28.06.2010

HAZİRAN 2010 BİTİYOR

27 Haziran 2010 İsaklı köyündeyim.
Yusuf Şimşak karşınızda, güzel bir resim. Piyasada o kadar yeni yetme arıcı türediki sormayın::))
Yusuf sanki yılların arıcısı, zaten resimler genelde yapılan tüm haberlerde her şeyi anlatır.
Karniyol arısıyla çalışmak ayrı bir zevk tabiki...
Astronatlar iyi bakın::))
Bu çiçege hasta oldum, inşallah başına bir iş gelmez.
Geçen gittiğimde bir sürü gonca vardı hepsi gül olmuşlar.
Hafta içi çarşamba günü Bursa Gemlik'teydim. Nihayet kafama göre bir arabamız oldu, inşallah hakkımızda hayırlısı olur. Çalışmalarımda beni çok rahatlatacağını umuyorum. Motorla çok sıkıntılar çektim, artık motora kısa mesafelerde zevk için bineceğim::))
Memleketin her yerinden başka başka yiyecekler geliyor::))
Ahmet Acaroğlu, Tokat kirazı ve sarmalık yaprak göndermiş. Kirazları Furkan yesin dedi ama dayanamayıp bende yedim.
Bizim eski kirazlarımız vardı onları savunan yokmu beyav.
Bu kirazlarda iri iri, kim ıslah etmiş bunları.
Meyve alırken neden minik minikleri almıyorsunuz hain domdomlar diyorum bazılarına::))
Geçen sene yazın Vecdi abi tarafından yollanan son armududa bu hafta yedim. Elbise dolabına koymuştum aylarca bekledi ne çürüdü nede bozuldu, sadece biraz porsumuştu. Kasa kasa armut gelmişti, bir poşet içinde de 4 tane deveci armudu diye ayırmıştı.
Bakın kardeşim yiyemiyorum yollamayın bana meyve filan, bir armut aylarca dururmu yav::))
Arılıkta geziyorum hafifte yamur vardı, dışarda kalan bir salyangoz kovana misafirliğe niyetli.
Arılar misafirperver degil, başka kapıya.
Anaarı çiftleştirme kutularımızdaki bazı olumsuzluklardan birisi. Bir çıta eksik ve gerekeni yapmışlar.
Petek örülmüş yumurta atılıp birde yavru kapatılmış, karniyol F1 anaarımız hazır.
Yusuf şimşak'ın malikanesi diyeyim bari, daha tam bitmediği için ne desek olmaz. Tam doruktaki yapı. Buraya bir kaç sefer geldim doğru dürüst resim alamıştım.
Yakın çekimdeki çatılı olan yer yeni yapılmış, harika bir yer köyün tepesinde manzara süper.
Gene birileri bizi götürmeden yedin içtin demesin. Sadece gittiğimde kapuz yedim ayrılmadan birde kave içtik hepsi o, sizsiz boğazımdan geçermi sanıyorsunuz::))
Birde bahçede bir şey yok, ne kısmetsizik bilmiyorum olmuş meyvelerin hepsi bitmiş, kışlıkların olmasınada çok var.
Bu nedir derseniz bal depolama kazanı derim.
Yusuf Şimşak ilginç birisi, dediki abi cennette bir çeşme var, o çeşmeyi açtığında bal akar, eee dedim. Bende burada çeşmeyi açtığımda bal aksın hiç kesilmesin istiyorum dedi, ne denir Allah hayırlı etsin, inşallah bal dolarda daha büyügünü yaptırırsın.
Yusuf bu sene sezona çok iyi hazırlanmış, kendisi öyle diyor. Fakat arılar benim hızıma yetişemedi, tüm malzemeler kenarda beklemek zorunda kaldı.
Bal hasadında kullanılmak için yaptırılmış böyle 3 sandık var. Balı aldığınızda dışardan arı girmemesi için kapatılan, hasat sandığı diyelim, böyle aparat şimdiye kadar sadece Muğla'lılarda görmüştüm. El arabasının üzerinde 25 çıta alıyordu.
Ruşet kovanlarda boş kalmış , stokta malzeme bol.
İki bölmeli ruşet kovan, bölme alındığında 5 çıtalık ruşet oluyor.
Girişine düşünülen aparat.
Ruşeti içerden bölerseniz dışardanda bölmeniz gerekir, yoksa iki taraf birbirine girer ve anaarıyı kaybedersiniz.
Geçiyoruz arılığa, Gbezeden çıkmadan Yusufu aradım herhangi bir ihtiyacın varmı diye. 2 Adet anaarı getir dedi. Sorunlu kovanlar vardı anaları o kovanlara verdik.
Bir kovanada kat atması gerekiyordu, tam o işle ugraşırken Salih hoca geldi. Kovanım oğula gidiyor ne yapacağız, Yusufta ihaleyi bana bıraktı. Bakan, bakar diye::))
Kata iki adet ballı çıta çektik, ikinci ve dokuzuncu sıraya ham petekli çıta girdik.
Bu arada en son yaptıgımız iş, Salih hocanın arısına bakmaktı.
Aslında kovan oğula gitmemiş, yeni arıcılar bazı şeyleri duyup uyguluyor sonuç kovan içinde bölmemi arasın çarpmamı hepsi var.
Salih hoca, kovanın alt katına ve yavru aralarına üç adet ham çıta girmiş, kovanın katınada aynı işi yapınca, anaarıyı göremeyen işçi arılar hemen başlarının çaresine bakıp, anaarı yüsükleri takmışlar. Ben gittiğimde zaten kendisi anayı bir kovana almıştı, baktım asıl memeli çıtalarıda anayla almış, bir düzenleme yaptık. Analı kovan arılıktan götürüldü ve en az 5 çıtayı saracak konuma getirildi. Bu niçin gerekli derseniz, anaarıyı yatırmadan çalıştırmak için en az 5 çıtalık alana ihtiyaç vardır, bunu forumda çok açık bir şekilde resimli olarak anlattım. Konuyu görmeyenler yeniden okuyabilir. Yoksa böldüğünüz arı az ise hazır anaarınız bir kaç gün yavru atar ve yer olmadığı için, atmış oldugu yavruların çıkmasını bekleyecektir, bu bekleme süresindede yatış devam eder.

