ARICILIK VE ANA ARI SATIŞI...

Yeni bir sezona hızla ilerliyoruz...

Bu yıl ana arı siparişlerini mail ile alıyorum. Bunun nedeni daha önce defalarca yazdım, ana arı siparişi verecek kişi, siparişi bırakıp olmadık soru ve konulara giriliyor, bir türlü kısa konuşma yapılamıyordu.

Telefonu niçin devre dışı bırakmıştım...

Bana telefon eden kişi siparişi verip olayı bitirmesi gerekirken, şu beni kandırdı, şu kazıkladı, şu yaramaz adam, ben ise bunları geçelim onlar beni ilgilendirmez desem gene dönüp dolaşıp başka yerlere dalınıyor. Akla hayale gelmedik sorular uzayıp gidiyordu...
Karşınızda ise sıradan bir arıcı var, her şeyi bilmesi imkansız. Soru soranlar sorularını internete sorsa çoğunun cevabı zaten var.

Bir başka önemli konu ise adamın 3-5 arısı var saf peşine düşmüş, saf arı 500 tl desen neler olur bilmem...

Birde  çok telefon trafiği olduğu için karşındaki kim, neler konuştuk kafada kalmıyor, bu işi mesajla halledelim dedik.

Aynı sorun mesajlarda devam ediyor, bu gün arıcılığına bakmayıp, başkalarını suçlayanlar yarın beni de aynı şekilde suçlayacak, dolayısı ile bunlarla kim alış veriş yaparsa sorun yaşayacaktır.

Aşağıda bir kaç örnek vereceğim, şimdi bunların ana arı siparişi ile ne alakası var göreceksiniz.

Sizin arıcılıkla ilgili sorunlarınız varsa, isminizle üye olup soracağınız veya sorularınızın cevaplarının olduğu arı bakanı forum var. Foruma üye olmanıza bile gerek olmadan tüm konulara ulaşabilirsiniz hiç bir engelleme yok. Bazı forumlarda  geçmişte konulara ulaşabilmek için üyelik istenmektedir, dedik biz madem bilgilerimizi paylaşıyorsak, üye olmanıza gerek kalmadan sorunlarınızı oradan çözebilirsiniz.

Birde soru soranlar siz cevap verseniz bile istedikleri cevabı alamadıkları için gene 

bildiklerini yapacaklardır.

Bize ana arı siparişi vereceklere demişiz ki, aribakani@gmail.com adresine talebinizi iletin size cevap verelim işinize gelirse şartları beğenirseniz ana arı almak için sıraya girin.

Bana gelen maillere genelde o akşam evimden cevap vermekteyim.

Gelen maile cevap vermiyorsam, sorun var demektir, cevap versen bir türlü vermesen bir türlü silip atıyorum.

Bana niçin mesaj atılıyor, ana arı siparişi için, gelen mailler ise tam Güzin ablalık...

Ana arı siparişi vereceksen bana anılarını, seni kandıranlar, kazıklayanlar, benim rakım şudur bizde olur mu, ben arıcılıkta başarılı olabilir miyim gibi soruların mesajda ne işi var. Bu tür mesajları silip atıyordum arkadaşlar aman silme dediler, bunları arşivle :))

Bizden ana arı isteyen, ana arı siparişi verecek, yapması gereken ise ben senin ana arılarını kullanacağım diyecek olay bu...

ANA ARI SİPARİŞİ

Ana arılarımın özelliklerini soruyorsanız beş para etmezler, hiç bir iyi özellikleri yoktur,  sizleri kazıklıyor ayrıca kandırıyorum haberiniz olsun....

GELELİM ANA ARI SİPARİŞİ İÇİN GELEN MAİLLERE :))

GÜZİN ABLANIZ BURADA :)

 Merhabalar,

Arıcılığa yeni başlamak zorunda kaldım... Çok acele ettiğim için de rastgele bir kovan Kafkas arısı  aldım (daha 3 gün oldu). Aldığım kişi de bu işi profesyonel yapmadığını anladım. Ana arı yaşını bilemediğim için de öncelikle sizden bir adet ana alıp 2-3 çıta bölüp sizden gelecek anayı vermek istiyorum. Bu şekilde ana arıyı gençleştirmek, Kafkas - Karni ol arasındaki farkı göme düşüncesindeyim.  

