arılarım 3-4 yıldır burada test ediliyordu....






Yardımcım İlhami abi aynı benim yolumdan gidiyor, ileride süper bir arıcı olacak. Tabi her konuda magazin, paparazi ve bilgi paylaşımı dalında.




Az daha pişseydi diyor, bencede....




Bir kaç gün içinde ana arı kutuları arılanacak, çıtalara tel çekiyoruz, plastik çıtalar büyük kolaylık, ietediğin ölçüye göre yapılabiliyor, çakma derdi yok, delik delme yok, binleece çıtaya kaç çivi gider bir saysak::))



Ekrem ve İlhami abi süper çalışıyor, ben ara sıra basın görevimi yapmak için çalışmaya ara veriyorum...



Bir önce geldiğimizde açık olan gavur azganları geçmek üzere öbür azganlar devreye girmiş.
Havalar ısınmaya devam ediyor, polen var bal gelmiyor.
Henüz azganların yanına gidemedim uzaktan bu kadar zumladım.
İş o kadar çok ki, anlatamam......
Bizi sevmeyenlerin gözüyle bir şeyler yazmam gerekirse, en berbat ana arıları üretmekteyim, her yere uyumsuz, bal verimi yok, gelişme sıfır, acayip saldırgan, hastalıklara dayanıksız, başka unuttuğum olumsuzluklar varsa arkadaşlar ilave eder ::))