Biz bu arada düzenlememizi yaptık, Yusuf kovanın katını koyuyor.
Yusufta benim 15 boş kovanım vardı. Tabi kovanlarımı alıyorum sitem ediyor. Diyorki hiç oğul girmedi.
İşin garip tarafı ise oğul girmedi dediği kovanlardan birisine süper bir oğul girmiş. Bir eşek arısı yeni koloni oluşturmaya başlamıştı. Bir tek arı neler yapıyor, önce kendi çapında bir yer seçiyor, ağaç parçalarından petek örüp yumurtalarını bırakıyor vebunu küre içine alıp ilk askerlerini bekliyor, askerler çıktıktan sonra bir arı bu kadar iş yapıyorsa gerisini bir düşünün.
Yanlış saymadıysam 21 göz var, bunlardan iki tanesi kapanmış, felaket hareketli larvalardı. Yavrular daha doğmadan yamyam gibi dişleri kendilerinden önce çıkıyor. Filimlerinide çektim ama bu sıra googlede sorun var, ne oluyor bunlara anlayamıyorumki. Filimi başka sitelere alıp yayınlamak lazım.
Bu arada önümde çok iş var,Trakyaya yer bakmaya gidilecek, peşinden Şile'deki arılan sağımı, peşinden arıların nakili, onun peşinden Kütahya'ya gidilecek, oğlum asker oluyor, bunlar 8-10 gün içinde yapılması gerekiyor. Gebze'deki anaarı işi zaten cabası. Arıcılık son gaz devam ediyor.