Arımı aldığım ikinci günde hava güzeldi sayıca azda da olsa uçtuklarını gördüm endişelendim birazda  sadece bu kadar az mı arı var diye? Kovan kapağını biraz aralayıp bakmak istediğim de kovanda çıtalar ortalanmış yanında boş bir şerbetlik ve çıtaların üzerinde de poşetiyle duran bir kek vardı, sonbahardan mı kaldı onu da bilmiyorum.  Kekin üzerinde ise bir avuç arı çalışıyordu biraz yüreğime su serpildi, biraz daha varmış diye. Kovanı açıp kontrol etmek için henüz kıyafet almamıştım, arılarda üşümesin diye kovanı hiç açmıyorum içinde ne var ne yok çok merak ediyorum; kış mevsimi olduğu için arı sayısı az mı, ana arı var mı, bal stoku var mı diye? Sıcaklığı 14 dereceye çıkmasını bekliyorum kovan kapağını açmak için. Şunu da yazmadan geçemeyeceğim uçuş yapan arıların bir kaçının ayağında sarı sarı şeyler vardı polen olması lazım sevindim de ama çiçekler henüz açmamıştı nerden buldular onu da bilmiyorum. Arıcılığa kötü bir başlangıç yaptım umarım hüsrana uğramam. İzlenimlerimi düşüncelerimi aktardım çünkü ben arıyı daha önce sadece çiçeklerin üzerinde uçarken gördüm bu nedenle izlenimimi anlattım ki önerileriniz olabilir diye.

Bu arada şunu da merak ediyorum ilkbaharda önce varova mücadelesi mi yoksa şerbet mi verilmeli  öncelik sırası önemli mi? Asitli ilaç kullanmaktan korkuyorum oranı fazla olur arılarım ölür diye ( zaten bir kovan:)). Önerebileceğiniz yağda eriyebilen ilaç ismi verebilirseniz sevinirim.

Son olarak ta neden siz ana arıyı pahalıya veriyorsunuz sizin karniyolunuzun farkı ne ki diğer karniyollardan. Formlarda sık sık size rastladığım için güven duydum. Sanmıyorum acemi bir arıcıya  kötü bir ana arı göndereceksiniz.

Bu başlangıç daha size çok soru soracağım zamanla. Çünkü formlarda çok çelişen bilgilerde mevcut kafam karışıyor bazı şeylerde. Her neyse uzayacak. Ben sizi ..... merkezden rahatsız ediyorum.

Beni de listenize eklediğinizi nasıl anlayacağım.?

Saygılarımla

Selamünaleyküm Ali Türk hocam. …..Resmi kurumda memurum…

Aynı zamanda arıcılıkla uğraşmaktayım. Bilmem kimin oğluyum….. Birisi yardım ediyor, malum baba mesleği ama memur olduğum için çok fazla ilgilenemiyorum… 350 kovan arım var.İlkbahara girdik dışarıdan polen geliyor ama ben sık sık şurup veremiyorum. Arı kekinin ilkbaharda arı gelişimi üzerindeki etkisini soracaktım hocam. Sık şerbet veremediğim için üzerine kek vermeyi düşünüyorum. Fikriniz nedir hocam sayğılarımla hocam bilgilendirirseniz sevinirim…

BLOGUMU AZ ÖNCE BULAN BİRİSİNİN YAZDIKLARI...

Merhaba Ali bey, biraz önce Blog’unuzla tanistim. Arici bir arkadasim icin bir hediye aramaktayim.Pratikte kullanabilecegi bir ürün ve özel bir sey olsun istiyorum. Bir arıcı olarak onu sevindirecek bir hediye... Türkiye’de elde etmesi güc olan herhangi bir sey de olabilir. Yurtdisindan temin edebilirim.

Aricilik konusundaki yüksek tecrübelerinizle bana yardimci olabileceginizi umud ediyorum.

Selamlar, 

Ayşe

Bunlar gelen soruların bir kaçı, faceden soran var, face arı bakanı sayfasından sorular var. Cevap veriyorsun, bazıları birde posta koyuyor...

ARICILIK... 2014 TEMMUZ AYI GERİDE KALDI...

Bu yıl bahar ayları neredeyse iki ay geç yaşandı.Nisanda yağacak yağmurlar mayıs haziran ayında yağdı, yağışlar genelde havaları serin tutuyor, temmuz ayı sonuna doğru nihayet bunaltıcı sıcaklar kendisini gösterdi. Yakıcı sıcaklıklar arıcılıkta bir çok olumsuzluğa neden olur, bunları başlıca sıralarsak ortam hızla kurur, nektar kesilir, koloniler bunalır, kutular yerimiz dar demeye başlar, yağma eğilimi artar, sarıca arılar ortamda yiyecek bulamadıkları için kovanları yoklamaya başlar, bu durum sorun yaşayan ana arı kutusu, zayıf bölmeler ve zayıf kolonilerin terkine sebep oluyor benim yıllardır tecrübem böyle.

Üstteki terk ikinci bayram günü saat 11 gibi oldu, ana arı kutusuna sığmaz, bir kaç kutu terk etseydi salkımın içinde bir kaç ana arı olması lazımdı tek ana arı vardı demek ki kutu terki değil....