23.06.2010

20 HAZİRAN 2010 NOTLAR

Bu sene işlerimizin yogunluğundan kestane bitti daha ben kestane resmini yeni çekiyorum.
Resim 20 haziran 2010 parza günü akşam üzeri iş bitimi çekildi ve yağmu yagıyordu.
Şile Korucu köyü arıcılarından Hakan ve amcası, bu seneki durumlardan pek menmun degiller. Hakanın amcası cumartesi kestaneden nektar gelişi kesildi dedi.
İkiside güvenlik görevlisi, şu an çalışmıyorlar ve ünüformalar yok.
Arılara girmeden köyde bayagı uzun çay ve sohbet faslı vardı.
Sonrasında rahmetli amcamın bir sözü vardır, belkide ata sözüdür fakat ondan duyardım hep. Lafın harmanı olmazmış.
Ne kadar konuşursan konuş vakit akar gider işeler yatar anlayacagınız bana musade deyip arılarımın yanına gittim.
Geçen haftaya oranla bal geliri yükselmiş, bir öncekki paylaşıma bakarsanız peteklerde ağarma yoktu ama balda gelmişti.

Bazı kovanlarım 20 çıtada çalışıyor, 20 çıtalık çalışamlarada ızgara koymadım. Katta geçen senenin karniyollarından bir anaarı kendisine yumurta atacak boş petek gözü arıyor. Fakat bal akımı devam ederse yumurta atacak yer bulamayacak.
Nektar akımı hızlandıgında birde arıcı arılarının başına uzun süre gitmez ise olacak olan budur. Bal geliyor ve yavru çıakan yere işçiler balı basar ve kovan bloke olur. Bu çıtanın arısını net resim almak için silkeledim. Bal daha su gibiydi dökülüyor.
Geçen haftadan vermiş oldugum erkek çıtası, arılar erkek gözü petek yapmayıp işçi gözü örmüş ve balda getirmişler.
Bu görüntüler oldugunda kovanları zaten fazla karıştırmaya gerek yoktur.
Böyle kovanların içinde örtüyü kaldırdınız simsiyah petekli kolonileriniz varsa ve petekler agarmamışsa o kovanı mutlaka detaylı kontrol etmelisiniz. İşlerin iyi gittiği bir ortamda arılıkta bir iki kovanda işler bozuksa içerde kesin sorun vardır.
Şampiyonun gücü yerinde olmasına ragmen nedense üçüncü kata çıkmadı bende ızgarasını alıp üçüncü kata çıkışı ızgarasız şekle çevirdim.
Ne kadar güzel bir görüntü, içi ise tuzaklarla dolu.
Genelde saf arılar bu gibi çiçeklerde örümcekle hasbi hal ederler.
Bizim doktorun arılar saf ve ova arısı, kestane bilmiyor, örümcek bilmiyor, bunları nasıl adam edecem anlamadım gitti.::))
Örümcekle öpüşen bir saf arı, dil bir karış dışarda ve mevta.
Hava sıcak ve mola verdiğimde etrafta olup bitenleri incelerim. İncemeler sırasında bir çok arının örümcekler tarafından katledilmiş.
Bu kırmızı örümcegi bir sefer avını yakalarken izlemiştim. Arıya dokunması yetiyor arı uyuşup kalıyor. Genelde kanat veya ayakların gövdeyle birleştigi yere temas ediyor ve arının sinir sistemini bozuyor. Uzun süre sabredilirse filimide çekilir ama bu sıralarda sabredecek zamanım yok.
Bir başka kurban, Muhteşem abinin arılar bende diyorum nereye gittide bu kovanda arı kalmadı? Hepsi örümcekle bayramlaşmaya gitmişler, ben arının kimin oldugunu dilinden anlarım::))

Geçen hafta verilmiş erkek çıtalarından birisi. Arılar hem örüp hemdebal koymuşlar, bittimi bitmedi anaarıda erkek yumurtası atmış.