Bu ise darıcada birinci bayram terki, köpük kutulardan birisinden çıktı ama henüz tam kutuları baştan sona tarayamadım hafta sonuna hangisi boşalmış bakarız inşallah.Bu sıcaklar sonbaharın habercisi, arılar bu alan bize yetmez bu yiyecek bize yetmez, biz buradan gidip başımızın çaresine bakalım demekteler....

Bir başka olumsuzluk kaynağı ise beslettiğimiz memelerde yaşanıyor, bir bakmışın tüm memeler tahrip edilmiş.

Birde özel işleme tutulacak memeler ise yandı gülüm keten helva misali arka plandaki bir sürü hazırlık boşa gitti demektir...

Memeler kapandığında işçi arılar sadece memeleri sıcak tutmaktadırlar, kapalı yavrularda böyle herhangi bir ihtiyaçları doğana kadar olmaz.

Yurt dışında kapanan memeleri getirip inkülübatörmü ne bir alete koyup, 35 dereceye ayarlıyorlar rutubeti ayaradınız makinada ana arılar doğmakta.

Aynı işlem kapalı yavru işçi arı içinde geçerli,aynı dolama kapalı yavru çıtayı getirip koyun, günü geldiğinde kendileri doğacaktır, sıcaklığı artırdığınızda erken doğum olmaktaymış...

 Birdostuma gönderdiğim ana arı, uzun süre ses çıkmadı, Muhteşem abiyi aradım yav adamdan ses çıkmıyor, dediki o ana arıyı kestirmiştir ondan ses etmez dedi. Muhteşem abi aslında söylediklerinde haklıydı, bahsettiğimiz ve bizim bildiğimiz şahısın bir sürü vukuatı var, yanlış hatırlamıyorsam en az 4 saf yok ettide 5. bilmiyorum. Ben aradım hayırdır ne oldu ana kesildimi abi ağzından yel alsın kabul ettirip transferlerini bile yaptım dedi bizi mor etti, hadi hayırlısı dedim....

 Bir başka Gebze karası daha, 2010 yılındaki damızlık ana arının devamları...
İlginç işler olmaya devam ediyor, birileri bizi hem sevmiyor hemde peşimizi bırakmıyor, havlamanın bini bir para. Ben sevmediğim adamı niye takip edeyim sitesine veya sayfasına niye gireyim ki...
Adamlar çamur yapabilmek için akla hayale gelmeyen senaryolar peşinde, mesela ben seçtiğim ana arıların kanadını kesip, apolet yapıştırıp sizi veya başkalarını kekliyorum, aynen öyle, bu resimde onlardan biri yeter ki siz mutlu olun beya...

 Yasminin arısından aldığım yumurtalardan ürettiğim anaçlar, baba tarafı 2010 yılının serisinden oldu, acayip uzak akraba oldular...
Yazminin Gebzelisi kıçında yumurta geziyor...

 Bir başka Yasmin daha, Allaha çok şükür bilgi ve becerimiz yumurtasını aldığımız ana arıyı kopyalamaya yetiyor....
Bunlar kendi erkeklerini yaptıklarında yeniden yumurta alıp kendi orjinallarinide üretmem lazım.
Karniol konusunu incelediğinizde,  4 ayrı hat olarak karşımıza çıkıyor.

Bunuda bayramda gelin ettim gitti....

Yuvasında huzurlu ve mutlu olur inşallah....

Cemil ustanın kedileri, yavrular süte doymadılar gitti...

 Engin abinin çok meşhur domates dediği fidelerinden aldığım koltuklardan fide ürettik.
Serin yerde domates fidelerinin yan sürgünlerini kopartıp suda bekletirseniz köklenir, bu yöntemle domates fidesi çoğaltılabilir.

 Köklenen domateslerin fidesini gene serin bir yerde pet şişelere veya pet bardaklara ekip iyice köklenince bahçeye alınabilir...

 Pet şişenin dışından köklerin ne kadar geliştiğini görürsünüz...

 Şişeyi kesip, bahçeye fidemizi alıyoruz...

Hadi bahçede oyna birazda deyip, fidemizi bahçemize ekip can suyunu verip bir iki gün tam güneş almasa iyi oluyor fide aptallaşmasın...

 Bu yıl bahçede 20-25 kök domatesimizolsun dedik, frenlerimiztutmadı, lk tur fideleri tutturamadık, ikinci tur fideyi getirdik, 30 kök domates olsun derken 40-50-60-70-80-90 hız sınırlarını aştık, 120 den fazla domates fidanımız oldu :)
İlhami abi domates topluyor...

 İş güvenliği abidesi İlhami abi baretini az önce unutmuştu ....

 Aldığımız fidelerin verimi süper çıktı....
Acayip domtes döküyor....

Patlıcanlar toplanmaya başlanıldı....

 Kavunlar,süprüz ürünler gelecek demiştim....

 Kelekler kavun olacaklar, bekliyoruz....

 Yemekle bitiremiyoruz dolap domatesle doldu, yakınlara dağıtılmaya başlanıldı, bir şeyler üretip paylaşmak güzel....

 Biber çeşitleri, bunlar hal veya pazardan değil, bahçeden beya....

Yiyemediğimiz enginarlardan biri daha çiçek açmış, arılar yesinler tarafımız enginar olduydu zaten....

 Bu sıra saksağanlar domateslere saldırmaya başladı, operasyon için karar alındı....
Maskeyi yemiyorlar artık, bir kaç gün gelmediler ama artık korkmuyorlar....

Domateslerimizin sırık cinsi olanlar 2 metreyi geçtiler, birbaşkasorun daha çıktı...

 Ne olduğunu bilmediğimiz bir böcek, tam uçtan filizi yiyor ve oradan domatesin gövdesine koridor veya tünel açıyor....

 Domatesin en ucu yok oluğunda ilerlemesi durmakta yan taraftan başka filiz devreye sokmak zaman kaybına neden olmakta...
Bizim Ziraat mühendisi Muhammet Pak nirelerdesin, kapını çalma zamanı geldi geçiyor bile...
Bahçe işlerinde sulama sistemimize laf edenlere bir cevap vermiştim yav işinie bakın belaya kaldık diye, Muhammet sen değil biz belaya kaldık, bir bahçe işi yapmamıştın demişti....

 Güzelim domatesler en uçtan kurumaya başladılar...

Kısa sürede olumsuzlukları gidermek zorundayız,daha kışlık salça yapılacak...
Bahçe işleri bizim yoğun işler arasında bize nefes aldıran işlerden uzaklaştırıp dinlendiren eğlence kaynağımız....

Arife gününden önce başlayan İstanbuldan çıkış kuyruğu, bayramın birinci günü akşama kadar sürdü.Bayramda arılara gidip gelirken otoban üstünden çile çekenleri görüyordum...
Hala yollara köprülere yapılmasın diye karşı olanlar inşallah bu çile içinde vardır....

İkinci bayram akşam üstü Bursa'ya gidildi, teyzemi ziyaret ettim, ayrıca Fatih ile özel işlerimiz vardı.Orhangazi girişinde otlar tutuşmuş, olaya müdahale ediliyordu...
Sabahın köründe telefon geldi abi havalar çok sıcak, erkenden işi bitirelim yola çıktım diyordu mirili....

Ekipmanımız yanımızda ve ilk defa çatıda çalışacağız...
Bir çatılara çıkmadığımız kalmıştı....

Fatihe geçen sene verdiğim F1 ana arıların kovanları süperdi, bal hasadı yapılmasına rağmen gene bal çekmişler....

Hala bal geliyor nereden buluyorlarsa...

Özel çalışmamızı bitirdikten sonra bir başka yere gittik.

35 Yıl öncesi ben çocukken sayısız iyilikleri olan Halil Bozca abimi ziyaret ettim. Eskileri yadettik. İşin garip tarafı ise Fatih tarım malzemelerini Halil abinin bina altındaki işyerinden almasıydı, sürekli uğradığı işyerinin üstüne misafir olduk yani...
Halil abime ve yengeme teşekür ediyoruz, ikramların biri geldi birisi gitti....

Resimlerin en güzelleri bunlar, resim çekme konusunda eksikleri olan çok kişi var beya...

Üçüncü bayram akşamı beklemeden geri dönüşe geçtik. 17:30 Yalova kavşaktaydık, topçular istikametine doğru 3-4 trafik lambası var ve trafiğe sürekli dur kalk yaptırıyor. 10 Km. Yol 40 dakika sürdü, feribot kuyruğuda alan dolmuş E5 denilen yola taşmıştı. Akşam ezanı okunmadan Gebze'ye geçtik. Bir bayram ve Temmuz ayı daha geride kaldı...
Hafta sonuna tüm kutu ve ana arı gözleri elden geçip hazır anaları toplamak gerekiyor, dinamik bir haldeyken işleri bitirelim, bakarsınız Ramazan geri dönebilir....

KRALİÇE KONTROLÜ

2012 Yılına veda ediyoruz. Aralık ayının 26 sı hava o kadar güzel, yani koloni açılabilir. Bu yıl ürettiğimiz kraliçelerden birisi, özel yani. Plastik çıtalı,  yarım çıta bir yavrusu vardı, diğer çıtaları bloke sayılır, genede invert şurup verdim.39 Nolu kraliçe, ana ari işte, iğneli, yerli, çoban işi::))

26 Aralık salı günü havanın güzelliğinden olsa gerek, acayip polen geliyordu. Aşağıda ise 39 numaranın videosu var.



Yarın 2012 yılının son gezisinin yayınını yapıp, seneyi bitirmeyi düşünüyorum.