Bu yumurtalar 40 gün sonra bana lazım olacaklar. Kapanan erkek çıtaları Gebze'deki anaarı üğretim istasyonuna getirilecek. Hem erkek kesilmeyecek, hemde karniyol erkekleri üretiğim için üretilmiş olan F1 karniyollar saflık oranı çok yüksek olacak. Saf olsa bile saf diyemiyoruz, bu bilimsel olarak yanlış olur, saf olsada F1 demek daha doğru bir söylemdir.
Dr.Muhteşem abimin arılarının bazılarınıda bu hemen yanımızda olan vericiler çarpmış olma ihtimali yüksek. Siz siz olun şehir arılarını gurbet ellere göndermeyin bakın buradan söylüyorum başlarına bin türlü iş gelebiliyor::))
Resimin alındığı saat akşam üzeri 17 filan hala polen geliyordu. Polen gelir ise balda geliyordur.
Ne oldu anlayamadık birden hava bir karardı, şimşekler filan derken kendimi güvenlik odasına zor atmışım. Felaket bir yagmur başladı fırtına , ormandan inenler ise hortum var diyordu. Piknikçilerde perişan oldu, sahildeki yol anında tıkanmış.
Yağmur dindi ama hava serin ve ben yaklaşık 2 saat motor üstünde yolculuk yapıp Gebze'deki evime gitmek zorundayım.
Yağmurun tam dinmesini bekler iken yakınımızdaki kestane ağaçlarından bir kaç resim alayım dedim.
Daha açması bitmemiş olan püskülerden birisi, ama yağmur artık bu püsküllerin işini bitirdi.


Kestane ağacı püşkülü, yada kestane çiçeği.

Ben resimleri alır iken ormandan gelen sular çamurlu bir şekilde derelere hucum ediyordu.
Buralarda henüz ıhlamur açmamıştı, havada bir kaç gün yagışlı gidecek gösteriyor, balların bir kısmını yeseler bile bize bal kalacaktır, bir yerse beş getirecektir ne yapalım.
Yolda motorda olan büyük boy çöp poşetlerimden giyindim, genede donmuşum,eve geldiğimde bir ara kombiyi bile açsammı diye düşümdüm, bereket hasta olmadık, bunada şükür.

19.06.2010

AKIL SAĞLIĞIMA DUA EDENE BAKIN::))


Hatırlarsanız geçen hafta benim körükçü bir haber yapmıştı, bunların akıl sağlıgı için dua ediyorum diye.
Bu hafta içi gelişmelerden dolayı iki kez toplandık.
Zamanlar yetmiyor.
İkinci kez bir araya gelmemizin nedeni orjinal malzemeler geldi, hazır elimizde bekleyen olgun analarda vardı, işin garibi bu işleri kandil gecesi yaptık. Bu zaman ayarlarını yapar iken tarihi dikkate almamışız.
Hayalimden geçmeyen malzemelerin elimin altında çifter çifter olması acayip bir duygu, birisini bulamayanlar var, bizde her şey yedekli::))
Anaarı tohumla cihazı ve bu işin orjinal mikroskopu.


Bu gençler felaket meraklı böyle işlere::))), birde evden süresiz izin kagıdı alabilseler. Zırt pırt telefon gelmesi konsantiremizi bozuyor::))

En ilginç cümle ise Sadri abiden, hayatım lütfen telefonu kapat, burada bana gülüyorlar::))
Tabi bu arada gece yarısı olmuş saat 1 di::))

Allahtan beni arayanlar anaarı istiyordu baktım iş sakat ne olur ne olmaz diye telefonu sessize alıverdim bakarsın iç işleri arar, hazır gençlerde evden golleri yemişler, maçtan galip ayrıl.

Gecenin en büyük sazanı ise Trakya taraflarındadı, oltayı kopartacaktı ne vurdu yaw öyle.


Yakında bu işlerinde suyunu çıkaracağım gün inşallah yakındır. Eğitimsiz nerelerden nereye gelindi, demekki bu işler eğitimle filan olmuyor.
anaarı tohumlamak tan bir kesit.

Bizde bilgi pahalı degil beleş::)))

Hafta içi bizim gudumsüz körükçünün yüzünden çıkan oğul. Ne zaman arılığa gelse bir şey oluyor zaten.
İyi sevinmiştim, ayrıca kovanlada konuştum, demek oğul verdin meme beslemek istiyorsun diye.
Akşama aynı kovana iş çıkışı taransfer yapacaktık.
Kovanı açtım meme temizleyecegim memede yok, bir baktım transfer çıtası::((
Bir tane kalmıştı çıkmadık.
Onuda bir kutuya verdim. Bu kovan anasız kaldı, işin garibi oğulun anasınıda hacı daha çiftleşmeden boyamaya kalkmış, ojeyle abdest aldırınca oğulda anasız kaldı.::(((

Nerde çok bilen var beni kesin buluyor zaten, Allah ne verirse hayırlısını versin.

Geçen hafta yagışlarda 20 meme kestirmiştim, peşindede 11 memeden 1 meme kaldı. 30 memeyi kaybettiğinizde ,3 gün sonra çıkacak analar çöp oluyor. Kutuya yeni meme vermeniz en az 10 gün geçikiyor, bunada şükür hayırlısı olsun bakalım.
Bilader güya benle çalışacaktı, işleri açıldı adamın yüzünü göremiyoruz.
20 haziran 2010 İstanbul'dan bir misafirim var. Halil Güneş'in babası Ali Güneş. Çoktandır bir araya gelelim diyorduk bir türlü denk gelmemişti, bu gün bayagı bilgi alışverişinde bulunduk.
Ali Güneş kendisi hem anaarı üreticisi, hemde arı sütü üreticisiymiş.
Aslı göçmen uzun yıllar kırklareli'nde ikamet etmişler şimdi ise İstabul dalarmış, arı sütü üretimi ise Mersin'de.
Arılıkta yapmış oldugum işleri birlikte gördüler, eşide arıcı. Geçen sene arılıkta az kovan bırakmıştım az koloniden erkek üretimi zor oluyor. Bu sene arılıkta 60 civarında kovan anaarı üretimine çalışmakta. Zaten devamlı 5 kovanda meme üretimi oluyor dönüşümlü, meme besleyen koloninin işi bittiğinde hemen kapanan erkekleri o koloniye veririm. Nasılsa anasız ve erkeklerede ihtiyaç oldugunu biliyorlar. Ve kesilmiyor, bu sene Gebze'de daha hiç erkekler dışlanmadı.

Ali Güneş'in dikkatini benim anaarı kutuları çekti. Bende köpük kutular var diyor çıtaları bu çıtanın yarısı kadar.
Arıcı teyzemizse Akdeniz arısının içinde maskesiz durmak imkansız dedi. Ege arısının bu sene tadına baktık, akdeniz arısı kalsın almayalım::))

Bazı anaaarıları kutulardan birlikte topladık, istedikleri kadar anaarı veremedim, şimdilik 10 karniyol F1 yeter, inşallah ilerde istediğiniz kadar alabilirsiniz. Bir çok kişi bekliyor, hepsini bir kişiye verdiğinizde başkalarına ne diyecem, kendiside anacı oldugu için beni anladı.
Söylemesine göre çalıştıgı arılar hem saldırgan hemde çok kısa sürede yalancıya kaçıyormuş. Bu detayı şimdiye kadar hiç bilmiyorduk. Anaarı alt katta çalışıyor, ızgara üstündeki arılar yalancıya kaçıyor dedi şaşırdım kaldım.
Biz anaları paketleyene kadar hacı çayı demlemiş çaylar içildi, ve herkes işine gücüne devam etti. Kısmetse yarına Şile veya Gemlik'te olacağım.
Gemlik işi yatar ise Şile'ye gidilecek, Murat Baloğu durumlar süper diyor, inşallah hayırlı ve bereketli olacak kestane balı.